PANDORA’nın KUTUSU * ARŞİVDEN GÜNDEME * TEKEL’in BİNASI MEDİPOL’e NASIL VERİLDİ?

Naci Kaptan

TEKEL işçilerine “Devlet kasası soydurmam “ diyen Başbakan İstanbul’un kalbindeki değerli Tekel binasını, AKP’ye yakın ÖZEL BİR SAĞLIK KURULUŞUNA, MEDİPOL’e hibe etti !!!

Soruyu soralım ; KASAYI KİM SOYDU?
 

Necati Doğru / 

Tekel’in altın binası tarikata verildi!


Dil çürük dişi karıştırır derler. TEKEL işçileri, Ankara’da “devlet kasasını soymaya yeltenenler” olarak etiketlenip “ölüm oruçlarına” terk edilince; bütün dikkatler bu çürük noktaya odaklanıyor.

Çürük nedir?
Nasıl oluşur?

Söz gelimi TEKEL’in İstanbul’da Unkapanı’nda Genel Müdürlük olarak kullandığı muhteşem bir binası vardı. Bu 5 katlı bina; İstanbul’un tam orta yerinde tarihi yarımada içinde bulunuyor. Beşinci katından Topkapı Sarayı, Ayasofya ve Sultanahmet camileri, Kapalıçarşı’nın Fatih döneminden kalma kubbeleri, öbür yandan Süleymaniye’nin büyülü görüntüleri, “elini uzatsan tutacakmışsın” yakınlığındadır. Başınızı ufka çevirirseniz, Marmara’nın mavi sularına selam durmuş Selimiye Kışlası’nı da görürsünüz.

Dördüncü kata inin.
Karşınızda Haliç uzanır.
Birinci kata gelin.
Ana kapıdan çıkın.

100 metre yürüyün, İstanbul’un bin yıllık “ticaret kalbi” Eminönü’ne, Tahtakale’ye ve Mısırçarşısı üstünden Kapalıçarşı’ya ulaşırsınız. Özetle diyeceğim şu ki; ticari değeri açısından Tekel’in Genel Müdürlüğü’ne merkez olmuş bu her bir katı yaklaşık 500 metrekareden toplam 2 bin 500 metrekarelik bina ve 3 bin metrekarelik arazisi altın değerindedidir.

TEKEL işçisine dediler ki:

Devleti size soydurmayız!
Kim dedi:

Başbakan Tayyip Erdoğan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Devlet Bakanı Ali Babacan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz. Sayın Başbakan ve bu sayın 4 bakan, “Özelleştirme Yüksek Kurulu”nu oluşturuyorlar. Özelleştirme Yüksek Kurulu, TEKEL’in pırlanta değerindeki bu binası için bir karar aldı.

Ciddi ciddi düşünün.
Tahmin edin!
Ne karar almış olabilir.

Demiş olabilir ki, “madem Tekel’in sigara, rakı, şarap, ispirto, malt, anason fabrikalarını yabancı şirketlere sattık. TEKEL’in adını bile yabancıya pazarladık. Tekel Genel Müdürlüğü’ne ihtiyaç kalmadı. O zaman Unkapanı’ndaki bu değerli genel müdürlük binasını da açık artırmayla satalım.”

Normal akıl!
Hesaplı iş adamlığı!
Adil devlet adamlığı!
Böyle düşünür değil mi?

Başbakan’ın başkanlığını ve 4 bakanın da üyeliğini yaptığı Özelleştirme Yüksek Kurulu, Tekel’in bu değerli genel müdürlük binasını 22 Mayıs 2009 tarihinde yani TEKEL işçileri henüz “ölüm oruçlarına başlamadığı” günlerde Özelleştirme İdaresi’nden aldı ve Maliye Bakanlığı’na hibe etti.

Olabilir!
Bunda bir şey yok.
Çürüklükten söz edilemez.

Devletin malı, bir devlet kuruluşundan diğer devlet kuruluşuna aktarılıyor. Bunda; genelin yani toplumun malını özele yani özel sektöre aktarma söz konusu değil. Fakat TEKEL’in pırlanta değerindeki binasının yeni sahibi Maliye Bakanlığı, ne yaptı?

Binayı özele tahsis etti.
“Devletten özele” tahsis!
Habersiz, ilansız,
ihalesiz aktarma.

Esasen Ankara’da ölüm orucuna yatmış TEKEL emekçilerinin binası olan değerli mülk, elinde 4 özel hastanesi bulunan ve başkanlığını Fahrettin Koca adlı bir iş adamının yaptığı Medipol Grup’a (Metropolitan Sağlık Hizmetleri AŞ) tahsis ediliyor.

Çürüklük burada!
Dil çürük dişi karıştırır!
Durmadan karıştırmalı!
Medipol üniversite kuracakmış.
Bu, özel üniversite olacakmış.
Paralı aile çocukları okuyacak.

Medipol Grup bu binayı rektörlük yapacakmış! Bina Özelleştirme Başkanlığı’nın elinden alınıp Maliye’ye hibelendikten sonra Maliye de bu binayı “ancak eğitim ve kültür hizmeti olarak kullananlara devredebilir” yasal kuralına uydurarak tahsislendirmiş!

Nereden baksan çürüme!
TEKEL işçisi haklıdır.
Tekel işçilerinin hakkını yiyeni
ve yedireni Allah çarpar!

This entry was posted in PANDORA'nın KUTUSU, YOLSUZLUKLAR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *