RESNELİ NİYAZİ ve CHURCHİLL * “Bağrımda İngiliz gururu olmasa, Türkleri alnından öpmek isterdim”

Feyziye Özberk’in kaleme aldığı “Resneli Niyazi”,
Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıktı.

“Bağrımda İngiliz gururu olmasa,
Türkleri alnından öpmek isterdim”


Feyziye Özberk’in 1908 Hürriyet Devrimi’nin ilk ateşini yakan, halkın “Hürriyet Kahramanı” olarak adlandırdığı Niyazi Bey’i anlattığı “Resneli Niyazi” adlı çalışması Kırmızı Kedi Yayınevi etiketiyle raflardaki yerini aldı.

Resneli Niyazi’de, bir Jön Türk olan, 1897 Türk-Yunan Savaşı’ndaki kahramanlığıyla ön plana çıkan, 1908 Hürriyet Devrimi’nden önce de bir halk kahramanı olarak tanınan Niyazi Bey’in hayatına, İttihat ve Terakki’de yaşananlara ve 1908 Hürriyet Devrimi’ne ışık tutuldu.

Feyziye Özberk, yeni eserinde, Mustafa Kemal ve Enver Paşa arasında yaşananlara da değindi. Kitabın, “Yeniden Mustafa Kemal Bey ve Enver Paşa” başlıklı bölümünde, Enver Paşa’nın Çanakkale cephesinde İngiliz askeri gücünü mağlup ederek ülkenin ve dünyanın kaderini değiştiren Anafartalar Cephesi Grup Kumandanı Mustafa Kemal’i ziyaret etmeyişi ardından Mustafa Kemal’in istifasını sunuşuna değinildi.

Bu bölümde ayrıca, Enver Paşa’nın özür mahiyetinde Mustafa Kemal Paşa’ya yazdığı mektuba da yer verildi.

İşte “Yeniden Mustafa Kemal Bey ve Enver Paşa” başlıklı o bölüm:

“Kaymakam (Yarbay) Mustafa Kemal Bey Çanakkale cephesindedir. Sofya Sefaretindeki ataşemiliterlik görevinden kendi isteğiyle hatta ısrar ederek ayrılmış, orduda aktif hizmet almıştır. Enver Paşa ise başkumandandır. Mustafa Kemal Bey, Enver Paşa’ya cephenin durumunu etraflıca anlatan, oldukça samimi bir mektup yazar, ordunun kilit noktalarındaki kumandanlıkların Almanlara verilmesini doğru bulmadığını söyler.

Vatanımızın müdafaasında kalp ve vicdanları bizim kadar çarpmadığına şüphe olmayan, başta Liman von Sanders olmak üzere bütün Almanların iktidar-ı fikirlerine de itimat buyurmamanızı sureti katiyede temin ederim. Bence bizzat buraya teşrif ederek, umumi vaziyetimizin icabatına göre bizzat sevk ve idare etmeniz münasip olur kardaşım.”

“BU DAVRANIŞ MUSTAFA KEMAL BEY’İ ÇOK SARSAR”

Şevket Süreyya Aydemir’in yorumuna göre Mustafa Kemal Bey, Enver Paşa’nın yakınlığını kazanarak, büyük kumanda mevkileri ve yetkileri almak arzusundadır. Fakat Enver Paşa’nın tutumu hep mesafeli ve ihtiyatlı olmuştur. Hatta savaşın sonuna doğru Enver Paşa, Çanakkale cephesine gelip bölgeyi gezdiği, kumandanları ziyaret ettiği halde, İngiliz askeri gücünü mağlup ederek ülkenin ve dünyanın kaderini değiştiren Anafartalar Cephesi Grup Kumandanı Mustafa Kemal’i ziyaret etmez.

Bu davranış Mustafa Kemal Bey’i çok sarsar, sağlığını gerekçe göstererek Ordu Kumandanı Liman von Sanders’e istifasını sunar ve kabulünü rica eder. Liman von Sanders, Mustafa Kemal Bey’in olağanüstü kumandanlık yeteneğini, cesaretini, değerini muharebelerin ateşi içinde çok yakından görmüştür. Kaybın çok çok büyük olacağını bilir. Enver Paşa’ya bizzat el yazısıyla uzun bir mektup yazar. Ona tavsiyesi, Mustafa Kemal Bey’in gönlünü almasıdır. Enver Paşa, belki bir başka üst düzey yetkilinin yapamayacağını yapar. Öneriyi kabul eder ve işlerin çokluğunu, zaman darlığını belirten bir özür mektubu yazar. Böylece istifa önlenmiş olur.

Enver Paşa’nın, Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Bey’e karşı tutumu kafalarda soru yaratmayacak gibi değildir. Mustafa Kemal Bey’in Çanakkale cephesindeki başarısı İstanbul’da büyük bir takdir, hayranlık ve sevgi rüzgârı estirmiştir. Onun kahramanlığı ve yeteneği önce İstihbarat Bültenleri ile halka duyurulmuş; hatta o zaman yayınlanmakta olan askeri Harp Mecmuası, Mustafa Kemal’in fotoğrafını renkli bir kapak olarak basarak yayına hazırlamıştır. Fakat Enver Paşa’nın, ‘Zafer kimsenin değil Ordunundur’ emriyle kapak değişmiş; Irak’ta başarı kazanan amcası Halil Paşa’nın resmi kapağa konmuştur.145 İyi ki tarih hiçbir büyüklüğün gölgelenmesine izin vermiyor.

“BAĞRIMDA İNGİLİZ GURURU OLMASA, TÜRKLERİ ALNINDAN ÖPMEK İSTERDİM”

Bu büyüklüğü Winston Churchill de kabul etmek zorunda kalıyor:

Şu anda mağlubiyeti bütün damarlarımda hissetmekteyim. Çok üzgünüm. Daha düne kadar ‘Çanakkale bizimdir’ diyordum. Çünkü bu savaşı kazanmak için askeri, parayı, cephaneyi her şeyi hesaplamıştım. Hepsinde çok üstündük. Yalnızca bir şeyi hesaba katmamışız… Mustafa Kemal’i… Bağrımda İngiliz gururu olmasa, Türkleri alnından öpmek, onları alkışlamak isterdim.”

Odatv.com,

This entry was posted in ATATURK, Tarih. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *