SURİYELİLER ve Türkiye Cumhuriyeti’nin dönüştürülmesi

YAZIYA YORUM

Aydogan Kekevi
4.12.2018

SURİYELİLER ve Türkiye Cumhuriyeti’nin dönüştürülmesi

Sahi İngiliz’i Yunan’ı Anadolu’ya ne yapmaya gelmişler; niye İstanbul’a demirlemişlerdi? Hatırlatalım; ne diyordu Lord KURZON ve şürekası:

”Türkler Avrupa’dan atılmalıdır. Amerikan Senatör Lodge’nin dediği gibi İstanbul Türklerden tamamen alınmalı, bir veba tohumu olan savaşların yaratıcısı, komşuları için bir küfür olan Türkler Avrupa’dan silinmelidir. Türkler Asya’nın Kızılderilileridir, akıbetleri de onlar gibi olacaktır.”

Baktılar ki o plan o gün tutmadı, Türkleri göndermek isterken kendileri paketlendiler; Türkün adını silmeyi bu sefer Türkleri azınlığa düşürerek “Türkiye Cumhuriyeti”nin adını silip ortadan kaldırma planını devreye soktular..

Başta Istanbul olmak üzere kentlerimizin haline bir bakın. Suriyeli nüfusuyla, alt yapısıyla, üst yapısıyla, rant yapılarıyla vs. vs. Armagedon’a beş kala durumundalar.Aslında plan o gün bu gün yürürlükten hiç kaldırılmadı ama arasıra gündemden çekip yandaş devşirip ortam kolladılar: 12 Eylül sonrasında da “Türkiye Cumhuriyeti” yerine “Anadolu Cumhuriyeti” “Türk Bayrağı’nın değişmesi” gibi zıpırlıklar bol bol tartışma konusu yapılıyordu.

Son Söz: “Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır”: Sizler de, içli dışlı maşalarınız da bu sefer de başarılı olamayacak, Türk’ün Cumhuriyetini bir başka Cumhuriyet’e dönüştüremeden herkes geldiği deliğe geri dönecektir!..

Aydoğan Kekevi 4.12.18

Arslan BULUT / 04 Aralık 2018
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr

Cumhuriyet’teki tartışma ve Suriyeliler!

Resmî bir yazıda Suriyeli kaçkınlardan, “yakın gelecekte yurttaşlarımız olacak” diye bahsedildiğini bildirdiğim “Suriyeliler için MEKTEP projesi ve vatandaşlık!” başlıklı yazımla ilgili olarak Enis User bir katkıda bulundu:

“Sayın Bulut, bu konuda en önemli ipucunu Cumhurbaşkanı verdi ve Suriyeli sığınmacıları, ‘muhacir’ olarak isimlendirdi. Ayrıca IMF, 2018’in Nisan ayında yayınladığı Türkiye raporunda Suriyeli sığınmacılara vatandaş olmak için verilen desteği övdü ve çalışma hayatına daha yoğun şekilde katılmaları için tedbirler alınmasını istedi…

IMF bu yolla ülkemizde ücretlerin düşük seviyede kontrolde tutulacağı beklentisi içinde. Bir yandan IMF’nin sömürü beklentileri, bir yandan emperyalizmin Anadolu’muzda Türk kimliğini yok etme projeleri maalesef kendi ellerimizle uygulanıyor… Almanya’da, Fransa’da, İngiltere’de Avustralya’da göçmen krizleri hükümetleri deviriyor bizim millet ise varlığına yönelik bu tehdit karşısında tam bir aymazlık içinde. İnanılacak gibi değil. Ve hükümetin bu tavrı niçin Suriye’deki terör tehdidine rağmen bu ülkenin hükümeti ile değil de ABD ile iş tuttuğunu açıklamaya yeter.”

Gerçi seçmen bazında yapılan araştırmalar, AKP’ye oy verenlerin de Suriyeliler krizinden rahatsız olduğunu gösteriyor ama seçimlerde tavırları pek değişmiyor. Çünkü sadece iktidar değil, ana muhalefet de güven vermiyor!

CHP’nin durumunu en iyi yansıtan tartışma ise Cumhuriyet gazetesinde yaşanıyor. Gazetenin yeni yazarı Bartu Soral, sadece devletin değil, Cumhuriyet gazetesinin de Atatürk tarafından kurdurulduğunu hatırlatarak, herkesin adil yargılanma hakkını savunmakla birlikte Soros’un Türkiye temsilcisi Osman Kavala’dan kahraman çıkarmaya çalışmanın ve haberlerde PKK’nın siyasi kanadı olan HDP’ye destek vermenin gazetenin kurucu ilkeleriyle bağdaşmadığını ifade edince kıyamet koptu! Fakat isabet oldu; herkes gerçek yüzünü, duruşunu, seviyesini ve üslubunu ortaya döktü..

Arı kovanına çomak sokan Bartu Soral, elbette bir iki yerinden ısırılacaktır ama kovanın yaşaması için yabancı arıların istilâsından kurtarılması şarttır.

CHP de bu kafayla yönetildiği için daha geniş kitleler tarafından alternatif olarak görülmüyor. Fakat Cumhuriyet gazetesi fabrika ayarlarına dönerse, CHP’yi de kuruluş felsefesine dönmeye zorlar! O zaman Türkiye de kurtulur!

KKTC, Türkiye ile birleşmeli...

Amerikan Kongresi’nin 1896 tarihli gizli kararını Türk kamuoyuna ilk açıklayan ve bu sütunda zaman zaman atıfta bulunduğum emekli tuğamiral İlker Güven, bu defa Kıbrıs ile ilgili önerilerde bulundu:

“KKTC, bağımsız ve egemen bir devlettir. Daha önemlisi bu devlet, meşruiyetini amacında bulmaktadır. KKTC’nin amacı; Türk Toplumu içinde her kişinin, insan olarak yaşaması, kendi kendini idare etmesi ve özgür olmasıdır.

KKTC’nin mevcudiyeti diğer devletler tarafından tanınmasına asla bağlı değildir. Kıbrıs Türklerinin kurduğu KKTC, meşru bir devlet olarak uluslararası camiada yerini almıştır. Kıbrıs Adası, esasen Türkiye’nin kıta sahanlığı üzerindedir. Bu haklı tezimizi koordinatlarını da vererek, Kıta sahanlığı tezimize dayalı ‘Münhasır Ekonomik Bölge’mizi de geç kalınmış olmakla beraber, acilen ilân etmeliyiz. Ulusal çıkarlarımız ve KKTC’nin de çıkarları açısından, ekonomik, jeopolitik ve stratejik değeri çok yüksek olan KKTC’nin anavatan Türkiye ile birleşmesi için mücadele verilmesi artık kaçınılmazdır.

Emperyalist devletler az gelişmiş ülkeleri bölmeye çalışırken Kıbrıs’ta barış ve huzuru bozarak garantiden yoksun federal bir sistemle birlikte yeniden bir kaos planlıyor.

KKTC’nin Anavatan Türkiye ile birleşmesi için her iki tarafın da güçlü iradesi gerekir.. Her iki tarafta da bu güçlü halk iradesinin oluşturulması için siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına büyük sorumluluk ve görev düşmektedir.”

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/cumhuriyetteki-tartisma-ve-suriyeliler-49863yy.htm

This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM, BOP, ORTADOĞU ÜLKELERİ. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *