Yeniçağ / 26.10.2018
Bünyamin ÖZTÜRK/Ankara
“Ege Denizi’ndeki Türk karasuları 3 mile indi”
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan Yunanistan açıklamalarını eleştiren Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Yalım, “Ege Denizi’ndeki Türk karasuları 3 mile indi” dedi.
Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Ümit Yalım, Yunanistan Hükümetinin Yunan karasularını kademeli olarak 12 deniz miline genişletme planına dair Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Bakanlık sözcüsü Hami Aksoy’un açıklamalarını sert sözlerle eleştirdi.
Yalım, “Mevlüt Çavuşoğlu ve sözcüsü, milletimizin gözünün içine baka baka yalan söylüyor, milletimizin zekâsıyla alay ediyor” dedi. TBMM’nin 08 Haziran 1995 tarihli bildirisine göre Yunanistan’ın Ege Denizi’nde karasularını 12 mile çıkarmasının savaş nedeni olduğuna dikkat çeken Yalım şöyle devam etti: “Yunanistan, Erdoğan ve AKP hükümetleri döneminde kendi egemenliğinde olan adaların 6 millik karasularına ilave olarak işgal ettiği 18 Türk adası ve 1 Türk kayalığındaki 6 millik karasularını kendi egemenlik alanına kattı ve böylece karasularını 6 milden 12 mile çıkardı. Şimdi Mevlüt Çavuşoğlu ve sözcüsüne soralım, ‘Yunanistan Ege Denizi’nde karasularını fiilen 12 mile çıkardı. Daha ne duruyorsunuz? Yüce Meclisimizin 8 Haziran 1995 tarihli bildirisini neden uygulamıyorsunuz? Elinizi kolunuzu bağlayan mı var?”
Ümit Yalım, 2674 Sayılı Türk Karasuları Kanununun 1. maddesine değinerek, “Türk karasularının genişliği 6 deniz milidir. Cumhurbaşkanı, belirli denizler için, o denizlerle ilgili bütün özellikleri ve durumları göz önünde bulundurmak ve hakkaniyet ilkesine uygun olmak şartıyla, 6 deniz milinin üstünde karasuları genişliği tespit etmeye yetkilidir” dendiğini hatırlattı. Yalım, “Mevcut durum itibarıyla Türkiye’nin Karadeniz ve Akdeniz’deki karasuları 12 mil, Ege Denizi’ndeki karasuları ise 6 mildir” diye konuştu.
Erdoğan ve AKP hükümetlerinin, Yunan Resmi Gazetesi ve Avrupa Birliği Resmi Gazetesi’nde 2014’de yayımlanan haritalara 4 yıldır itiraz etmediğini dile getiren Yalım, “Haritalarda 18 Türk Adası, Yunanistan Devlet sınırları içinde gösterilmiş. Birleşmiş Milletler’e itiraz başvurusu yapılmadı, Yunanistan ve AB’ye nota verilmedi. Ege Denizi’ndeki karasularını fiilen 12 mile çıkaran ve 12 mil içerisinde Yunan bayraklı firkateyn ve Sahil Güvenlik gemileri ile askeri tatbikatlar ve devlet uygulaması yapan Yunanistan’a nota verilmiyor” dedi. Yalım, verilen somut örneklerden anlaşılacağı üzere Yunanistan’ın, Ege’deki karasularını fiilen 12 mile çıkardığını, Erdoğan ve AKP hükümetlerinin de Ege’deki Türk karasularını fiilen 3 mile düşürdüğünü belirtti. (1)
Yeniçağ: 29.10.2018
Fatih ERBOZ/Ankara
“Atina, Türkiye’yi kuşatmak istiyor”
Yunanistan’ın Türkiye’ye yönelik kirli oyunlarının devam ettiğini söyleyen emekli Korgeneral Karakuş, Türkiye’yi bir anlamda hem hava sahasından, hem deniz sahasından kuşatmak istiyorlar. Doğu’da Suriye ile uğraşırken Türkiye bunu yapıyorlar” dedi.
Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Başkanı emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş, Yunanistan’ın hava sahasının bizim 3 mil yakınımıza geldiğini söyledi. Karakuş, “Bizim kıyılarımızdan Kaş’a kadar gidiyor. Kaş’ın doğusundan Mısır ve Libya hava sahalarına kadar gidiyor. Antalya ve Fethiye civarında bize yer bırakıyorlar, bunun dışında kalan bütün deniz sahasını da münhasır ekonomik bölge olarak almışlar. İstedikleri Kıbrıs’ı yutmak. Bunu yaparlarsa hava sahasını ve münhasır ekonomik bölgeyi genişletmek istiyorlar. O zaman Suriye’den Adriyatik denizi ortasına kadar olan saha tamamıyla Yunanistan’ın eline geçmiş oluyor. Esas konu bu” dedi.
Erdoğan Karakuş, Türkiye’nin doğuda bir sorun yaşadığında Yunanistan’ın Ege Denizi başta olmak üzere Kıbrıs’ta da sorun çıkardığını kaydetti. Yunanistan’ın istediği bazı şeyler olduğunu belirten Karakuş, şöyle devam etti:
“Bu isteklerini alabilmek için mümkün olduğu kadar NATO’da çatlak yaratıp her zaman Yunanistan’ın yanında yer alıyor zaten Batı devletleri, ayrıca ABD’nin F-35 uçaklarını vermemesi durumu doğabilecek, Yunanistan bunları hesaplayarak bizi Türkiye’yi sıkıştırmak istiyor. Yunanistan bunu devamlı yapıyor. Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra F-4 uçaklarını parasını vererek almamıza rağmen silah ambargosu nedeniyle ABD bize vermedi. Şimdi yeniden aynı durumu yaratmak istiyorlar. Türkiye’nin hava gücüne darbe vurmak istiyor. Güney Kıbrıs’a filo yaptılar.”
Türkiye’yi ayrıca güneyden vurma amaçları olduğuna da vurgu yapan Karakuş, “Kendileri münhasır bölge olarak neredeyse Ege’yi ve Akdeniz’i kapsayarak ilan etmek istiyorlar. Türkiye’ye az bir bölge bırakmışlar. Bunu uluslararası alanda tasdik ettirmek için uğraşıyorlar. Bu konuları BM adına inceleyen İspanya’daki Sevilla Üniversitesi. Burasıyla da iyi ilişkiler içindeler. Türkiye’yi bir anlamda hem hava sahasından, hem deniz sahasından kuşatmak istiyorlar. Doğu’da Suriye ile uğraşırken Türkiye bunu yapıyorlar” diye konuştu.
BİZ PKK İLE UĞRAŞIRKEN FIRSAT BİLDİLER
Fırat’ın doğusunun PKK’nın eğitim kampına döndüğünü ve Türkiye’nin milli güvenliğine ciddi bir tehdit oluşturduğunu da değinen Karakuş, şunları anlattı:
“Irak’ta da güçlü hale geldi terör örgütü. Irak merkezi hükümetini de zorluyorlar. Her türlü gelişmiş silaha sahipler. Bu silahlar üzerinde de çalışıyorlar. Bu Fırat’ın doğusuna yapacağımız operasyon ise kısıtlı olabilir. ABD rahibi aldığı için bazı konularda bazı işlemlere müsaade edebilir gibi görünüyor. Suudi Arabistan’ın Kaşıkçı ile ilgili yanlışları nedeniyle Türkiye ABD yakınlaştı. Suudi Arabistan’da PKK’yı desteklemek de çekinir noktaya geldi. 400 milyon doları terör örgütüne yeni verdi, ayrıca 4 milyar doları ABD çekilmesin diye verecekti. Bütün bunlar bir araya geldiğinde Suudi Arabistan Türkiye ile arasının açılmasını istemiyor. Suudi Arabistan ile de yeni bir döneme girdik.”
TÜRKİYE’NİN TAVRI 1994 YILINDAN BERİ BELLİ
Yunanistan’ın tüm bunları fırsat bildiğini ifade eden Karakuş, 1994 yılında Uluslararası Deniz Hukuku ve Hava Sahaları Konferansı’nda Türkiye’nin tavrını belirlediğini bildirdi. Karakuş, “Her hangi bir şekilde 1994 yılında alınan karar üzerine 12 mile çıkarsa Yunanistan’a savaş sebebidir dedik ve dünyaya da açıkladık. Böyle bir tutumuz oluştu. 1995 yılında yayınladığımız kırmızı çizgileri delmeye çalışıyorlar. Türkiye’nin uçak sayısı kadar pilot sayısı var. Yunanistan şimdi tüm bunlardan yararlanmak istiyor” dedi.
Erdoğan Karakuş, ancak Yunanistan’ın tüm bu yaptıklarının ters tepeceğini de bilmesi gerektiğini aktararak, “Yunanistan batı tarafından destekleneceğini düşünüyor. Almanya Kıbrıs meselesinin çözülerek Kıbrıs’ın AB’ye girmesini istiyor. İngiltere’nin AB’den ayrılması noktasında Kıbrıs ile ilgili çok fazla söz sahibi olamayacağını hesap ediyor. Hem hava sahasını, hem de ekonomik münhasır bölgeyi birleştirmek istiyorlar” şeklinde konuştu.
BİZİM DENİZLERE GÖZ DİKTİLER
Kıta sahanlığı kavramından daha çok münhasır ekonomik bölge kavramının son yıllarda kullanıldığını dile getiren Karakuş, şöyle devam etti:
“Bizim siyasilerimiz daha çok Ege söz konusu olduğunda münhasır ekonomik bölgeden çok kıta sahanlığı ile ilgili konuşuyor. Kıta sahanlığını dünyada öne süren neredeyse devlet kalmadı. Herkes münhasır ekonomik bölge diyor. Hava sahasını elde eden münhasır bölgeyi de elde ediyor. Yunanistan’ın hava sahası bizim 3 mil yakınımıza geliyor. Bizim kıyılarımızdan Kaş’a kadar gidiyor. Kaş’ın doğusundan Mısır ve Libya hava sahalarına kadar gidiyor. Antalya ve Fethiye civarında bize yer bırakıyorlar, bunun dışında kalan bütün deniz sahasını da münhasır ekonomik bölge olarak almışlar. İstedikleri Kıbrıs’ı yutmak. Bunu yaparlarsa hava sahasını ve münhasır ekonomik bölgeyi genişletmek istiyorlar. O zaman Suriye’den Adriyatik denizi ortasına kadar olan saha tamamıyla Yunanistan’ın eline geçmiş oluyor. Esas konu bu.”
Yunanistan’ın İsrail ile Mısır ile anlaştığını, bölgede yeni yeni müttefikler elde ettiğini belirten Karakuş, “Bizim de buna karşı bazı önlemler almamız lazım. Bu anlamda mecbur kalıyorsunuz ABD ile ilişkileri düzeltmeye. Yunanistan’ın istediği F-35 uçakları Türkiye’ye verilmesin, Türkiye S-400 hava savunma sistemini almasın, Türkiye’nin özellikle hava gücü zafiyete uğrasın amaçları bu” diye konuştu. (2)