O ŞİMDİ BÜYÜKELÇİ * ‘Dişli’ler her dönem gündemde: Devletin dişinin geçmediği aile

Hasan Dişli köy merasına zorla el koyunca köylüler traktörlerle eylem yaptı. Bu olay tarihe Umurbey direnişi olarak geçti.

Cumhuriyet
Miyase İlknur
29 Eylül 2018

‘Dişli’ler her dönem gündemde:
Devletin dişinin geçmediği aile

Geçen hafta tartışılan konulardan biri Bor Şeker Fabrikası’nın hülleyle Dişli Ailesi’ne satışı oldu. Dişli Ailesi denince düşünmek gerek. Amca Hasan Dişli, MC hükümeti döneminde köylülerin merasına ‘çöktü’. ABD ile ilişkileri yürüten Şaban Dişli, AKP iktidarının her döneminde vazgeçilmezi oldu. Şimdi Lahey’de büyükelçi. Kardeş General Mehmet Dişli, FETÖ davasında yargılanıyor.

Basının geçen hafta en çok tartışılan gündem konusu Bor Şeker Fabrikası’nın özelleştirilmesinin üzerinden 6 ay geçmeden hülle yolu ile Dişli ailesine satışı oldu. Bor Şeker Fabrikası Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca satışa çıkarıldığında Doğuş Yiyecek ve İçecek Üretim A.Ş, 336 milyon liraya fabrikayı almıştı. Altı ay gibi kısa sürede fabrikayı alan Doğuş Yiyecek ve İçecek Üretim AŞ, bu fabrikadan ‘soğumuş’ ve DSL İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş’ye devretmek için resmi kurumlara başvurmuş. Özelleştirmeden Bor Şeker’i satın alan şirket bu kadar kısa sürede fabrikayı neden devretmek istemişti. Kârlı bulmadı desek, özelleştirme ihalesine teklif verirken tüm bilonçosunu incelemiş ve ona göre teklif vermiş olması gerek. Fabrikayı daha iyi bir fiyata devredip satıştan kâr elde etmesi için desek, fabrikaya 6 ay içinde kuş mu kondurdular da fiyatı birden bire arttı diye düşünüyor insan. Hem fabrikaya özelleştirme ihalesindeki fiyattan daha yukarı bir bedel ödeyecekse DSL İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin kendisi niye ihaleye girip bu fiyatı vermedi sorusu geliyor akla. Geriye tek seçenek kalıyor o da DSL İnşaat San.ve Tic. Aş, Bor Şeker’i direkt kendisi alamadı; çünkü Dişli ailesinin AKP’de etkin olması nedeniyle skandal olacaktı. O nedenle belli ki emanetçi kullandı ve şimdi de hülle yoluyla fabrikayı alıyor.

Arsa oyunu

Dişli ailesi denince biraz durup düşünmek gerek. Eski AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli daha iki hafta önce Lahey Büyükelçisi olarak atandı. O Şaban Dişli ki 2008’de Silivri’de İngiliz Tesca Şirketi’ne ait bir arazide imtiyazlı imar değişikliği için 1 milyon dolar karşılığında protokol imzalamış ve 3 trilyonluk arsa 48 saat içinde 17 trilyonluk değere ulaşmıştı. Bu aracılık işi belgelerle kanıtlandığı halde Dişli, aylar sonra sadece AKP Genel Başkan Yardımcılığından istifa ederek zevahiri kurtarmıştı. Dişli’nin yaptığını bir muhalefet milletvekili yapsa anında dokunulmazlığı kaldırılır ve yargılanırdı.

İmar planını değiştirdi

Dişli’nin imar konusunda tek mahareti Silivri’deki arsa ile sınırlı değil. Sapanca’da kuzenine ait dere yatağına yapılan fabrikanın mühürlenmesi üzerine imar planını değiştirerek fabrikanın yıkımdan kurtarılmasını sağladı. Hakkını yemeyelim bu imar planı değişikliğinde Adapazarı Büyükşehir Belediye Başkanı olan diğer kuzeni Süleyman Dişli de kendisine yardımcı oldu elbette. Şaban Dişli, AKP iktidarının her döneminde vazgeçilmez isim oldu. Partinin iktidara geldiği 2002’de MYK’ye giren Dişli, ABD ile ilişkileri yürüten iki isimden biriydi. Cüneyt Zapsu ile birlikte, “Bizi deliğe süpürmeyin kullanın” diyaloğunun geçtiği toplantının da katılımcısıydı. 1 Mart tezkere krizinden sonra ABD ile ilişkileri düzeltmek için Dişli, Temsilciler Meclisi üyelerinin görüştüğü tek isimdi.
Şaban Dişli’nin tek görevi ABD ile ilişkileri yoluna koymak değildi. Kıbrıs’ta Annan Planı’nı Türk tarafında kabul ettirmek için de yoğun mesai harcadı. Bu plana direnen Denktaş’ı yola getiremeyince Salamis Bay Oteli’nde kamp kurarak milletvekilleri için ikna odasında günlerce dil döktü. Otele kendi adı yerine Şaban Bolel, Şaban Bolek ve Şaban İpek gibi sahte isimlerle kayıt yaptıran Şaban Dişli, Denktaş’ın partisinden milletvekili ayartıp, Kıbrıs’ta Maraş’ın Rumlara verilmesi, Gazi Magosa Limanı’nın AB ile ortak yönetime açılması için az mı uğraştı.

O şimdi büyükelçi

Bütün bu olayların hiçbirisi onun o kadar canını sıkmadı ama ah şu 15 Temmuz darbe girişiminde kardeşi General Mehmet Dişli’nin rolünün ortaya çıkması yok mu, işte o zaman hayli sıkıntılı günler geçirdi. AKP ’li arkadaşları bile istifasını istedi. Epey bir direndikten sonra partideki görevinden istifa etti. Neyse ki Reis, onun yeteneklerinin ve becerisinin farkındaydı da bir kenarda oturmasına gönlü razı olmadı. 7 Eylül 2018’de Lahey Büyükelçisi olarak atandı. Kardeşi Mehmet Dişli, hâlâ FETÖ darbe girişimi davasında yargılanıyor. Darbeye adı karışan bırakın generalleri, en alt kademedeki subayların bile yedi göbek sülalesi KHK’lerle işten atılırken, Dişli ailesine bu kurallar uygulanmadı tabii ki…

Amca Hasan Dişli

Dişli ailesine ‘devletin dişi’ sadece AKP döneminde değil Milliyetci Cephe (MC) döneminde de geçmiyordu. Dişli ailesi sayesinde Türkiye’nin ilk köylü direnişi yaşandı bu ülkede. Şaban Dişli’nin amcası Hasan Dişli 1976 yılında Geyve’de AP ilçe başkanıydı. Geyve’nin Sapanca Nehri kıyısında bulunan Umurbey Köyü’nde nehir kıyısındaki hazineye ait ve köyün merası sayılan arazilere ekim yapan köy halkını silahla vurarak, sopalarla darp ederek korkutup el koyması üzerine bütün köy halkını ayaklandırmıştı. İlçe kaymakamı, valisi ve Emniyet Müdürü’nden torpilli olan AP İlçe Başkanı Hasan Dişli, silahla adam yaralama ve darp suçlarından gözaltına alınıyorsa da her seferinde bir gün sonra serbest kalıp yine Umurbey köylülerini tehdit ediyordu. Ali Fuat Paşa Ortaokulu öğretmenini dövüşü, Mal Müdürü’nü tokatlayışı, ineği arazisine girdi diye bir genci iplerle bağlayarak Sakarya Nehri’ne atışı hep cezasız kalmıştı.

Merayı zorla aldı

Köylülere “Benim deli raporum var 50 kişi öldürsem yine de içeride tutamazlar” beni diyerek köyün bin dönümlük merasına çöküyordu. Köylülerin kadastroya, kaymakama, valiye ve emniyete yaptığı başvurular sonuçsuz kalıyordu. En son bir arkadaşlarının daha silahla yaralanması üzerine köylülerin canına tak etti ve traktörlerle ilçe merkezinde eylem yaptılar. Umurbeyliler’in 100 kadar traktörle Geyve’nin ana caddesini trafiğe kapattığı eylem Türkiye’de büyük yankı yaptı. O dönem gazetemizden Yalçın Pekşen abimiz de Geyve’ye giderek olayları yerinde inceledi ve iki günlük bir dizi hazırladı.

Dişli ailesi 70’lerden bugüne hep devlet himayesini arkasına aldı. Helal olsun Dişli ailesine, darbe girişimine de katılsa, hülle yoluyla özelleştirmeden fabrika da kapatsa, kupon arsalara kişiye özel bedeli mukabilinde imar değişikliği de yapsa bedel ödemek bir yana hep ödüllendiriliyor.
Ne diyelim hayırlı işler…

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/1098001/

This entry was posted in YANDAŞ - ÇIKARCI - YAĞCILAR, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *