Erdal Atabek
erdalatak@superonline.com
20 Ağustos 2018 Pazartesi
Hepimiz aynı gemide miyiz?
Sahiden, hepimiz aynı gemide miyiz? Hani sık sık söylenir ya, ‘hepimiz aynı gemideyiz’ denir. Genellikle de bir belaya bulaşıldığı, bir felakete uğrandığı zaman kullanılır bu klişe. İyi de, böyle olunca o belaya nasıl bulaşıldığı sorulmaz mı?
Kaptan geminin rotasını değiştirdiği zaman, yol haritasını kaldırıp aklına estiği gibi hız verdiği zaman, biz de aynı gemide miydik?
Bizim de aynı gemide olduğumuz kaptanın aklına gelmiş miydi?
Hayır, bence biz aynı gemide değiliz.
Sizin de nerede olduğunuz bulunduğunuz yere göre değişir. Kaptan köşkünde iseniz (bizimki Kaptan Sarayıdır), gördüğünüz manzara sonsuz ufuklardır. Alt güvertede iseniz köpükleri görürsünüz. Ambar yolcusu iseniz göreceğiniz geminin ambarıdır. Siz aynı Gemide olduğunuzu sanırsınız ama yanılırsınız. Aynı gemide değilsiniz. Sizi böyle kandırıyorlar. Bir bölümünüzü filikalara kapattılar, oralı değilsiniz. Bir bölümünüzü ıssız adaya bıraktılar, duymadınız bile. Siz aynı gemide değilsiniz, yanılmayın.
Yarın kurban bayramı, biliyorum. Bu yazıyı da o nedenle yazıyorum. Geminin kurbanlarını size anıtsatmak için yazıyorum. Ne oldu, işinden atılan yüz binlerce kamu çalışanı?
Bu bayramda, işsiz, parasız pulsuz, umutsuz ne yapıyorlar? Ne oldu, barış istediler diye kürsülerinden atılan üniversite hocaları? Ne yapıyorlar, ne durumdalar, merak ediyor musunuz?
Ne yapıyor hapisanelerde yatan öğrenciler? Tweet attı diye tutuklananlar?
Suçlananların eşleri, çocukları. Onlar da suçlu sayıldı, biliyor musunuz? Yarın bayram da, onlar bu geminin kurbanları.Bunca haksızlık, bunca adaletsizlik, bunca zulüm.
Adaleti kurban ettiler, düşündünüz mü?
Dürüstlüğü kurban ettiler, gördünüz mü?
İnsanlığı kurban ettiler. Bu insanlık günahları öyle koçlarla, danalarla affedilemez. Yarın kurban bayramı. Gene bahçeler, yol kenarları kana bulanacak. Ama asıl kurbanların akan kanları görülmüyor. Haksızlığın kanı akmaz ama zalimden er geç hesap sorar.Siz hâlâ ‘hepimiz aynı gemideyiz’ masalına inanıyor musunuz? Beni bağışlayın, ben inanmıyorum.
Dolar yedi liraya çıktı. Kimler nasıl etkileniyor, düşünün bakalım. Kullandığınız her şeye zam geliyor. Elektrik, doğalgaz, ulaşım, çarşıpazar, her şey zamlı. Ayda bin beş yüz lira ile geçinmeye çalışanla ayda yüz bin lira geliri olan nasıl etkileniyor?
Asgari ücret alanın gideri yüzde elli artıyor. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın giderleri de elbette artıyordur. İkisi de aynı biçimde mi etkileniyor? Asgari ücretli eziliyor ama Saray elbette ki etkilenmiyor. Çünkü Saray’ın masrafları bizim cebimizden karşılanıyor. Buna da ‘hepimiz aynı gemideyiz’ deniyor.
Hayır vatandaş, hepimiz aynı gemide değiliz.
Kimileri lüks transatlantikte.
Kimileri balıkçı kayığında.
Kimileri tahlisiye sandalında.
Hepimiz aynı gemide değiliz.
Bu bir aldatmaca. Bu bir kandırmaca.
Seni de işlenen suçun ortağı yapmaya çalışan bir yanıltmaca.
Kaptanın dürbününü bırak, kendi gözlerinle bak.
Sürüklendiğin kayalıkları göreceksin.
Issız adaya bırakılanları da gör.
Belki sen de ordasındır.
Bayram mı?
Onu da hak ettiğin zaman kutlarsın…
Erdal Atabek