ARABA DEVRİLMEDEN

Değerli arkadaşlar ,

Dün sizlerle aşağıdaki haber öncesi mektubumu paylaştım. CHP’nin Abdullah Gül açıklamasını daha sonra okudum . Anlaşılan odur ki benim gibi düşünen birçok duyarlı vatandaş bu konuda CHP’yi uyarmıştır. Araba devrildikten sonra yol gösteren çok olur . Araba devrilmeden ses vermek gerekli idi.

Cumhuriyet gazetesinde 24 Nisan 2018’de Ali sirmen şöyle yazdı ;

“AKP’nin bir önceki Cumhurbaşkanı Gül seçenek olarak sunulacak
ve bu davranış da sonra demokrasi mücadelesi olacak.

“Bu olacak iş mi?
Abdullah Gül’ün, Cumhurbaşkanlığı döneminde AKP’nin Çankaya noteri gibi davranmış olmasına karşın yine de kimi çevrelerce ılımlı olarak sunulmaya çalışılabilmesi sadece halefine oranla daha az kırıp döken, demir yumruğa kadife eldiven giydirilmiş algısı yaratan bir üslubu olmasındandır. Ama Türkiye’nin şu andaki sorunu üslup değil, demokrasiyi dışlayan tek adam rejiminden kurtulma sorunudur.

Yani karşı çıkılan Tayyip Erdoğan’ın demokrasi anlayışı ve tek adam yönetiminin özüdür, yoksa üslubu değil. Aldatıcı bir ılımlılık kılıfı ile kaplanmış, laiklik ve Cumhuriyetin temel değerlerinin karşıtı AKP’nin tezine karşı, antitez olarak yine aynı seçeneği sunarsanız Reis sentezinden başka bir şeye ulaşmanız mümkün olamaz.”

Bizler Ekmeleddin İhsanoğlu olayını yaşamış Yurttaşlarız. Sütten ağzımız yanmıştı ! Duyarlı davranmak ve olası siyasi ve çok büyük bir yanlışa karşı çıkmak yurttaşlık sorumluluğudur. Bunca karmaşaya daha baştan son vermek CHP yönetiminin ve sayın Kılıçdaroğlu’nun insiyatifinde idi. Fakat düne kadar bu konuda yetkili bir yöneticiden güven verici bir açıklama yapılmadığı için ABDullah Gül konusu büyümüştür.

Şimdilik CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in ;
“Abdullah Gül’ün ismiyle ilgili bizim bir tartışma yürütmemiz mümkün değil. Bir kez daha tekrar etmemiz gerekirse, Sayın Abdullah Gül’ün CHP’nin adayı olması geçmişte de bugün de gündemimizde yok” açıklamasının sonucunu beklemek gereklidir.

Dileğim odur ki ;
CHP YÖNETİMİ , Aydınlık bir Türkiye için , Laik demokratik Cumhuriyet’in bağlısı olan , Liyakatli , bilge , Hukukun üstünlüğüne ve parlamenter rejime saygılı , Atatürk’ün aydınlanma devrimlerini özümsemiş , bağımsızlığı rehber edinen , Devlet adamı niteliği olan erdemli bir kişiyi , CHP tabanıyla birlikte farklı siyasi görüşte olan kitleleri de kucaklayabilecek , CUMHURUN GERÇEK BAŞKANINI ,bir Yurttaşımızı aday göstersin .

24 Haziran karanlıktan çıkma tarihi olacaktır .

Anamızı , babamızı , dedemizi de alarak ,
Türkiye’nin yarısını dışlayan , baskı terör estiren ,
Adaleti kendi çıkarına kullanan,
Eğitimi ,ekonomiyi , demokrasiyi diplere indiren,
yolsuzluğu , rüşveti , göklere çıkartan ,
Babalar gibi ülkeyi pazarlayanlardan
Sandık başında hesap sorma tarihi olacaktır.

Birkaç oydan birşey olmaz ,
Tatil için rezervasyon yaptırdım diyenlere ;

2007 Genel seçimlerinde yazlıkta idik.
İstanbul 600 km mesafede .
Değerli eşimle birlikte istanbul’a gittik.
Oyumuzu kullandık.
Ertesi gün de döndük .

Haziran 2018 tarihinden sonra huzurla tatil yapmak istiyorsanız .
Çocuklarınız ve kendiniz için aydınlık ve huzurlu bir Türkiye istiyorsanız .
Anahtar sizin elinizdedir..

Kalın sağlıcakla

Naci Kaptan / 26 Nisan 2018

Tarih 25 Nisan 2018 , saat 21.15
Halk Tv’de açık oturum var.
Sunucu Zeynep Gürcanlı .

Zeynep Gürcan’lı , CHP genel Başkan yardımcısı
Aykut Erdoğdu’ya soruyor ;CHP’nin Cumhurbaşkanı kim olacak ?

Abdullah Gül mü ?

Sorusuna karşı Erdoğdu sürekli olarak lafı dolaştırıyor ve ;

– “Tarih önünden hepimizin sorumluluğu var ! Seçmenimizi ikna etmek zorundayız Hepimiz demokrasinin etrafında toplanmalıyız ” gibi yanıtlar veriyor. Fakat bir türlü Abdullah Gül adayımız olmayacak diyemiyor !!!

Burada önemli sorular aklıma geliyor ;

CHP , SEÇMENİNİ HANGİ AMAÇLA İKNA ETMEK ZORUNDADIR ?
NİYET NEDİR ?

Bu açıklamanın ardından pis kokular geliyor !!!
Öylesine bir kanaat oluşuyor ki ;
CHP, ABDullah Gül’ün adaylığını destekleme sancıları çekmektedir.

Öyle ise başta CHP olmak üzere Abdullah Gül’e bel bağlayanlar akıl tutulmasına tutulmuş olur. ABDullah Gül’e bel bağlamak , AKP’ye bel bağlamaktır , ABD’ye , İngiltere’ye bel bağlamaktır.

ABDullah Gül’e bel bağlamanın , sayın Kılıçdaroğlu’nun TEK KİŞİLİK ADAYI Ekmeleddin İhsanoğlu’na bel bağlamak arasında hiç bir farkı yoktur . Hatta Laik Cumhuriyet’e düşmanlığınla bilinen , Dışişleri Bakanlığı sürecinde ABD ile gizli anlaşmalar yapan , AKP’nin kamuda ve üniversitelerde kadrolaşmasına izin veren ;

AKP’nin misyonlu bir kurucusuna bel bağlamak ancak akıl tutulmasıyla tanımlanabilir. Ve Ekmeleddin İhsanoğlu olayından daha da acıtıcı ve kötüdür.

CHP Yönetiminin Kılıçdaroğlu’na görüşmeler ve aday belirlemesi için açık yetki verdiği açıklandı. Böylelikle Ekmeleddin olayından gereken dersin çıkartılmadığı da ortaya çıkmıştır. O zaman sayın Kılıçdaroğlu’nu Bahçeli’nin aldatmış olduğu açıklandı.
Ya bu sefer ?

Aslında acı olan şudur ki ;
CHP şayet ABDullah Gül’ü aday gösterir veya desteklerse ,
anlaşılacaktır ki ;

Ülkemizde Cumhurbaşkanlığı yapabilecek erdemli , bilgili , liyakatli , eğitimli , kültürlü ,
demokrasiyi özümsemiş, insan haklarına saygılı , adaleti mihenk taşı yapabilecek kimse yoktur !!!

Peki bu niteliklerin hangisi ABDullah Gül’de vardır ?

Şayet ABDullah Gül ,CHP’nin destek vereceği bir aday olursa ;
CHP de aynen Bahçeli’nin MHP’si gibi olacaktır .
CHP tabanından büyük kopmalar olacak,
CHP’ye küsenler İYİ PARTİ’ye gideceklerdir.

Naci Kaptan / 25 Nisan 2018


25 Nisan 2018
Yeniçağ
25.04.2018

CHP’den Abdullah Gül açıklaması.

CHP’li Özel “Abdullah Gül’ün ismiyle ilgili bizim bir tartışma yürütmemiz mümkün değil. Bir kez daha tekrar etmemiz gerekirse, Sayın Abdullah Gül’ün CHP’nin adayı olması geçmişte de bugün de gündemimizde yok” dedi.CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde gerçekleştirilen kapalı grup toplantısının ardından açıklamada bulundu. Grup Toplantısı’na Maltepe Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, uzun bir süredir tedavi gören Adana Milletvekili Aydın Uslupehlivan ve yurt dışında görevli heyetler dışında bütün milletvekillerinin katıldığını aktaran Özel, 42 milletvekilinin söz alarak görüş bildirdiğini kaydetti.

Özel, toplantının başında Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir açılış konuşması ve Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’ın da sunum yaptığını, ardından Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na ittifak sürecinin yürütülmesi ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi konusunda oy birliğiyle yetki verildiğini bildirdi. Bundan sonraki süreçte, Kılıçdaroğlu’nun partiler arası temasları, ya bizzat ya da görevlendirdiği yöneticiler aracılığıyla sürdüreceğini vurgulayan Özel, CHP’nin cumhurbaşkanı adayını tamamen belirginleştikten sonra kamuoyuyla paylaşılacağını belirtti. Özel, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. “Kılıçdaroğlu’na bu yetki verilirken, Abdullah Gül olmasın şartı gündeme geldi mi?” şeklindeki soru üzerine Özel, bu konuda çok spekülasyon yapıldığını, kendisinin ve Tezcan’ın yapmış olduğu açıklamadan sonra böyle bir tartışmanın partinin gündeminde olmadığının açıklık kazandığını, bu konuda herhangi bir tartışmanın bulunmadığını bildirdi.

“KİMSEYİ RENCİDE ETMEK İSTEMİYORUZ”

“Abdullah Gül, CHP’nin gündeminden çıkmıştır diyebilir miyiz?” sorusunu Özgür Özel, şöyle yanıtladı: “CHP’nin adayı konusunda daha önce çokça tanımlamalar yapmıştık. Açıklandığında tüm CHP’lilerin büyük bir memnuniyetle kabul edeceği, hiçbirinin itiraz etmeyeceği bir adayımız olacağını söylemiştik. Bu anlamda zaten CHP’nin gündeminde böyle bir tartışma yoktu. Burada bir yanlış anlaşılma olmaması gerekir. İlkelerin ve geleceğe bakış açısının ifade edilmesi gerektiği bir süreçte sunni olarak bir ismin tartışmaya açılması sonucunda… Kimseyi de rencide etmek istemiyoruz. Örneğin, Saadet Partisi’nin adayı olabilecek Sayın Abdullah Gül’ün ismiyle ilgili bizim bir tartışma yürütmemiz mümkün değil. Bir kez daha tekrar etmemiz gerekirse, Sayın Abdullah Gül’ün CHP’nin adayı olması geçmişte de bugün de gündemimizde yok.” “CHP’nin cumhurbaşkanı adayının ne zaman açıklanacağının” sorulması üzerine Özel, “Bu konuda tüm yetki Sayın Genel Başkan’da. Elimizde bir seçim takvimi taslağı var. Bu takvim doğrultusunda en uygun zamanda CHP’nin adayı açıklanacak.” dedi.

“YÜKSEK BİR UMUT VE TAM MUTABAKAT”

“Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda sürpriz bir isimin olup olmayacağı”na dair soruya karşılık Özel, şunları kaydetti: “Bu kadar herkesin birbirini tamamladığı, üzerinde tam bir mutabakatın olduğu, bu kadar morallerin yüksek olduğu, gelecekle ilgili kaygıların bu kadar az, umutların bu kadar fazla dillendirildiği kapalı grup toplantısına ilk kez şahitlik ediyorum. Bugün bu kadar coşkulu, heyecanlı… Pazar günü büyük bir kumpası bozmanın verdiği özgüven, bunun toplumda yarattığı tepki ve bunun ortaya çıkardığı büyük bir dalga ve bu anlamda toplumun tüm kesimlerinden CHP’ye yönelik olarak yapılan olumlu değerlendirmelerin morali bugün grup toplantısına yansıdı. Birbirini tamamlayan, birbirine katkı sunan, geleceğe ait umutları pekiştirerek artıran ve kendi kendine umudun yükseldiği bir toplantı oldu. Bugünkü toplantıyı nasıl özetlerseniz derseniz, yüksek bir umut ve tam bir mutabakat.” Özel, “Kılıçdaroğlu, kapalı grup toplantısında, ekonomiden anlayan bir cumhurbaşkanı adayı profilini çizdiği yönünde bilgi var. Bu konuda ne diyeceksiniz?” şeklindeki soruyu yanıtlarken, bugün İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in CHP’yi ziyaret ettiğini, Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ile Demokrat Parti’ye ve Saadet Partisi’ne gittiklerini hatırlattı.

“HİÇBİR MİLLETVEKİLİ İTİRAZ ETMEDİ”

Yarım güne üç parti ziyaretinin sığdığı bir süreçte “mekik diplomasisinin” artacağına işaret eden Özel, “Önümüzdeki günlerde meselenin tamamen olgunlaşacağı konusunda hepimiz hemfikiriz. Bugün, yapılan bir görüşmeden sonra hızla planlanan iki görüşme takip etti. O anlamda bir takvimden ziyade esnek bir takvim. Sayın Genel Başkanın yetkisinde ve sorumluluğunda yürütülecek ve bizlerin katkı verebileceği bir süreçten bahsedilebilir.” ifadesini kullandı. “CHP üyesi olmasa da itiraz edilmeyecek bir cumhurbaşkanı adayının çıkarılıp çıkarılmayacağının” sorulması üzerine Özel, şu değerlendirmeyi yaptı: “Sayın Genel Başkanın yaptığı tanım çok geniş, çok net. Tüm dinleyenlerin böyle olmalıdır dediği bir tanım. İçinden sadece bir niteleme sıfatı çekip onun üzerinde durmak da istemem. Sayın Genel Başkanın yaptığı tanıma hiçbir milletvekilimizin itiraz etmediği gibi son kararın verildiği, son noktaya gelindiği gibi bir durum olsaydı, zaten başka bir şey olurdu. Görüşmeler sürüyor. CHP, hiçbir CHP’linin itiraz etmeyeceği ve yükselmekte olan umudu büyük bir dalgaya dönüştürebilecek bir adayı tespitin arifesindedir.”

TOPLANTIDAN NOTLAR

Edinilen bilgiye göre, toplantıda, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, diğer partilerin genel başkanlarıyla yaptığı ittifak görüşmeleri hakkında milletvekillerine bilgi verdi. Ardından söz alan milletvekilleri, CHP’nin mutlaka kendi adayını çıkarması gerektiği yönünde görüş bildirdi. Toplantıda, bazı milletvekillerinin, cumhurbaşkanı adayı olarak Grup Başkanvekili Özgür Özel’i, Yalova Milletvekili Muharrem İnce’yi, İstanbul Milletvekili İlhan Kesici’yi ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i önerdiği belirtildi. Milletvekillerini dinledikten sonra konuşan Kılıçdaroğlu’nun, “Türkiye’nin ekonomisinin kötüye gittiğini” vurgulayarak, ekonomiden anlayan, ekonomi konusunda başarılı çalışmaları olmuş bir cumhurbaşkanı adayının belirlenmesinin önemine işaret ettiği öğrenildi.

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/chpden-abdullah-gul-aciklamasi-190739h.htm

This entry was posted in Politika ve Gundem, SEÇİM - SEÇSİS, SİYASİ PARTİLER, SİYASİ TARİH. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *