Süleyman Çelik
31.07.2017
İBRAHİM ŞAHİN’İ KİM KORUYOR?
AKP iktidar olduktan sonra İbrahim Şahin’i TRT Genel Müdürü yapmak istiyor. Ancak hazırladıkları iki kararnameyi de Ahmet Necdet Sezer veto ediyor. Abdullah Gül Cumhurbaşkanı olur olmaz TRT’nin başına oturtuluyor.
İbrahim Şahin’in FETÖ ile ilişkisi medyada sürekli tartışılıyordu. Şimdi resmi rapor ve iddianameye de yansıdı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu savcısı Turhan Elbistan tarafından hazırlanarak, Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede yazdığına göre, İbrahim Şahin’in genel müdür olmasıyla TRT’de FETÖ’cü kadrolaşma başlıyor. Yüzlerce FETÖ’cü sorgusuz sualsiz ve de sınavsız TRT’ye dolduruluyor. Yapılan atamalar sonrasında TRT’nin adeta FETÖ’nün çiftliğine döndüğü ifade ediliyor.
Gerek iddianamede, gerekse “FETÖ Bağlamında Terör Amaçlı Kullanılan Kamusal Mal ve Hizmetler” başlıklı raporda bildirildiğine göre bu çiftliği İbrahim Şahin tam anlamıyla babasının malı gibi yönetiyor. FETÖ’cüleri alırken mevzuata uymadığı gibi, işe aldığı kişilere ayrıca birçok ayrıcalıklar sağlayıp kıyak yapıyor. Örneğin, Ekrem Dumanlı’ya ayda 12 bin lira, Hakan Şükür’e yıllık 740 bin lira ödeniyor.
İddianamede “işe alınanların kurum tarihinde örneği görülmemiş sayıda yurt dışı eğitim, burs ve benzeri görevlendirmelerle bütün masrafları TRT’den karşılanmak üzere yurt dışına gönderildiği belirtilerek, “Kuruma sesçi kadrosuyla başlayan bir elemanın Amerikan Film Akademisine eğitime gönderilmesi, yine kameraman olarak kuruma giren personelin Fransa ve Kanada’ya gönderilmesi ve gönderilen personelin ortalama maliyetinin trilyonu bulması, deneyim kazanma amacıyla yapılmış tasarruf olarak değerlendirilemez. Teftiş kurulunun ihtiyaç yoktur görüşüne rağmen hepsi örgüt ile ilişkili 30’un üzerinde müfettiş yardımcısı alınmıştır. Şimdiye kadar hukuk ve siyasal dışındaki okuldan mezun personel, müfettiş olarak alınmamışken açık öğretim mezunu bir kişi TRT’ye müfettiş olarak alınmış, bununla da kalmamış personelin hepsi yurt dışına eğitime gönderilmiştir” denilmektedir.
Raporda da “… Kendilerinden olmayan yapım şirketlerini saf dışı bırakarak işleri örgütün güdümündeki şirketlere verdiler… Çekilmemiş bölümleri satın almış gibi fatura ettiler… Ödeme planı oluşturulmuş bölümleri kendi firmalarına uçuk rakamlarla yaptırdılar… Sonuç itibarıyla kurumu yaklaşık 300 milyon lira zarara uğrattılar” deniliyor.
Tüm bu kanunsuzluk, usulsüzlük ve yolsuzlukların sorumlusu olan bu zat, gene iddianamede yazdığına göre, 15 Temmuz sürecine kadar TRT’deki FETÖ soruşturmalarını yüzeysel geçiştiriyor, birkaç kişinin yeri değiştirilerek ‘soruşturma yapıldı’ izlenimi veriliyor. Bu durumun yukarıya iletilmesi ile 2014 yılında görevden alınıyor. Fakat hakkında herhangi bir soruşturma açılmıyor, adeta gözden kaçırılarak Samsun Valisi yapılıyor. İşin iddianameye yansıdığı öğrenilince Haziran 2017’de Valiler Kararnamesiyle Samsun Valiliğinden alınarak, Merkez Valisi yapılıyor.
Tayyip Erdoğan dün AKP Genel Merkezi’nde bakanlar ve milletvekillerine yaptığı konuşmada, “FETÖ ile mücadelede asıl isimlerin değil de sıradan insanların üzerine gidildiği yönünde şikayetler var, dikkate alın” demiş. İbrahim Şahin bunun tipik örneği değil mi?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede TRT’deki FETÖ’cü örgütlenmenin baş sorumlusu olarak İbrahim Şahin işaret ediliyor ama soruşturmaya dahil edilmiyor!
O zaman “İbrahim Şahin’i kim koruyor?” sorusu akla geliyor…
