PERDE ARKASI ; Türkiye’nin kaynakları müteahhitlere pay edilerek nasıl tüketiliyor ? * Davet’li yollar 3. havalimanına çıkıyor * Ak müteahhit cumhuriyeti

Cumhuriyet
Çiğdem Toker
31 Mayıs 2017

Davet’li yollar 3. havalimanına çıkıyor

3. havalimanı inşaatında çalışan kamyonların Fetih şovunu “korku filmi”ne benzetenler oldu. Daha fazlası bence. Kamyon şoförlerinin ortak jesti gibi sunulan bu “anlaşmalı” şov, uygarlık vaadi ardına saklanmış şiddet ve ilkelliği gözümüze sokan mütecaviz bir gösteriydi.

Birden çok kritere göre Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi olarak takdim edilen 3. havalimanı, büyüklüğüyle orantılı olarak yeşili yok eden proje olarak da ilerliyor. Yap-İşlet-Devret yöntemiyle yaptırılan diğer mega projeler gibi 3. havalimanı da “Milletin cebinden beş kuruş çıkmadığı” sloganıyla tanıtıldı. Oysa bu projede de milletin cebinden sanıldığından daha çok para çıkıyor. Anlatayım:

3. havalimanını inşa eden İGA konsorsiyumu, beş tanınmış müteahhitlik şirketinden oluşuyor: Cengiz-MAPA-Limak-Kolin-Kalyon.

Karayolları Genel Müdürlüğü’nün, son 4-5 yıldır, olağandışı durumlarda kullanılan “pazarlık” yöntemini ihalelerde olağan bir yol olarak seçtiğini geçen pazar yazdım. Kamu İhale Kanunu’nun 21/b maddesi işletildiğinde, açık ihale yapmak yerine, idare belli firmaları çağırıp aralarından seçerek yol yaptırıyor. Son dört yılın “davet” yöntemli ihalelerine bakıldığında İGA konsorsiyumunu oluşturan firmaların, büyük ölçekli “davet”li işler yaptığı görülüyor. Aşağıda -derlediğim- yıllara göre İGA’yı oluşturan firmalara “verilen” davetli işleri paylaşıyorum;

2013 yılı
Ordu-Ulubey-Topçam 50.4 milyon TL Kalyon (TCK)
Batman-Siirt köprü yapımları 136 milyon Nurol+Cengiz
Genç-Servi yolu 79 milyon TL Cengiz+Özaltın
Şırnak-Pervari ayrı yolu 181.8 milyon TL Limak
Van-Hakkâri ayr. Başkale 305.2 milyon TL Mapa
Toplam: 752.4 milyon TL

2014 yılı
Samsun-Sinop ayrımı Güzelçay yolu
78.8 milyon TL Cengiz İnşaat
Kastamonu-Çankırı Ilgaz 213.3 milyon TL Cengiz İnşaat
Toplam: 292.1 milyon TL

2015 yılı
İzmir-Manisa Devlet yolu Sabuncubel
Tüneli ve bağlantı yolları yapımı 193 milyon TL Kalyon İnşaat
Tandoğan-Keçiören metrosu bağlantı 29.5 milyon TL Limak İnşaat (Ulaştırma Bakanlığı)
Trabzon-Aşkale(Dokap) Maçka-Kara-hava yolu 44.8 milyon TL Cengiz İnşaat
Toplam: 267.3 milyon TL

2016 yılı
İkizdere Ayr.-Ovit Tüneli bağlantı 390.5 milyon TL Cengiz İnşaat
Toplam: 390.5 milyon TL

2017 yılı
Kastamonu-Çankırı Kırık Barajı varyantı
yol yapım işi 607.3 milyon TL Cengiz İnşaat
Sabuncubel Tüneli ve bağlantı yolları 175 milyon TL Kalyon İnşaat
Toplam: 782.3 milyon TL

Havalimanı şirketlerine 2.5 milyar
Son beş yıldır 3. havalimanı şirketlerine çoğunluğu KGM olmak üzere, “pazarlık” usulüyle verilen işlerin toplamı 2.5 milyar TL’ye ulaştı. Bu tutarın yarıdan fazlasını ise (1.4 milyar TL’si) Cengiz İnşaat’a ihale edilen işler oluşturuyor.

Soru şudur: Deprem, afet, öngörülemez hallerde uygulanan davet yöntemi, kötüye kullanılmadan serbest rekabet ortamında normal ihale yapılsa, İGA şirketleri ve en çok da Cengiz İnşaat bu büyüklükteki yol ihalelerini alabilir miydi?

21/b yönteminde ısrarın özel bir nedeni mi var? Karayolu ihalelerinde ihale bedelleri, bütçeden direkt aktarılıyor. Acaba 3. havalimanının ilerlemesi, bütçeden 21/b yoluyla İGA şirketlerine aktarılan ihale kaynakları sayesinde (de) mi mümkün oluyor? Ne dersiniz?

Cumhuriyet
Çiğdem Toker
02 Haziran 2017 Cuma

Ak müteahhit cumhuriyeti

Rantın büyüklüğünü deneme sayısından anlayabilirsiniz. Zeytinlik alanları müteahhit şirketlere açma iştahından söz ediyorum. Düşünün ki, altı kez TBMM gündemine gelmiş, altısında da reddedilmiş.

İnadın sürekliliği, yalnızca büyüklüğü değil, zeytinlik sahalardaki rant paylaşımının yüksekliği ve derinliği konusunda da fikir veriyor.Şimdi geri adım diye duyurulan, metinden kelime çıkarma işinin, göz boyama olduğu vurgulanıyor. Zeytinlik Sahaları Korumu Kurulu kaldığı ve bu yetkileri o metinde durduğu müddetçe zeytinliklerin tehlike altında olduğu yani.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’ye göre, bu kurul bağımsız olacakmış. Bir daha söyleyeyim: İçinde Tarım, Çevre ve Şehircilik, Sanayi, Orman ve Su İşleri, Maliye bakanlıkları temsilcilerinin, yani atanmış bürokratların yer aldığı kurulun bağımsız olacağını söylüyor bakan. Biz de bu sözden, o kurulun Bakan Özlü’nün bağımsızlığı kadar bağımsız faaliyet göstereceğini anlayabiliriz.

Cumhuriyet, bu ülkede en çok müteahhitlerin cumhuriyetine dönüştü artık.

Cengiz’e bir büyük iş daha
3. Havalimanı’nı yapan beş müteahhide yasaya aykırı biçimde nasıl “davetli iş” verildiğini iki gün önce yazdım. Karayolları Genel Müdürlüğü, son yıllarda artan biçimde Kamu İhale Kanunu’nun 21/b maddesini yasaya aykırı uyguluyor. Olağanüstü hallerde acele işlerde uygulaması gereken davetli şirketlerle pazarlık yolu, genel ve sürekli uygulamaya dönüştü neredeyse.

Küçük bir anımsatma: Önceki yazıma 2013’ten bu yana 3. Havalimanı şirketlerine “pazarlık” usulüyle verilen işlerin toplamı 2.5 milyar TL’ye ulaştı. Bu tutarın yarıdan fazlasını ise (1.4 milyar TL’si) Cengiz İnşaat’a ihale edilen işler oluşturuyor.

Ulaştığım son bilgilere göre Cengiz İnşaat’a bu hafta bir iş daha verilmiş.
30 Mayıs’ta yine 21/b’ye göre yapılan ihale, Trabzon-Aşkale (Köstere Deresi – Gümüşhane arası) kapsamında daha önce yaptığı bir işin “ikmal”i kapsamında. Yaklaşık keşif bedeli 720 milyon TL olan projeye, Cengiz’in şirketince 527.4 milyon TL teklif verilmiş.

Müteahhitlere yapılan ödemelerdeki artış ve bu artışta “davet” yönteminin izlerini bütçe rakamlarında görmek de mümkün. Maliye verilerine göre Ocak- Nisan döneminde müteahhitlere 4.8 milyar TL ödendi. Bu tutarın 1.4 milyar TL’si yol yapımı için.

Müteahhit giderleri, geçen yılın aynı döneminde 3.5 milyar TL’ydi. Bu tutarın da 782 milyon TL’si yol yapımı için ödenmişti. Yol müteahhitlerine yapılan toplam ödemede geçen yıla göre yaklaşık iki katlık bir artış söz konusu.

İktidarların müteahhitlik sektörüyle ilişkileri ve tercihleri, bütçeyi, ekolojik dengeyi, gelir eşitsizliğini giderek daha derinden sarsıyor.Toplum yararı aleyhine işleyen bu rant ilişkisinin son örneğini, bir askerin yaşamını yitirdiği Manisa’daki kışla zehirlenmesi olayında yemek tedarikçisi firmanın kollanmasında görüyoruz.

CHP İzmir Milletvekili Tur Yıldız Biçer’in ısrarla üzerine gittiği bu olayda, Rota Yemekçilik adlı firmanın, zehirlenmenin “çiğ hindi etinden” kaynaklandığını teyit ettiğini, buna rağmen Sağlık Bakanlığı talimatıyla kültür tahlil sonuçlarının verilmediğini kamuoyuna açıkladı.

Devlet kurumlarının üzerine gitmesi, sözleşmesini iptal etmesi, soruşturma, inceleme yapması gereken bir olayda, gencecik erlerin sağlıklarının bozulmasına seyirci kalması, söylenecek, yazılacak söz bırakmıyor.İktidara yakın müteahhit şirketlerin herkesten daha eşit olduğu bir çağdayız.

This entry was posted in YANDAŞ - ÇIKARCI - YAĞCILAR, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *