ELDE VAR TEK ADAM *** Tıp öğrencisi Berkay’ın cenaze töreninde gözyaşları sel oldu. Berkay’ın babası, “oğlum katledildi, o insan hayatını kurtarmak için doktor olmak istemişti” dedi. 29 yaşındaki şehit polis Uğur Ürker, Eskişehir’de son yolculuğuna uğurlanırken annesi “Ağlamayacağım” dedi

sozcu.com.tr
Necati Doğru
14 Aralık 2016 

Elde var tek adam!

Son 72 Saat: Camiler, al bayrağa sarılı şehit tabutlarıyla doldu taştı. Mezarlıklar, en kalabalık günlerini yaşadı. 44 can son yolculuklarına uğurlandı.Analar ağladı.Çocuklar öksüz kaldı.

Babalar şehit oğullarının fotoğraflarını ellerinde taşıyarak yürüdüler. Kalpleri çelik kanatlı kapılarla kitli olanlar bile bu acıya dayanamadı. Ne tunç, ne kaya, ne toprak, ne denizler kayıtsız kalamadı. 31 ayrı ülkenin konsolosları, büyükelçileri geldiler, kırmızı karanfiller bıraktılar.

Türkiye tek yürek oldu.
80 milyon ayağa kalktı.
Ölüm acısını yaşadı.

4 yaşındaki Duru, polis babasının en güzel mücevheriydi, fotoğrafını okşarken ağlıyordu. Tıp öğrencisi Berkay’ın cenaze töreninde gözyaşları sel oldu. Berkay’ın babası, “oğlum katledildi, o insan hayatını kurtarmak için doktor olmak istemişti” dedi. 29 yaşındaki şehit polis Uğur Ürker, Eskişehir’de son yolculuğuna uğurlanırken annesi “Ağlamayacağım” dedi. 21 yaşında sadece 5 aylık polis memuru Durmuş Öcal’ın cenazesi Isparta’da evine getirildiğinde babası, “Yavrum böyle mi gelecektin” diye gözyaşı döktü.
*  *  *
Sevdalıydı. Sözlüsünün haberi vardı. Kız istemeye gidecekti. O gece nöbete kaldı. Polis Adem Serin, Gaziantep’te toprağa verilirken annesi İsminur Serin, oğlunun Trük Bayrağı’yla sarılı tabutunun başına geldi, ”Bir oğlum öldü, biri daha yetişiyor. Kimseye teslim etmeyiz bu ülkeyi” dedi. Yaşı altmışı geçmiş, saçları ağarmış, vücutları küçülmüş babalar, 20-21 yaşındaki oğullarını mezara koydu. Adanalı şehit polis Mehmet Atıcı ise 22 yaşındaydı. Binlerce Adanalı. Futbolcu Yasin, 3 gol attı. Her gol atışında seyirciye asker selamı verdi, koştu güvenlik nöbeti için gelmiş polislerle kucaklaştı. Hakem Cüneyt Çakır, maç başlamadan önce saha seçimi için “yazı tura atımını” bir polise yaptırdı. Futbolcu Yekta, gol attı, asker selamı verdi.

Binlerce Kilisli.
Binlerce Antepli.
Binlerce Konyalı.
Binlerce Malatyalı.
Binlerce Diyarbakırlı.
Binlerce İstanbullu.
20 ayrı şehirde.
Binlerce insan toplandı.
Tabutları omuzladı.
Çocuklarını uğurladı.
Birlik-Beraberlik tamdı.
*  *  *
Birlik-beraberlik var.
Önlem yok.

2 asker ya da polis şehit olunca 1 gün bile konuşulmuyor. 5 şehit olunca birkaç saat konuşuluyor. Şehit 10 kişiyi bulursa 2 gün konuşuluyor, 15’i bulursa 3 gün, 40’ı bulursa 4 gün. 4 gün zaten cenazeleri kaldırmaya ancak yetiyor. Bu 4 gün içinde Cumhurbaşkanı, Başbakan, ilgili bakan, ilgisiz bakanlar her gün sabah, akşam, öğlen kesintisiz olarak TV’lere çıkıp; “kökünü kazıyacağız…” diye nutuklar atıyorlar. Bu defa “kökünü kazıyacağız” cümlesinin yanına bir de “kahpeler” demeyi eklediler. Cumhurbaşkanı “kahpeler” diyor ya bakanlar, sivil toplum liderleri söylemlerini “kahpeler” tanımı ile zenginleştirdiler.
*  *  *
Ölenlerin arkasından söylemler zenginleşti. Ölenleri yaşatmak için gerekli istihbarat çok fakir kaldı.Nedense darbe girişimi istihbaratı da önceden alınamadı. 240 can mezara gitti. Son İstanbul Beşiktaş’ta da teröristin katliam hazırlığını önceden haber alma becerisi çok zavallı kaldı. Teröristin katliam bombasını patlatacağı kente gelmesi, yerleşmesi, eylem yeri için keşifler yapması, bineceği otomobili satın alması, bu aracın tescil işlemlerini yaptırması, bombaların araca yüklenmesi, aracın patlatılacağı noktaya sayısız defa tur atıp tatbikatlar yapması, canlı bomba olanlarla bomba yüklü araca kaçlı fünye düzeneği yerleştirdiği istihbaratı elde edilemedi.

Bütün istihbarat.
Kusursuz beceri.
Eksiksiz başarı.
Tek adam ambalajı için.
Elde var tek adam!

This entry was posted in FAŞİZM, NECATİ DOĞRU YAZILARI, PKK TERÖRÜ, TERÖR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *