Rifat Serdaoğlu ÜÇ’lemesi * DÜNYA, DÜNYA LİDERİNE KARŞI * KİM FETÖ’CU KİM DEĞİL * 1 NUMARA ERDOĞAN MI ?

05 Ağustos 2016
Rifat Serdaroğlu
rifatserdaroglu.com

DÜNYA, DÜNYA LİDERİNE KARŞI

Hepsi paralelci olmuş bunların, ama hepsi! Dörtbir yanımızı sarmışlar, biz fark edememişiz. Çok safmışız be, hem de baya safmışız, çok!

Biz Reza Zarraf çocukcağızı için “Hayırseverdir” ama ağzından hiç “Hayır” çıkmaz, hep “Evet” der, diyoruz, Amerikalı dostlarımız ağzı dualı, alnı secdede olan İranlı çocuğumuzu alıp, şrak diye hapse atıyorlar!

Van münits yani! Bir deneyin bakalım, size de ne yardımlar yapacak? Belki bizimki gibi, sizin de cari açığınızın %15’ini tek başına kapatacak! Denemeden bilemezsiniz ki!

Bak Obama! Senin bu tutumun bizim Amerika ile olan ilişkilerimizi zedeler.Ben zaten Suriye’deki asabi ve sinirli çocukları, “siz onlara IŞİD diyorsunuz” tutmakta zorlanıyorum. Bi salarsam görürsünüz ebenizin damını…

Temel’in Fadime, gide-gele kasabanın yakışıklı doktoru ile işi pişirmiş!
Dedikodu almış yürümüş. Temel’in arkadaşları bu müessif olayı ona nasıl söyleyeceklerini tartışırlarken, Temel’in çocukluk arkadaşı Dursun; Baa pırakun uşaklar, ben ona diyeceğum” demiş.Temel akşam kahveye geldiğinde, Dursun bağırarak sormuş;

“Ula Temel, senin Fadime ne zaman profesör olayı?” Temel, “Delirdin mu Dursun, ne profesörü? Fadime okuma-yazma bilmez daa!” Dursun, “Bilmem, kasabadaki herkes Fadime doktora veriyi diyi daa!

Bilal Oğlan, Doktora vermek için gittiği İtalya’nın Bolonya şehrinde, onlarca silahlı korumasıyla güzel-güzel okurken İtalyan Paralelciler Bilal’imizi, bizim ok atarken bir “Ya Hak” çektiğinde, Hong-Kong’daki gökdelenlerin titrediği aslan yiğidimizi “Kara Para aklıyor” diye hapse atmaya kalktılar!

Allahtan Bilal Oğlanda pasaport, denizdeki kum gibi! Suudi pasaportu ile İtalya’dan kaçan Bilal Oğlan, Gürcistan pasaportu ile babasının hava sahasına girip kurtulmuş…

Bizim Dünya Liderimiz, İtalyan TRT’si denen RAİ Televizyonuna demeç verdi ve konuya açıklık getirdi; (Demeci aynen yazıyorum)

Şu anda İtalya Yargısı, şu anda girmiş olsa benim oğlumu belki de tutuklayacaklar. Nedir söyleyin bakalım dediğimde, söyleyebilecekleri hiçbir şey yok. Oğlum Doktora için İtalya’da bulunurken, bana diktatör dediler.PKK’ya destek gösterileri düzenlediler! Yetkilere sesleniyorum, neden devreye girmiyorsunuz? Bu mu hukuk devleti? Bu mesele bizim İtalya ile ilişkilerimizi zora sokabilir! Benim oğlum parlak bir adam ama Kara Para aklamakla suçlanıyor! Benim oğlumu bırakın da, kendi mafyanızla uğraşın…”

Dünya liderimizin üslubundaki zarafete, devlet adamı kalitesine, hukuk anlayışındaki çağdaşlığa bakar mısınız? Boşuna mı ona “Dünya Lideri” diyoruz!

İtalya Başbakanı Renzi! Sana sesleniyorum, duy beni! Senin, Londra Belediye Başkanı ve yeni İngiltere Dışişleri Bakanı gibi Türk olduğunu, gerçek adının Tepecikli Remzi olduğunu, Paralel olduktan sonra Renzi adını aldığını iyi biliriz. Kendine gelesin! Büyük, büyük, büyük, büyük dedemiz Atilla Han’ın yarım bıraktığını bize tamamlatmayasın! Sonra seni, o Papa Papazı bile elimizden alamaz!

Bir defa Bilal Oğlandaki paranın hepsi AK Para! Onda kara veya pembe para bulunmaz. Yakalanan iki-üç bavul para senin için büyük olabilir ama Bilal Oğlan için çerez parasıdır onlar! İyisi mi yol yakınken vazgeç bu işten, bizi ayağa kaldırtma…

Almanya Şansölye ’si Merkel Hanım, sen de dinle!
Elinin hamuru ile erkek işine karıştın, yüzüne gözüne bulaştırdın.
Dünya Liderimizin sesini ve görüntüsünü kesmişsin! Kendine gel be!
Yetti gari bu çekememezliğin, ne kıskanç kadınmışsın yahu! Valla şimdi Cüppeli Hoca’ya gider bir muska yazdırırım, kel kalırsın kel.Sen kim, Dünya Liderinin sesini kesmek kim? Aklını aldırtma bize…

Değerli Okurlar;
Gördüğünüz gibi tüm dünya, dünya liderimize karşı birleşmiş durumda. Niçin? Niçin olacak kıskançlıktan! Obama’ya bak aynen kara marsık, Merkel’i gece rüyanda gör dilin tutulsun, İtalyan Remzi ise bugün var yarın yok! Ya bizimki; Boysa boy, ses se ses, güçse güç, paraysa para! Allah özenmiş de yaratmış. Tarımda kendi kendine yeten 7 ülkeden biri iken, terörde kendi kendine yeten 7 ülkeden biri yaptı bizi…

Yaşasın Dünya Lideri…

Sağlık ve başarı dileklerimle

03 Ağustos 2016
Rifat Serdaroğlu

KİM FETÖ’CU KİM DEĞİL

Amerika Pensilvanya ’da bir kadın, kocasını ameliyat eden hastane hakkında tazminat davası açar! Dava dilekçesinde şunları yazar;

“Kocam hastanede ameliyat geçirdikten sonra benimle seks yapmıyor. Gayet düzenli olan seks hayatımız mahvoldu.Bu nedenle hastanenin tarafımıza 1 Milyon Dolar tazminat ödemeye mahkûm edilmesi…” Yargıç, hastane yönetiminden konu ile ilgili olarak açıklamalı bir rapor ister.Hastane yönetiminden sadece bir cümlelik yanıt gelir;

“Hanımefendinin kocası, hastanemizde gözlerinden katarakt ameliyatı geçirmiş ve %95 olan görme kaybı, %5’e indirilerek, gözleri açılmış bir halde sağlıklı olarak taburcu edilmiştir!”

Türk Milletinin büyük bir kısmının gözlerinin açılması ve gerçekleri görmesi için tek-tek katarakt ameliyatı geçirmesi gerek galiba! Ben mi anlatamıyorum,onlar mı anlamak istemiyor, bir türlü çözemedim…

Kabul edilmesi şart olan genel kural şudur; Türk Milletinin başına gelen ve gelecek belaların kaynağında öncelikle ve mutlaka Kürtçü Bölücüler ile Şeriatçılar aranmalıdır. Bunlardan sonra, dış güçlerin etkisine bakılmalıdır. Kendisini Türk Milletinin özgür bir bireyi sayan, bu toprakları “Vatan” olarak kabul eden, Türk Bayrağına, Lâik Cumhuriyete, devletimizin kurucusu Büyük Atatürk’e saygı duyan herkesin, bir tehlike anında bakacağı yerler buraları olmalıdır.Bu gerçeği kabul etmeyenlerin başlarından bela, gözlerinden yaş, altlarından da ıslaklık eksik olmaz…

Türk Gençliğine kitap olarak sunmak üzere yıllardır Cumhuriyet öncesi ve sonrası devlete karşı yapılan isyanları, silahlı kalkışmaları, terör saldırılarını ve nedenlerini inceliyorum. Bu saldırıların tamamının kökeninde bu iki grup vardır.

Size bir örnek vermek isterim;
Osmanlı’nın kuruluşundan bu yana Papa’ya “İşbirliği-dinlerarası diyalog” adı altında 3 adet ihanet mektubu yazılmıştır.

Birinci mektup; 1950 yılında “Said-i Nursi” tarafından yazıldı.

İkinci mektup; 9 Şubat 1998 yılında “Fethullah Gülen” tarafından yazıldı.

Üçüncü mektup; 1998 yılında Abdullah Öcalan tarafından yazıldı.
Vatikan Doğu Kiliseler Birliği PKK’yı destekleme kararı aldı. Sonrasında ABD, Türkiye’ye Öcalan’ı asılmamak şartıyla verdi ama yerine Fethullah Gülen’i aldı.Bugün FETÖ okullarının Türkiye dışındakilerde çalışan her üç kişiden biri CIA ajanıdır…

2005 yılında da Dönemin Başbakanı Erdoğan, İspanya Başbakanı ile birlikte Dinler-Medeniyetler Arası Diyalog Grubu Eşbaşkanı oldu. Erdoğan bir de bildiğiniz gibi milyonlarca Müslümanın ölümüne, tecavüze uğramasına neden olan BOP Eşbaşkanı idi…

Bu gerçekleri görmeyenler, Erdoğan’ın yaptığı gibi hala kim FETÖ’CU kim değil araştırıyorlar! Ben sizlere yardımcı olayım;

-Türk Ordusu, belediye çöp kamyonlarıyla garnizon ve lojmanlara tıkılacak kadar tehlikeli FETÖCU,Ankara’yı parsel-parsel FETÖ’ne satan İ. Melih Gökçek FETÖ’CU değil.

-Askeri Bando’ da çalışan klarnetçi Astsubay darbeci ve FETÖ’CU,
FETÖ’nün “”Büyük Abi” dediği Kadir Topbaş FETÖ’CU değil!

-Kuleli Askeri Lisesi son sınıf öğrencisi Mustafa, FETÖ’CU;
“Fethullah Gülen, bu ülkenin yetiştirdiği bir kıymettir” diyen Bekir Bozdağ FETÖ’CU değil.

-Ekmek parası ve devlet tarafından atanamadığı için bir dershanede çalışan zavallı öğretmen FETÖ’CU, “Değerli Hocamın bizden bir emirleri olur mu” diyen Erdoğan FETÖ’CU değil…

Melih Gökçek-Kadir Topbaş-Bekir Bozdağ-Recep Tayyip Erdoğan FETÖ’CU değiller ve üstelik hepsi Demokrat ve Demokrasi Kahramanı! Hele Melih Gökçek! Darbe girişimi sırasında, kendisini arayan iki astsubaydan, mahallesi yakınındaki bir gecekondunun bodrumunda saklanıp öylesine yiğitçe bir demokrasi mücadelesi verdi ki, duyanların gözleri yaşardı!

Eyy Türk Milleti;
Lütfen Türkiye’de oynanan “Erdoğan Başkanlık Tiyatrosunu” görün.Algı operasyonu nasıl yapılırmış anlayın! Son günlerde; Yapılan hırsızlıklardan-soygunlardan-ayakkabı kutularındaki milyonlarca dolardan, sıfırlama çalışmalarından-100 milyon dolarlık bağışlardan, çocuk tecavüzlerinden-kadın cinayetlerinden-Rıza Zarrab’dan bahseden var mı?

Sanki tüm bu rezillikler 2002 öncesi yaşamış gibi gösteriliyor!
Hırsızdan, soyguncudan, utanmazdan, kul hakkı yiyenlerden, binlerce ocağı söndürenlerden, kendi ordusuna karşı savaş açanlardan değil demokrat, insan olunmaz, insan…

Not;
Bu Şapşik Bademler bir kere de bizleri şaşırtsalar ya!
Yolsuzluk bantlarının montaj olduğunu hissederek anlayan fikirsiz Fikri, yine saçma sapan bir fikir açıklamış! “Olağanüstü dönemden geçiyoruz, bu sene 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları yapılmayacak!”

Temel’in karısı Fadime grip olmuş, hem de domuz gribi! Uzun tedaviden sonra zar-zor iyileşmiş. Temel’i çarşıda gören İdris sormuş; Nasildur yence?

Temel; Gripi geçtu geçmesuna da, domizliği devam ediyiii…

Türk Devletinin kuruluşunu sağlayan en büyük zaferden bile nefret ediyorlar! Bir türlü Türk Milleti ile birlikte sevinemedi bu sepetler.30 Ağustosta, Suudi Kralı veya Onur Konuğu Barzani gelseydi, zil takıp oynayacaklardı…

Sağlık ve başarı dileklerimle

02 Ağustos 2016
Rifat Serdaroğlu
rifatserdaroglu.com

1 NUMARA ERDOĞAN MI ?

Bir darbe girişimi yaşandı ise, bu darbe girişiminin bir tane başı ve cuntası olmalıdır. 20 gündür, bu darbe girişiminin ne başı ne de yöneticileri açık-net olarak Türk Milletine anlatılamadı.

Yapılan, yoğun bir medya bombardımanı ve AKP teşkilatları, Belediye İşçileri, Belediyeye iş yapan yüklenicilerin işçileri, AKP’li sanayicilerin çalışanları, İmam Hatip Okulları öğrencilerinin her akşam meydanlara gelmeleri ve bayrak sallamalarıdır. Ulaşım, yemek ve şarkıcılar bedava olunca ne kadar gariban varsa doğru demokrasi nöbetine…

Kim olabilir bu bir numara? Hadi beraberce bakalım;
Kim 14 yıldır Türkiye’yi ve tüm devlet kurumlarını TEK BAŞINA yönetiyor? Erdoğan!

-Kim 14 yıldır Bakanları-Milletvekillerini-Askeri ve Sivil Bürokratları TEK BAŞINA seçip tayin ediyor? Erdoğan!

-Kim 14 yıldır hem devlet gücünü hem de en büyük para gücünü TEK BAŞINA kullanıyor? Erdoğan!

-Türk Ordusu Komuta Heyetine, FETÖ-CIA ortaklığının KUMPAS kurması sırasında o davanın Savcısı kimdi? Erdoğan!

-Kim 14 yıldır FETÖ elemanlarını devletin en hassas birimlerine yerleştirdi? Erdoğan!

-Kim Balkon konuşmasında, Tüm dünyanın gözü önünde FETÖ’ye açıkça teşekkür etti! Erdoğan!

-FETÖ’nü öven konuşmaları sürekli olarak yapan Başbakan-Başbakan Yardımcılarının lideri kimdi? Erdoğan!

-TBMM kürsüsünde geçen yıllarda FETÖ’nü devamlı olarak öven,15 Temmuzdan sonra yerden yere vuran Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın lideri kimdi? Erdoğan!

-Ankara’yı parsel-parsel FETÖ’ne satan Melih Gökçek ve bu iddianın sahibi Bülent Arınç’ın lideri kimdi? Erdoğan…

Değerli Okurlar;
Yukarıdaki gerçekler bile, Erdoğan’ın FETÖ’ne yardım ettiğinin kesin delilleridir.Bu suçlar Türk Hukuk sisteminde “Vatana İhanet” olarak tanımlanır.Makamı ne olursa olsun, vatana ihanet eden kişi yargılanır ve en ağır cezaya çarptırılır.

Tüm bu değerlendirmeleri ve açık belgeleri dünyanın herhangi bir ülkesindeki hukukçunun önüne koyun size vereceği mütalaanın son cümlesi şu olur;

“FETÖ organize bir suç örgütüdür ve darbe girişiminde bulunmuştur. Örgütün bu suçları işleyebilecek hale gelmesi için mutlaka Siyasetin tepesinden destek ve ortak alması şarttır. Bu kişi Erdoğan olabilir!

Günlerdir yazıyoruz;
Biz Erdoğan ve ekibini ciğer röntgenlerine kadar iyi tanıyoruz. Erdoğan ve ekibinden çok şey çıkar ama asla Demokrasi çıkmaz. Atalarımız ne güzel söylemişler; “Demedik mi size, şaptan olmaz şeker, cinsini sevdiğim cinsine çeker!”

Erdoğan bizi yine yanıltmadı. Olağanüstü Hal Kanununda bulunmayan bir yetkiyi kullanarak Türk Ordusunun damarlarını kesti. Yaptıktan sonra da Bin Ali’yi, Erdoğan’ın ponpon kızları olan Kılıçdaroğlu ve Bahçeliye narkoz için gönderdi. Ponpon kızlar, karşılarında gerçek bir Başbakan var sanıp, büyük zengin Bin Ali’yi ciddi-ciddi dinleyecekler! Allah akıl fikir versin…

Bu karmaşada öyle suçlar işleniyor, suçsuz insanlara öyle karalar çalınıyor, insanların ekmekleriyle öylesine densizce oynanıyor ki! Antalya Valisi, Akdeniz Üniversitesinde yapılan operasyonda 20 Akademisyenin YANLIŞLIKLA gözaltına alındığını söyleyip, özür diliyor! A sepet Vali, o insanların kırılan onurları ne olacak? Adam gibi iş yapsana!

TC Devletine mi yoksa el altından FETÖ’ne mi çalışıyorsun?

Ekonomiden sorumlu yırtık donlu, boyalı saçlı Bakan var ya! Hah, o da bir OHAL Kararnamesi yayınlatıp, “İkinci bir emre kadar, kimse iflas edemeyecektir. İflas erteleme talebinde bulunmak yasaktır” demiş. Bu genelgeyi bence Nobel’e aday gösterin…

Sağlık ve başarı dileklerimle

This entry was posted in Rifat SERDAROĞLU yazıları. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *