The Cemaat Fetullahi darbe * Necati Doğru üçlemesi * MİT’in başına Enişte geçsin! * OHAL: 14 yıllık bağırsak kirliliği! * Yalan!

sozcu.com.tr
Necati Doğru
23.07.2016

MİT’in başına Enişte geçsin!

Enişte, Kemerburgaz’da oturuyor. Evin penceresinden bak, HASDAL askeri kışlası tabak gibi önünde. Enişte bir baktı, tankları gördü. Tanklar kışladan çıkmışlar, köprüye gidiyorlar. Telefona sarıldı. Cumhurbaşkanı’nı Marmaris’te tatil yaparken buldu.Darbeyi haber verdi.

MİT’in başkanı ne yaptı?
O, uyumuş.
Ya da uyutulmuş.
MİT’in başına enişte geçsin.
Anında istihbarat.

Hem cumhurbaşkanını, hem başbakanı, hem bakanları kurtarabilirdi. Anında istihbaratla darbeyi önlerler ve böylece Türkiye’yi darbe uçurumunun başına getirmiş olmalarından halkın haberi olmazdı. Çünkü Fethullah Gülen’i överek, destekleyerek, birlikte hareket ederek “kanlı darbe girişimi ortamının hazırlanmasına” ortak olduklarını halktan hâlâ gizliyorlar.MİT de çuvalladı.Önceden haber alamadı.

250’den fazla insan canını verdi, Fethullah Gülen’in silahlı darbe yapabilecek gücü olduğunu ancak görebildiler. Baksanıza AKP’nin kurucu ağır toplarından Bülent Arınç, “Bana ahmak diyebilirsiniz. FETÖ’nün terör örgütü olduğunu ancak o gece anladım. Sayın cumhurbaşkanımız da o gece anladı…” diyerek bir bakıma “14 yıllık ahmaklığı” itiraf etti.

FETÖ geçici.Ahmaklık kalıcı.Bu halkın vergilerinden toplanmış oluk oluk para MİT’e bütçe olsun diye akıtıldı, akıtılıyor. 2016 yılı için işçinin, memurun emeklinin maaşındaki artış yüzde 10’nu bile bulmazken MİT Bütçesi yüzde 36.3 yükseltildi. 1 milyar 636 milyon liraya çıkartıldı.

Bu kadar para!
Başbakanlık bütçesinden.
Meclis bütçesinden.

Afet İşleri, Enerji Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı bütçelerinden fazla. Son 10 yılda MİT’e harcasın diye verilen bütçe artışı yüzde 419’u buldu.

Harcama hızı: 419.
İstihbarat hızı: 0.

FETÖ’ nün gerçek yüzünü Cumhurbaşkanı ile Başbakan ancak tanklar halkı ezince, F-16’lar halkı tarayınca, SAT komandoları oteli silahla basınca, Külliye Saray’ın duvarları bombalanınca anlaşılıyor. Kim getirdi Türkiye’yi bu ortama?

Sadece FETÖ mü getirdi?
Son 10 yılda yüzde 419 bütçe artışının yanı sıra MİT’e “örtülü ödenekten” ne kadar para aktarıldı? Açıklansın. Örtülü ödenek denilen “gizli hizmet kalemleri” de ülke güvenliği için harcanması gereken paralardır.Halkın vergileri yani.Korkunç hızda arttı.

Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı’nı kapsayan son 12 yılda örtülü ödenekten harcanan para 8 milyar 152 milyon TL’yi geçti. Bunun ne kadarı MİT’e harcasın diye aktarıldı? Ne kadarı seçimde AKP, “başkanlık getirecek güce erişecek oylara ulaşsın” diye seçim harcaması yapıldı?

MİT’in başına enişte geçsin.
FETÖ gidici.
Ahmaklık kalıcı.

sozcu.com.tr
Necati Doğru
22.07.2016

OHAL: 14 yıllık bağırsak kirliliği!

Genelkurmay Başkanı’nın yaveri yarbay darbeye kalkışınca ordu içinde bir üst rütbede Albay’a değil, PTT’de kadrolu “bir FETÖ’cü abiye” bağlı çıktı. Cumhurbaşkanı Başyaveri yarbay da ordudaki FETÖ’cü üstüne değil “Diyanet İşleri’nde cuma hutbelerini yazan abiye” bağlı çıkacak(!)

Ne bu?
FETÖ örgüt yapısı.
Akla gelmez.

Halkın vergileriyle var olup, en iyi savaş eğitimi almış, en ileri silahlarla donatılmış ve “gidip Kandil’den Karayılan’ı “ölü ya da diri” getirsinler diye yetiştirilmiş SAT komandolarının Marmaris’te Cumhurbaşkanı’nı “ölü ya da diri” Ankara’ya taşımaya” kalkışması her türlü mantığı zorlar. FETÖ örgüt yapısı; 14 yıldır AKP’nin kol kanat germesiyle devlet içinde tutundu. Tayyip Erdoğan’ın bağırsaklarında gizlendi. Cumhurbaşkanı Başyaverinin FETÖ’cü çıkması; “bağırsakta gizlenme benzetmemi” haklı çıkarır. Diyorlar ki, FETÖ tipi örgütlenme 40 yıl önce başladı. Tamam da AKP döneminde güçlendi. Olağan yönetim bu olağanüstü bağırsak dolgusunu defedip atamazdı.OHAL ilan edildi.

OHAL: yani olağanüstü hal, devletin bağırsaklarını FETÖ sızıntısından temizlemesine ortam hazırlayacak. 14 yıldır birikenin temizliği sonunda Türkiye de rahatlayacak.

İnşallah!
Öyle olur.
Maşallah deriz.

OHAL sonunda Türkiye’de demokrasi bir çıt daha ileri adım atar, “başkan olacağım” dayatmacılığı terk edilir. Parlamenter demokrasi güçlenir. İktidara esir düşmemiş bağımsız hakim ve savcılarımız olur. Yasama yürütmenin uydusu olmaktan çıkar. Partiler yarı tanrı liderlerin boyunduruğundan kurutulur, medya iktidarın yemlediği sefil kalemler lağımı olmaktan çıkar. Devlet harcamalarına şeffaflık, denetim gelir. Kayırma, kollama, dost-akrabayı, partiliyi, tarikat müridini devlet kadrolarına yerleştirme biter. Liyakat çalışır. Bizdendir, sizdendir diye bakılmadan iyi işe, iyi yetişmiş insan yerleştirilir.

Bu olabilir mi?
AKP zihniyeti değişir mi?
Siz buna inanıyor musunuz?
Ben inanmıyorum.
Evet!
FETÖ kazınacak!
Yerine ne konulacak?

Yasaların içinde kalarak iktidara ve Tayyip Erdoğan’a muhalefet yapanlar, ılımlı ya da keskin köktenci İslamcı çizgiyi doğru bir uygarlık modeli görmeyenler de FETÖ’cü damgasıyla etiketlenip, OHAL’in sonunda “Bir Tiran’ın yönetimine teslim olmuş Türkiye” tablosuna mı ulaşacağız? İç savaş çıkarmak üzerine planlanmış, belki de söylenildiği gibi üst akıl tarafından planlanmış FETÖ’cü darbe; hem AKP’ye oy verenler ve hem vermeyenlerin birlik olmasıyla atlatıldı.

Kardeş kanı akacaktı.
Arkası işgalle gelecekti.
Darbe Türkiye’yi bölmek içindi.
Uçurumdan dönüldü.

FETÖ: İktidarın, AKP’nin, Tayyip Erdoğan’ın 14 yıllık bağırsak kirliliğiydi. OHAL: Bağırsak temizlenmesi olacak. Cumhurbaşkanı, FETÖ temizlenince demokrasi ile özgürlükler korunacak ve parlamenter demokrasi güçlendirilecek diye millete söz verdi.

Sözler tutulacak mı?
İzleyeceğiz, göreceğiz.
Sözünü takip etmeyen.
Sözsüz kalır.
Demokrasiyi sahiplenmeyen.
Tirana esir düşer.

SÖYLEŞİ

Darbenin her türlüsüne…(!)

İlk elde; Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı, YÖK, Milli Eğitim, MİT, Diyanet, Aile Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, BDDK, TMSF, TİB, EBDK,SSM, BİST hepsinde FETÖ yerleşmiş… 49 bin 321 kişi görevden alındı. Yerlerini kim dolduracak? KESK Başkanı Lami Özgen, “darbenin her türlüsüne karşıyız, açığa alınanlar içinde bize üye olanlar da var” diye uyarı yaptı.

sozcu.com.tr
Necati Doğru
21.07.2016

Yalan!

Güçlerini tek yaptılar. İktidarı birlikte ele geçirdiler.
Birlikte devlete yerleştiler. Birlikte orduya el attılar.

Tayyip Erdoğan!
Fethullah Gülen!

Elmanın yarısı gibiydiler. 40 yıl birbirinden haberli, birbirinin destekçisi, birbirinin kollayıcısı oldu ve “din-iman-Allah-Kur’an- Peygamber ne kadar kutsal varsa” birlikte kullanarak iktidarı ele geçirdiler. Tayyip Erdoğan, iktidarının ilk 12 yılında Fethullah Gülen’i desteklenmesi gereken biri olarak gördü ve destekledi. Birlikte iktidar nimetlerinden faydalandılar. Birlikte kendi zenginlerini yarattılar. Büyük şehir rantlarını parsel parsel birlikte paylaştı, devlet ihalelerini proje proje birlikte üleştiler. Devletten özele yani kendi zenginlerine birlikte gelir transfer ettiler.

Sonra birbirine düştüler.Niçin?
İktidarda tek olmak için.

Biri, öbürünü iktidar treninden itmeye kalkıştı. Kutulardan dolarlar işte o zaman çıktı.Bugünlere gelindi.Ülkeyi kana buladılar.Bugün sanki Fethullah Gülen’in “iktidarı bırakmamak için kanlı darbeler planlayacak biri olduğunu” bilmiyorlarmış gibi rol yapıyorlar. Kanlı tablo sadece Gülen’in eseri değil!

İnsan unutuyor.
İktidar kavgasının çıktığı gün Tayyip Erdoğan Pensilvanya’daki Fethullah Gülen’e Fehmi Koru adlı gazeteciyi “arabulucu olsun” diye gönderdi.Ve hatta…Fehmi Koru’ya “devletin uçağını vereyim, Pensilvanya’ya git, Gülen ile görüş…” dedi. Fehmi Koru’nun o günlerde köşe yazarı olduğu Habertürk Gazetesi’nde çıkan yazısını ibret belgesi olsun ve bugüne ışık tutsun diye yeniden hatırlatıyorum. Başlığı “Gerçeği-yeniden-açıklıyorum” olan o yazının; “Erdoğan’ın Gülen ile barışma arayışını” anlatan bölümü:

“….Ertesi akşam (18 Aralık), Ankara’da, Çankaya Köşkü’nde, Cumhurbaşkanı Gül ile görüşürken, rahatsızlığını fark ettim. Çok kızgındı. Tapelerin (kutulardan dolar çıkan tapeler) sağlıklı olduğuna inanmıyor, bütün belirtiler aynı kaynağı işaret ettiği halde, Cemaat’in böyle bir fesadı yapmış olabileceğine akıl erdiremiyordu. Benim Pensilvanya’ya gitmem düşüncesi o görüşmede doğdu. Ertesi sabah (19 Aralık), bu defa Kısıklı’daki evinde, o zaman Başbakan olan Erdoğan ile buluşup aynı konuyu etraflıca görüştüm. Üzüntülüydü.Aynı hassasiyetleri paylaşıyor ve rahatsızlığının karşı tarafa aktarılmasını istiyordu. Görüşmeler sırasında konunun aciliyeti sebebiyle devletin uçağının tahsisi teklif edildi; reddettim. Kendi aldığım biletle gidip geldim…”

Fehmi Koru, daha sonra Hürriyet Gazetesi’nde Çınar Oskay ile yaptığı söyleşide Gülen’den getirdiği mektubun Tayyip Erdoğan’ı nasıl etkilediğini şu sözlerle anlattı: “25 Aralık’ta kendisiyle (Erdoğan ile) görüştüm. Rahatsızlığını ifade etti. Ama madem böyle bir mektup yazıldı, madem barış aranıyor, acaba bu iş burada durdurulabilir mi diye bir iyimserlik içinde olduğunu gördüm. Fakat parti ‘Bu siyasete darbe girişimidir’ başlığıyla bir rapor hazırladı. Erdoğan bu raporu benimsedi. Sonra savaş sürecine girildi.”

Savaş süreci!
Yani iktidar savaşı.
Kanlı darbeyi getirdi.

Sanki FETÖ tek başına ve iktidardan hiç yardım almadan
orduya sızmış gibi anlatıyorlar! Bu kara bir yalan!

This entry was posted in FAŞİZM, Fetullah Gülen, NECATİ DOĞRU YAZILARI, TSK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *