AKIL FİKİR YAZILARI * NÜFUSUMUZUN % DOKSAN DOKUZU MÜSLÜMAN MIDIR?

Elazığ Hakimiyet Gazetesi
MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ
mehmet_sukru_bas@mynet.com
01 Temmuz 2016

HASBİHÂL

NÜFUSUMUZUN % DOKSAN DOKUZU MÜSLÜMAN MIDIR?

“Bu ülkenin yüzde doksan dokuzu Müslüman’dır”

72 Senelik ömür güzergâhımda en az 72 bin defa duyduğum ancak hiçbir zaman inanmadığım bir sözdür bu…Çünkü bu ülkenin yüzde doksan dokuzu Müslüman değildir.

Eğer ki bu konuyu aklıselim bir şekilde inceler kızmadan, kırmadan, dökmeden, bizleri dinsizlikle itham etmeden araştırırsanız nüfusumuzun yüzde doksan dokuzunun Müslüman olmadığını sizlerde anlarsınız.

Çünkü gerçek budur.

Bu ülkenin yüzde doksan dokuzu kafa kâğıdındaki din hanesinde Müslüman yazsa da Müslüman değildir.Çünkü “Elhamdülillah Müslüman’ım demekle Müslümanlık olmuyor.

Cuma günleri Müslüman’ın bayramıdır.O gün camilerimiz ağzına kadar doludur,Müminler sığmaz olur camiye balkonlar, teraslar, avlular hatta merdiven başları ve sokaklar bile dolup taşar.

Onca Müslüman’ın hepsi arınmıştır.Hepsi tertemiz giysilerini giymiş Yüce Allah’ın huzurunda el bağlamış tövbe istiğfar etmişlerdir.Bütün Müslüman’lar yan yana, omuz omuzadır.

Bu gibi insanların kalplerinde fenalığın barınması, o insanların biri birlerine kötülük etmesi, biri birinin hakkını gasp etmesi, ihanete ve şerre odaklanması mümkün müdür?

Elbette ki değildir!..

O gün vaizlerimiz, din adamlarımız insanların bu sapık dünyada yollarını şaşırmamaları, doğru ve dürüst olabilmeleri için onlara öğütler, Yüce Peygamberimizin ve ashabının yaşam tarzlarından bilgiler veriyor, onlara “İyi bir Müslüman olunuz” diyorlar.

Hırsızlık yapmayın, yolsuzluk yapmayın, kul hakkı yetim ve öksüz hakkı yemeyin, vatanınıza, milletinize, devletinize ihanet etmeyin.

Komşu hakkına, kul hakkına riayet edin, fakiri fukarayı gözetin diye vaaz ediyorlar.Herkes bir teslimiyet içerisinde herkes Yüce Allah’ın huzurunda el bağlayıp  “Tövbe Yarabbi… Tövbe” diyor.

Yani herkes tertemiz, herkes tövbekâr olmuş durumda…
Ne zamana kadar sürüyor bu teslimiyet, bu temizlik, bu tövbe biliyor musunuz?
Camiden çıkıp ayakkabılarımızı giyene kadar…

Ondan sonrası için “Tak sepeti koluna herkes kendi yoluna”
Yalana devam,Hırsızlığa, yolsuzluğa, sahtekârlığa devam…
İnsanları kandırmaya, onları yanıltıp aldatmaya devam,

Gönül isterdi ki müminin Cuma namazı öncesi yaratana verdiği sözü hiç değilse akşama kadar tutsun ama tutamıyor. Bırakınız akşamı Yüce Allah’a verilen sözlerin ikindiye kadar bile geçerliliği olmuyor.

Esnaf üç kuruş fazla kazanmak için helal kazancını harama dönüştürüyor, yalan yere yemin ediyor.

Memur mesaisine gitmiyor, işçi mesaisinden çalıyor.Siyasetçiler biri birlerine iftira atıyor, onları karalıyor, biri birlerine hakaret ediyorlar.Yolsuzluk, hırsızlık, arsızlık gırla gidiyor.

İnsanlar öyle bir hale geliyorlar ki Allah adı kullanılarak yalanlar söyleniyor, helale haram karıştırılıyor, kul hakkına tecavüz ediliyor.

Haydi, gelinde bu ülkenin yüzde doksan dokuzu Müslüman’dır deyin. Diyebilir misiniz?
Diyemezsiniz…Eğer ki derseniz yüce dinimizin haram kıldığı yalanı söylemiş olursunuz.

Eğer ki bu ülkenin yüzde doksan dokuzu Müslüman ise o zaman dışarıda gördüğümüz onca rezaletlerin, kapkaçların, cinayetlerin, yalanların, talanların, ihanetlerin ismi nedir?

Müslüman yalan söyler mi?
Müslüman kapkaç yapar mı?

Müslüman hile yapar, Müslüman hırsızlık yapar, Müslüman Müslüman’ı dolandırır ve kandırır mı?

Hâşâ!

Müslüman vatanına, milletine ihanet eder mi? Müslüman, Müslüman’ı katleder mi?

Bin kere hâşâ!
Ama ediyorlar.

O zaman bu ülkenin yüzde doksan dokuzu hakikaten Müslüman mıdır?  Sorusunu kendi kendimize sormamamız lazım gelmez mi?.

Belki o zaman aradaki bu tezadın nereden kaynaklandığını bilir bu kadar kokuşmuşluğun, bu kadar güvensizliğin ve bu kadar laubaliliğin nereden geldiğini öğrenmiş oluruz.

Camiye bakıyorsunuz tıktım tıklım dolu.Her kes inançlı, herkes sadık, herkes mutlu, insanlık emin ellerde…İnsanlık kurtuluşta, insanlık refah içinde insanlık güvende!

Dışarıya çıkıyorsunuz başka bir dünya başka bir cemiyet. Camideki topluluktan eser yok.Biri birine güven vermeyen, biri birinin yardımına gitmeyen, biri birinin kuyusunu kazan, biri birini dolandıran, kandıran, biri birine ihanet eden, bünyesinde Müslümanlığın “M”sini bile barındırmayan,

Canından bezgin,
Cemiyete kırgın,
Her türlü ihanetin ve şerrin içerisinde yer alan,
Şeytanın yol arkadaşı bir toplum.

Hiç kimse bu toplumsal hastalığa bir çare bulamıyor hiç kimse sağlıklı bir reçete yazamıyor.

Efendimize (S.A.V.) ‘Mümin kimdir?’ diye sormuşlar.Nebiler nebisi:
“İnsanların, elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir. Diye buyurmuş.
Bu buyruk üzerine dönüp de insanların eline, diline, gözüne bakıyoruz…

Ellerin haramda,
Dillerin yalanda,
Kalplerin riyada,
Gözlerin zinada olduğunu görüyor ve şaşırıp kalıyoruz…

Ve kendi kendimize cevabı olmayan bir soru soruyoruz “ % 99’zu Müslüman olan bir ülkede bu yüce dinimizin değerli mensupları gönüllerinde bu kadar kiri, lekeyi, pisliği, çirkinliği nasıl barındırabiliyor?”

Cevabını biliyorsanız lütfen bize de bildiriniz.

This entry was posted in AKIL FİKİR YAZILARI, DİN-İNANÇ, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *