Noolcak bu İngiltere’nin hali?
94 sene önce…
İngiltere’de doğdu.
Babası petrol mühendisiydi, iş için Afrika’ya taşındılar, Uganda’da yaşadılar, svahili dilini öğrendi, uçsuz bucaksız savanlarda çıplak ayakla koşturdu, macera filmlerini andıran hayatı işte böyle başladı.
Çılgın.
Güzel.
Etrafına ışık saçan bir kızdı.
Londra’ya döndüklerinde, bale, tiyatro, şan dersleri aldı, sahnelerde olmayı düşlüyordu ama, henüz 20’sinde aşık oldu, evlendi, eşi çok zengindi, aralarında ciddi yaş farkı vardı, bambaşka bir hayata savruldu, düşündükleri gibi gitmedi, boşandılar, bir başkasına aşık oldu, gene evlendi, bu seferki eşi daha da zengindi, önce New York’a taşındılar, sonra Cenevre’ye yerleştiler, muhteşem bir malikanede yaşıyorlardı, jet sosyetedeydi, ışıltılı partilerdeydi ama, Afrika savanlarında koşturan ruhunun aradığı bu değildi, gene boşandı.
Küçücük bi yelkenli aldı, tek başına, Akdeniz’e açıldı. Yunan adalarına demirledi. 20 sene… Şu adadan bu adaya dolaşırken, Ege denizini avucunun içi gibi bilen, tecrübeli bir kaptan haline geldi.
1975.
Ömründe ilk defa…
Marmaris’e uğradı.
Dalyan’a.
İztuzu plajına vuruldu adeta.
Seneye gene geldi.
Öbür sene, gene.
Olacak gibi değildi.
Ayrı duramıyordu.
1986.
64 yaşındayken…
Tası tarağı sattı.
Dalyan’a taşındı.
İztuzu plajında derme çatma, ilkel bi barakaya yerleşti.
Bi sabah uyandı ki…
Etrafı carettalarla dolu.
Meğer…
Yuvasını, carettaların yuvasına yapmıştı!
Çocuğu yoktu.
Kaplumbağaları evlat edindi.
Gel zaman git zaman… İztuzu Plajı’na beş yıldızlı otel yapılacağı anlaşıldı. İngiliz-Arap ortaklığı, 1800 yataklı bir otel dikilecekti. Doğal Hayatı Koruma Derneği’yle elele verdi, dünyayı ayağa kaldırdı, ABD’de İngiltere’de İsviçre’de kampanya başlattı, Turgut Özal hükümetine geri adım attırdı, otel projesini iptal ettirdi, İztuzu plajı SİT alanı ilan edildi, carettalar ilelebet kurtuldu.
Bir daha böyle bir tehlike yaşanmasın diye… Deniz Kaplumbağaları Koruma Vakfı’nı kurdu. Vakfın kurulması için gerekli olan parayı kendi cebinden verdi.
2009’da…
87 yaşındayken…
Türk vatandaşı oldu.
Joan Christine Fairey Haimoff.
Kısaca “kaptan June” olarak tanınıyor.
Sekiz köpeği ve dokuz kedisiyle birlikte hâlâ o barakada yaşıyor, 1966 model vosvosuyla Dalyan sokaklarında dolaşıyor, bilgisayar kullanıyor, gündemi takip ediyor, İztuzu’na çivi çakılmasın, carettaların üreme alanlarına zarar gelmesin diye mücadelesini sürdürüyor, bölgedeki tüm çevreci eylemlere en önde katılıyor.
94 yaşında…
Memleketinden binlerce kilometre uzakta, bizim memleketimizi, bizim topraklarımızı, bizim doğamızı, bizim faunamızı korumaya çalışıyor.
Ve sayın ahalimiz, oturmuş televizyon başına… Referandumda hayır dediler, noolcak bu İngiltere’nin hali diye merak ediyor!