GEN.KUR.BAŞKANI AKAR’a İKİ MEKTUP * Saygın bir kurumun komutanının Laiklik kaldırılmalı diyen bir meclis başkanıyla , Cübbeli Ahmet hoca arasında olması Devlet protokolu değildir. Bu açıklama ancak durumu kapatmak amaçlıdır ve Anadolu insanımız böylesi durumları “Tırışkadan teyyare” olarak betimler.TSK’yı böylesi duruma düşürmek çok yanlıştır.

Cumhuriyet 17.05.2016

HABEREyorum

Emekli öğretmen albay Candan Yıldızhan Org.Hulusi Akar’a aşağıdaki eleştiri mektubunu yazmış.Sayın Yıldızhan’ın mektubuna ben de imza atarak bazı eklemelerde bulunmak isterim ;

Hulusi Akar, karargâhtan şahitliğini gizledi

“Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın nikah şahitliği, son dönemin en tartışılan konularından biri oldu. Nikahtan 2 gün öncesine kadar Genelkurmay’dan üst düzey yetkili bu bilgiyi doğrulamıyordu. Şehit cenazeleri nedeniyle, TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” resepsiyonunu iptal ettiği bir ortamda, konumu itibariyle Akar’ın şahit olarak düğüne katılması hem şaşkınlık, hem de tepkiye neden oldu.”

17.05.2016 / Cumhuriyet

Cumhuriyet’in yukarıdaki haberine göre karargahın da bu durumdan haberi yoktur !!!

Öncelikle TSK Ülkemizin en ciddi ve sorumluluk taşıyan kurumudur   fakat Akar paşanın Erdoğan’ın düğününe giderek şahit olmasının eleştirilmesine karşı yapılan Gen.Kur. açıklaması gerçeklerden , ciddiyetten ve devlet protokolunun tanımından uzaktır Açıklamada özel düğünün DEVLET PROTOKOLU olarak tanımlanması komiktir.

Saygın bir kurumun komutanının Laiklik kaldırılmalı diyen bir meclis başkanıyla , Cübbeli Ahmet hoca arasında olması Devlet protokolu değildir. Bu açıklama ancak durumu kapatmak amaçlıdır ve Anadolu insanımız böylesi durumları “Tırışkadan teyyare” olarak betimler.TSK’yı böylesi duruma düşürmek çok yanlıştır.

*Org.Akar’ın İktidara yakınlığı görev sınırlarının ötesindedir . Anayasa Mahkemesince İRTİCAYA ODAK OLMAK suçundan ceza almış olan ve sürekli olarak Atatürk’e hakaret eden , Atatürk’ün aydınlanma devrimlerini karartan, karşı devrimci bir iktidara yakın durmak Türkiye’yi ateşe süren ve Laik Cumhuriyeti İslam Devletine dönüştüren politikalara destek vermek olarak yorumlanır.Bu durum TSK’nın kuruluş ilkelerine , Baş komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e sırt dönmektir.

Bu iktidar ki TSK’ya kumpas kuran saçayağının birisidir.TSK’nın yüzlerce iyi yetişmiş, liyakatli,erdemli,başarılı kadrolarını bu iktidar yok etmiştir. Süleymaniye’de askerimizin başına çuval geçirilmesi olayında  yine bu iktidarın eli olduğu yazılmış ve yalanlanmamıştır . Org.Akar’ın böylesi bir iktidarla özel ilişkilere giriyor olması kafalarda soru işaretleri yaratmaktadır. Akar paşa konumunu sorgulamalıdır.

*Şehitlerimiz var diye 23 NisanUlusal Egemenlik ve çocuk bayramı kutlamalarını iptal eden iktidar 10 şehidimizin olduğu bir günde Düğün dernek ve kutlamalar yapmasını hangi çuvala koymak gerektir ? Buna bir isim takmak olası değildir.Akar Paşa bunu görmüyor mu ?

*TSK’yı İslam Devletleriyle işbirliğine giderek Suudi Komutanların emrinde Türk askerini tatbikata veren ,Suudi kralın yanında poltikacılarla poz veren , Suudi kral Türkiye’ye geldiğinde üniformasıyla karşılamaya giden de Akar paşadır.Bu karşılamayı TV’de izlerken içimi burkan bir görüntü oldu.Akar paşa Suudi kralı karşılamaya gelmiş olan Damad Berat’ın yanına giderek gülerek bir şeyler söyledi ve damad sadece baş salladı.Bir protokolda Damad Berat ile Gen.Kur.Başkanının böylesi samimi bir görüntü vermesine üzüldüm. Damat ile Akar paşa arasındaki yakınlık nereden doğmaktadır ? Damat ise paşanın ne muhatabıdır ne de görev birliği vardır.

Akar Paşa iktidarla ve politikayla koltuk temasından çıkması asli görevinin gereğidir. Komutan karargahına dönmeli ve sayısı 500’e yaklaşmış olan şehitlerimizi neden verdiğimizi sorgulamalıdır…

Daha erdemlisi ise istifa etmesidir.

Naci Kaptan

abc Gazetesi/Nahit Duru

17.05.2016

Hulusi Akar suç mu işledi!

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın, 10 şehit verildiği gün, Sümeyye Erdoğan’ın nikah şahitliğini yapması sosyal medyada kınanırken, bir feryat da emekli öğretmen albay Candan Yıldızhan’dan geldi.

Milliyet gazetesinde, Hulusi Akar’ın tanıklık etmesi, özetle şu nedenlerle  mazur gösterilmeye çalışılmış:

” Akar;
-Her iki aileden davet almış.
-Başkomutan davet etmiş.
-Damadın babası TSK için insansız hava aracı üretiyormuş…”

Ve daha nicesi…

Gazete ne hikmetse, Akar’ın avukatlığına soyunmuş.

Emekli öğretmen Albay Candan Yıldızhan ise ciddi bir iddia ortaya atıyor ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın “amir ve komutanlara karşı güven hissini yok etmek” suçunu işlediğini  öne sürüyor.

Akar’a açık mektup yazan Candan Yıldız, Akar’ın 10 TSK mensubunun şehit edildiği bir günde Genelkurmay Başkanının düğüne giderek nikah tanığı olmasının hayal kırıklığı ve derin bir üzüntü yarattığını belirtiyor.

Candan, “tarafsız olması ve tarafsızlığını muhafaza etmesi gereken , Türk Ulusunun ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin Genelkurmay Başkanının,  ‘Partili Bir Cumhurbaşkanının’  kamusal içeriği olmayan özel etkinliğinde, ‘ laiklik Anayasadan çıkarılmalıdır’ diyen şahısla aynı masada şahitlik yapmasının,  kamuoyu nezdinde ‘Partili Bir Genelkurmay Başkanı’ şeklinde algılanmasına yol açacağını ” vurguluyor.

Bana da bir notla  Hukusi Akar’a yazdığı açık mektubu ileten Candan Yıldızhan’ı ilk kez, sonradan “kumpas” diye adlandırılan başta Balyoz olmak üzere askerlere açılan diğer tuzak  davalar sürerken oluşturulan “vardiya bizde” hareketi sırasında tanımıştım.  Mert sözünü sakınmayan bir emekli öğretmen Albay…

Yıldızhan, Akar’a yazdığı mektupta, Cumhurbaşkanının ve Sümeyye Erdoğan’ın adını hiç anmıyor ve O’nun  nikahta tanıklık yapmasının yarattığı hayal kırıklığı ve üzüntünün ilk nedenini şöyle açıklıyor:

“-… O gün Türk Ulusunun ve bağrından çıkardığı Türk Silahlı Kuvvetlerinin on kahraman evladı, kahpe terör örgütü mensuplarının hain saldırıları sonucu şehit edilmiş ve EVİNİZDEN; TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNİN AİLE OCAĞINDAN tam on şehit cenazesi çıkmış bulunuyordu…”

Yıldızhan sonra özetle şu konulara dikkat çekiyor:

” – Katılmış olduğunuz düğün, Atamız ve silah arkadaşlarının eseri ve emaneti olan Laik Cumhuriyete karşı olan kronik alerjileri nedeniyle, Ebedi Başkomutanımız Atatürk tarafından tüm dünya çocuklarına armağan edilen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı kutlamamıza engel olmaya kalkan bir zihniyetin düğünüydü..!

– Şahidi olduğunuz nikâh; tarafsız olmadığını ve olmayacağını ilan ederek, mevcut Anayasa nezdinde suç işleyen ve ‘Partili Bir Cumhurbaşkanı’ sistemini empoze eden zihniyetin nikâhıydı..!

– Türk Ulusunun ve TSK’nın Genelkurmay Başkanı; Cübbeli Ahmet Hoca ile kendi makamının aynı davetiyeye muhatap olabilecek düzeyde görülmesini içine sindirebilmiş ve davete icabet etmişti..!

Emekli öğretmen Albay Yıldızhan, Akar’a yazdığı  mektubu şöyle tamamlıyor:

” Emekli bir TSK mensubu ve Mustafa Kemal’in bir neferi olarak bizlere yaşatmış olduğunuz hayal kırıklığı ve üzüntü, tahmin edebileceğinizden çok daha  derindir sayın Akar..! Çünkü;

– Türk Silahlı Kuvvetlerine emir – komuta etmekte olan Genelkurmay Başkanı, bulunmuş olduğu bu gaflet ve eylemleri ile  içinde yer aldığı o kutsal çatı altında  Askeri Ceza Kanunu 95/4’üncü maddesinde zikredilen; “Astlık – üstlük münasebetlerini zedeleyerek, amir veya komutanlara karşı güven hissini yok etme” suçunu işlemiştir!!!”

Emekli Albay Yıldızhan’ın mektubunun özeti böyle.. Yorumu size kalmış..

Not: Askeri Ceza Kanununun 95’inci maddesinin 4’üncü fıkrası şöyle:
“Astlık-üstlük münasebetlerini zedelemeye, amir veya komutanlara karşı güven hissini yok etmeye muaf olarak, alenen tahkir ve tezyif edici fiil ve harekette bulunanlar altı aydan üç seneye kadar hapsolunuz”

Tezyif : “Bir şeyi değersiz, adi, bayağı, aşağılık göstermeye çalışma, küçültmek isteme. 2. Alay etme, eğlenme.” anlamlarına geliyor.

http://www.abcgazetesi.com/hulusi-akar-suc-mu-isledi-7112yy.htm

This entry was posted in TSK, YANDAŞ - ÇIKARCI - YAĞCILAR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *