Tayyip’in en büyük seçim hilesi: Bahçeli *** Oy kaybına uğrayan partilerin toplamda kaybettiği oy sayısı 3.103.366 * AKP’nin oy artışı 4.808.677 * Aradaki fark olan 1.705.311 oy nereden geldi ?

Türksolu
Ali Özsoy
09 Kasım 2015

Tayyip’in en büyük seçim hilesi: Bahçeli

Cambaza bak oyunu kabak tadı verdi. Bahçeli’yi tartışmak da istemiyoruz artık. Saray’ın, Kandil’in ve MİT’in stratejisi tıkır tıkır işledi. Ortada Bahçeli basiretsizliği değil belki de basireti var. Kısacası Tayyip’in ve Hakan Fidan’ın en büyük seçim hilesi Devlet Bahçeli’dir.

3 Kasım’dan 1 Kasım’a

2002 yılının Ağustos ayını hatırlayan var mı?
Bence hatırlanmalı 13 yıl çok uzun bir süre değil. Toplum olarak balık hafızalıyız üstadım bahanesine sarılamayız. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bu bahaneye sarılamaz. Belki yıllar kendi hafızasını zayıflatmıştır biz hatırlatalım.

DSP-MHP-ANAP iktidarı Türkiye’ye büyük bir ekonomik kriz yaşatmıştı. Bu ekonomik kriz atlatılmadan “AB Uyum Yasaları” ve “Apo’nun idamının affedilmesi” meselesi üzerinden siyasi bir kriz ortaya çıktı. 2002 Ağustos’unda AB Uyum Yasaları çıktı. Ancak Bahçeli artık seçim istiyordu. Ekonomik ve siyasi konjonktürü değerlendiren herkes bunun üç iktidar partisi için de felakete yol açacağını ve tek kazananın yeni kurulan AKP olacağı konusunda hemfikirdi.

AKP lideri Tayyip Erdoğan da elbette hemen erken bir seçim istiyordu. Erken seçim isteyen bir de ABD Başkanı George Bush’tu. Irak işgali öncesi Türkiye’de iktidar değişikliği istiyorlardı. Aylarca Bahçeli diretti, Ecevit-Yılmaz direndi. Bahçeli diretti Ecevit-Yılmaz direndi. Sonunda Bahçeli muradına erdi. 3 Kasım seçimleri gerçekleşti ve AKP tek başına iktidara geldi. Geliş o geliş.

Ecevit-Yılmaz’ın erken seçim istememeleri muazzam bir öngörü veya stratejik dehadan kaynaklanmıyordu. Ekonomik krizden daha tam çıkılmamıştı. Oysa bir yıl sonra ekonomi doğal bir yükseliş trendine zaten girecekti. Ama Bahçeli o kadar aceleciydi ki!.. Kendi partisini de neredeyse DSP ve ANAP gibi yok etme pahasına AKP’yi iktidara taşıdı.
Tayyip Erdoğan yatıp kalkıp Bahçeli’ye ve daha sonraki tavrı için Baykal’a dua etmelidir.
Aradan 13 yıl geçti ve geldik 1 Kasım’a…

Koltuk değneği değil asansör

7 Haziran gecesi AKP yıkılmıştı. Tayyip on gün ortalıklarda görünmedi.

Ama ne oldu?
Aynı plan; aynı senaryo; aynı sonuç!
Bahçeli önce tuttu “AKP-CHP-HDP koalisyon kursun” dedi. Yani illa AKP iktidar olsun.
Sonra Kılıçdaroğlu kendisine başbakanlık teklif edince bağırdı: “Sen kimsin hangi yetkiyle bana başbakanlık teklif ediyorsun.”

İyi de sen AKP-CHP-HDP koalisyonunu hangi yetkiyle kurdun?
Sonra AKP’li İsmet Yılmaz, Bahçeli marifetiyle Meclis Başkanı seçilince zaten Saray’ın planı başladı.Önce Tayyip Erdoğan tutturdu “erken seçim” diye. Sonra AKP’li liderler bile buna yanaşmayınca ve kararsız kalınca her yerde bombalar patlamaya başladı. Yine de Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu görüşmeleri devam ediyordu. Ama sorun değil Bahçeli yardıma koştu: “Erken seçim isteriz.”

Bir siyasi parti lideri neden hep rakibi Tayyip Erdoğan erken seçim istediğinde erken seçim diye bağırır çağırır.  Sonunda öyle bir uyanıklık yaptı ki Tayyip Erdoğan. Hem erken seçim için Türkiye’yi kana buladı hem de sanki uzlaşmaz olan MHP’ymiş, “erken seçim” diye habire arıza yaratan Bahçeli’ymiş algısı yarattı. Bahçeli de seve seve bu oyunu oynadı. Adına da “dik duruş” koydu. Kimileri Bahçeli için Tayyip Erdoğan’ın koltuk değneği diyor. Daha da kötü… Tayyip ne zaman karanlık bir kuyuya düşse Bahçeli o kuyunun dibine iniyor ve adeta asansör gibi yukarı çıkarıyor.

3 Kasım’da erken seçim diye tutturdu. Tayyip sildi süpürdü.
1 Kasım’da erken seçim diye tutturdu. Tayyip yine sildi süpürdü.
İnsaf ya! Bu memleketin geleceğini karartmaya hep beraber ant mı içtiniz?

Seçim hilesi mi seçim ihaneti mi?

MHP’nin seçim hezimeti ve CHP’nin başarısızlığını eleştirdiğimizde iki partinin partizanlarından gelen benzer bir itiraz var: “Siz Tayyip’in hileli sonuçlarını doğru mu kabul ediyorsunuz?” Hatta bir kısmı sizi AKP propagandası yapmakla bile suçlayabiliyorlar.

Seçim hilesi ile partilerin başarı veya başarısızlığı ayrı iki konudur. İleri düzeyde istatistik bilgisi gerektirecek karmaşık bazı yöntemlerle parti başarısızlıkları ile seçim hileleri ayırt edilebilir. Özellikle 2014’teki 30 Mart Yerel Seçimlerinde “CHP’lilerin ‘geçersiz’ sayılan oyları üzerinden Ankara’da yapılan seçim hilesi” üzerine İsveçli istatistik bilimci Erik Meyersson’un çalışması buna örnek. Bu konuyla ilgili Türk Solu’nda o dönem yazılan makale de arşivimizde.

Bir kısım seçmen ve vatansever ise partizanlık için değil samimi bir şekilde seçim hilesini öne sürüyor. Basit bir ilkokul matematiğiyle bu tür iyi niyetli olanlara meseleyi açıklamaya çalışalım. Elbette her seçimdeki gibi bu seçimde de hile var. 7 Haziran ve 1 Kasım arasında tam 5 ay var. Bu 5 ayda değişen sonuçları yüzdelik oranla değil oy adetleri olarak karşılaştıralım.

AKP’nin oyu 18.864.864 adetten 23.673.541’e çıkmış. Bu 4.808.677 adet artış demek. MHP’nin oyu 1.827.431 düşmüş. HDP’nin oyu 911.818 adet azalmış. MHP ve HDP’nin bütün oyları AKP’ye gitse bile bu toplam 2.739.249 oy eder. SP ve BBP ilk seçime ortak girmişti. İkincisine ayrı ayrı girdiler. SP artı BBP’nin eksilen oyu tam olarak 364.117. Bütün bu oyların hepsinin de AKP’ye gittiğini varsayalım…CHP ise oyunu 591.915 adet arttırmış. Diğer partilerin oyu zaten çok az.

Şimdi şöyle bir varsayım yapsak. Oyları azalan bütün partilerin oyu AKP’ye gitmiş olsun ki aslında bu saçma bir varsayım. Çünkü HDP ve MHP’den CHP’ye de oy gittiği kesin. Yine de bu varsayımla devam etsek; HDP artı MHP artı BBP artı SP’nin kayıplarını topladığımızda tam sonuç 3.103.366. Yani bu oyun hepsi AKP’ye aksa bile AKP’nin toplam 4.808.677 adetlik oy artışı açıklanamaz.

Arada 1.705.311’lik bir fark var.
AKP’ye nereden geldiği belli olmayan yaklaşık 1.7 milyon civarı oyun tek açıklaması olabilir. Seçimlerde oy kullananların sayısı 1.033.064 adet arttı. Yani her yeni seçmenin ve sandığa 7 Haziran’da gitmeyip de 1 Kasım’da giden herkesin oyunun da AKP’ye gitmesi lâzım. Bu da yetmez CHP ve diğer küçük partilerden de AKP’ye oy gitmeli.

En büyük seçim hilesi

“Seçimde hile var, AKP ağzıyla nasıl partimizi suçlarsın” diyen arkadaş. Niyetin seçimdeki hileyi sorgulamak ise hangi partiden geldiği belli olmayan AKP’nin 1,7 milyon oyunun peşine düş. Yurt dışındaki oy patlaması ve 5 ayda seçmen sayısındaki 2 milyondan fazla artış (bu Türkiye’nin yıllık nüfus artış hızının yani %1,37’nin neredeyse dört katı bir artıştır) gibi olguları tartış…

Ama MHP’nin eksilen 1.827.431 oyu net kayıptır. Oran da değil adet bu. Bu da tartışılacak. Seçim hilesinden ayrı olarak Bahçeli’nin hatası hatta suçu var mı yok mu tartışılacak.
Bunu sorgulayan ve eleştiren kişiye çatarsan, suçlarsan, itham ve küfür edersen…
Sana şüpheyle bakmak bizim görevimizdir.

Seçim hilesi gerekçesine sığınanlar ne acıdır ki hileyi de çok önemsemiyor. Biz önemsiyoruz. Çalınan tek bir oy bile belki bir Mehmetçik’in daha şehit edilmesi demek. Bizim için bu kadar önemli bu mesele. Halk içinde bu kadar önemli ki artık kimse seçim güvenliğini CHP ve MHP gibi muhalif partilere bile bırakmak istemiyor. Oy ve Ötesi gibi büyük bir halk hareketinin ortaya çıkması bile aslında sadece diktatörün değil basiretsiz muhalif partilerin de suçudur.

Hiçbir işe yaramaz bazı liderlere yalakalık olsun diye de kimse seçim hilesi bahanesine sarılmasın. Yok illa bu işte bir seçim hilesi var diyorsanız evet var! Açtırtmayın kutuyu söyletmeyin. Seçim hilesi sadece Saray’ın oy hırsızları ile değil batmış bir diktatörü tekrar başımıza bela olsun diye elinden gelen bütün stratejik hataları işleyen “liderler” ile de yapılır.

Kusura bakmayın ama son 5 ayda Bahçeli’nin stratejik cinayetleri ve intiharları ancak her adımı planlanmış bir senaryoyu oyuna koyan bir üst akılla açıklanabilir. Cambaza bak oyunu kabak tadı verdi. Bahçeli’yi tartışmak da istemiyoruz artık. Saray’ın, Kandil’in ve MİT’in stratejisi tıkır tıkır işledi. Ortada Bahçeli basiretsizliği değil belki de basireti var. Kısacası Tayyip’in ve Hakan Fidan’ın en büyük seçim hilesi Devlet Bahçeli’dir.

http://www.turksolu.com.tr/tayyipin-en-buyuk-secim-hilesi-bahceli/

This entry was posted in Politika ve Gundem, SEÇİM - SEÇSİS, YOLSUZLUKLAR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *