16–09–2015
Nusret KEBAPÇI
ULUS DEVLET DÜŞMANLIĞINDA BULUŞULAMAZ…
Aslına bakarsanız konu yeni değil
oldukça da eskilere dayanmaktadır…
Yani 100 yıl öncesine falan.
Mondros’tu…
Sevr’di
Bunların tamamı emperyalistlerin Türkiye’yi parçalamak için kurduğu tuzaklardı…
Başaramadılar.
Ama ilginçti
Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Türkiye halkı o günkü koşullar içinde…Kendisinden kat be kat güçlü emperyalistlere karşı bir bağımsızlık savaşı verirken…
Onlar
Yani hemen her türden gerici ve bölücü örgütler, emperyalistlerin yedeğinde milli mücadele veren güçlerin üzerine saldırıyorlardı…
Sonuçta emperyalistlerle birlikte onlar da yenildiler
Ama vazgeçmediler…
“Durmak yok, yola devam”dı…
Tam Cumhuriyet kuruldu kalkınma başlayacak derken…
Bu kez de hedeflerinde Cumhuriyet vardı…
Bunda da daha öncekiler gibi yenileceklerdi yenilmesine ama
Durmayacaklardı…
Hem zaten Türkiye Cumhuriyeti’nin ulus devlet yapısını parçalama isteklerinden hiç mi hiç vazgeçmediler…
Kimi zaman bunu düşmanca,
baskıyla yapmaya çalıştılar…
Kimi zaman da…
Tekçi ilan ettikleri ulus devleti asılsız suçlamalarla yıpratıp…
Sözde demokratikleşme adı altında çok kimliklilik ve çok kültürlülüğü dayatarak…
Dedim ya amaçları 100 yıldır hiç değişmemişti…
İstiyorlardı ki Türkiye etnik ve dini kimliklere göre ayrışsın federatif bir devlete dönüşsün…
Kafanız mı karıştı
Bakın şimdi iktidar partisi ülkenin yaşadığı sorunların kaynağı olarak neyi görmektedir?
Ulus devleti…
Peki ya ana muhalefet…
İnanın onlar da çok farklı değil…
Hem onlar da son seçim bildirgelerine yazdıkları anayasa değişikliğiyle ilgili maddede…
Anayasada etnik kimliğe yer verilmeyeceğini…
Öyle gizli saklı falan da değil…
Ayan beyan…
Açıklamadılar mı?
Bunun anlamı şuydu…
Bundan sonra Anayasa’da Türk Milleti diye herhangi bir kavram olmayacak…
Peki, ne olacaktı…
İşte sonrası oldukça karanlıktı…
Kimileri bunu anayasal vatandaşlık olarak tanımlıyordu…
Kimisi Türkiyelilik…
Kimisi de Türkiye milleti olarak yepyeni bir kavram ortaya koymaya çalışıyordu…
Doğrusunu isterseniz…
Sonuçta bunların tamamı aynı kapıya çıkıyor ve bir tane anlamı bulunuyordu…
Emperyalistler…
Ortak dili, tarihi, kültürü bulunan, ekonomisi güçlü bir Türkiye istemiyordu…
Ne mi istiyordu?
Türklerin de Sevr’ de sınırları çizildiği gibi küçük özerk bir bölgede yaşadığı, mini mini devletçikler…
İşte; emperyalizmin bu oyununu bozmak için önümüzde sadece iki seçenek bulunmaktadır…
Ya Atatürk’e, ulus devlete, Türkiye’ye sahip çıkarak millet olarak yaşamaya devam edeceksiniz…
Ya da emperyalizmin sözde yeni Osmanlıcılık adına sergilediği çok kimliklilik, çok kültürlülük oyunlarına sessiz kalıp, seyrederek parçalanacaksınız…
Ortası yok!