HIRSI AKLININ ÇOK ÜSTÜNDE *** “Bir insanın hırsı ve kibri, aklının üstünde ise yani onu aklı değil de, hırsı ve kibri yönetiyorsa o kişi “Canlı Bomba” gibidir. Nerede patlayacağını, ne kadar zarar vereceğini kendisi bile bilemez”

30 Mart 2015
Rifat Serdaroğlu

HIRSI AKLININ ÇOK ÜSTÜNDE

Bir insanın hırsı ve kibri, aklının üstünde ise yani onu aklı değil de, hırsı ve kibri yönetiyorsa o kişi “Canlı Bomba” gibidir. Nerede patlayacağını, ne kadar zarar vereceğini kendisi bile bilemez!

Hırs ve kibir, insanı kefen gibi sarar ve sonunda, yer bitirir…  Hırs ve kibrin en tehlikelisi ise, siyasi hırs ve kibirdir! Yöneticiniz böyle biri ise, ölmüşsünüz de, ağlayanınız kalmamış demektir…

Zamanın birinde, gözünü güç-para ve mal hırsı bürümüş bir adam, çevresinde her sıkıntıya düşenin malını ucuza kapatır, insanların kanını sülük gibi emermiş. Bir gün tellal ’ın “100 altın öde, yürüyebildiğin kadar toprak senin olsun” diye bağırdığını duyar ve derhal ilanı verenin yanına gider.

Doğru mu, diye sorar. Adam; “Doğru. Sabah güneş doğarken yürümeye başlayacaksın, akşam güneş batarken burada olacaksın. Yürüyebildiğin tüm topraklar senin olacak. Vaktinde gelemezsen verdiğin 100 altın benim olur, ona göre” demiş.

Adam ertesi sabah, kendisine gösterilen yerden yürümeye başlamış. Aklının üzerinde tuttuğu hırsı, ona yürüme koş, koş ki daha çok yer senin olsun, diye bastırmış. Adam, dağlar, tepeler, ırmaklar aşmış. Bu güzel vadi de benim olsun, bu verimli ova da benim olsun diye gittikçe gitmiş! Dönüş vaktini kaçırmamak için, bir gözüyle de güneşi takip ediyormuş. Sonunda karar verip, bulunduğu yere kazık çakıp işaretlemiş ve dönüşe başlamış. Fakat vakit daraldığı için, ciğerlerini patlatırcasına koşmaya başlamış ve tam adamın yanına geldiğinde, yere yığılıp kalmış. Ağzından kan sızmaktadır.

Toprak sahibi, eğilip adamı kontrol etmiş ve hırsına yenik düşen zavallının ölmüş olduğunu görmüş ve şunu söylemiş;
“Bu adama bedeninin sığacağı kadar toprak yeter, olduğu yere gömün”…

Bu hikâye, insanları bir lokma bir hırka” felsefesine yönlendirmek için yazılmamıştır. Elbette ki çok çalışacağız, hayata asılacağız ve her gün daha iyiye, daha güzele ulaşmak için gayret göstereceğiz. Tüm bunları, en üste aklımızı ve bilimi koyarak yapacağız. Hırslarımıza yenik düştüğümüz an, kibre kapıldığımız an kaybetmeye başladığımız an demektir. Bunu hiç unutmamalıyız.

Hırs ve kibrin en tehlikelisinin “Siyasi Hırs ve Kibir” olduğunu söylemiştik. Cumhur’un Başı Recep Erdoğan, bunun en ilginç örneğini sergilemeye devam ediyor!

“Cumhurbaşkanı benim. Başbakan da ben, Meclis ben, Yargı da ben!
Kuvvetler Ayrılığı da neymiş? Ben emir verdim mi anında yerine getirilmelidir. Benim her söylediğim, benden çıkan her ses (!) sizler için talimat olmalıdır. Örtülü ödenek sadece Başbakan içinmiş! Yok öyle lagara lugara.

Bir emir veririm, torbadan Cumhurbaşkanına da ödeneğin örtülüsü çıkar, ben ben ben ben” demektedir! (Not; Bu arada, alttan istemeden zart diye çıkan sesi talimat olarak almamasını, lepiska saçlı eski Yeni Şafak yazarına duyurulması rica olunur)

5018 Sayılı Kanunun 24. Maddesine göre Başbakan’ın namusuna emanet edilen “Örtülü Ödenek” yıllık tutarı Türkiye Bütçesinin binde beşini (Yüzde yarım) geçemez. Bu oran 2015 yılı için yaklaşık 1 MİLYAR Dolardır.

Şimdi Cumhur’un Başı Recep’e beraberce soralım;
Bu parayı ne yapacaksın? Nerede kullanacaksın? Kendine özel MİT’ mi kuracaksın? Şimdiki neyine yetmiyor? Kendine ÖZEL Ordu mu kuracaksın? Şimdiki neyine yetmiyor? Sen, kendi başına neyin istihbaratını yapacaksın?

Türk Milletinin temsilcisi olarak seçilen Milletvekillerinden oluşan Parlamento senin için ayak bağı mıdır? Ayrı bir Meclis mi kuracaksın?

Değerli Okurlar;
Cumhur’un Başı Recep, hırsının ve kibrinin esiri olmuş durumdadır.
Ne Anayasa dinliyor, ne de Yasa! Ne Başbakan dinliyor ne de TBMM!
Ne devlet geleneği-görgüsü dinliyor ne de büyük nasihati!

Bu gidişin sonu çok kötüdür. Hem kendisine hem de Türk Milletine çok zarar verecektir… Paralel, paralel paralelli derken bu gidişin sonu, taralel, taralel, taralelli olur, Mazhar Osman bile hakkından gelemez…
Yazın bir kenara, sonra demedin demeyin…

Sağlık ve başarı dileklerimle

http://rifatserdaroglu.com/2015/03/30/hirsi-aklinin-cok-ustunde/
bağlantılı yazı : https://nacikaptan.com/?p=17986

This entry was posted in FAŞİZM, Gundem, Haber, Politika ve Gundem, Rifat SERDAROĞLU yazıları, YOLSUZLUKLAR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *