cumhuriyet.com.tr
13 Mart 2015 Cuma
Mahalle TÜRGEV’e gidiyor
Cumhuriyetin ilk toplu konut projesi olan Ankara’nın tarihi Saraçoğlu Mahallesi’yle ilgili şoke eden iddia. Emlakçılar 102 dönümlük bu mahalleye en az 750 milyon dolar değer biçiyor.
Ankara’nın tam merkezi konumundaki Saraçoğlu Mahallesi’yle ilgili tartışmalar dinmek bilmiyor… Cumhuriyet döneminde asker ve üst düzey bürokratlar için kurulduğundan dolayı ‘Devlet Mahallesi’ olarak da bilinen Saraçoğlu Mahallesi için yeni bir iddia ortaya atıldı. Mahalle sakinleri için geçtiğimiz günlerde ‘tahliye’ kararı çıkarılmıştı. Ancak mahkemeden boşaltma için yürütmeyi durdurma kararı alındığı için tahliye bir süreliğine ertelenmişti.
PROJE YARIŞMASI SÖZÜ TUTULMADI
Saraçoğlu Mahallesi’nin rant uğruna feda edileceği konuşulurken, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nden çarpıcı bir iddia daha geldi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından AVM yapılmayacağı, yıkılmayacağı, restore edilerek şehre kazandırılacağı söylenerek bir proje yarışması başlatılacağı duyurulan Saraçoğlu Mahallesi’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da yönetiminde bulunduğu vakıf olan TÜRGEV’e verildiği ileri sürüldü. Saraçoğlu Mahallesi’yle ilgili davaların devam ettiğini hatırlatan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan şöyle konuştu:
‘DAVAMIZDAN VAZGEÇMEYİZ’
“Saraçoğlu Mahallesi’nin TÜRGEV’e verildiğine dair söylentiler var. Davalarımız devam ediyor, kimseye davalarımızdan vazgeçeriz demedik. İyi bir şey yapılıyorsa,’birlikte elimizi taşın altına koyarız’ dedik. Söz verdik, sözümüzün arkasındayız. Ancak yanlış bir şey yapıyorsanız, Mimarlar Odası Ankara Şubesi yanlışa yanlış der gereğini yapar. Kimseye diyetimiz yok. Kamu yararına bir mücadele veriyoruz.”
Dava süreci, Saraçoğlu Mahallesi’nin, Bakanlar Kurulu tarafından riskli alan ilan edilmesiyle başlamıştı. Hukuki mücadele sürüyor.
Cumhuriyet Gazetesinde Çiğdem Toker 14 Mart 2015 Cumartesi tarihinde şöyle yazıyor ;
‘TÜRGEV’e Tahsisi İşportacılar Konuşuyor’ Kızılay’ın göbeğinde 35 dönümlük bir alandan söz ediyoruz.Cumhuriyet dönemi mimari anlayışıyla yapılmış Saraçoğlu Mahallesi üzerindeki rant planı adım adım ilerliyor.
“Can sıkıcı” iki hukuki etap daha önce aşılmıştı zaten.Bakanlar Kurulu önce Şubat 2013’te “riskli alan” ilan etti.Ardından Ağustos 2014’te Maliye’nin lojman tahsisini kaldırarak “ekonomiye kazandırma” kararı aldı. Hesapta başkente kültürel kimlik kazandıracak, değer katacak bir proje geliştirilecekti.
Bugün, bu alanın TÜRGEV’e tahsis edileceği söylentilerini konuşuyoruz.“Söylentiler”i gündeme taşıyan Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan’ı arayıp işin aslını astarını sordum.
Dedi ki: “Eğer konu söylenti düzeyinde gelip bizi buluyorsa, arkasında bir şey var demektir. Bu söylentiyi orada esnaf,işportacı konuşuyor. TÜRGEV demiyorlar tabii. Hepsinin ağzında, ‘Burası Bilal’in vakfına devredilecekmiş’ sözü. Gizli-saklı bir şeyler yapıldığını düşünüyoruz.”
Maliye’nin lojman tahsisi kaldırıldığında, “Yalan Devletin Temelinde” başlıklı bir yazı yazdım.Aynı gün Maliye Müsteşarı Naci Ağbal aradı. “Yazmanız için değil, içiniz rahat etsin diye arıyorum” diyen Ağbal, şimdi AKP’den aday adayı. O gün kamu görevlisi olması sebebiyle yazmadığım, sözlerini artık siyasi bir kimlik taşıması nedeniyle paylaşmakta sakınca görmüyorum.
Ağbal, o yazıda dile getirdiğim “kanuna karşı hile” kullanılarak bu alanın ranta açılacağı, dönemin başbakanına yakın işadamlarına “satılacağı” kuşkularımdan üzüntü duyduğunu belirtip, binaların harap halde olmasına rağmen, hâlâ lojman olarak kullanılmasının doğru olmadığını, “Devlet Mahallesi’nde balkonlarında çamaşır asılı” konut manzarasının o tarihi alana yakışmadığını, bu nedenle, lojmanlar boşaltılınca, Cumhuriyet mirasına yaraşır bir projeyle değerlendirileceğini söylemişti.Gerçekten de tam o sıralarda, Saraçoğlu Mahallesi için dönemin Cumhurbaşkanı Gül devreye girdi. Sonrasını Karakuş’tan dinleyelim:
“Gül, ‘orası çok nadide bir yer. Hızlı bir çalışma olması gerekmiyor. Yavaş olsun. Herkesi katarak yapın, Ankara’nın incisi olsun’ dedi. Biz de bunun üzerine üçlü olarak (Mimarlar Odası, ATO, ÇŞB) toplantılara başladık.”
Sonra ne mi olmuş?
Mimarlar Odası, yarışma için şartname önerince, ÇŞB jüriye iki isim önermiş. Fakat, bu isimlerin Kaçak Saray’ın yapıldığı AOÇ alanını, 1. derece sit’ten 3. derece’ye düşüren kararda imzası olan iki kişi olduğu görülünce, Oda “şerh” düşerek reddetmiş. Bakanlık, Oda’nın itirazına uyarak, yeni iki isim önermiş.
Karakuş, yarışma tarihinin 17 Kasım 2014 olarak da netleştiğini fakat bu tarihten bir hafta önce bakanlığı aradıklarında telefonlara çıkılmadığını söylüyor:
“Çünkü o sıralarda artık Kaçak Saray mücadelemiz kamuoyuna mal olmuştu. Bu mücadelemizden rahatsız olduklarını öğrendik” diyor.
Lojman tahsisini kaldırarak “ekonomiye kazandıralım” kararında kritik bir ayrıntımevcut. TOKİ ve Özelleştirme İdaresi’nin yanına “diğer ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından yürütülecek projeler”deniliyor. Eğer söylenti doğruysa TÜRGEV tahsisinin dayanağı, “diğer ilgili kamu kurum ve kuruluşları” ifadesi içine saklanmış.
Son durum ise şu: Maliye, lojmanları zorla tahliye ediyor. Konutların elektrik ve suyu kesiliyor. Tahliye etmeyenlere tanınan son süre ise 15 Haziran 2015.
Seçimden bir hafta sonra.