Tanrı dedi ki ;

Tanrı dedi ki ;

Desem ki ben hiç bir zaman var olmadım,
o zaman bu iletimi boşverin;
gidin adam gibi yaşamaya bakın;

eğer var oldum ise;
benim adıma elçi ve vekil yaratıp birbirinizi kandırıyorsunuz, onu
anladık da, peki benim adımı niye ortaya atıp kullanıyorsunuz?

Eğer ben Allah isem; niye Musa’yı göndererek cumartesi’yi, Isa’yı
göndererek pazar gününü, ve Muhammed ile cuma gününü tatil
yapayım?

Niye İsa’nın müritleri kilisede şarabı rahat içebilirken, diğerleri
içtiğinde kırbaç yemek zorunda kalıyor?

Niye birisini kara çarşafa sarmam, başını bohçalamam gerekirken
diğerinin üstsüz gezmesine izin vereyim?

Birisi imamı ile diğeri peygamberi ile bir başkası hayalleri ile mutlu
olsun; ancak sonunda neden birisi hatem diğeri matem olsun?

Eğer ben var isem ve dinlerin anlattığı gibi bu denli sevgi dolu isem;
tarihteki en kanlı savaşlar, dinsel yükümlülüklerin yerine gelmemesi sonucu katliamlar neden hep din adına gerçekleşti?

Hiç düşündünüz mü ölenler cennet’te midir yoksa cehennem’de mi?

Ya da düşündünüz mü; Musa, Isa ve Muhammed öncesinde doğan ve
ölenlerin hesabına nasıl bakılacak?

Düşündünüz mü; ben böyle bir Allah olsaydım; niye o zaman bir çok
yamuk insanın benim adıma allahlık yapmasına, benim vekilimmiş gibi
davranmasına ve yeryüzünü cehenneme çevirmesine izin veriyorum?

Kullarının ona tapmasına (İbadete) muhtaç olan bir Allah?

Emirlerinden vazgeçenleri acımasızca cehenneme göndereceğine yemin eden bir Allah?

Yeryüzünü bir deney ortamı ve insanları deney faresi gibi gören ve
yeryüzünde yasakladığı her şeyi Cennet için vaat eden bir Allah?

Emin olun ki, o ben değilim ve olamam!

Arkadaş ayak ayak üstüne atıyorsun ve bekliyorsun. Falan veya filan
ermiş gelecek seni yüceltecek edecek öyle mi?

Madem onu bekliyorsun bugünden itibaren cennetin kapısını mühürlüyorum ve kimseyi sokmayacağım anlaşıldı mı?

Hepinizin beyninde bir kaç milyar gri hücre vardır. Bozulmasınlar ya da
tozlanmasınlar diye siz, onları çalıştırın.

Dünyanın içine eder, dönüp “Allah’ın takdiri” dersiniz.

Hiç mi aklınıza gelmiyor?
En azından bir google müdürü kadar beceri sahibi değil miyim ki, hem
üreticileri hem tüketicileri memnun edeyim?

Siz bir kez google için sign-in yapınca uzun bir süre o bağlantıyı
koparmadan götürebiliyorsunuz.

Peki her gün benim için 5 defa sign-in yapmanıza ne gerek var.
Gönülden benimle iseniz yeterli, bir ömür ve sürekli olarak o bağlantı
ile devam edebiliriz.

Şahsınız ve yakın çevreniz için ettiğiniz dualarınıza gelince; emin
olun onların %99.99 spam olarak kalıyor ve hiç posta kutuma gelmiyor.

Ben size düşünün diye akıl verdim,
harekete geçin diye el verdim,
yürüyesiniz diye ayak verdim,
göz kulak, ağız ve diğerleri
siz karar veresiniz,
uygulamaya koyasınız diye bunlar verildi.

Yoksa vermeyip dualarla, muskalarla, kendi yasalarımla sizin yerinize
karar verip uygulamaya koyardım.Siz benim her dini yaratırken birisi veya birilerinin huyuna ve zevkine göre ve aralarında bu denli farklılıklar bulunabilecek kadar kararsız ve dengesiz olduğumu nasıl düşünürsünüz?

Veya her yeni din ile birlikte temelden her şeyi baştan değiştirmemi
nasıl beklersiniz?

Aklınızı kullanmanızı öneririm size! Aklınızı!

This entry was posted in DİN-İNANÇ, FELSEFE ve GÜZEL DEYİŞLER, HAYATIN İÇİNDEN. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *