Pazar, 27 Temmuz 2014
AYDINLIK
‘Operasyon Türkiye’nin hayrına’
CHP’nin “F tipi örgüte” yönelik operasyona karşı çıkması ve Ergenekon, Balyoz, Oda TV, Casusluk gibi operasyonlar da yürüten emniyet mensuplarını savunun çizgisine parti içinden tepkililer yükselmeye başladı. Aydınlık’a konuşan 23. Dönem’de TBMM İnsan Hakları Komisyon Üyeliği görevini yürüten eski İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, “F Tipi Operasyon”a karşı çıkan parti yönetimi ile cumhurbaşkanı adayı Eklemedin İhsanoğlu ve partili milletvekillerini sert bir dille eleştirdi. Ersin şunları söyledi:
“Ben bu operasyonların Türkiye’nin hayrına olduğunu düşünüyorum. Bizim yöneticilerimiz her ne kadar bunun bir ‘İntikam operasyonu’ olduğunu söylüyorsa da gerekçe ne olursa olsun, biz AKP ile yasal süreç içinde, demokrasi içinde mücadele veririz, sandık mücadelesi veririz. Ama bunlar bir örgüt, yasa dışı bir örgüt. İçerde ve dışarıda iftiralarla, kumpaslarla binlerce insanı mağdur ettiler.”
‘VEKİLLER SUSUYOR?’
“Şimdi bizim Cumhurbaşkanı adayı Eklemeddin İhsanoğlu ‘Polis polise kelepçe takıyor’ diyor. İyi de polis daha önce toplumun en saygın insanlarını kelepçeliyordu. Milletvekillerini, siyasi parti liderlerini, Genelkurmay Başkanlarını, üniversite öğretim üyelerini, aydınları kelepçeliyordu. Bu bir gerekçe mi? Şu anki bizim milletvekilleri neden susuyorlar bilmiyorum. Bu örgüte karşı kim ne amaçla mücadele veriyorsa, amacına bakmaksızın desteklenmesi lazım. Erdoğan üzerinden değerlendirme yapıp böyle bir örgüte arka çıkmak vahim bir şey.” “Bu adamlar ve bu örgüt yüzünden kaç tane insan cezaevinde öldü? Kaç tane insan onuru yüzünden intihar etti? Benim için 20 yıl istiyorlardı. Üstelik biz oraya parti görevi olarak gitmiştik. Ergenekon sanığı olarak geri döndük.
Salı, 29 Temmuz 2014
AYDINLIK
CHP yönetiminin F tipi örgüte desteğine vekillerden tepki artıyor
CHP yönetiminin, tertipçi polislere yönelik operasyona tepki göstererek F tipi örgüte sahip çıkmasına parti içinden tepkiler giderek artıyor. Bu polislerin Türkiye’nin karanlığa sürüklenmesinde ve AKP’nin iktidarda kalmasında en kritik rolleri oynadıklarını kaydeden eski ve yeni milletvekilleri, gözaltına alınan ve tutuklanan polislerin mağdur değil suçlu oldukları konusunda çok sayıda delil bulunduğunu bildirdiler.
İstanbul Milletvekili Nur Serter: 2007 yılından beri Türkiye’de aydınlara verilen zararlar ortada. Sahte delillerle, kurulan kumpaslarla yurtseverler, aydınlar, öğretim üyeleri ve askerler yıllarca tutsak edildi. Bu kumpasların sorumlularının ortaya çıkarılması gerekiyor. CHP bu kumpasçıları savunma yerine olaya müdahil olup, kumpasçıların yargı ayağını da siyasi ayağını da ortaya çıkarıp yargının önüne koymalıdır. Parti yönetimi yanlış yapıyor.
Antalya Milletvekili Osman Kaptan: CHP’ye F tipi örgüte sahip çıkıyor görüntüsü verilmesi çok yanlış. F tipi örgüte, gözaltına alınan ve tutuklanan polislere arka çıkıldığı algısının verilmesi büyük hata. Bu kişileri bütün Türkiye tanıyor. 7 yıldır yaşanan zulümlerdeki rolünü biliyor. Bizim partimize karşı kurulan tuzaklarda da bunlar rol aldı. Bu nedenle yaptıklarının hesabını vermeliler. CHP olaya müdahil olup bunların kurtulmalarını önlemeli, yargıdaki sorumluları da açığa çıkarmalı, siyasi sorumlularını da yargıya teslim etmelidir. Yapılması gereken budur, tüm kumpas ortaklarını açığa çıkarmaktır.
‘SAHTE DELİLLERİ BUNLAR HAZIRLADI’
Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü: Sahte delilleri hazırlayanlar, “sehven” telefonlara yükleme yapanlar, yüzlerce aydına, öğretim üyesine, gazeteciye siyasetçiye zulüm edenler bunun hesabını vermelidir. Hukuk içinde ne gerekiyorsa yapılmalıdır.
Antalya Milletvekili Arif Bulut: Ergenekon ve Balyoz davalarındaki bütün hukuksuzlukları F tipi örgüt ve hükümet birlikte yaptı. Şimdi ikisi birbirine girdi. İkisi de yaptıklarının bedelini ödemeli. CHP’nin bunlardan birisini destekler görüntüsü içine girmesi kabul edilemez. CHP hukukun ve adaletin sağlanması için uğraşmalı. Bunun için de suçluların birisinin arkasında durmamalı. Görüntüsü bile büyük yanlış.
‘NE DEĞİŞTİ DE DESTEK VERİLİYOR’
Eski CHP Milletvekili Şahin Mengü: Bu konuda CHP taraf olamaz. CHP’nin F tipi örgütten yana tavır alması kabul edilemez. Bu polisler yapılan bütün tertiplerin arkasındaydı. Sahte deliller, telefonlara yapılan sahte yüklemeler hepsi bunların eseridir. CHP bu tertiplere kumpaslara karşı çıkmıyor muydu? Şimdi ne değişti de kumpasçıların arkasına geçti. CHP milletvekilleri bunların tertibiyle yıllarca hapiste yatmadı mı? Bu örgütün yargı ayağı da var. Siyasi ayağı da var. Eninde sonunda hepsi yargının önüne çıkacak. CHP’nin asıl yapması gereken olaya müdahil olup soruşturmanın genişlemesini sağlamak. En sonunda siyasi ayağını da yargı önüne çıkarmak.
‘DIŞ BOYUTU İYİ GÖRÜLMELİ’
Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen: Yıllardır yaşadıklarımız yurtdışı bağlantılı kumpaslar. 1 Mart tezkeresinin reddini bir türlü kabullenmediler. Bunun sorumlularını tasfiyeye yönelik tertipler sahneye kondu. Bu nedenle yaşananların dış boyutu iyi görülmeli. Bunları gerçekleştirmek için emniyetteki, yargıdaki elemanları kullandılar. Dış boyut iyi görülürse her şey ortaya çıkar. CHP gerçeğin açığa çıkması için mücadele vermeli.
Salı, 29 Temmuz 2014
AYDINLIK
MHP kasetleri bu örgütün işi
12 Haziran 2011 genel seçimleri öncesinde, MHP’yi hedef alan kaset tertiplerinin perde arkasında da cemaatin olduğu gündeme gelmişti. Çok sayıda MHP milletvekilinin hedef alındığı tertiple ilgili AKP ve F tipi örgüt sesini çıkarmamıştı. MHP grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, 8 Ocak 2014 tarihinde katıldığı bir televizyon programında olayın arkasında AKP ve Cemaat’in olduğunu söylemişti. Yazar İlhami Yangın da, “Cümbür Cemaat” kitabında F tipi örgütlenmenin bir yasadışı kasetleme merkezi oluşturduğunu, merkezdeki “ekibe” de eğitim vermek için Ankara dışında bir çiftlik tutulduğunu belirtiyordu. Yangın kitabında, Baykal ve MHP’ye yapılan kaset tertipleri için de bu merkeze işaret ediyordu. 2011 seçimlerinden önce yapılan kaset tertipleriyle Genel Başkan Yardımcıları Metin Çobanoğlu, Recai Yıldırım, Bülent Didinmez, Mehmet Ekici, Osman Çakır, Ümit Şafak, Deniz Bölükbaşı, Genel Sekreter Cihan Paçacı ve yardımcısı Mehmet Taytak ile İstanbul eski İl Başkanı İhsan Barutçu hedef alınmıştı.
Ayrıca MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin de yasadışı bir şekilde bu ekip tarafından dinlendiği ortaya çıktı. Yeniçeri’yi “Ergenekon tertibi” kapsamında dinleyen çetenin, daha sonra Özcan Yeniçeri’ye şantaj yaptığı da ortaya çıkmıştı.
Pazartesi, 28 Temmuz 2014
AYDINLIK
F tipi çeteden savunma: Dinlemelerle Ergenekon operasyonu yaptık
Cemaate yönelik başlayan 22 Temmuz soruşturmasında tutuklanan polisler savunmalarında dinlemeleri savundu. Ali Fuat Yılmazer, yasadışı dinlemeleri Ergenekon ve Devrimci Karargah gibi kumpasları örnek vererek meşru göstermek istedi.
Emniyet içindeki F tipi polislere karşı yapılan operasyon kapsamında tutuklanan eski İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Erol Demirhan, Bilişim Suçları ve Sistemleri eski Şube Müdürü Hayati Başdağ ve Hasan Hüseyin Danacı’nın savcılıkta verdiği ifadeler ortaya çıktı.
‘ERGENEKON GİBİ ETKİLİ OPERASYONLAR’
Savcılık sorgulamasının ardıdan tutuklanan Yılmazer’in dün basına yansıyan ifadelerine ek olarak dinlemelerle ilgili sorulara verdiği yanıtlara ulaşıldı. “Maddi ve teknik hatalar yapılmış olabilir” dediği öğrenilen Yılmazer, kedisini Ergenekon operasyonlarını yürütmekle savunması dikkat çekti.
2007-2009 döneminde Türkiye’de operasyonların en yoğun yaşandığı yıllar olduğunu söyleyen Yılmazer, “Bu dönemde yaptığımız çalışmalar neticesinde 23 canlı bomba yakalanmış, Ergenekon, DHKP-C, PKK, Devrimci Karargah gibi etkili operasyonlar icra edilmiştir” ifadesini kullandı. Yılmazer, ayrıca usulsüz dinlemelerin hakim kararından ve TİB denetiminden geçtiğini ileri sürdü.
Tutuklulardan Hasan Hüseyin Danacı da üzerine atılı yasadışı kayıt suçlamasını kabul etmedi. Tapelerin ülkenin güvenliği açısından önemli olduğunu savunan Danacı’nın, buna yönelik hiçbir arşiv kaydının ise tutulmadığını ileri sürdüğü belirtildi. Emniyet teşkilatı içinde astlık üstlük ilişkisi çerçevesinde mesleğini yaptığını söyleyen Danacı’nın da kendin “Memurluğun gereğini yerine getirdim” sözleriyle kendini savunduğu belirtildi.
DEMİRHAN’IN SAVUNMASI
“Örgüt kurmak ve yönetmek” suçundan tutuklanan Demirhan’ın da mahkemedeki savunmasında, kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediği öğrenildi.
Hakim kararı ile dinleme yaptıklarını söyleyen Erol Demirhan’ın, “Buradaki amaç suçun önlenmesidir. Suç öncesi harekettir. Suç unsuruna rastlandığı takdirde adli birimlere durum bildirilir ve gereken yapılır.” şeklinde savunma yaptığı belirtildi.
Yasadışı dinleme ve resmi evrakta sahtecilik suçundan tutuklanan Başdağ’ın ise mahkemedeki savunmasında, “Zulmü yapanları, yaptıranları, yaptıracak olanları, ortak olanları Allah’a havale ediyorum. Adaletin tecelli etmesini istiyorum. Serbest bırakılmamı talep ediyorum” dediği öğrenildi.
F tipine yönelik operasyonla gözaltına alınan polisler, Ergenekon savcı ve hakimleriyle 2008 yılının Eylül ayında Kandilli Cemile Sultan Korusu’nda bir iftar yemeğinde buluşmuştu. Fotoğrafta şimdi tutuklanan polislerden Hayati Başdağ eski Ergenekon savcısı Zekeriya Öz ve hakimi Hasan Hüseyin Özese’yle aynı masada. Ali Fuat Yılmazer de aynı salonda yandaki masada.
http://aydinlikgazete.com/guendem/46987-operasyon-turkiyenin-hayrina.html
http://aydinlikgazete.com/mansetler/47071-chp-yonetiminin-f-tipi-orgute-destegine-vekillerden-tepki-artiyor.html
http://aydinlikgazete.com/mansetler/47070-mhp-kasetleri-bu-orgutun-isi.html
http://aydinlikgazete.com/mansetler/47024-f-tipi-ceteden-savunma-dinlemelerle-ergenekon-operasyonu-yaptik.html