Boko Haram, İhvan ve AKP bağlantılı

Cuma,09 Mayıs 2014
Aydınlık

Boko Haram, İhvan ve AKP bağlantılı

Yalnızca 2014 yılında 1500’den fazla insanı öldüren, liseli kızları kaçıran ve camilere, kiliselere, okullara, devlet güçlerine saldırarak Boko Haram örgütünün uluslararası bağlantıları Mısır ve Türkiye’yi işaret ediyor

Boko Haram adlı terör örgütü 14 Nisan günü onlarca araba ve kamyonla Chibok kentindeki bir yurtta kalan 270 liseli kızı uyandırıp araçlara doldurarak kaçırdı. Ardından yurdu yaktı. Teröristlerin elinden yalnızca 50 kız kaçarak kurtulabildi. Kaçırılan, 12 ile 17 yaşları arasında 270 liseli kız ile ilgili Boko Haram lideri görüntülü olarak yayınladığı bir mesajda, kızları kendilerinin kaçırdığını, onları pazarda satacaklarını ya da zorla evlendireceklerini söylüyordu. Örgütün daha önce de buna benzer kız kaçırma ve zorla evlendirme vakaları olmuş ve işin arkasından Boko Haram örgütü çıkmıştı.

Resmi adı “Cemaat es-Sulh Sünnet Li Dava Vel Cihad” (Dava ve Cihad İçin Barış ve Sünnet Cemaati) olan Boko Haram 2002 yılında Nijerya’nın kuzeyinde kuruldu. Hausa dilinde “Batılı eğitim haram” anlamına gelen Boko Haram’ın amacı, Nijerya’nın kuzeyinde şeriat kanunları ile yönetilen bir İslami devlet kurmak. İlk başlarda Ndimi Maidiguri Camisi’nde örgütlenen radikal İslamcı gençlerden oluşan bir grup olan Boko Haram, daha sonra Yobe Eyaleti’ndeki Konama şehrine geçip orada radikal bir cemaat kurdular.

İlk başlarda herkes onları “Nijerya Talibanları” olarak anmaya başladı.

‘Boko İhvan’

Kimi kaynaklara göre Boko Haram’ın Afganistan’daki Talibanlarla ilişkileri var ve Taliban tarzı bir şeriatı savunuyor. ABD İçgüvenlik’in hazırladığı rapora göre ise, örgütün El Kaide’nin Kuzey Afrika kolu olarak bilinen Tanzim el-Kaide Fi Biled El-Mağrip el-İslami, İngilizce kısaltması ile AQIM ve Asaru örgütleriyle işbirliği yapıyor ve militanlarını AQIM’nin kamplarında eğitiyor. AQIM adlı El Kaide bağlantılı örgütün aynı zamanda Mısır merkezli Müslüman Kardeşler’le bağlantılı olduğu ve bu örgüte bağlı teröristlerin Suriye ve Mısır’ın karıştırılmasında kullanıldığı biliniyor. Yine aynı rapora göre, örgüt otuz kişiden oluşan bir Şûra tarafından yönetiliyor. Bu otuz kişi diğer hücreleri yönetiyor ve bu hücreler genelde birbirleriyle direkt görüşmüyorlar. Yüz civarında profesyonel kadrosu olduğu tahmin edilen örgütün kaç militanı olduğu net olarak bilinmiyor. Bilinen tek şey örgütün Nijerya’nın kuzeyinde 12 şehirde uygulanan şeriat kanunlarını şiddet ve terör yoluyla önce Kuzey’e, sonra da bütün Nijerya’ya yayarak bir İslam devleti kurmak.

14 Nisan’da Boko Haram tarafından kaçırılan liseli kizlar Nijerya’daki etnik ve dinsel toplulukları örgüte karşı birleştirmiş durumda.

Tapeler ve AKP’nin sessizliği

Rehin alınan kızları kurtarmak için ülkede başlatılan kampanyalar UNICEF ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşların yanı sıra, sosyal medya aracılığıyla bütün dünyaya yayıldı. ABD ve Fransa kızların bulunması için Nijerya’ya yardım edeceklerini duyururken Libya, Suriye, Mısır çıkışlarıyla “duyarlı” olduğunu öne süren AKP hükümetinden hiçbir tepki gelmedi.

Ne bir kınama ne de bir açıklama yaptı. Tam bir sessizlik hâkim. Son aylarda yayınlanan tapelerde El Kaide’nin IŞİD’e de destek verdiği açığa çıkan hükümetin daha önce de Nijerya ile bağlantılı tapeleri ortaya çıkmıştı.

Tape: THY Nijerya’ya silah taşıyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanlarından Mustafa Varank’la THY Özel Kalem Müdürü Mehmet Karakaş arasında geçtiği öne sürülen bir görüşmeye ait ses kaydında Mehmet Karakaş, THY uçaklarıyla Nijerya’ya taşınan “malzemelerin” Müslümanları mı Hıristiyanları mı öldüreceğini bilemediğini, “vebal altında” olduğunu söylüyor.

“BAŞÇALAN” hesabı tarafından paylaşılan kayıtta yer alan görüşmede, Mehmet Karakaş, Mustafa Varank’a “taşıma” konusuyla ilgili, daha önce de “arz ettiği” bir meseleyi hatırlatıyor.

Müslümanları mı öldürecek Hıristiyanları mı?

Varank, “Hakan Bey”le (MİT Müsteşarı Hakan Fidan olduğu iddia ediliyor) bir araya gelemedikleri için Karakaş’a dönüş yapamadığını söylüyor.

Durumun “çok acil” olduğunu söyleyen Karakaş, THY uçaklarıyla onlarca malzeme taşıdığını, bu malzemelerin Müslümanları mı Hıristiyanları mı öldüreceğini bilemediğini, “vebal altında” olduğunu aktarıyor. Varank’ın bir iki güne haber vereceğini söylemesi üzerine Karakaş, kendilerine Hakan Bey’le görüşmek için bir “kontak numarası” verilmesini ve istişare etmek istediklerini belirtiyor.

Örgüt yoksulluğa oynuyor

Afrika’nın en büyük petrol üreten ülkesi olan Nijerya’da Müslümanlar çoğunlukla Kuzey Bölgesi’nde yaşıyor. Bu bölge geri kalmışlığı ve yoksulluğuyla biliniyor. Bu durumu iyi kullanan örgüt, yoksul ailelere yiyecek yardımı yaparak ve çocuklarına kendi camilerinde bedava eğitim vererek yoksul kitleler arasında örgütlenmeye başladı. Örgütün çok iyi kullandığı diğer gerekçelerden biri de merkezi ve yerel hükümetlerin yolsuzlukları ve gelir dağılımındaki adaletsizlik. Yoksulluğa karşı dayanışma, Batı tarzı eğitime karşı kendi İslami eğitimleri ve yolsuzluğa karşı politik mücadeleyi birleştiren Boko Haram kısa sürede bölgede ciddi bir güce kavuştu.

Batı eğitimi ve kadınlar

Örgütün adından da anlaşıldığı gibi örgütün en tehlikeli bulduğu şey Batı kültürü. Bunun için kurulduğu günden itibaren en büyük hedefi, Batı kültürünü yaymakta en etkili araç olarak gördüğü okullara yönelmek oldu. Okullarla birlikte Batı kültürüyle yetiştirilmekle suçladığı kadınlar da başından beri örgütün en büyük hedefi.

Kadınları ve çocuk yaşta kızları kaçıran, küçük cocukları zorla askeri eğitimden geçirerek silahlandıran örgüt daha öncede 26 kadını kaçırmış ve orman içinde gizli bir kampta zorla alıkoymuştu. Kamptaki kadınlar askerler tarafından kurtarıldığında bazılarının hamile olduğu, bazılarının ise önceden doğum yaptıkları açıklanmıştı.

500 bin kişi göçmek zorunda kaldı

30 Temmuz 2009’da Boko Haram’ın lideri Muhamed Yusuf Nijerya polisi tarafından yakalandı, iki polis arabasının ortasında kurşunlanarak infaz edildi. Aynı operasyon kapsamında Maidigouru Camisi’ne baskın yapan polis orada 200’den fazla kadın ve çocuğun rehin tutulduğunu açıkladı. Boko Haram, liderlerinin ölümünden sonra misilleme eylemlerine başlayarak okulları, polisleri ve kamu binalarını hedeflerken, belli bir süre sonra örgüt Hıristiyanlara, gazetecilere ve “sahte Müslümanlar” dediği Müslümanlara yönelik de eylemler yapmaya başladı. Çıkan çatışmalarda binlerce insan hayatını kaybederken 500 bin insan da göç etmek zorunda kaldı ve zaten yoksul olan bölge tamamen yoksulluğun pençesine düştü.

This entry was posted in DÜNYA ÜLKELERİ, FAŞİZM, Haber, İrtica. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *