Gladyo Cemaatten ibaret değildir

YAZIYAyorum

2014 yılı itibariyle bu topraklardaki Amerikan Gladyosu The Cemaat mensubu devlet memurlarından oluşan bir çetedir.The Cemaatten bahsederken Amerika’dan bahsetmeden geçmek mümkün değildir.The Cemaatle yüzleşmek aynı zamanda Amerikayla da yüzleşmek demektir.

The Cemaat dışında Amerikaya alet olan eski dönemlerden beri var olan, başka yapılar da vardır.TSK başta olmak üzere diğer devlet kurumlarında dini vurgusu olmayan, LAİK, demokrat duruşlu, görünümlü Amerikancılar da vardır.Aynı şekilde ülkücü görünümlü Amerikan ajanları da mevcuttur.

Türkiye’nin kendi sınırları içinde birlik ve bütünlüğünün sağlanması ve etrafında yer alan ülkelerde güç ve etkinliğinin sağlaması için Amerika başta olmak üzere batıyla yüzleşmesi şarttır.Bunun için ilk olarak ülkenin batı ajanı memurları, politikacıları, iş çevrelerini sürekli olarak tasfiye etmesi şarttır.Türkiye batıyla ilişkisini batının ajanları üzerinden değil, kendi yetiştirdiği milliyetçi kadrolarla sağlamalıdır.

Batıyla yüzleşmek demek ille de doğrudan ve kestirmeden, askeri çatışma haline girmek değildir.Ancak, bağlantısız, bağımsız ve dengeli ilişkiler sağlamak uğruna her türlü mücadeleye hazır olduğunu, gereken her şeyin yapıldığını da göstermek şarttır.Bu bir irade ve kararlılık meselesidir.

Halkımız Cumhuriyetin erken dönemlerinde yaşanan birkaç on yıllık dönem dışında, birkaç yüzyıldır kendi varlığı üzerinde iradesini yitirmiştir.Bu son üç yüzyılda artık gündelik hale gelmiş sürekli ve kesintisiz yenilgilerin doğal bir sonucudur.

Kronikleşen yenilgiler ve aşağılanmalar halkı depresif bir yenilgi psikolojisine sürüklemiştir.Kronikleşen yenilgilerin, toplumsal çürüme ve çöküş sürecinin gerçek sebeplerini bulmak ve bunlardan kurtulmak gerekir.

Türk toplumlarında görülenlere benzer şekilde Farisi ve Arap toplumlarında da benzeri bir çürüme ve çöküş yaşanması ilginçtir.Aslında bütün bir İslam aleminde benzeri bir durum vardır.2014 yılı itibariyle doğrudan askeri işgal altında, ya da idari, askeri, ekonomik vesayet altında olmayan tek bir Müslüman toplum yoktur.

Medeniyet ailesinin akraba sayılan üyeleri arasında benzeri dertlerin yaşanması manidar sayılmalıdır.Belli ki İslam aleminin üyelerinin tamamı da aynı hastalıktan muzdarip.Sanki bir kalıtsal hastalık gibi, sadece aile fertleri arasında görülüyor.

Ben doğrusu hastalıklı olan şey nedir bunu biliyor ve her fırsatta söylüyorum.Politik İslam hastalığıdır bu.Dinin kişisel bir olgu olmaktan çıkması, toplumsal, zorlayıcı, kuşatıcı bir kişilik içine girmesidir.

Sonuçta bu fikir kanseri dini görünümlü diktatörler ve monarklar üretmekten başka bir işe yaramamıştır.Aynı zamanda, bu fikir kanserine yakalanmış toplumlar çeşitli toplumsal kesimlerin birbirini kıyasıya gırtlakladığı, sonu gelmez iç çatışmalar ve savaşlardan yorgun düşmüştür.

En önemlisi, farklılıkları sürekli perdahlayan totaliter bir fikri yapı var olduğu toplumda yenilik, yenileşme, yeniden üretme yeteneklerini iğdiş etmiştir.Elbette başka sorunlar da vardır.Onları da konuşmak ve düşünmek gerekir.Ancak, politik İslam hastalığın ana damarıdır.

Oraj POYRAZ

Bülent Esinoğlu
02 Şubat 2014

Gladyo Cemaatten ibaret değildir

Şimdi bile Gladyoya, gladyo diyemiyorlar.Paralel yapı, dış güçler gibi somut olmayan ifadeler kullanıyorlar.Nasıl ki, emperyalizme, emperyalizm diyemezler, onun silahlı veya silahsız parçası olan Gladyo’ya, gladyo diyemiyorlar.

Bu durumun, çok mantıklı bir açıklaması; Gladyo ile işbirliği yapmış olanlar, gladyo diyemezler.Öyle bir algı oluşturuldu ki, Gladyo, sadece Cemaatten ibarettir.O da, ABD ile ilişkilendirilmeden…

Deşifre edilmiş ve görünen kısmı olarak, Cemaatin, Gladyo’nun verdiği görevleri yaptığı anlaşılmıştır.Ancak, bu iş bu kadar kolay geçiştirilemez.

Gladyo, Cemaatten ibaret değildir.

Cemaat, Glaryo’nun dini örgütler içindeki sadece bir parçasıdır.Aslında Gladyo’yu anlatan, dünyada ve ülkemizde birçok kitap vardır.Benim bu kısa yazıda anlatmaya çalışacağım şey; beş maddede, Gladyo’yu anlama kılavuzu diyebileceğimiz, birkaç ana hattın açıklamasından ibarettir.

1-Gladyo’nun beyni ve kumanda merkezi, NATO Karargâhıdır.

2-Amacı; Amerikan çıkarlarını savunmak, bu çıkarlara uygun, devlet ve hükümet yöneticisi yetiştirmek ve işbaşına getirmektir.

3-Normal zamanlarda, ideolojik ve siyasal müdahaleler yapmak, olağan üstü durumlarda ise, provokasyon ve silahlı müdahalelerde bulunmak.Olağanüstü duruma, sıcak bir örnek, Ukrayna’dırŞimdi Ukrayna’daki, yönetimi değiştirir ve işbaşına Amerikancı veya Batıcı birisini işbaşı yaptırabilirlerse, sonrasına sonra bakacaklardır.

4-En önemli husus ise, yerli elemanların nasıl devşirildiği ve Gladyo’nun Karargâhı ile nasıl işbirliği yaptığıdır.Bu konu, belki de, bir doktora tezi olabilecek kadar derin konudur.

Amerika ve Avrupa’daki istihbarat okullarının eğitim konuları bunlardan oluştuğu anlaşılmaktadır.Böyle okullarda, eğitim gören, Türk yöneticiler, gazeteciler, profesörler, dernek ve sendika yöneticileri, milletvekilleri, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olanlar var.

Hatta bazı gazeteci ve yöneticilerin, çocukları da, bu eğitim merkezlerinde, eğitim alarak, Gladyo’nun önemli kişileri haline gelmektedir.

Yani Gladyo’nun babadan oğula geçen durumları da var.

5-Gladyo, öyle sadece dini örgütler içinde, örgütlenecek kadar stratejiden yoksun bir örgüt değildir.Dini örgütler içinden devlete sızmak, daha kolay olduğu için, dini örgütler tarafına, ağırlık vermiş olmaları doğaldır.

Ancak bu demek değildir ki, MİT, Ordu, Emniyet içinde yoktur.Zaten MİT, Ordu ve Emniyette örgütlenmeyen bir Gladyo, gladyo değildir.Bu gün, Cemaatin etkin olmasının nedeni de budur.

“Cemaate dokunan yanıyor” özdeyişi de buradan çıkmıştır.

MİT, Ordu ve Emniyet’teki Amerikancıların temizlenmesi, Gladyo’nun temizlenmesi anlamına gelir.Örgütlerin içindeki bu Amerikancılar olmasa, Gladyo nasıl etkin olabilir?

Çünkü Gladyo, işlerini kendisi görmez, gördürür.İşini gördüreceği kişi, Amerikancı ve Batıcı olmazsa, nasıl iş gördürecek?

Başta, Gladyo’nun amacını belirtmiştim.Bu amaç doğrultusunda görev yapmayanları, ya da en azından görevler yapılırken sessiz kalmayanları, Gladyo etkin örgütler içinde istemez.Bazı safların görevden neden alındıklarını anlayamamaları bundandır.Zaten devlet içinde, çıkar çelişkilerinin ana zemini budur.Milli hareket edenle, Amerikancı hareket eden arasındaki uyuşmazlıktır.

Gladyo’nun resmi/yarı resmi görevlilerini artık anlayabiliyoruz.
Asıl anlaşılmaz olan; ne yaptığını bilmeden, fakat Gladyo’ya hizmet edenlerdir.

Kanımca, en çok kullanılanlarda bunlardır.

Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
ulusalkanal.com.tr

This entry was posted in BÜLENT ESİNOĞLU YAZILARI. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *