Milli projelere balyoz * Deniz Kuvvetleri’nde Balyoz tertibine isyan istifaları


YAZIYAyorum

Güçlü emperyalist devletlerin küresel şirketlerinin temel amacı tüm Dünya pazarına ekonomik olarak egemen olabilmektir.Ülkelerin pazarlarına girebilmek için ülkelerin siyasetçilerini ve iktidara gelecek olanları da olabildiğince yönetmeye ve seçtiklerini de iktidara getirmeye çalışırlar.

Bu aşamadan sonra sıra ülkeleri borçlandırarak ekonomik zenginliklerini ele geçirmeye gelmiştir.İşbirliği çetesi artık kurulmuştur.Küresel baronlar ve işbirlikçi politikacılar ülkeyi elbirliğiyle talana başlarlar.Yasalar buna göre şekillendirilir , ülke liberal ekonomiye yönlendirilir.Özelleştirme masallarıyla  ülkelerin tüm ekonomik değerleri küresel baronlara ve komisyon olarak da yandaşlara değerlerinin çok altında devredilir.

Küresel baronların girmekte zorlandıkları ülkeleri, Ulusal birliği ,gücü parçalanmamış ve ordusu güçlü olan ülkelerdir.

Baronların Silahları hazırdır ;
İstikrarsızlaştırma “Destabilization” operasyonları başlatılır.Önce iktidarda bulunan bir kısım siyasetçiler devşirilir.emperyalizmin çıkarlarına uygun yasalar hazırlatılır hatta yeni anayasa yaptırılır.Ülkeye istihbarat ajanları yerleştirilir.

İktidar hükümetlerini sürekli olarak överler ve desteklerler .Daha ileri demokrasi , özgürlük , ileri yaşam koşulları gibi sözlerle gerçekleri ve amaçlarını saklayarak topluma hayal pazarlarlar.

Bu arada yazılı ve görsel medya da devşirilmiştir.Gerçekleri gizleyerek Bağımsızlığın, ülkenin ve ekonominin el değiştirmeke olduğunu saklarlar. Halusilasyon başlamıştır. Toplumsal akıl AVM’lerle , içi boş tv programlarıyla, ajan gazeteciler , sözde akademisyenler , satılmış işbirlikçiler eliyle uyuşturulur.

İleride başları derde girmesin diye kendi hukukçularını atarlar. Yasaları kendilerine uygun şekillendirirler. Ülkeye yol gösterici olan aydınları iftiralarla hapsederler.

Sıra güçlü orduya gelmiştir, ordu zayıflatılmadan küresel baronlar amaçlarına ulaşamayacaktır.Hele hele bu ordu Dünya sıralamasında 3. sırada ise .
Kendi silahlarını , savaş gemilerini ,atış kontrol sistemlerini yapmaya başladıysa
bu projeleri yönetenler başta olmak üzere , Ulus Üniter Devleti , laik Cumhuriyet’i ,Atatürk ve aydınlanma devrimlerini sahiplenen aydın ve çağdaş komutanlar , muharip ve mühendis askerler , askeri projeleri geliştiren bilim adamları görevlerinden uzaklaştırılmalıdır.Ülke Milli projeler üretmemelidir.
Güçlenmesin diye ülke bölünmelidir.Irk ve inanç çatışmaları yaratılmalıdır.

Ve,

Bugün Kurban bayramının son günüdür ve kurban kesmeye gerek yoktur.

Neden mi ;
Türk Silahlı Kuvvetleri ve direngen saygın Cumhuriyetçi aydınlarımız böylece Küresel sırtlan tuzağına işbirlikçilerin desteğiyle zaten kurban edilmiştir.

Türkiye vahşi sırtlanların önüne konmuştur.

Olay budur …

Naci Kaptan
18.10.2013

Aydınlık, 16 Ekim 2013

Deniz Kuvvetleri’nde Balyoz tertibine isyan istifaları

Ali Serdar Bolat
17 Ekim 2013

E. Tuğamiral Türker Ertürk’ün Aydınlık’a manşet olan yazısı:

Ya cahil ya da hain

Bugün Kurban Bayramı’nın ikinci gününü idrak ediyoruz. Fakat bir bayram coşkusu içinde olduğumuz asla söylenemez. Eğer bayramlar ortak sevincin, beraberliğin ve paylaşımın bir adı ise bugün coşkulu kutlama yapmak için ya cahil ya da hain olmak gerekir.

Bu bayram, Karşı Devrim sürecinin önünü açan ve çok kısa bir süre önce açıklanan demokratikleşme adı altındaki hıyanet paketi ile yurtseverleri zindanlarda tutan Balyoz kararının altında kalmıştır.

Amirallerin istifası

Ne yazık ki, ülkemize halen egemen olan ahlaksızlık, onursuzluk ve Cumhuriyetimize düşmanlık dönemi bütün hızıyla devam etmektedir. Bu konuda son gelişmeler, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Atilla Kezek ile Teknik Başkanı Tümamiral Sami Örgüç’ün istifasıdır. Dört amiralin daha istifa ettiği bilgisine sahibiz.

Türk Deniz Kuvvetleri’nin daha doğmamış torunlarımızın bile çıkarlarının olduğu çevre denizlerimizde bulunan hak ve menfaatlerimizi koruyacak durumda olmadığı artık herkesin malumudur. Bu durumun sorumlusu ise emperyalizmin taşeronluğunu yapan ve rejim değişikliği peşinde koşan Erdoğan liderliğinde AKP iktidarı ile operasyonların tetikçiliğini yaparak askerlerimizi ve yurtseverlerimizi arkadan vuran cemaattir.

Tasfiye operasyonlarına devam

Bu saldırılarda Türk Deniz Kuvvetleri’nin öncelikli hedef olmasının nedeni denizcilerimizin Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yapılan Aydınlanma Devrimlerinin zirvesini temsil etmeleri ve geçmişte emperyalizmin nasırına çokça basmış olmalarıdır. Çünkü Erdoğan liderliğinde AKP iktidarı Aydınlanmaya düşmandır, emperyalizmin işbirlikçisidir ve ülkemizi götürmeye çalıştığı yer Ortaçağ karanlığıdır.

Amirallerin istifası durup dururken gelen tepkiler değildir. Türk halkı bilmelidir ki, halen başta Deniz Kuvvetleri olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri’ni tamamen tasfiye etme operasyonları tüm hızı ile devam etmektedir.

Eşik geçilmiştir

Daha önce bu köşeden ifade etmiştim ama tekrar anımsatmak istiyorum: Artık istifalar ile sonuç ele edilebilecek ve mesaj verilebilecek eşik geçilmiştir. Dinlemelerle ve her türlü şerefsizliklerle özel yaşamınızı didikleyerek sizi bunaltabilirler. Akla ve hayale gelemeyecek ahlaksızlıklar yapabilirler. Yapılması gereken, her ne pahasına olursa olsun meslekte kalmanın yurt savunması ve Cumhuriyetimize sahip çıkmak olduğu düşünülmeli ve buna göre hareket edilmelidir.

AKP iktidarında Türkiye her geçen gün bölgesinde yalnızlaşan, iç savaşa doğru koşar adım giden, terörizme ileri üs olan, komşularına nifak ve istikrarsızlık saçan bir ülke olmuştur.

Meslekte kalarak, mevziler tutularak

Bu durumdan çıkabilmenin birinci koşulu, sorunun kaynağı olan AKP ve zihniyetini ivedilikle iktidardan uzaklaştırmaktır. Bu mücadeleye katkı ve destek vermek yurtseverliğin ve genel ahlakın gereğidir.

Dün mücadele Anadolu’ya geçerek verilebiliyordu, bugün ise her türlü saldırıya karşın meslekte kalarak ve bulunulan mevziler tutularak verilebilir. Sessiz kalmak Cumhuriyetimizin düşmanları ile işbirliği yapmakla eş anlamlıdır.

Gelecek bayramlarda beraberliği, barışı, huzuru ve coşkuyu yakalayabilme umudu ile sevgi ve saygılarımı sunarım.

Tümamiral Mustafa Baha Eren

10 Temmuz 2009’da Değerlendirme Denetleme Başkanı iken, emrindeki 8 deniz subayının Ergenekon kapsamında ifade vermesine tepki olarak istifa etti. Eren’e geleceğin DKK gözüyle bakılıyordu.

Tuğa. Türker Ertürk
10 Ağustos 2010’da Deniz Harp Okulu Komutanı iken istifa etti.

Oramiral Eşref Uğur Yiğit
2011 YAŞ kararları öncesinde Deniz Kuvvetleri Komutanı iken, Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ve diğer 2 Kuvvet Komutanı ile birlikte istifa etti.

Tümamiral Kemalettin Gür
23 Eylül 2012’de Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı iken istifa etti.

Oramiral Nusret Güner
22 Ocak 2013’de Donanma Komutanı iken istifa etti.

***********
arşiv:

Ora. Nusret Güner: Sessiz kalan düşmandır   12 Ekim 2013
Alb. Bora Serdar: Silah arkadaşlarımızı tarih affetmeyecek   12 Ekim 2013
Gazi Albay Aslan Aydınlık’a konuştu     13 Ekim 2013

 

 

This entry was posted in DEVRİM VE KARŞI DEVRİMLER, EMPERYALİZM, ERGENEKON - BALYOZ, HUKUK-YARGI-ADALET, TSK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *