AHLAK ve YEDİ BİLGELER

Kleobulos’un özdeyişlerinden örnekler

Ahlakın ilk temellendiricileri Yedi Bilgeler

Yunanistan’da ilk felsefe etkinliklerini Hesiodos’dan bir yüzyıl kadar sonra Yedi Bilgeler olarak bilinen ilk ahlakçılar başlattılar. Gerçekte düşüncelerini özdeyişler biçiminde ortaya koyan bu kişilerin birer filozof olmaktan çok felsefeyi başlatan düşünürler olduğunu söylemek yanlış olmaz. Gerçekte onlar iktisadi ve toplumsal dengeleri gittikçe bozulan, buna bağlı olarak ahlak açısından büyük sorunlar yaşayan Yunanistan’ın kuralkoyucuları oldular. İlk gerçek felsefe tarihçisi Diogenes Laertios yedi kişiyi şöyle sayar:

Kleobulos, Solon, Khilon, Pittakos, Thales, Bias, Periandros. Listeye iskit filozofu Anakharsis’i, Khen’li (Peloponnesos) Myson’u, Syros’lu Pherekydes’i, Knossos’lu (Girit) Epimenides’i de katar.

Afşar Timuçin

Ahlakın ilk temellendiricileri
Yedi BilgelerFelsefeyi başlatan yunan uygarlığı buna bağlı olarak ahlak düşüncesinin de felsefi anlamda kurucusu olmuştur. Her toplumun belirgin ya da örtülü felsefi bakış açıları ve ona bağlı olarak ahlak anlayışları vardır. Bilgi sorunlarını ve ahlak sorunlarını ya da genel anlamda evren ve insan sorunlarını ussal çerçevede tartışan ilk düşünce etkinliği eski Yunanistan’da ortaya çıkmıştır.

Çeşitli felsefe metinleri bize bir yunan mucizesi gerçeğinden sözederler. Her şey olağanüstü görünümler ortaya koyan çok pırıltılı bir etkinlikte gerçekleşmiş olsa bile sorunun bir mucizeyle değil de kültür birikimleriyle ilgili olduğunu benimsemek gerekir. Doğu uygarlıkları diye bilinen eski uygarlıkların zamanla yunan topraklarında kesişen ve dönüşen etkileri ussal çerçevede ilk düşünce etkinliklerini oluşturmuştur. Her zaman böyle olmuştur:

felsefe karmaşıklaşan toplumlarda bir yaşamı tartışma eğilimi olarak ortaya çıkmıştır. Felsefenin Yunanistan’da çiçeklenmesinin bir nedeni yunan toplumunun doğu uygarlıklarının kalıtçısı olmasıysa bir nedeni de bu toplumun aşırı çokyapılı toplumsal-siyasal özellikleridir, bir başka nedeni de verimsiz coğrafi yapısıdır. Bu karmaşık toplum başta felsefe olmak üzere kültürün değişik alanlarında önemli bir etkinliği gerçekleştirirken siyasal bütünlüğünü kuramamış olmanın sonucunda tarihten silinmiştir. Peloponnesos savaşları (431-404) diye bilinen iç savaş bir türlü bütünleşememiş olan Yunanistan’ın sonunu getirdi ve “Hellas”ı bitirdi. Helenlik dönemi böylece sona ermiş, Helencilik dönemi başlamış oldu.

Yunan felsefesinin ilk dayanaklarını yunan mitolojisinin verimli kaynağında aramak doğru olur. Her mitoloji bir felsefe için gerekli düşünsel güçleri derinlerinde taşır. Mitolojiden felsefeye geçilecekse bir geçiş dönemi yaşanacaktır, bu geçiş dönemi ussal olanla imgelemsel olanın içiçe yaşandığı bir dönemdir. Mitolojinin içindeki derin ussallığı ya da örtülü felsefeyi hiçbir zaman gözden uzak tutmamak ve hafife almamak gerekir. MÖ VIII. yüzyılda Boiotia’lı (Korinthos körfezinin güneydoğusunu kaplayan bölge) çiftçi-şair Hesiodos Theogonia’sında evrenin türüm yoluyla oluşumunu ve tanrıların soyağacını çıkarırken mitolojinin felsefeye doğru açılımını gerçekleştiriyordu.

Yunanistan’da ilk felsefe etkinliklerini Hesiodos’dan bir yüzyıl kadar sonra Yedi Bilgeler olarak bilinen ilk ahlakçılar başlattılar. Gerçekte düşüncelerini özdeyişler biçiminde ortaya koyan bu kişilerin birer filozof olmaktan çok felsefeyi başlatan düşünürler olduğunu söylemek yanlış olmaz. Gerçekte onlar iktisadi ve toplumsal dengeleri gittikçe bozulan, buna bağlı olarak ahlak açısından büyük sorunlar yaşayan Yunanistan’ın kuralkoyucuları oldular. Düşünceleri oldukça basitti ya da tam anlamında derinliksizdi.

Ne var ki sömürgecilikle gelen büyük zenginliklerin ve büyük yoksullukların bir çatışkılar ortamı durumuna getirdiği bir toplumda onlar birer denge uzmanı olmaya bakıyorlardı. Yedi Bilgeler’in sayısı ve kim oldukları pek belirgin değildir. Yedi kişilik liste değişkendir.

İlk gerçek felsefe tarihçisi Diogenes Laertios yedi kişiyi şöyle sayar: Kleobulos, Solon, Khilon, Pittakos, Thales, Bias, Periandros. Diogenes Laertios listeye iskit filozofu Anakharsis’i, Khen’li (Peloponnesos) Myson’u, Syros’lu Pherekydes’i, Knossos’lu (Girit) Epimenides’i de katar. Ayrıca Yedi Bilgeler’in ahlaki kaygıları o listede adı geçmeyen Miletos’lu Phokylides’de ve Megara’lı (Atina’nın batısında) Theogonis’de de vardır. Yedi Bilgeler’in kim olduklarıyla ve düşünceleriyle ilgili bilgileri Diogenes Laertios’dan alıyoruz.

Kleobulos Lindos’lu (Rodos), bir görüşe göre de Karia’lı (Güneybatı Anadolu) Kleobulos, Evagoras’ın oğluymuş, Herakles’in soyundan geliyormuş. Güçlü kuvvetli ve çok yakışıklı bir adammış. Mısır’da felsefe öğrenimi görmüş. Üç bin dize yazmış, bu dizeler oldukça karanlık dizelermiş. Frigya kralı Midas’ın mezar taşındaki şu dizeleri de onun yazdığı söylenir:

“Bronzdan bir bakireyim Midas’ın mezarında. / Su aktıkça, ağaçlar boy attıkça, / Doğan güneş ve parlak ay ışıklarını saçtıkça, / Irmaklar aktıkça ve deniz dalgalandıkça, / Burada kalacağım, bu mezarın üstünde ağlayarak, / Geçenlere diyeceğim Midas burada yatıyor.”

Şair Keos’lu (Ege’de Kyklades adalarının en batıda olanı) Simonides Kleobulos’un bu dizeleriyle alay eder: “Aklı başında hangi adam benimser / Lindos’lu Kleobulos denen adamı, / Bir yontunun yaşamını / Bitmez tükenmez ırmaklara, / İlkyaz çiçeklerine, / Güneşin ışığına ve parlak aya, / Denizin dalgalarına benzetiyor! / Bu olgular bir tanrının işidir ve taş / İnsanların eliyle yontulmuştur. / Deli inanır buna.” Kleobulos yetmiş yaşında ölmüş, mezar taşına şunlar yazılmış:

“Bilge Kleobulos öldü, dört yanı denizlerle çevrili ülkesi Lindos ona gözyaşı döküyor.” Yunan düşüncesinin en güzel orta yer kavrayışını ortaya koyan “Ölçü her şeyin en iyisidir” sözünü de Kleobulos söylemiş. Diogenes Laertios bize Kleobulos’un Solon’a yazdığı şu mektubu aktarır:

“Pekçok dostunuz var, onlardan herbirinin kendi evi var. Ama inanıyorum ki Solon demokratik bir yönetimi olan Lindos’da oturmak isteyecektir. Burası bir adadır ve burada yaşayanların Peisistratos’dan korkusu yoktur. Kısacası bütün dostlarınız, kim olursa olsun, ve siz buraya gelebilirsiniz.”

Yedi Bilgeler’den bu arada Kleobulos’dan bize özdeyişler kalmıştır. Yedi Bilgeler’in özdeyişleri için kaynak Phaleron’lu (Atina’nın limanı) Demetrios’dur (350-283). Atina’lı ünlü söylevci ve devlet adamı Demetrios, Aristoteles’in ölümünden sonra Lykeion’un başına geçen Theophrastos’un öğrencisi ve arkadaşıydı. Atina’yı on yıl (317-307) yönetti.

http://www.bilimvegelecek.com.tr/?goster=640

This entry was posted in FELSEFE ve GÜZEL DEYİŞLER. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *