Naci Kaptan
30.09.2013
TÜRK , DOĞRU , ÇALIŞKAN OLMAYACAKSIN –
YURDUNU , MİLLETİNİ ÖZÜNDEN ÇOK SEVMEYECEKSİN !!!
Değerli okur,
PKK/BDP ile AKP arasında , baş terörist Abdullah Öcalan’ın yol göstericiliğiyle yapılan gizli mutabakat sonucu Türkiye’nin bölünerek federatif yapıya dönüştürülmesi ve Yeni Kürdistan’ın yapılandırılması süreci başbakan Erdoğan ve çekirdek bakanlarınca hazırlanan adına da cici bir anlam yüklenerek DEMOKRASİ PAKETİ denen bölücülüğü ve İslam Devletine gidişi yasalaştırılacak çalışmalar bugün topluma açıklandı.AKP bu sözde demokrasi paketiyle yine laiklik karşıtı odak olmak fiiline uygun anayasa suçu işlemektedir. Burada bir es vererek Yargıtay Cumhuriyet başsavcısını göreve çağırmak isterim.
Beklenildiği gibi paketten Türkiye’yi bölecek ve İslam Devletine dönüştürecek , Milli eğitimi, eğitim birliğini daha da yok edecek kararlar açıklandı.Açıklanan önemli alt yapı yasa taslak başlıklarından siyasi partilere ait maddelerden hariç olanlar şöyle ;
1 * Siyasi partilerin farklı dil ve lehçelerde propaganda yapabilmesi.( Böylece Türkçe anadil olmaktan uzaklaştırılmaktadır)
2 * Nefret suçuna ceza : Kişinin dili ırkı rengi cinsiyeti engelliliği siyasi düşüncesi dini veya mezhebi nedeniyle işlenirse cezası daha da ağırlaşacak. Kişinin belli haklarını kullanmasını engelleyenleri ceza kapsamına alınacak.
3 * Yaşam tarzına saygıyı TCK ile güvence altına alıyoruz. Dini inancının gereğinin yerine getirilmesinin engellenmesini de ceza kapsamına alıyoruz. Dini ibadet ve ayinlerin bireysel olarak engellenmesini bu kapsama alıyoruz. Bir kimsenin inanç düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan tercihlerine müdahale edenlere bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası getiriyoruz. (Böylece tüm kamusal alanlarda , metrolarda,hava alanlarında, iskelelerde , kamu binalarında namaz kılanlara hatta zikir edenlere karşı bir tavırda bulunmak ,uyarmak , belirli yerlerde zikir v.b ayinler yaparken çevreyi rahatsız edenleri eleştirmek , verdikleri rahatsızlıkları dile getirmenin karşılığı ceza olacaktır.2. ve 3.maddeler cemaatlara ve tarikatlara büyük özgürlükler getirecektir.Örneğin iş yerinde , kamusal kurumlarda çalışan kişiler , mesai saatlerinde ibadete gittiklerinde , işlerine çağdaş olmayan kıyafetlerle geldiklerinde bu kişilere karşı bir uyarı ve yaptırımda bulunmak da suç alacaktır )
4 * KLAVYELERE ÖZGÜRLÜK gibi parlatılan bir tanımla Ulusal alfabede yapılan değişiklikle alfabemizde olmayan Q – X – W harflerinin de kullanılması kabul edilecek ve böylece çift başlı alfabe ile Kürtçe eğitime yol verilecek. (Ne gariptir ki Q – X – W harflerini özgür bırakanlar aynı zamanda ülke aydınlarını hapseden kişilerdir.)
5 * Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim hakkı verilmesi.( Kürtçe anadilimiz Türkçe’ye koşut hale getirilmeye çalışılıyor.Ana dilini kaybeden bir Ülke Ulus kökünü de kaybedecektir)
6 * Köy , ilçe ve illerin isimlerinin değiştirilerek yöresel Kürtçe isimlerin konması.( Vatanımızda iki başlı bir Devlet şekillendirilmesine giden yolu açmaktadırlar.Tunceli’nin Dersim olmasından sonra sıra Diyarbakır’a gelecek ve Amed olması istenecektir.Bu gidişin ardı federasyon ve bölünmedir.İkiz yasaların da gündeme getirilmiş olması da bu hazırlığın bir parçasıdır.Bu gelişmelerin devamında Kürt Bayrağı da Türk Bayrağına eş kılınmaya çalışılacaktır.)
7 * Yardım toplamada kısıtlama kalkıyor. ( Böylece dini amaçlı dernekler ve vakıflara denetimsiz yardım toplama özgürlüğü sağlanacaktır. Yolsuzluklar artacak ve yeni Deniz feneri Derneği , Yimpaş, Kombassan , Jet-Pa v.b yolsuzlukların benzerleri bir çok canlar yakacak ve İrtica daha da güçlenecektir.)
8 * Kamuda kılık kıyafet yasağı kaldırılıyor. ( Böylece çarşaf-türban , şalvar,cübbe , takke ,sarık v.b giysili öğretmen , doktor , hemşire ,avukat , kamu kurumunda memur dönemi de başlayacaktır ) Türkiye hızla çağdışına kaymakta ve gericiliğin ve şeriatın egemen olduğu İslam ülkeleri arasında yer almaktadır. Böylece toplum daha da kutuplaşarak bölünecektir.)
9 * Hem Cumhuriyet düşmanı gerici gruplar tarafından hem de bölücü Kürtçülüğü destekleyen BDP tarafından kaldırılması istenen ANDIMIZ da kaldırılacaktır.Ulusal kimliği güçlendirmek ve Ulusuna bağlı , çağdaş gençler yetiştirmeyi amaçlayan andın kaldırılmasının DEMOKRATİK HAKLARLA ne ilgisi vardır. Andın kaldırılması Laik Cumhuriyet ve Atatürk ile hesaplaşma çabasıdır.
Amerika’da büyük karmaşık nüfus yapısına rağmen büyük bir milliyetçilik duygusu vardır. Öğrenciler Lise sonuncu sınıfa kadar her sabah sınıflarında asılı Amerikan bayrağına dönüp ayakta, sağ elleri kalplerinin üzerinde yemin ediyorlar. ”Hiç bir Amerika’lı yetkili bu andın okunmasından rahatsızlık duymaz .Bu yemin şöyle:
” I pledge allegiance to the flag of the United
States of America, and to the Republic for which it stands :
one Nation under God, indivisible, with Liberty and Justice for all.”
Yani diyorlar ki:
“Amerika Birleşik Devletleri’nin BAYRAĞINA
Ve o bayrağın simgelediği CUMHURİYETE
Bağlılık ve herkes için özgürlük ve adaletle,
TANRI’nın gözetiminde,
BÖLÜNMEZ TEK MİLLET için and içiyorum. “
Sizlerle bu konuda daha vurucu bir örnek paylaşmak istiyorum ;
Çocuklarımızın andını ırkçı bularak yobaz takımıyla işbirliği yapan ,andın kaldırılmasını AKP’den isteyen bölücü Kürt’çülere / BDP’ye ve andı kaldıran başbakan Erdoğan ile sözde demokrasi paketini hazırlayanlaradır bu sözlerim.
Irak kuzeyinde yapılandırılmakta olan Kürdistan’daki okullarda öğrencilerin , Kürt bayrağına karşı asker selamına durarak her sabah okudukları andı bilir misiniz ;
Hey Düşman
Ey düşman hep vardır Kürt milleti
Yıkamaz (onu) bu zamanın top güllesi
Kimse demesin Kürt milleti ölüdür
Kürtler capcanlıdır, asla boyun eğmez bayrağımız
Biz ki Kürdüz, devrimin rengiyiz
Kanla yazılmış tarihimize bir bak
Biz ki Medya ve Keyhusrev’in çocuklarıyız
İnancımız, yolumuz hep vatanımızdır
Binlerce aslan yürekli Kürt çocuğu
Bu uğurda can verdiler, hepsi toprağın bağrında saklı
O çocuklar şimdi de hazırdırlar
Can fedadırlar, can fedadırlar, can feda
Kürt çocukları yiğitler gibi başkaldırıyor
Bak nasılda süslüyorlar yaşam tacını kanlarıyla. *1*
Ey Reqîb (Kürtçe: ئهٔ رهقیب / Ey Reqîb; anlam: Hey Gardiyan), yaygın olarak anlamı ‘Ey Düşman’ olarak bilinmesine rağmen ‘Reqib’ reqebe(Arapça:kontrol)den gelmektedir. Şair Bağdat Zindanlarında gardiyana seslenmiştir. Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin millî marşı olarak kabul edilmektedir.Bu marş Irak kuzeyindeki Kürdistan yapılanmasının okullarında öğrenciler tarafından ANT gibi ve selama durularak okunmaktadır.
***
Kuzey Irak’ta, Kürt Bölgesel Yönetimi’nce kabul edilen ve adına
“Siruda Kurd” (Kürt Marşı) denilen “Ey Reqib” (Ey Rakip/Düşman)
başlıklı 20 mısralık bir şiirin varlığı biliniyor.
Bu ” mahlasını kullanan Irak/Köysancaklı Kürt şairi Yunus Rauf
(1918-1948)’a ait. Marksist ve ateist bir Kürtçü olan Yunus Rauf’un
1938’de İran’da hapiste iken yazdığı bu şiir, daha sonra bestelenerek,
İslami çizgi dışındaki tüm Kürt siyasi parti ve örgütlerince ulusal
marş olarak benimseniyor.
“Ey Rakip” marşı, halen Kuzey Irak’taki Kürt Bölgesel Yönetimi’nin
resmi marşı olarak, tüm resmi kurum ve kuruluşlar ile okullarda,
belirli günlerde okunuyor. Kürt siyasi partileri ve örgütlerince
düzenlenen toplantı, gösteri, yürüyüş, miting, vb. etkinliklerde de
icra ediliyor.
Türkiye kökenli tüm Kürtçü örgütler de bu marşı benimsiyor. Terör
örgütü PKK’ya ait Roj TV (daha önce Med TV ve Medya TV)’nin açılış ve
kapanışında, PKK’nın kamplarında, ayrıca örgütün kongre, toplantı,
şölen ve konserlerinde de “Ey Rakip” marşı okunuyor.
Peki “Ey Rakip”in içeriğinde neler var?
Şiir, tümüyle Kürt ırkçılığını ve dinsizliği öne çıkaran mesajlar
içeriyor. 20 mısralık şiirde 14 kez “Kürt” ismi zikrediliyor. “Kürt
dili”, “Kürt kavmi”, “Kürt oğlu” ifadeleri geçiyor. “Kürt’ün ölmediği,
yaşadığı, bayrağının inmeyeceği” belirtiliyor. “Keyhüsrev’in, Kızıl
Devrim’in çocuklarıyız” deniliyor. “Dinimiz ve mezhebimiz vatan, Kürt
ve Kürdistan” ifadelerine yer veriliyor. *2*
*1* http://tr.wikipedia.org/wiki/Ey_Rekip
*2* Sinan Sungur 05.08.2011 Odatv
