DENİZ VE DENİZCİLİK * OSMANLI’DA İLK BUHARLI GEMİ BUĞ

OSMANLI’DA İLK BUHARLI GEMİ BUĞ


Osmanlı Devleti’nin buharlı gemi ile tanışma serüveni 19. yüzyılda II. Mahmud’un saltanat döneminde gerçekleşmiştir.  Osmanlı Devleti’nin sahip olduğu ilk buharlı gemi olan Swift adıyla da bilinen Buğ isimli gemidir.

BUHARLI GEMİLER
Osmanlı Devleti, etrafı denizlerle çevrili jeopolitik konuma sahip olduğu için donanma her zaman önemli bir unsur olmuştur. Osmanlı donanmasını üç ana dönemde incelemek mümkündür. İlk olarak kadırga adı verilen kürekli gemiler, ikinci olarak kalyon adı verilen yelkenli gemiler son olarak da buharlı gemiler Osmanlı Devleti’nin donanmasında etkin bir biçimde kullanılmışlardır.
İstanbul’lular buharlı gemiyi ilk kez 1827 yılının ekim ayında gördüler, İstanbul halkı denizde yürüyen bu acayip tekneyi görebilmek için Haliç, Marmara kıyılarını baştan başa doldurmuştu. O gün gemiye coşkun sevgi gösterilerinde bulunan halk, bu olaya ait gözlemlerini günlerce dillerinden düşürmemişlerdir.
Gemi, devrin padişahı II. Mahmut tarafından da çok beğenilmişti. Bunun üzerine gemi kendisi için satın alındı, “Sürat” adı konuldu. Bu gemi, buharla işlediği için “buğ gemisi” diye de anılmıştır. Bu gemi ile II. Mahmut ilk olarak Rodos adasına seyahat etmiştir.
Türkiye’de ilk buharlı gemi 1834’te Haliç’te Aynalıkavak Tersanesi’nde yapıldı. Dört yabancı teknisyen, mühendis bu işle görevlendirilmişti. Türkiye’ de ilk buharlı gemi olan “Neveser” bu çalışmaların sonucunda meydana gelmiştir.
“Neveser” i daha başka gemiler izledi. Bir yıl sonra (1835) “Nusretiye”, “E-serihayr”, “Mesiriferah” gemileri birbiri ardınca denize indirildi. Daha sonraları II. Mahmut için bir de “Tairibah-rî” adında bir gemi yapıldı.
19. yüzyıla gelindiğinde sanayi inkılabıyla beraber ortaya çıkan yenilikler devletlerin donanmasına birtakım değişimlere sebebiyet vermiştir. Bu duruma örnek olarak buhar makineleri, gemilerde kullanılmaya başlanılarak 19. yüzyılda yeni bir dönem ortaya çıkmıştır. Buharlı gemiler, yelkenli gemilerden sonra denizcilik alanı için çığır açan bir gelişme olmuştur. Yelkenli gemiler rüzgâr, fırtına gibi kötü hava koşullarından çabuk etkilenip kötü hava koşullarına yenik düşerken buharlı gemiler, üretildikleri teknoloji gereği hava koşullarından en az derecede etkileniyorlardı.
Ancak buharlı gemiler, ilk önce savaş gemisi olarak kullanılmamıştır. Devletler, daha çok bu gemilerde nehirlerde ya da denizlerde taşımacılık faaliyetleri yürütmüşlerdir. Bu durumun elbette birden fazla nedeni vardı. Ancak daha sonra teknolojide yaşanan değişimlerle beraber devletler, donanmalarında buharlı gemilerden oldukça yararlanmaya gayret göstermişlerdir.
BUĞ/SWİFT
1828 senesinde Osmanlı Devleti İngiltere’den satın alınan ilk buharlı gemisi olan Swift ile tanışmıştır. Halk, geminin üzerinden çıkan dumanlardan dolayı gemiye Buğu ismini vermiştir. Öyle ki geminin İstanbul’a ilk geldiği gün, herkes limanlara gemiyi görmek için koşmuştu.
Halkın buharlı gemilerle tanıştığı gün, vapurda bulunan seyyah Mac Farlane şu şekilde anlatmaktadır; “…. İstanbul’un üzerinde kurulu olduğu yarımadanın sahilleri boyunca kalabalıklar toplanmış, dünyanın bu tarafında ilk kez görülen buharlı gemiyi, şaşkınlıkla seyrediyorlardı… Birkaç kişi silahlarını bırakıp bizi selamlarken, at sırtındaki diğerleri bu mucizenin sonunun nasıl olacağını görmek için gemimizi takibe devam ettiler. Öte yandan, sonradan haberdar edildik ki sahilde dizili tabyaların bazılarında daha nahoş bir merak uyandırmışız: Cahil topçular, bu geminin olağanüstü türde bir ateş gemisi olduğuna karar getirerek bize ateş etmeye çalışmışlar.”
Ardından birkaç gün sonra Ermeni tüccar Artin Harutyun, gemiyi 320.000 kuruşa satın alarak Tersane-i Amire’ye bağışlamıştır. Böylelikle, Osmanlı Devleti buharlı gemiyle tanışmış, bu tarihten itibaren tersaneye buharlı gemileri satın almak için çaba göstermiştir.
Beyza Şeyhoğlu
This entry was posted in DENİZ VE DENİZCİLİK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *