YÜZ KARASI


YORUM

Ben bir öngörüde bulunmak istiyorum.
Biraz daha yukarıdan kuş bakışı bakınca, işlenmiş bir sürü suç görüyorum.Haksız ve hukuksuz yargılamalar, ağır sonuçları olan siyasi hareketler.Bunların her biri hükumet iktidardan düştüğünde, ayrı ayrı YÜCE DİVAN konusu olacak şeyler.

Aslına bakarsanız, açılım sürece devam ederse hükumetin işlemiş olduğu suçların yargılaması YÜCE DİVAN’ı dahi aşıp,Nurnberg Mahkemeleri gibi çok daha özel bir yargılama sürecine konu olabilir.Hükümet ve Cemaat bütün bunları çok iyi bilmektedir.

Peki, neden fütursuzca, aşırı bir cüretle yollarına devam ediyorlar.
Neden, köprüleri atmışçasına, geri dönülmez yollara giriyorlar.

Kanımca hükumet ne olursa olsun, iktidarı bırakmayı düşünmemektedir.
Açıkçası hükumetin ve cemaatin son kerteye kadar çamura yatacağını, ne olursa olsun iktidardan vaz geçmeyeceğini düşünüyorum.Bu uğurda, seçim hilelerini en son kertede yapacaklar, olmazsa olağanüstü dönemler yaratıp seçimleri öteleyecekler,Olmazsa açıkça Mısır’da olduğu gibi anayasa değişikliğiyle devletin rejiminin şeriat olduğunu, yasaların şeriata uygunluğunu bir ilahiyatçılar meclisinin denetleyeceğini ilan edecekler.

Bu arada ülkeden kopuşlar, ayrılmalar gerçekleşecek.Açıkçası, bir mürteci ihtilali ve olağanüstü bir dönem olduğu için de demokratik hiçbir kurum ve teamüle dikkat etmeyecekler.

Umarım yanılırım.
Ancak, olayların seyri, işlenen vahim suçlar ve iktidar ve mürteci kadroların aşırı cüretleri beni bu düşünceye itmektedir.Geleceği düşünen, iyi niyetli iktidarlar asla bu kadar cüretkar olamamazlar.

Oraj POYRAZ

YÜZ KARASI

Rifat SERDAROĞLU

Başbakan Erdoğan;
TBMM Anayasa-Adalet Karma Komisyonunda ki dosyaları: Resmi Evrakta sahtecilik, Kalpazanlık, İhaleye Fesat Karıştırmak, Bilet Yolsuzluğu.

Adalet Bakanı;
Seçim Bölgesindeki tüm Devlet yatırımlarını, kendi yakınlarına ve partililerine verdirdiğini aynı ilin AKP Milletvekili, belgeleriyle açıklamıştı. Bunun üzerine yörede, “avantacılık” , “kayırma” anlamına gelen “Ali Dibo” ismiyle anılır oldu. Türk Adalet Sistemi, tarihin hiçbir döneminde Ali Dibo dönemindeki kadar siyasallaşmadı. Toplumda, Adalete olan güvensizlik bu dönemde tavan yapmıştır.

Gizli Tanıklar;
PKK’nın ikinci adamı asker katili Şemdin Sakık’tan, PKK militanlarına kadar, kendi kardeşini pazarlayanlardan, uyuşturucu müptelası olanlara kadar ne kadar sapık-katil-manyak varsa, hepsi “Gizli Tanık” yapılıp, Türk Ordusuna saldırtıldı.

Dijital Deliller;
Suçlamalara esas olan dijital delillerin “Sahte-Üretilmiş” deliller olduğu, Türkiye’deki üniversitelerce ve yabancı uzman kuruluşlarca defalarca kanıtlanmasına rağmen, mahkeme bunları dikkate almadı.Emniyetteki sorgu esnasında, sanıkların telefonlarına “Sehven” denilen şekilde yasa dışı yüklemeler yapıldı.

Karar;
Türk Ordusu Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ: Ömür Boyu Hapis.
Orgeneral Hurşit Tolon: Ömür Boyu Hapis.
Milletvekili-Gazeteci-Yazar Mustafa Balbay: 34 Yıl 8 Ay Hapis.
Milletvekili Mehmet Haberal: 12 Yıl 6 Ay Hapis
.

Gerçek;
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluş Değerlerine ve Kurucularına açıkça karşı olan ve 79 yıllık Cumhuriyet dönemini “Zulüm Dönemi” olarak adlandıran AKP İktidarı, ABD +CIA+Cemaat işbirliği ile kendi ordusuna tuzak kurulmasına göz yummuştur. Satılmışları da yanına çekerek, Türkiye’nin kahraman ve vatansever insanları bu yüzden zindanlara düşmüşlerdir.

Bunlar “Lâik Cumhuriyeti” devirmek, yerine “Federal İslam Devletini” kurmak, PKK Narko-Terör örgütü önderi Cani Öcalan’ı serbest bıraktırıp,“Büyük Kürdistan”ın kurulmasına yol açmak için yapılmıştır.

** Milletvekilliği Dokunulmazlığı devam etmektedir.

** Deniz Feneri+Yimpaş+Kombassan gibi sadaka dolandırıcıları ile davaların ne olduğu bilinmemekte fakat tüm bu sanıklar, yani milleti dolandıranlar serbestçe dolaşmaktalar ve AKP’li Bakanlarla kol kola gezmektedirler.

** Tarikatlar+Cemaatler devlette kadrolaşmaya devam etmekte ve fink atmaktadırlar. Bu karanlık ve antidemokratik-illegal güçler, milletin kanını emmeye devam etmektedirler.

** PKK Narko-Terör örgütü lideri, TC Devletinin muhatabı haline getirilmiştir. Ömür Boyu Ağırlaştırılmış Hapse mahkûm edilmiş bu cani, Türk Devletine emir verecek hale getirilmiştir.

** PKK, Türkiye’nin büyük şehirlerinde kendi “Asayiş Gücünü” kurmuş, “Vergi toplar hale gelerek, Devletin bütünlüğü zedelemiştir.

Sonuç;
Bu kararlar, “Özel Mahkemelerin” son kararlarıdır.Çok kısa bir zaman diliminde, bu kararların AKP Hükümetinin suratına çarpılacağını, haysiyet cellâtları ve Türk Milletine tuzak kuranların,suçsuz insanlarla yer değiştireceklerini göreceğiz.

Kim ne derse desin, Türk Milleti bu kararları asla kabul etmeyecektir.
Darbe dönemlerindeki mahkemelerin kararlarının kabul edilmediği gibi.

Taraftarsız maç / izleyicisiz duruşma / fermuar gibi açılıp kapanan insansız park/ doğru habersiz televizyon / düzmece delille suç / hukuksuz yargılama / milletsiz demokrasi / tencere-tava arası, ileri demokrasi(!) tam bir yüz karası…

Sağlık ve başarı dileklerimle
06 Ağustos 2013

Rifat Serdaroğlu

This entry was posted in DEVRİM VE KARŞI DEVRİMLER, EMPERYALİZM, FAŞİZM, Politika ve Gundem, Rifat SERDAROĞLU yazıları. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *