Kul hakkını bayram günü yedirdi!

Bayrama girdik.

Kul hakkını yedirdiler.

Nakit olarak mı yedirdiler.

Çek mi yazıp yedirdiler.

Orası netleşmedi.

Fakat yedirdikleri net.

* * *

“Kul Hakkı Yeme Süreci” birlikte hazırlandı. Birlikte uygulamaya kondu:

Süreç şöyle gelişti:

Sonradan Müslüman olmuş hacı sakalı bırakmış Yusuf İslam adlı şarkıcı Türkiye’ye geldi. Ankara’da Meclis binasına götürdüler. Karşılama töreni hazırlanmıştı. Meclis personeli haberliydi.

Sarıldılar elini öptüler.

TV’de yayınladılar. Meclis Başkanı Cemil Çicek’in odasına buyur ettiler.

Meclis Başkanı, Yusuf İslam’ın “kul hakkı yeme projesini” kendi ağzından dinlerken fotoğrafını gazetelerinin birinci sayfasına koydurdular.

* * *

Sonra Yusuf İslam’ı Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ‘ın odasına aldılar. Bekir Bozdağ, “Türkiye’de kul hakkının biriktiği büyük kasayı” açacak anahtarlardan biriydi. Diyanet İşleri Başkanlığı, Bekir Bozdağ’a bağlıydı.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesi halkın vergilerinden toplanmış paralarla 11 bakanlığın bütçesinden daha fazla parayı her yıl harcıyordu.

Daha açık nasıl anlatayım!

Size şu tabloyu sunayım:

Diyanet İşleri Başkanlığı:

4 milyar 604 milyon TL.

İçişleri Bakanlığı:

2 milyar 888 milyon TL.

Sağlık Bakanlığı:

2 milyar 490 milyon TL.

Sanayi Bakanlığı:

2 milyar 469 milyon TL.

Şehircilik Bakanlığı:

1 milyar 880 milyon TL.

Turizm Bakanlığı:

1 milyar 851 milyon TL.

Dışişleri Bakanlığı:

1 milyar 614 milyon TL.

Ekonomi Bakanlığı:

1 milyar 381 milyon TL.

Kalkınma Bakanlığı:

1 milyar 198 milyon TL.

Enerji Bakanlığı:

600 milyon TL.

Gümrük Bakanlığı:

503 milyon TL.

Avrupa Bakanlığı:

213 milyon TL.

(2013 yılı bütçe rakamlarıdır)

Tablodan görülüyor. Kul hakkı yiyebilmenin en kolay yollarından biri Diyanet İşleri Başkanlığı’na yanaşmaktı. Yusuf İslam’ı Cumhurbaşkanlığı’na da götürdüler. Yusuf İslam, “Kul Hakkı Yiyelim Projesini” yine İngilizce anlattı. Yusuf İslam’ı aldılar. Başbakan ile birlikte ramazan ayının son cuma namazını kılsın diye camiye götürdüler. Namazdan sonra projeyi konuştular. Başbakan, Yusuf İslam’ın ne için namaza geldiğini tüm detaylarıyla biliyordu. Dünyanın en zengin ülkelerinden İngiltere’nin üniversite şehri Cambridge’te 50 milyon TL’ye mal olacak bir büyük cami yaptırılacaktı. Cami’nin yanına bir de morg yerleşecekti. Yusuf İslam, işte bu cami ve morg için Diyanet İşleri Bütçesi’nden 50 milyon TL’yi istiyordu.

* * *

Cambridge İslam şehri değil.

Müslüman cemaat de yok.

Cemaatsiz cami yapılıyor.

Çocuklara sorsanız bile; İngiltere’de cemaatsiz camiyi yapma parası, Türk halkından toplanan vergilerden karşılanırsa bu “kul hakkı yemek olur” diyecekti.

Yusuf İslam’a 50 milyon verildi.

Nereden biliyorsun?

Belgen var mı?

Diyeceksiniz.

Yusuf İslam mutlu ayrıldı.

Kul hakkını yedi ki, mutlu ayrıldı.

Örtülü ödenekten mi yedi? Diyanet İşleri kasasından mı yedi? Nakit olarak mı yedi? Çek olarak mı yedi? Orasını Tayyip Erdoğan ile Bekir Bozdağ biliyor.