TMSF Agirlikli Gerceklestirilen “Caliklastirma” Operasyonlari….

CHP Milletvekili Atilla Kart yapmış olduğu
basın açıklamasında Yolsuzluk ve usulsuzluklara,
yetkinin kötüye kullanılmasına ayna tutmuş ;

18 Temmuz 2013

TMSF Agirlikli Gerceklestirilen “Caliklastirma” Operasyonlari….

Basin Toplantisi Metni;

Degerli Basin Mensuplari;

— AKP Iktidarlari doneminde,Kamu Yonetiminde “Illegal ve Denetlenemez” iliskiler agi kurumsal hale gelmistir. Ozellestirme, ihaleye fesat karistirma, Kamu Ihale Kurumu ve TMSF gibi Kurumlar ve kavramlar uzerinden ; bir taraftan haksiz kazanc ve yolsuzluk organize hale getirilmis, bir taraftan da “sansur ve bagimli medya” yapilanmasi gerceklestirilmistir.

— Bu uygulama artik kurumsal ve kural tanimaz bir hal almistir. Bu sureci en son Aksam ve Haberturk Gazeteleri ve bagli Televizyon kanallarinin haber ve uygulamalarinda goruyoruz. TMSF vasitasiyla el koymak yetmiyor… Mulkiyet hakki gasp edilircesine belli ve kontrol altindaki gruplara aktarimlar yapiliyor…. O da yetmiyor …. Elestirel ve objektif habercilik yapan yazarlarin gorevine hemen son veriliyor, onlarin yerine sozculuk gorevini ustlenen AKP’li oldugu museccel olan, gazetecilik kaygisi ve sorumlulugu olmayanlar yonetici konumuna geliyorlar… Bu konuma gelenler yaptiklari fesih ve tasfiyelerden de olaganustu haz aliyorlar. Kritik tartisma programlarinda da Hukumet Komiseri olarak gorevlerini ustun bir gayretle !!! yerine getiriyorlar.

— Bu uygulamanin bir diger boyutunu, TESKOMB’ta goruyorsunuz.

. Esnafi temsil ettigi iddiasiyla bir Baskan ortaya cikiyor… Esnafin Gezi Parki eylemlerinden sIkayetci oldugunu kendince dile getiriyor. Kim bu adam? AKP 23. Donem Yozgat Milletvekili.. Kim bu adam? Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Merkez Birligi Genel Muduru olan, bu gorevini Milletvekili iken de surduren, esnafa verdigi kredilerden % 2 ler seviyesinde komisyon alan bir araci Finans Kurumunun Yoneticisi…….

Sen esnaf degilsin ki… Aylik geliri katlamali 10 Milyarlar seviyesinde olan bir yoneticisin. Sen AKP’nin Temsilcisisin. Sen, Siyasi Iktidarin Esnaf uzerindeki Komiserisin….

Zaten gercek esnaftan da hak ettigin cevabi aldin….

Basta Medya ve Yargi olmak uzere , Sivil Toplum Orgutlenmeleri ve Meslek Kuruluslarina “Hukumet Komiserlerinin” yerlestirildigi ya da atandigi sistemin adinin, Siyaset Biliminde “Parti Devleti” olarak adlandirildigini yeri gelmisken ifade ediyoruz.

*****

Siyasi Iktidarin; idari , adli yapida ve meslek orgutlerinde yaratmis oldugu bu yapi ve donusumler , “Parti ve Cemaat Memuru” yapilanmasi sebebiyle bihakkin denetlenememektedir. Her ne kadar Parti ile Cemaat arasinda ozellikle “Emniyet,Mulki Idare, MIT, Dersaneler , Yargi” konulari basta olmak uzere, pek cok konuda iktidar catismasi ve paylasimi uzerinden ciddi ihtilaflar yasanmakta ise de ;

yasal ihlaller , haksiz kazanc iliskileri , yolsuzluklar, kamuyu talan etme anlayisi ve uygulamalari, Anayasal Kurumlarin icinin bosaltilmasi, Nepotizm boyutlarindaki kadrolasma faaliyetleri “tam gaz” devam etmektedir.

*****

Turkiye’de, Basbakanlik Ortulu Odenek yapilanmasinin basinda
“sahtecilikten” mahkum olan kisi 10 yildan bu yana gorev yapiyor.

Sn.R.T.Erdogan Basbakan oldugunda,ilk icraati, 25 Mart 2003 tarihinde, Istanbul Buyuksehir Belediye Baskanligi doneminde, IBB’nin cifte hesaplarinin- ortulu hesaplarinin bulundugu Vakifbank Valide Sultan Subesi Muduru olan kisiyi, Ortulu Odenegin basina getirmek olmustur. Mufettis Raporlari bu yondeki iddialari dogrulamaktadir.

Ortulu odenegin , aradan gecen 10 yil boyunca, Silivri sorusturmalarindaki ihlaller dahil olmak uzere, hangi illegal iliskiler icin kullanildigi yakin tarihte elbette sorgulanacaktir.

*****

Konumuza gelince; Iktidarin idari ve adli yapida yaratmis oldugu “Parti ve Cemaat Memuru” yapilanmasi icinde bu donusumlerin, haksiz kazanc iliskilerinin, yasaya aykiriliklarin ya da yasal ihlallerin bihakkin sorusturulmasi mumkun olamamaktadir. Suc , suc iliskileri, ihlaller “maddi vakia” olarak sabit olmasina ragmen , fail ve sorumlularin bulunamadigi bir ulke haline gelmistir Turkiye….

Kolluk Gucu arada dogal olarak dogru sorusturmalar yapiyor. Teknik ve yasal takipler yapiyor. Ortaya birseyler cikiyor, fotograf sekilleniyor…. Ancak her ne oluyorsa, Emniyet’in olaganustu emek vererek olusturdugu teknik sorusturmayi birileri igfal ediyor, igdis ediyor…. Danistay’in Emekli Baskani sorusturmasinda oldugu gibi…..

Boyle bir fotografin icinde; Yasin Al Kadi ve Mehmet Fatih Sarac
baglantilariyla birlikte, Aksam ve Haberturk Gazetelerindeki, bagli
televizyon gruplarindaki donusumleri, sansuru, haksiz kazanc
iliskilerini irdelemek-sorgulamak uzere is bu basin toplantisini
yapmak geregini duyduk.

Degerli Basin Mensuplari;

–Kimdir Yasin Al Kadi?

–Kimdir Mehmet Fatih Sarac?

–Bu kisilerin yollari nerede kesisiyor? Hangi kritik asamalarda kesisiyor? Bu kritik asamalarda, Turkiye Cumhuriyeti Basbakaniyla neden ve nasil biraraya geliyorlar?

–Hemen ve onemle ifade ediyoruz; bu kisilerin sahislariyla bir ihtilafimiz soz konusu olamaz. Bu anlamda muhatabimiz degillerdir. Bu kisiler ile , Turkiye Cumhuriyeti Basbakani’nin iliskilerini , irdeliyoruz, sorguluyoruz…

Turkiye Cumhuriyeti Basbakani ; bu kisilerin sermaye gucu ve iliskileri uzerinden nufuz suiistimali yapiyor mu, cikar iliskileri yaratiyor mu? Haksiz kazanc iliskilerine yol aciyor mu, zemin yaratiyor mu? Kamu gorevi ve yetkisini kotuye kullaniyor mu?

Yasama denetimi anlayisi ve sorumlulugu icinde bu konuyu, fikri takip anlayisiyla anlatmaya, gundemde tutmaya ve ilgili merciler nezdinde duyuru yapmaya bundan boyle de devam edecegiz.

Degerli Basin Mensuplari;

–Genel Baskanimiz Kemal Kilicdaroglu ile birlikte 07.07.2006 tarihinde, Ankara Cumhuriyet Bassavciligi araciligiyla, Kartal Cumhuriyet Bassavciligina aralarinda Yasin Al Kadi, Mehmet Fatih Sarac, H.Cuneyd Zapsu’nun da bulundugu 8 kisi hakkinda;

4208 sayili Karapara’nin Aklanmasinin Onlenmesine Dair Kanunun 2/b ,
Sahtecilik Yapmak Suretiyle 213 sayili Vergi Usul Kanununun 359/b,
3713 sayili Terorle Mucadele Kanununun 2/b maddesi delaletiyle 7/b ve 7/d maddelerine muhalefet ettikleri gerekcesiyle suc duyurusunda bulunduk.

Suc duyurusu dayanagini olusturan MASAK Raporu, Mufettis Raporu, Birlesmis Milletler Guvenlik Konseyi kararlari , Disisleri Bakanligi Istihbarat Ve Arastirma Genel Mudurlugunun resmi yazilari, Maliye Bakanligi Teftis Kurulu Baskanliginin resmi kayitlarina gore;

Yasin Al Kadi, Turkiye’de gorunurde 8-9 sirketin ortagidir. M.Fatih Sarac da bu sirketlerin buyuk bolumunde ortaktir. Islami cevrelerde etkili bir isim olan Emin Hoca’nin oglu olan Mehmet Fatih Sarac’in , Tayyip Erdogan’in Mali Danismani oldugu ifade edilmektedir.. Emin Sarac’in ise, Fazilet Partisinin parcalanmasi surecinde Tayyip Erdogan’la Necmettin Erbakan’i evinde gorusturen kisi oldugu ve camiada etkin oldugu bilinmektedir.

Yukarida sozu edilen bulgu ve belgelere gore;

Yasin Al Kadi’nin , birkac Trilyona ulasan hesaplarina ragmen Vergi Dairesinde kaydi bulunmamaktadir. Yani, adi gecen kisinin kendi adina kurdugu ya da islettigi bir ticarethanesi mevcut degildir. Oysa, bu hesaplara herhangi bir ticari iliski icerisinde bulunulmayan sahislar tarafindan paralar yatirilmakta, yine herhangi bir ticari iliski icerisinde bulunulmayan sahislara bu hesaptan odemeler yapilmaktadir.

Ilgili raporun 39. sayfasindaki bilgilere gore ise ; Supheliler arasinda bulunan M.Fatih Sarac’in hesaplarinda 1997-2001 doneminde 621.993.232.277.00 TL’lik bir meblag islem gormustur. M.Fatih Sarac’in herhangi bir ferdi isletmesi ya da Vergi Dairesine kaydi bulunmamaktadir. Adi gecen kisinin kendi adina kurdugu veya islettigi bir ticarethanesi mevcut degildir. Bu hesaplara herhangi bir ticari iliski icerisinde bulunulmayan Sahislarca para yatirilmakta, yine herhangi bir ticari iliski icerisinde bulunulmayan sahislara bu hesaptan odemeler yapilmaktadir.

Avrupa Birligi, BM Guvenlik Konseyi ve T.C. Bakanlar Kurulu Kararlariyla; butun para, mal, hak ve alacaklari dondurulan Yasin Al Kadinin da soz konusu hesaplara para yatirdigi gozonune alindiginda , M.Fatih Sarac’in, Yasin Al Kadi ile vesair iliskileri boyutuyla, Cumhuriyet Bassavciliginda sorusturulmasi zorunlulugunun oldugu ifade edilmektedir.

Degerli Basin Mensuplari;

— Benzeri yapilanma Fatih Sarac’in, Ciner Grubuyla olan iliskilerinde de ortaya cikmaya baslamistir. Sarac, Ciner’in cesitli sirketlerine ortak olmaya baslamis, kisa bir sure sonra da , Aralik 2012 deki Sirket Genel Kurulunda , Ciner Yayin Holdingte ve Haberturk’te Yonetim Kurulu Baskan Yardimciligi gorevine gelmistir.Sarac’in, dogrudan Basbakan’in istegiyle bu goreve atandigi ifade edilmektedir.

Haberturk Televizyonu’nun ozellikle Gezi Eylemleri esnasindaki yayinlari ve degisen Genel Yayin Politikasi bu iddiayi dogrulamaktadir.

Bu surecte Yasin Al Kadi’nin MIT Mustesariyla olan diyalogu da yine uzerinde onemle durulmasi gereken ve mutlaka aciklik kazanmasi gereken bir olay olarak karsimiza cikmaktadir. Bu konuyu irdelemek amaciyla , 16 Subat 2013 tarihinde Istanbul Bakirkoy’de meydana gelen ve pek cok soruyu bunyesinde barindiran trafik kazasiyla ilgili gelismeleri ve diger hususlari 7-27339 sayili 24.06.2013 tarihli soru onergesine konu yaptigimizi yeri gelmisken ifade ediyoruz.

Degerli Basin Mensuplari;

–Hic kimse hakkinda hukum kurmuyoruz. Basbakan ile ozel yakinligi oldugu bilinen M.Fatih Sarac’in nufuz iliskileri yoluyla, bir Medya Grubunun nasil gizli patronu haline geldigini yasama denetimi sorumlulugu ve anlayisiyla irdeliyoruz.

–Yargida, Kolluk’ta, Medyada, sivil toplumda, meslek kurumlarinda Hukumet eliyle yaratilan “Hukumet Komiserligi” mekanizmasinin yarattigi talanin ve kirli iliskilerin sonuclarini, haksiz kazanc yapilanmalarini sorguluyoruz.

. Bu yapi sebebiyledir ki; insanlarin , temel hak ve ozgurluklerinin tehdit altinda oldugunu; Hukumet eliyle dogrudan ya da dolayli olarak bilgi kirliligi yaratildigini; Turkiye’nin , gercek sorunlarinin konusulamadigini; toplumun, Basbakan eliyle inanclar uzerinden ve nefret soylemiyle ayristirildigini kaygiyla goruyor ve gozlemliyoruz.

. Bu fotograf, “temiz” degildir.

. Bu fotografi yaratanlar “temiz iliskilerin” icinde degildirler.

–Bu iliskileri yaratanlar; haklarindaki ciddi ve somut iddialari ortadan kaldirmak istiyorlarsa; kamuoyunun ve Turkiye Cumhuriyeti Devletinin denetim organlarinin, bu iliskileri denetlemesini engellememelidirler. “Flu iliskiler ve fotograflarin” yogun oldugu sistemlerin adi Demokrasi degildir. Bu iliskileri ve fotograflari bundan boyle de sorgulamaya devam edecegiz.

This entry was posted in Politika ve Gundem, YOLSUZLUKLAR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *