ÇEVRECİNİN DANİSKASINA YAKIŞIR !!!

ÇEVRE – DOĞA
 
Naci KAPTAN
 
 
ÇEVRECİNİN DANİSKASINA YAKIŞIR !!!
 
Rize – İkizdere vadisi
 
 
 
Çıldırıyor !!!
 
İktidar hükümeti tarafından yapılan yanlış ve hukuksuz işlemlere karşı duranlara ,
Öfkeleniyor,
Kızıyor,
Hani var ya eline geçseler ümüğünü sıkacak kadar öfkeli.
 
Türkiye’nin en güzel doğasının,
ağaçların,bitki örtüsünün,
Akarsuların olduğu yöreleri,
Zengin şirketlere veriyor.
 
Onlar da ağaçları kesiyorlar,
Bitki örtüsünü,canlı yaşamını yok ediyor,
Binlerce yıllardır akan derelerin yolunu tıkıyor,
mecralarını değiştiriyor,
Akar dereleri kurutuyorlar.
 
Toprağını,suyunu sevenler bu ölümcül yok edişlere karşı çıkılınca,
Onlara diyor ki ;
“Çevrecinin daniskası benim !!!”
Çevreciler bu söze gülümsüyor ..
Doğayı ve akarsuları yok eden kararlar mahkemeye veriliyor,
Mahkeme verilen kararları durduruyor.
Kuruyan dere vadileri sit alanı ilan ediliyor.
ÇEVRECİNİN DANİSKASI işte bunlara çıldırıyor.
Derelerin suyu kurumuş,
Doğa yok olmuş
Sayısı yüzbinlere varan yetişkin ulu ağaçlar kesilmiş,
Ne gam !!!
 
Küresel şirketler Dünyadaki fakir ülkeleri işgal ederek,
İktidar hükümetlerini borçlandırarak,
İktidara destek vererek,
Yandaş olarak,
Ülkelerin ekonomisine ,tarım alanlarına,sularına el koydular,
Çiftçiler, tarlalarından geçen akarsuların sularını,
artık kullanamaz oldu…
Yüzlerce yıldır tarlalarını suladığı dere sularını,
parayla alarak tarlalarını suluyorlar.
 
İşte AKP’nin küresel politikalarıyla,
Türkiye’nin vardığı nokta budur.
Akarsularımız üzerine kurulan HES’ler,
daha kurulum aşamasında yüzlerce yıldır akan,
derelerin kurumasına,
Akarsu boyunca var olan dağal yaşamın ölümüne neden oldu.
 
AKP’nin bu geri dönülmez nitelikte doğayı öldüren kararlarına,
STÖ’ler karşı çıktı.
Duyarlı vatandaşlarımız,insanlarımız,
Yörede yaşayan köylülerimiz DERELERİN ÖLDÜRÜLMESİNE karşı çıktı.
Köylü kadınlarımız Dere boylarına çadırlar kurdular,
Nöbetler tuttular.
 
Ve Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, Rize’nin İkizdere Vadisi’ni doğal sit alanı ilan etti. Bu kararla, İkizdere’de Anzer, Cimil ve Ovit bölgesinde planlanan 22 hidroelektrik santralinin (HES) yapılamayacağı öne sürüldü
 
” Çevrecinin Daniskası “
 
Rize’nin İkizdere Vadisi’ni doğal sit alanı ilanı edilmesine yine çıldırdı .
Bakanlarına talimat verdi.
Şimdi de doğal sit ve koruma alanı ilan etme yetkisini Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan alıp Çevre Bakanlığı’na veren tasarıyı Meclis’e gönderdi.
 
Daniska olduğunu kendisi söyleyen Başbakan Erdoğan,
Var olan kanunlar ve hukuk,
Uygunsuz kararlarını durduğunda,
Yargı kararlarına uymak yerine,
kanunları kendisine göre değiştiriyor.
Hükümet, AB’ye uyum kılıfıyla sit alanlarını imara açarak yine talana davetiye çıkaracak
 
Doğa korumasız kaldı
 
Hükümet, doğal sit ve koruma alanı ilan etme yetkisini Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan alıp Çevre Bakanlığı’na veren tasarıyı Meclis’e gönderdi. Tasarı yasalaştığında tüm doğal sit alanları yeniden değerlendirmeye alınacak. Bu kapsamda son olarak yargı tarafından iptal edilen İkizdere’deki hidroelektrik santrallar da (HES) dahil doğal sit alanlarına yapılmış çok sayıda tesise izin çıkabilecek. Hükümetin düzenlemeyi Meclis’e “AB’ye uyum gerekçesi” ve “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasa Tasarısı” adı altında göndermesi de dikkat çekti.
 
• Tabiat varlıkları Çevre Bakanlığı’na geçti: Aynı madde ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası’nda yer alan “tabiat” ifadeleri ile “doğal sit alanı” ifadesi yürürlükten kaldırıldı. “Doğal sit ve tabiat varlıkları ile ilgili olarak Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na yapılan atıflar bu kanuna, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Yüksek Kurulu ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulları’na yapılan atıflar Çevre ve Orman Bakanlığı’na yapılmış sayılır” hükmü getirildi.
 
• Doğal sitler tarih oldu: Tasarının Geçici 1. Maddesi’nde yer alan “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile ilgili diğer mevzuat kapsamında doğal veya tabii sit olarak tescil ve ilan edilmiş alanlardan koruma alanlarında ve orman ve orman rejimine tabi olan sınırlar içerisinde kalan alanlarda yer alanların, doğal veya tabii sit statüleri ile 2863 sayılı kanuna göre belirlenen korunma alanlarının statüleri sona erer” hükmü ile doğal sit alanlarının statüleri kaldırıldı.
 
• Başbakan tepki göstermişti: Geçen hafta, Koruma Kurulu’nun İkizdere’yi sit alanı ilan etmesi ve burada süren 22 HES’in durdurulması üzerine Başbakan Erdoğan, “Değerli arkadaşım sen bugüne kadar neredeydin yahu? HES çalışmaları başlayınca kalktınız buraları sit alanı ilan ediyorsunuz…” diye tepki göstermişti. *1*
Köylüler Engelliyor, fakat HES’ler Durmak Bilmiyor…
 
Doğu Karadeniz Bölgesi’ni adeta sarmal altına alan ve ‘doğal yaşam alanlarına geri dönüşümsüz zararlar verdiği’ mahkeme kararları ve bilimsel raporlarla ortaya konan HES’lere karşı yöre halkının mücadelesi devam ediyor. Hemşin’de Yaptırılmayan ÇED Toplantısı Yeniden Yapılmak İsteniyor, Ardanuç’ta Yapılmak İstenen HES Toplantısı Engellendi. Ambarlık HES İçin Bilirkişi İncelemesi Yapılıyor. 
 
Bölgedeki birçok vadi ve köyde HES’lere karşı yoğun tepkiler sürdürülürken; yapımcı firmalar ise projeleri uygulamaktan vazgeçmiyor. Bölgede yapımı planlanan ve yapım çalışması devam eden hidroelektrik santrallerine (HES) karşı Rize başta olmak üzere, Trabzon, Artvin, Giresun ve Ordu’da yöre insanları, köylüler ve çevreciler demokratik tepkiler gösterirken; HES’lere karşı başlatılan hukuksal mücadele de devam ediyor. 
 
Yapımı planlanan HES’lere karşı bir yandan tepkiler, demokratik ve hukuksal mücadeleler devam ederken, bazı bölgelerde HES firmaları, yetkililer ve üst düzey yöneticilerin devreye girmesi ile HES’lere karşı mücadele eden köylüler ve yurttaşlar, çeşitli vaatler ve oluşturulan protokollerle kandırılarak, HES çalışmalarının önü açılmaya çalışılıyor. 
 
Rize merkeze bağlı Salarha Vadisi’nin Andon bölgesinde yapımı planlanan Ambarlık HES projesi için ortaya atılan ‘Rüşvet Protokolü’ iddialarının ardından bölgede çeşitli firmaların da benzer protokoller, vaatler ve ‘sulh anlaşmaları’ ile yurttaşların HES’lere karşı sürdürdüğü mücadele kırılmak isteniyor. Yapılan bu tür çalışmalara karşın bölgenin birçok yöresinde HES’lere karşı demokratik ve hukuksal mücadele devam ediyor.  
 
Bütün baskı ve yıldırmalar, iş ve aş vaatleri ile anlaşma içerikli protokollere karşın Ardanuç’ta yapılmak istenen ‘HES bilgilendirme toplantısı’ yöre halkı tarafından engellendi. Yeşil-Mavi Elektrik Üretim Şirketi tarafından, Artvin’in Ardanuç ilçesine yapılmak istenen HES ile ilgili toplantı için yöreye gelen Çevre ve Orman Bakanlığı yetkilileri ile firma temsilcileri, yöre halkı tarafından sıcak karşılamadı. Köylüler, gösterdikleri tepki ile toplantının yapılmasını engelledi. Firma yetkilileri ve bakanlık görevlileri de toplantıya kimsenin katılmadığını ve halkın tepki gösterdiğini tutanak altına alarak bölgeden ayrıldı.
 
Aynı şekilde önceki ay içerisinde Rize’nin Hemşin ilçesinde Mars Enerji Elektrik üretim şirketi tarafından yapımı planlanan Yeşiltepe Regülatörü ve HES projesi için de yapılması planlanan ÇED Sürecine Halkın Katılımı Toplantısı, yöre halkı tarafından protesto edilmiş ve yaptırılmamıştı.
 
Yöre halkının tepkisine karşın Rize İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, söz konusu projeye ilişkin toplantının bu kez 22 Ekim 2010 Cuma günü yeniden yapılacağı duyuruldu.
 
Rize Valiliği tarafından yapılan açıklamada, Hemşin’in Hemşin deresi üzerinde Davali Mevkiinde, Mars Enerji Elektrik Üretim Ltd. Şti. tarafından işletilmesi planlanan 4,33 kurulu gücündeki Yeşiltepe Regülatörü ve HES projesine ait Proje Tanıtım Dosyası ile ilgili olarak, 22.10.2010 Cuma günü saat 11:00’de Hemşin Belediyesi Belediye Toplantı Salonunda, ÇED Sürecine Halkın Katılım Toplantısı yapılacağı bildirildi.
 
Aynı açıklamada, ÇED süreci başlatılan Yeşiltepe Regülatörü ve HES projesi için, ‘ÇED Sürecine Halkın Katılımı Toplantısının, 27.09.2010 tarihinde Hemşin Belediyesi Belediye Toplantı Salonunda yapılacağının bildirilmiş olduğu, toplantı yapılacak yerin tahsisinde yaşanan sorun nedeniyle söz konusu toplantının yapılamadığı da kaydediliyor.
 
Hemşin’de yapılması planlanan söz konusu ÇED toplantısı, yöre halkı tarafından protesto edilerek yaptırılmamış; Hemşin Belediyesi yetkilileri ise toplantının yapılacağı salonla ilgili kendilerine başvuruda bulunulmadığı için salonu HES firmasına tahsis etmeyerek, salonun kapılarını açmamıştı.
 
Öte yandan, Rize Merkeze bağlı Salarha Vadisi’nin Andon mevkiinde daha önce Redaş isimli bir firma tarafından yapımı planlanan ve daha sonra yapılan değişikliklerle Ambarlık Elektrik Üretim şeklinde firma değişikliğine gidilen Ambarlık 1-2 Regülatörleri ve HES projesi için ise 22 Ekim 2010 Cuma günü saat:11.00’da bölgede bilirkişi incelemesi yapılacağı bildirildi.
 
Söz konusu proje için Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verilmiş, yöre halkı bu nedenle kararın ‘yürütmesinin durdurulması ve iptali’ için Rize İdare Mahkemesi’nde dava açmıştı. Rize İdare Mahkemesi ise söz konusu ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararının ‘yürütmesinin durdurulması’ yönünde karar vermiş ve bölgede ‘Bilirkişi İncelemesi’ yapılmasını kararlaştırmıştı.
 
Projeye ilişkin söz konusu mahkeme süreci devam ederken, projede firma değişikliğine gidilerek yeniden ‘su kullanım anlaşması’ imzalanmış ve Redaş firmasına verilen ‘üretim lisansı’ ise EPDK tarafından yeniden düzenlenerek ‘Ambarlık Enerji’ firmasına devredilmişti. Bu süreçte, aynı proje için daha önce ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı veren Çevre ve Orman Bakanlığı, Rize İdare Mahkemesi’nin ‘yürütmeyi durdurma’ kararının ardından; yapılan firma değişikliği ile birlikte bu kez aynı proje için ‘ÇED Gerekli’ kararı vererek, ÇED sürecini başlatmıştı.
 
Hükümet, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun sürpriz bir kararla Rize’nin İkizdere Vadisi’ni doğal sit alanı ilan etmesine yasa tasarısıyla rest çekti. TBMM’ye sunulan “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı”yla mevcut doğal sit ilan edilmiş alanların statüsü sona erdirilecek. Doğal sit ilan etme yetkisi Çevre ve Orman Bakanlığı’na devredilecek. Böylece, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “önümüzü kesiyorlar” dediği İkizdere Vadisi’nin doğal sit ilanı kararının iptal edilmesi ve 22 HES barajının yapılması yolu açılacak. Çevre örgütleri isyan ettikleri düzenleme için “Anadolu’nun ölüm fermanı” nitelendirmesinde bulundu.
MEVCUT SİTLER
Bakanlar Kurulu’nda onaylanan “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı” TBMM’ye sunuldu. Tasarıya eklenen geçici maddelerle doğal sit alanı ilan yetkisinde radikal değişiklikler yapıldı.
Tasarıya göre, mevcut doğal sit ilan edilmiş alanların statüsü sona erdirilecek. Sona erdirme kararını Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşarı’nın başkanlık edeceği “Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Kurulu” verecek.
Çevre Bakanlığı Müsteşarı’nın başkanlık edeceği 20 kişilik Kurul’da sadece 4 akademisyen ve bakanlıkça belirlenecek 2 sivil toplum kuruluşu temsilcisi bulunacak. Kurulun geri kalan üyeleri bürokratlardan oluşacak.
Bakanlık müsteşarı ya da yardımcısı başkanlığında, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü, Çevre Yönetimi Genel Müdürü, Ağaçlandırma Genel Müdürü, Orman Genel Müdürü, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanı, DSİ Genel Müdürü, Tarım Koruma Kontrol Genel Müdürü, Tarım Araştırmaları Genel Müdürü, Tarımsal Üretim Genel Müdürü, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü, Enerji Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürü, Enerji İşleri Genel Müdürü, Bayındır Bakanlığı Teknik Araştırma Genel Müdürü veya yardımcıları kurul üyesi olarak görev yapacak.
Kurul, sulak alanlar, özel çevre koruma bölgeleri, milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiatı koruma alanları, yaban hayatı koruma ve yaban hayatı geliştirme sahaları, orman rejimine tabi alanlar dışında kalan alanlardaki tescili yapılmış doğal sit ve tabiat varlıklarını değerlendirmeye alacak.
Kurul, mevcut doğal sit alanlarından koruma özelliği taşımadığına karar verdiklerinin statülerini sona erdirecek. Böylece Kurul bir süre önce doğal sit ilan edilen ve Başbakan’ın büyük tepkisi çeken İkizdere Vadisi için de yeniden karar verme yetkisine sahip olacak. Kurul, İkizdere’nin doğal sit alanı ilan kararının yanlış olduğuna karar vermesi halinde bölgede 22 HES barajının yapılmasının yolu açılmış olacak.
Tasarıya göre sadece UNESCO Kültürel Miras Listesinde yer alan sitlerin idaresi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait olacak. Tasarı’nın ilgili madde gerekçesinde bu uygulama için “kanun yürürlüğe girdiğinde, önce ilgili kanunlarla koruma altına alınmış ve koruma stütüsü almış alanların yeniden değerlendirilmesi uygun olacaktır” denildi.
Doğal sit alanı yetkisiyle yetinmeyen Çevre ve Orman Bakanlığı, tasarıyla, Turizm Teşvik Kanunu’na göre kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesi ve turizm merkezi olarak ilan edilecek yerler için Çevre ve Orman Bakanlığı’nın uygun görüşünü alma şartı getirdi.
Çevre ve Orman Bakanlığı’nın koruma kararı ile Kültür Bakanlığı’nın turizm koruma gelişim ve turizm merkezi ilan kararlarının çakışması halinde, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın dediği olacak. *2*
 
*1* 28.10.2010 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Doğa korumasız kaldı
*2* Gazeteci Yusuf Yavuz yazılarından Köylüler Engelliyor, fakat HES’ler Durmak Bilmiyor…
 
Naci KAPTAN
29 eKİM 2010
This entry was posted in Doga - Cevre - Ekoloji - Tarim and tagged . Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *