Halk isterse altıncılar gider‏

Halk isterse altıncılar gider
 
Özer Akdemir
 
Ödemiş’in Birgi Beldesi ve dağ köyleri Bozdağ’da yapılmak istenen altın madenciliğine karşı ayaktalar. Yöre insanları, “Halk istemezse yapamazlar. Biz de istemiyoruz” diyorlar.
Ödemiş’in Birgi Beldesi ve dağ köyleri Bozdağ’da yapılmak istenen altın madenciliğine karşı ayaktalar. Yöre insanları, “Halk istemezse yapamazlar. Biz de istemiyoruz” diyorlar.
Bergama Köylülerinin altın madenine karşı mücadelesine destek olmak için İzmir’deki birçok örgütün ve siyasi partinin katılımıyla oluşturulan Elele Hareketi’nin geçtiğimiz günlerdeki toplantılarından birine Ödemiş Birgi’nin köylerinden iki muhtar da katıldı. Muhtarlar, Bergama’dan bu yana altın madenciliğine karşı verilen mücadelede önemli bir deneyim birikimi bulunan Elele Hareketinden yörelerinde yapılmak istenen altın madenciliğine karşı yardım istiyorlardı.

İzmir’den Hayat Televizyonu Çepeçevre Yaşam ekibi ile birlikte Birgi’ye hareket eden Elele Hareketi üyeleri öğle saatlerinde Birgi’ye vardı. Ekip, beldenin ana caddesinin tam ortasında bulunan ve yolu ikiye ayıran Ümmü Sultan Türbesine bakan Aydınlı Mehmet Bey Cami önünde kısa bir mola verdi. Tarihi dokusunu koruyan özgün evleri, ulu ağaçlarının gölgelediği dar caddeleri ile bir zamanlar Aydınoğluları Beyliğine başkentlik yapmış olan Birgi, Bozdağ’ın gölgesinde, kadim zamanlardan kalan dinginliği koruyordu hâlâ.
ZEUS’UN KUTSAL YERİ
Antik çağda adı ‘Zeus’un Kutsal Yeri’ anlamına gelen Dioshieron olan kent, Ortaçağ’da Hıristiyanlar tarafından da kutsal kabul edilmiş ve adı da Christopolis, İsa’nın Şehri’ne çevrilmiş. 5. yüzyılda başpiskoposluk merkezi olan kentin adı bir süre sonra askeri açıdan önemini çağrıştıran bir adla, burç anlamına gelen Pyrgion olarak anılmaya başlamış. Türklerin egemenliğinde ise bu ad Birgi olmuş. Elele Hareketi üyeleri ile çocukluğunun geçtiği Birgi’ye gelen coğrafyacı Servet Ali Çınar, özellikle dağ köylerinde Hacıbektaş Veli’nin öğrencileri tarafından yerleştirilen Bektaşi Kültürünün Osmanlı Devleti tarafından zamanla yok edildiğini anlattı. Çınar, bu sünnileştirme politikasında aslen Balıkesirli olmasına rağmen Birgili olarak bilinen ve türbesi Birgi’de bulunan İmam Birgivi’nin önemli bir rol oynadığı görüşünde. Bu tezine Bozdağ’ın Üçler, Yediler, Kırklar gibi Alevi Kültürünün önemli figürlerinin adını taşıyan tepelerini kanıt olarak gösteriyor.
 
 
BİZİM ALTINIMIZ TOPRAĞIN ÜZERİNDEKİLER
Birgi’den bir yılan gibi kıvrıla kıvrıla Bozdağ’a tırmanan sarp yol, Hacıhasanlar ve Kemer köylerinin içinden geçip, adını tarihi İ.Ö 2. yüzyıla kadar giden kaleden alan Yılanlı Köyüne kadar ulaşıyor. Kemer köyü kahvesinde gerçekleştirilen Çepeçevre Yaşam Program çekimlerde Kemer, Hacıhasan ve Yılanlı Köyü muhtarları ile köylüler başlarındaki altın madenciliği belasını anlattılar.
Altın madencilerinin yaklaşık iki yıl önce bölgelerine geldiğini söyleyen köylüler, altıncıların kendilerine burada kesinlikle siyanür kullanmayacaklarını söylediklerini aktardılar. Elele Hareketi üyeleri siyanür kullanılmasa bile altın madenciliği sırasında doğadaki ağır metallerin açığa çıktığı ve bunların özellikle yer altı sularını kirlettiğini belirttiler.
Kemer Köyü Muhtarı Ahmet Kaptan altın madencilerinin devletin verdiği ruhsatlara dayanarak kendi toprakları üzerinde madencilik yapmak istediklerini, köylülerin düşüncelerinin ise hiç sorulmadığını anlattı.
Hacıhasan Köyü Muhtarı Metin Uçar köylerinde özellikle kestane yetiştiriciliğinin yaygın bir şekilde yapıldığın, daha geçtiğimiz yıl 50 bin kestane fidanı diktiklerini belirterek, altın madenciliğinin bunu yok edeceği endişesini dile getirdi.
Program çekimlerinde konuşan diğer köylülerin söyledikleri ortak cümle, aslında altın madenciliği yapılan birçok yerdeki insanların yörelerine özgü ürünlerin adını anarak kurdukları cümle ile aynı idi. “Bizim altınımız toprağın üstünde yetiştirdiğimiz ürünlerimiz”…
 
 
MADENCİLERİ DURDURACAK TEK GÜÇ HALK
Kemer Köyünde yapılan televizyon çekimlerinin ardından Birgi Belediyesi tarafından gerçekleştirilen altın madenciliğine karşı yöre köy muhtarlarını ve ileri gelenlerinin katıldığı toplantıya katılındı.
Birgi Konukevi salonunda gerçekleştirilen toplantının açılışında konuşan Birgi Belediye Başkanı, Cumhur Şener, altın madenciliğinin yaşadıkları toprakları ve suyu kirleteceğini düşündükleri için buna karşı çıktıklarını belirterek, hem yapılmak istenen madencilik anlamında teknik bilgi almak, hem de buna karşı nasıl bir mücadele verileceği noktasında ortak görüş belirlemek için böyle bir toplantı düzenlediklerini söyledi.
Elele Hareketi üyelerinden Kimya Mühendisleri Ertuğrul ve Çağlayan Barka, Jeoloji Mühendisi Erdal Tarı, Elele Hareketi Sözcüsü Dr. Oya Otyıldız ve Coğrafyacı Servet Ali Çınar, altın madenciliğinin çevre, canlı yaşamı ve doğaya etkileri konusunda bilgiler verdiler. Toplantıya katılan 30’a yakın muhtar, belediye meclis üyesi ve esnaf temsilcilerinin sorularını yanıtlayan Elele Hareketi üyeleri madencileri durduracak tek gücün halkın kararlı mücadelesi olduğunu söylediler. Yaşanmış mücadele deneyimlerinin aktarıldığı toplantıdan çıkan ortak görüş, “Halk istemezse bu iş olmaz. Yöre halkı kendi örgütlenmeleri ile hukuki mücadelenin yanı sıra fiili olarak madencilere karşı gerekeni yapacaktır” oldu. Birgi’deki altın madenciliğinin işin henüz başında olduğu belirtilerek, özellikle madencilerle işbirliğinin önlenmesi için sıkı bir oto kontrol olması gerektiğine dikkat çekildi. Önümüzdeki günlerde hukukçuların yanı sıra, çeşitli alanlardan teknik uzmanların da katılımı ile halkı bilgilendirme toplantıları gerçekleştirilmesi toplantının kararlarından biri oldu.
 
(Birgi/EVRENSEL)
24/09/2010
 
**** 
DOĞAMIZ GiTTiKTEN SONRA
Şevket Ünalmış (Kemer Köylüsü):
“70 yaşındayım. Bizim memleketimiz, doğamız sularımız gittikten sonra ne yapacağız.
 
Halil Kaptan (Kemer Köylüsü): Madenciler buralara geldiklerinde, yanlarına gittik. Ne yapıyorsunuz diye. Adamlar sanki bizim kendi memleketimizden bizi kovacaklar. Elimizde devletin verdiği ruhsat var diyorlar. Bizim de dedelerimizden atalarımızdan beri buradayız.
 
 
İsmail Karcı (Kemer Köylüsü): Biz gelecek olan nesiller için çaba göstermek zorundayız. Bozdağ Madenciliğin çabalarını boşa çıkaracağımızdan eminiz. Gelenleri köyde hep ben karşıladım. Araziyi ben gezdirdim. Adamlar yüzümüze baka baka yalan söylüyor.
Sami Girgin, Yılanlı Köyü Muhtarı: bu coğrafyayı paylaşan insanlar olarak buna karşıyız. Madencilere karşı ne yapabiliriz diye diğer köylerin muhtarları ile görüşmelerimiz oldu. Birkaç yere başvurduk ama henüz bir sonuç yok.

 

This entry was posted in Doga - Cevre - Ekoloji - Tarim. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *