‘Kanıtlar düzmece’*** DELİLLERİ RAPORU HAZIRLAYANLAR ÜRETMİŞ‏

Cumhuriyet 29.09.2010
 
Kafes’ planı davasında mahkemeye sunulan CD ve DVD, ABD’de incelettirildi.
 

 ‘Kanıtlar düzmece’

İncelemeyi avukatlar istedi ABD’de özel bir kuruluşun hazırladığı raporda “Kafes Eylem Planı” ve “Amirallere suikast” davası sanıklarından Levent Bektaş’ta ele geçirilen CD ve DVD’de gerçekte yalnızca “özel fotoğraflar” bulunduğu ileri sürüldü. Beş kişilik emniyet kökenli bilişim suçları uzmanından oluşan araştırma ekibinin incelemesini bilişim suçları uzmanı Yalkın Demirkaya raporlaştırdı.

Deliller acemice yerleştirilmiş Raporda “Delilleri büyük olasılıkla CD ve DVD’yi hazırlayanlar üretmiş. Delilleri nereye yerleştireceklerini şaşırmışlar” denildi. Raporda savcıların CD ve DVD’lerin incelemesi tamamlanmadan eylem planından haberdar oldukları iddia edildi. Bektaş’ın ev ve işyerinde ele geçirilen CD ve DVD’lerden yalnızca ikisinin incelenmesi kuşkulu bulundu. ■

Kanıtları ürettiler’

Kafes Eylem Planı sanığı Levent Bektaş’ın evinden ve işyerinden alınan CD’ler ABD’de incelendi. Çıkan sonuç yumruk gibi: CD’lerde fotoğraftan başka bir şey yok, bilgiler tutarsız ve abes, yalnızca iki CD’ye el konulması, bunlardan yalnızca birinin incelenmesi ise manidar. Şok rapora göre delilleri hazırlayanlar nereye yerleştireceklerini de şaşırmış

NEW YORK (ANKA) – Kafes Eylem Planıve Amirallere suikastdavası sanıklarından Levent Bektaşın ev ve işyerinde yapılan aramalarda ele geçirilen CD ve DVD’de bulunduğu öne sürülen kanıtların düzmeceolduğu, CD ve DVD’lerde gerçekte sadece özel fotoğraflarbulunduğu iddia edildi. Bu iddia, uzun bir süredir mahkemede delil olarak saklanan CD ve DVD’nin, Bektaş’ın avukatları Celal Ülgen ve Hüseyin Ersöz tarafından ABD’de konusunda uzman bir özel kuruluşta yaptırılan adli tetkikin ardından düzenlenen rapora yansıdı.

Daha önce Emniyet Genel Müdürlüğü ve TÜBİTAK tarafından adli incelemesi yapılan ve içindeki gizli yazılım programlarında başta Kafes Eylem Planının şifrelendiği dosyalar olmak üzere çok sayıda gizli belgenin bulunduğu iddia edilen ve bu delilerle polisin operasyon başlatıp çok sayıda kişiyi tutukladığı davanın CD’lerinde özel fotoğraflardan başka bir şey bulunmadığı ifade edildi. ABD’de konusunda uzman beş kişilik emniyet kökenli bilişim suçları uzmanı araştırma ekibinin on gün sonunda hazırladığı bin sayfalık incelemeyi hazırlayan bilişim suçları uzmanı Yalkın Demirkayanın raporunda önemli ayrıntılar özetle şöyle:

DELİLLERİ RAPORU HAZIRLAYANLAR ÜRETMİŞ

Hem bulguların geçerliliğini denetlemek hem de adli bilişim yazılımında olabilecek bir bozukluk nedeniyle herhangi bir bilgi ve bulgunun atlanmadığından emin olmak amacıyla her iki kanıtın (CD1 ve DVD3) içeriğini, adli bilişim alanındaki en üstün üç adli bilişim yazılımı ile ayrı ayrı incelemiş bulunmaktayım. Kullanılan adli bilişim yazılımları şunlardır: Encase version 6.17, Forensic Tool Kit (FTK) Version 3.0.1.2052 and X-Ways Forensic Version 15.6. CD1 ve DVD3 üzerinde yaptığım adli bilişim incelemeleri aynı bulgularla sonuçlanmıştır. Kullanılan üç farklı yazılım da birbirine eşdeğer bulgular vermiştir. CD1’in içinde “Data Stash” adli bir program ve DVD3 içinde Okul (2004 DVD) Rip.mp4 isimli bir video kesinlikle mevcut değildir. Bu sebeple, bilirkişi olarak adlandırılan kişiler tarafından mahkemeye sunulan kanıtların, büyük ihtimalle raporu hazırlayanlarca üretildiği sonucuna varmaktayız.

KES-YAPIŞTIR RAPOR

Yaptığımız analizin, CD1 ve DVD3’nin içinde, bilirkişilerce bulunduğu iddia edilen öğeleri (hatta bunlarla uzaktan yakından alakalı olabilecek herhangi bir öğeyi) taşımadığını kesinlikle ortaya koyması üzerine, söz konusu bilirkişilerin sahte delil mi ürettiği, yoksa kendilerine inceleme için sahte birer CD ve DVD’nin mi verildiği konusunu değerlendirmeye çalıştık. Bilirkişi raporlarının analizi ve raporlardaki tüm tutarsızlıkların belgelenmesi çok uzun süre ve yüzlerce sayfa alabilir. Sonuç olarak, üç bilirkişi raporu üzerinde süratlice yapılan bu inceleme, eksiksiz bulgular taşıma amacını gütmemektedir. Bulduğum yüksek sayıdaki tutarsızlıkların detayına girmek bu raporu gereğinden fazla uzatacağı için, sadece çok önemli ve abes tutarsızlıkları göstermeyi uygun buldum. Üç raporun da yanlış, kusurlu ve eksik olduğunu, çelişkiler içerdiğini ve görevin kasıtlı olarak kötüye kullanıldığına dair belirtiler taşıdıklarını belirtebilirim. Bu kişilerin oluşturduğu rapor, adı belli olmayan kimi yazılımlardan kimi bölümlerden yapılan kes/yapıştır işleminden başka bir şey değildir. Uluslararası standartlarda değerlendirildiği takdirde, bu rapordaki beyanlar ancak gülünçtür. Bu kadar önem haiz eden bir soruşturma için bu kişilerin kimler tarafından ve neden seçildikleri merak konusu olmalıdır. Türk emniyet teşkilatında burada yapılan işe göre çok daha iyi ve çok daha ciddi bir iş yapabilecek adli bilişim uzmanları mevcuttur.

NEREYE KOYACAKLARINI DA ŞAŞIRMIŞLAR

Anlaşıldığı üzere söz konusu kanıtın nereye yerleştirileceği konusunda da bir karışıklık yaşanmıştır. Bektaş’ın evinde sadece iki CD/DVD’ye el konulduğu için bu çok anlamlıdır. ‘Data Stash’ içeren bir CD ile video dosya içeren bir DVD. Ancak, belli ki bir koordinasyon eksikliği sonucunda raporlarda suç unsurunun işyerinde el konulan CD/DVD’de çıktığı belirtmiştir. Bu, aynı zamanda bilirkişi olarak adlandırılan bu kişilerin Bektaş’ın işyerinde el konulan ikinci DVD’yi neden incelemediklerini de açıklamaktadır. İlginç olan şudur ki, bilirkişi olarak adlandırılan bu kişiler Bektaş’ın evinden çıkan CD/DVD’leri incelememişlerdir bile. Neden böyle bir incelemeye gerek duymadıkları merak konusudur.

Zaman makinesiyle geri gelmişler

Olayların aşağıda özetlenen akışı, tek başına davanın düşmesi için yeterlidir ve burada ne olduğunun anlaşılması için teknik bir bilirkişiye ihtiyaç yoktur. 22 Nisan 2009’da kanıtlara el konmuştur. 24 Nisan 2009’da iki teknisyen ya da polis, şüphelinin evinde ve işyerinde el konulan toplam 5 CD/DVD’nin içeriğini incelemiştir. CD/DVD’lerde, söz konusu soruşturmayla ilgili herhangi bir unsuru bulmadıklarını bildirmişlerdir. 30 Nisan 2009’da daha detaylı bir inceleme mahkemece talep edilmiştir. 4 Mayıs 2009’da adli bilişim incelemesi başlamıştır. 9 Mayıs 2009 tarihli raporda, “Kafes Eylem Planı”nın ortaya çıktığı iddia edilmiştir. 27 Nisan 2009’da savcılar Ercan Şafak ve Fikret Seçen, Sorgu Tutanağı sayfa 4, paragraf 5’te (dizin numarası 80) görüleceği üzere aşağıdaki soruyu sormuşlardır: “SORULDU/ LEVENT BEKTAŞ’ın evinde yapılan aramada elde edilen CD’de şifrelenmiş dosyada yer alan gizli ibareli ‘Kafes Operasyonu Eylem Planı’, kafese konulacakların listeleri ile başlayıp, ilgililere ulaştırılsın cümlesi ile biten 1 sayfalık evrak ve yine aynı dosya içerisinde bazı kiliselerin adreslerini, yine Türkiye’ de yasayan bazı gayrimüslim vatandaşların isimlerini içeren listelerin olduğu evrak ile soruldu”… Bu soruyu hazırlayan kişiler, eğer zaman makinesi ile en erken 4 Mayıs 2009 tarihine gidip tekrar 27 Nisan 2009 tarihine geri dönmedilerse, Bektaş’ın CD/DVD’lerinin üzerinde incelemenin talep edilmesinden üç gün ve bu adli bilişim incelemesinin başlamasından yedi gün önce Kafes Eylem Planı’ndan nasıl haberdar olabilmişlerdir? Ve bu delilin Bektaş’ın CD’sinden çıkacağını nereden biliyorlardı? Açık olan konu şudur; savcıların 27 Nisan 2009’da ilettikleri soruyu yazan kişi(ler), delilleri üreten kişi(ler)dir. Öte yandan, savcıların bu soruyu iletmiş olmalarının, bu soruyu savcıların hazırladıkları anlamına gelmeyebileceğini belirtmek isterim.

Muhtemel senaryolar

Şimdi sorulacak soru, bu pervasız suçun nasıl işlenmiş olabileceğidir. Üç muhtemel senaryo mevcuttur: Senaryo 1: Kimliği bilinmeyen bazı kişiler bilirkişilere sahte bir CD ile DVD teslim etmiş ve bunu yaparken bu CD ve DVD’nin Levent Bektaş’ın işyerinde ele geçtiği konusunda bilirkişileri yanıltmışlardır. Senaryo 2: Gerçek bilirkişi raporları, sahte bilirkişi raporları ile değiştirilmiştir. Kimliği bilinmeyen kişilerin gerçek bilirkişi raporlarının yerine sahte bilirkişi raporlarını koymuş olması mümkündür. Senaryo 3: Tüm bu bilirkişiler ve de soruşturmada aktif ya da pasif olarak görev almış diğer bazıları, kişisel, siyasi ya da ideolojik amaçlar uğrunda kimi insanların suçlanarak mahkûm edilmesi için sahte kanıt üreten bir grubun üyeleridir.

Bilgisayar dâhisi polis

Bilgisayar eğitimine 1981 yılında üniversitede başlayan ve 1984’ten itibaren bilgisayar programcısı ve sistem tasarımcısı olarak çalışan Yalkın Demirkaya, Polis Akademisi’nden mezun olduktan sonra üstün bilgisayar yeteneklerinden dolayı, yeni kurulan organize suç çeteleri ve polis içi yolsuzluklarla mücadele etmek için oluşturulan New York Emniyet Müdürlüğü İç İstihbarat Daire Başkanlığı’nda görevlendirildi. John Jay College’da ceza hukuku ve bilgisayar uzmanlığı konusunda yüksek lisans yapan Demirkaya, 1995’ten emekli olduğu 2007’ye kadar özel bir birim olan Grup 7’nin şube müdürü olarak görev yaptı. Yüzlerce bilgisayar adli tıp tetkiki yürüttü ve yönetti. Bu soruşturmalar sırasında New York Emniyet Müdürlüğü’ne sızmaya çalışan çok sayıda organize suç çetesini ve bağlantılı emniyet mensubunu yakaladı.

This entry was posted in Uncategorized. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *