Güncellendi * AZİZ NESİN HİKAYESİ GİBİ; Bir ayran ve tahtırevan projesi * SUDAN’DA TARIM YAPMAK * AFRİKA’DA KUYRUKLU TARIM YALANI

Naci Kaptan / 23.08.2019 / Güncellendi 25 Mart 2022

AZİZ NESİN HİKAYESİ GİBİ;
SUDAN’DA TARIM YAPMAK

Yalanlarla yönetilen bir ülkeyiz


Tarım ve Orman bakanlığı kendi ülkesinde tarımı yok ederken
Sudan’da  arazi kiralayıp tarım üretimi yapacakmış!!!
28 Nisan 2014 tarihinde imzalanan ve yasal prosedürü 19 Kasım 2015 tarihinde tamamlanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sudan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında İkili Tarımsal İşbirliği ve Ortaklığına İlişkin Anlaşma” yürürlüğe girdi.
Tarım Bakanlığının açıklamasına göre; “Kurulacak ortak şirket marifetiyle, Sudan’da 12.500 hektar arazide örnek çiftlik olarak tarımsal faaliyetler yapılacakmış. Bu amaçla Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünden (TİGEM) 1 personel geçici görevlendirme ile Sudan’a gönderilmiş.
Amaç, “Örnek çiftlikte tarla bitkilerinden pamuk, soya ve susam başta olmak üzere Sudan ekolojisinde üretilebilecek bitkisel ve hayvansal üretim faaliyetlerinde bulunulacakmış.
TİGEM TÜRKİYE’DE NE YAPTI
TİGEM’in işletemediği için bünyesindeki 22
çiftliği özel sektöre kiraladığı ortaya çıktı.
Kendi topraklarında üretim yapamayan Tarım bakanlığı Türkiye’ye uçak uçuşu 3136 km olan Sudan’da tarım yapmak üzere arazi kiralıyor. Hikayeye göre, Başlangıçta Sudan’da 12 bin 500 hektar alanda örnek Çiftlik kurulacakmış. Ayrıca Türk özel sektörünün de bu ülkede 5 ayrı bölgede 780 bin 500 hektar alanda tarımsal yatırım yapması için çalışma başlatılmış.
SUDAN’DA ARAZİ KİRALAYAN TARIM BAKANLIĞI
TÜRKİYE’DE TARIMI NE DURUMA GETİRDİ?
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Özden Güngör şöyle dedi;
“Çiftçimiz, 2017 yılında Zonguldak ilimizin toplam yüz ölçümü kadar tarım arazisini ekmekten vazgeçti. Son 15 yılda ise ekilmeyen tarım arazisi miktarı Belçika’nın toplam yüz ölçümünün (30 bin 528 kilometrekare) üzerine çıktı”
Çiftçilerimiz uygulanan politikalar sonucunda üretimden vazgeçti, ithalatımız rekor kırdı, doğa tahrip edildi, derelerimiz, kıyılarımız, ormanlarımız yağmalandı. Kamusal kaynaklarımız ülke ekonomisindeki açıkların kapatılması amacıyla gelecek kaygısı duyulmadan yapılan özelleştirmelerle elden çıkarıldı”
ÇİFTÇİLER TARIMDAN VAZGEÇİYOR
Yaşanan tarım politikaları ile çiftçilerin emeğinin karşılığını alamadığını belirten Güngör, “Çiftçimiz 2017 yılında Zonguldak ilimizin toplam yüz ölçümü kadar tarım arazisini ekmekten vazgeçti. Son 15 yılda ise ekilmeyen tarım arazisi miktarı Belçika’nın toplam yüz ölçümünün üzerine çıktı” dedi.
KENDİ ÇİFTLİKLERİNİ İŞLETEMEDİĞİ İÇİN KİRAYA VEREN
TİGEM, SUDAN’DA 5 YILDIR BİR GELİŞME KAYDEDEMEMİŞ’
AKP’nin son 17 yıldır uyguladığı yanlış politikalarla Türkiye’de artık tarım ve hayvancılığın bitme noktasına geldiğini belirten Gürer, “15-20 yıl öncesine kadar Türkiye, tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yeten, bu sektörde ithalattan çok ihracat yapan bir ülke idi. Ancak, AKP’nin ithale dayalı politikaları sonucu, Türkiye’de tarım ve hayvancılık bitme noktasına geldi.
Tarım Bakanlığına bağlı bir kuruluş olan TİGEM kendi çiftliklerini işletemediği için kiraya verdi. Yabancı yatırımcılar ya doğrudan ya da dolaylı olarak Türk ortaklarıyla birlikte binlerce hektar tarım arazisi satın aldı. Hal böyleyken, TİGEM Sudan’da çiftlik kurmaya gidiyor. 5 yıldır hiçbir gelişme olmaması da ilginç. Acaba görevlendirilen yönetim kurulu üyesine ve genel müdür yardımcısına ne kadar ödeme yapıldı?” dedi.
OLAY ODUR Kİ;
* Karadeniz’de fındık üreticisi fiyatların düşük seyretmesinden dertli.
* Gaziantep’te çiftçiler, yoğun emek ve yüksek maliyet sonrası hasat edilen sarımsağın kilosunun 70 kuruşa düşmesinden yakınıyor.
* Manisa’da üzüm üreticileri maliyetleri karşılamadığı gerekçesiyle Toprak Mahsulleri Ofisi’nin 4 TL olarak açıkladığı kuru üzüm alım fiyatını yeterli bulmuyor.
* Mersin’de domates para etmediği için maliyetlerini karşılayamayan üreticiler mağdur.
* Manisa’da ise salçalık domatesin kilogram fiyatının 18- 23 kuruş aralığına kadar düşmesi üreticiyi düşündürüyor.
* Şanlıurfa’dan gelen haberlere göre ise soğanın tarladaki fiyatı 30 kuruşa kadar düşünce çiftçi zor durumda kaldı.
* Son 15 yıldır birçok tarım ürününde üretim ya düştü ya da kendini tekrarladı. Artan maliyetler ve Devlet desteğinin olmaması nedeniyle Yoksullaşan çiftçiler tarımdan koptu, tarlalar boş kaldı.
* TÜİK’e göre, hububat üretimi bu yıl yüzde 4,8 oranında azalarak yaklaşık 34,4 milyon tona düşecek. Buğday üretimi bir önceki yıla göre yüzde 7 oranında azalarak 20 milyon ton, mısır üretimi ise yüzde 3,4 oranında azalarak 5,7 milyon ton olacak.
TARIM BAKANLIĞI HOLLANDA’DA DERS ÇALIŞMALIDIR
Türkiye’nin ortalama 23 katı küçük olan ve yaklaşık 34 bin kilometrekarelik karasal yüzölçümüne sahip Hollanda’nın büyük bir bölümünde seralarda gelişmiş teknoloji kullanılarak tarım yapılıyor. Su kullanımıysa normalden yüzde 90 oranında daha az. Modern bir tarım ülkesi olan Hollanda organik üretime de önem veriyor.Ülkede pestisit gibi zirai ilaç kullanımı neredeyse sıfıra yakın. Birçok sera ve tarlada drone ve sürücüsüz traktör kullanılıyor. Bu sayede toprağım verimlilik durumu, ürünlerin kalitesi gibi etmenler insansız olarak kontrol edilebiliyor. Hollanda’da ekili arazilerden alınan ürün rekoltesi, diğer ülkelerde alınan orandan iki kat daha fazla.
ÖZETLE ;
Ülkemizdeki durum bu iken sen git taa 3136 km mesafede üstelik de faşist bir yönetimin ve iç savaşın olduğu bir ülkede tarım arazisi kirala.. Aradan 5 sene geçmiş olmasına rağmen Sudan’da tarım ve üretim konusunda hiç bir gelişme olmamış. Kendi ülkesinde tarım ve hayvancılığı öldüren, Son 15 yılda ise ekilmeyen tarım arazisi miktarını Belçika’nın yüzölçümünden büyük hale getiren, hayvancılığı ise yok eden, sürekli olarak yurtdışından hayvan ithal eden bir ülkenin Tee Sudan’a giderek tarım ve hayvancılık yapmaya kalkması soyunması ne kadar akıl almaz bir olaydır.
Sudan’da geçen yıl Kasım ayından bu yana devam eden protesto eylemlerinin ardından, 1989’da darbeyle devlet başkanı olan Ömer el Beşir, 30 yılın ardından ordu tarafından 12.04.2019 tarihinde görevden alındı. Bay Erdoğan’ın kankası olan El Beşir’in görevden alınmasıyla ülkemizin Sudan’da var olan yatırım projelerinin akibeti bilinmiyor.
Sudan’daki protestolar ve 30 yıllık yönetimin darbeyle devrilmesi, ülkede büyük yatırımları olan Türkiye’de de dikkatle izleniyor. Sevakin Adası’nın Türkiye’ye tahsis edildiği, Türk askerinin görevlendirildiği, en az 600 milyon dolarlık Türk yatırımlarının olduğu Sudan, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı’nın (TİKA) en fazla yardım ettiği 5. az gelişmiş ülke konumunda.
Libya’ya, Barzani’ye 500 milyon dolar kaptırmıştık.
El Beşir’e kaç milyon dolar verildiğini şimdilik bilmiyoruz.

Afrika’da kuyruklu tarım yalanı!..

Daha sonra Ümit Zileli – 25 Mart 2022 tarihinde aşağıdaki köşe yazısını kaleme aldı;
https://www.korkusuz.com.tr/afrikada-kuyruklu-tarim-yalani.html
AKP iktidarının açıklamalarına göre yıllardır Sudan’da tarım yapıyorduk…
–Kuyruklu yalan çıktı, iyi mi!
Büyük yatırımlar, göz yaşartıcı şovlar yapıldı, zamanın tarım bakanı “En sonunda arazimize kavuştuk” açıklaması yapıp olmayan arazide poz bile verdi! Dün Cumhuriyet gazetesinin manşetinde Mustafa Çakır’ın haberinden öğrendik ki, 2015’ten bu yana, yani 7 yıldır uyutuluyorduk!
–Sudan’daki “büyük yatırım” masalında ne arazi vardı ne de üretim!
Gelin en baştan paylaşayım bu kara komediyi… 2015 yılında Türkiye ile Sudan arasında, bu ülkede tarım faaliyetinde bulunmak üzere bir anlaşma imzalandı ve onaylandı.
TİGEM’in yüzde 80, Sudan Tarım ve Ormancılık Bakanlığı’nın ise yüzde 20 ile katıldığı şirketin sermayesi ise 66.5 milyon TL olarak belirlendi. Bize anlatıldığına göre işler tıkırında yürüyordu! Tam 780 bin 500 hektar arazide dillere destan bir tarım şaheseri yaratılacak, meyvesini de afiyetle yiyecektik!
Şirkete bir başkan ve altı yönetim kurulu üyesi atandı, zaten başkaca kimse de yoktu ancak bizler bunu henüz bilmiyorduk! Aradan yıllar geçti; vazgeçtik 780 bin hektardan, Sudan’daki bakanlık TİGEM’e 1 hektarlık toprak bile devretmedi!
–Durun, daha bitmedi, turpun büyüğü heybede!
“Şimdi arazimizin içindeyiz!”
Zaman boşuna akıp geçiyordu…
2018 yılında zamanın anlı şanlı Tarım ve Ormancılık Bakanı Bekir Pakdemirli, yanında yüksek düzey bürokratlarıyla Sudan’ı ziyaret etti, tarım arazilerini gezdi. Sonra da bir takım Sudanlı ve Türk karışımı zevatla birlikte fotoğraf çektirip şu açıklamayı yaptı:
–En sonunda arazimize kavuştuk, şimdi içindeyiz!..Olmayan arazinin üzerinde, hiç sıkılmadan poz veren,”kavuştuk”, “içindeyiz” sözcüklerini büyük bir rahatlıkla sarf eden bu zata taa o zaman sorulmalıydı aslında:
–Senin vatanında arazi mi kalmamıştı efendi? Tam iki Trakya ya da bir Bulgaristan büyüklüğünde, milyonlarca hektar verimli araziler orada bomboş yatarken hangi kavuşmadan söz ediyorsun, hiç mi yüzün kızarmıyor!
Ancak, bu sözler bile eksik kalacaktı çünkü o arazinin bir hektarı dahi bize ait değildi, ileriki yıllarda da olmayacaktı!
–Ancak bunların hiçbirinden henüz haberimiz bile yoktu!
Yalancının mumu ve huzur hakkı!
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar atasözünü bilirsiniz…
Bu kez 5 yıl sürdü hayali tarım masalı… Türk-Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık AŞ’nin 2020 raporu, kepazeliği ortaya koydu. Rapora göre, 31 Aralık 2020 itibarıyla şirketin personel sayısı 1 kişiye çıkmıştı! Hiçbir faaliyet yoktu! Diğer bir deyişle TİGEM’e 5 yıl içinde 1 hektar toprak bile devredilmemiş, bu nedenle de 1 gram bile tarım ürünü elde edilememişti. Türkçesi tarım filan yapılmamıştı!
Tarım yapılamamıştı ama 2020 dönemi için yöneticilere “huzur hakkı ve ikramiye” olarak 416 bin 695 TL ödeme yapılmıştı!
–Şu utanmazlığa bakar mısınız?!.
Aslına bakarsanız, şirketin 2018 ve 2019 raporlarında da Sudan’ın anlaşma kapsamında arazileri tahsis etmesi durumunda yatırımlara başlanacağı dile getirilmişti! Yani, Bakan Pakdemirli’nin “toprağımıza kavuştuk” diye şov yaparken, Türkiye’nin elinde 1 hektar bile toprak olmadığını, tarım yapılamadığını gayet iyi bilmesi gerekiyordu!
TİGEM’in 2020 faaliyet raporunda şu içler acısı satırları da paylaşayım:
–Şirket için Sudan’ın başkenti Hartum’da şube açılmıştır! Olmayan toprak, yapılamayan tarım, bir başkan, altı yönetim kurulu üyesi ve bir personelden oluşan şirket için Hartum’da şube öyle mi?
–Vicdan, utanma, haysiyet nerede peki?!.
Eski bakan, bizi yıllar yılı Afrika’nın kuzeyi masallarıyla uyutmuştu. Yeni gelen bakan ise şimdilerde “Afrika’nın güneyi” şeklinde bir söylem tutturmuş gidiyor! Sorulara geçelim:
–Milyonlarca doları “tarım” masalıyla toprağa gömen bakan ve diğer sorumlular hakkında ne yapılacak?
-Biz bir daha “Afrika”, “Sudan”, “Somali, “Nijer”, “Nijerya” sözcüklerini duyunca bu iktidara nasıl güveneceğiz?
-Kendi uçsuz bucaksız ve dünyanın en verimli topraklarını bomboş bırakıp, dünyanın öbür ucundaki ülkelerde tarıma açılmak ne demektir?
Yanıt lütfen, hiç umudum olmasa da!

https://www.evrensel.net/haber/367850/artik-ekilmeyen-tarim-arazileri-belcika-buyuklugunde
http://haber.sol.org.tr/turkiye/kardesim-el-besir-gitti-hayaller-bitti-sudanda-tarim-icin-kiralanan-araziler-nadasta-268955
https://www.birgun.net/haber/tarimda-uretim-dusuyor-ciftci-tarimdan-kopuyor-235190
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-47926030
https://tr.euronews.com/2018/08/21/abd-den-270-kat-kucuk-hollanda-dunyanin-en-buyuk-2-tarim-ihracatcisi
This entry was posted in Ekonomi, TARIM - EKOLOJİ, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *