ERMENİ YALANLARI * YİNE 24 NİSAN GELDİ !!!

YİNE 24 NİSAN GELDİ !!!

Mehmet Ali Körpınar – 24.04.2023
<korpinar@istanbul.edu.tr>

Değerli Arkadaşlar,
AB-D emperyazlimi yine iş başında. ABD Başkanı Biden, ilk kez 24 Nisan’ı geçen yıl soykırım olarak tanıdı ve resmen açıkladı. Bu konuda geçmiş dönemlerde çok önemli uyarı yazılarımı sizlere göndermiştim. 8 yıl önce de göndermiş olduğum YİNE 24 NİSAN GELDİ (5) !!! başlıklı yazımı yeniden anımsatmak istedim.
Özellikle de emperyal güçler tarafından katledilen Saygıdeğer Uğur Mumcunun 1.4.1984 de Cumhuriyet Gazetesinde yazmış olduğu GİZLİ BELGELER… başlıklı yazısını da okumanızı öneririm. Umarım tüm yöneticilerimiz ve danışmanları da bu yazılarımızı dikkate alır ve gereken önlemleri hep birlikte uygularız.
Sevgi ve saygılarımla (24.4.2023).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR

YİNE 24 NİSAN GELDİ (5)!!!

Değerli arkadaşlar,
22.4.2011 tarihinde sizlere gönderdiğim YİNE 24 NİSAN GELDİ!!! başlıklı yazımı, tehcirin 100. Yılı kutlamaları nedeniyle, sizlerin bilgisine yeniden sunmak istedim.
AB-D emperyalizminin güzel ülkemizi bölmek için oynadığı oyunlar devam ediyor. Öyle ki 1915 tehcir olayı için bir soykırım değildir demek bile Fransa ve İsviçre gibi ülkelerde yasal olarak suç sayıldı. Fransa’da, Anayasa Mahkemesi, bu yasa ile yapılacak cezalandırmaları ret etti. İsviçre de ise geçerli olan yasalar yüzünden, soykırım değildir diyen Saygıdeğer Doğu Perinçek, 6-7 Mart 2007 de Lozan mahkemesince yargılandı. Doğu Perinçek ve Talat Paşa komitesinin direnme azmi ile bu olayın üstüne gidildi ve soykırımı reddin bir suç olarak sayılamayacağı kararının, AİHM tarafından da bu yıl onaylanmasını bekliyoruz.
Umarım güzel ülkemizin geleceğini içeren AB-D emperyalizminin bu oyunlarını, iyi irdeleyen ve yıllardır hasretle beklediğimiz, kaygılarımızı paylaşacak yönetici ve danışmanları da bizleri duyar. Gereken önlemleri vakit geçmeden alırlar.
Sevgi ve saygılarımla (22.4.2015).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR

Hiç kimse, duymak istemeyen biri kadar sağır olamaz…
– Shakespeare


ERMENİ KATLİAMLARI

Değerli arkadaşlar,
Amerika, İngiltere ve Fransa maskesini kullanan Emperyalizm, Osmanlıyı yıkmak ve parçalamak için Rumları, Kürtleri ve Ermenileri kışkırtarak birçok isyanın çıkmasını sağlamıştır. Mustafa Kemal ATATÜRKÜN önderliğinde emperyalizme ve onların işbirlikçilerine karşı koyarak bağımsızlığı elde eden Türkiye Cumhuriyeti, birçok mazlum ülkeye örnek olmuştur. Bu başarıyı hazmedemeyen dış güçler, şimdi de aynı piyonları Türkiye Cumhuriyetini bölmek ve parçalamak için farklı yöntemleri kullanmaktadır.
Ülkemizi bölmek ve parçalamak isteyen uluslararası AB-D emperyalizmi, son yıllarda ABD de bulunan Ermeni diasporasını kullanarak amacına ulaşmak istemektedir. Örneğin, Osmanlı dönemini içeren sözde soykırım olayları için yeniden bir tanımlama getirmişler ve yıllardır kendi ifadelerinde kullandıkları 1915-1919 olaylarını 1915-1923 yılına kadar uzatmışlardır. Böylece Yüce Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ümüzü, kurtuluş savaşımızı ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini de işin içine sokmayı hedeflemişlerdir.
Çok ilginç, 1915 yılında daha Türkiye Cumhuriyeti ortada yok ve Osmanlı sonrası ortaya 38 ayrı devlet çıkmasına karşın, emperyalist güçler suçu, 1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyetine yükleme peşindeler. Nitekim Ermenistan strateji uzmanı ve Ararat Bilim-Strateji Merkezi Başkanı Ayvazyan,” Ermenistan soykırımın Türkiye’ye kabul ettirme sürecinin ikinci aşamasını şimdiden dile getirmeli. Bu ikinci aşama Türkiye’den toprak talebidir. Türkiye, Osmanlı’nın Ermenilere karşı yaptığı zulmün bedelini toprakla ödetmeye zorlanmalıdır diyerek, sözde Ermeni soykırımına karşılık Türkiye’den toprak talep etmenin tam zamanı olduğunu söyledi. Neden ve niçin, Osmanlının yaptığı işin bedeli olarak, Türkiyeden toprak talep edilmesinin tam zamanı olduğu düşünülüyor???
Acaba gereken tepkinin verilemeyeceği mi zannediliyor???
Bu konuda, Yüce Önderimizin kurmuş olduğu Türk Tarih Kurumu, Sn. Prof.Dr. Yusuf Hallaçoğlunun yönetiminde çok güzel bilimsel çalışmalar yapıyordu, Bu süreçte Hallaçoğlu, arkadaşları ile birlikte yaptığı araştırmalarla Ermenilerin sözde soykırım iddialarını giderek çürütmeye başlamıştı. Ne yazık ki Hallaçoğlunun dış baskılarla görevden alındığından beri 3 yıldır bir tek çalışmadan haberimiz yok!!!

Değerli arkadaşlar,
Yine 24 Nisan geldi ve bölücü yöntem devam ediyor. Sizlere bu konuda araştırmacı-gazateci rahmetli Uğur MUMCUNUN 27 yıl önce, yazmış olduğu GİZLİ BELGELERLE başlıklı yazısı ile AB-D emperyalizminin kirli amaçları için açıkladığı gerçekleri sizlere yeniden anımsatmak istedim.
Sevgi ve saygılarımla (22.04.2011)
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
NOT:
Fransa Senatosunun 4 Mayısta tartışacağı “Ermeni soykırımı”nı inkar edenlere 5 yıla kadar hapıs cezasını öngören yasa tasarısı Anayasa Komisyonunda reddedildi. Anayasa komisyonu “Yasama organlarının tarih yazmaması gerekir. Tasarı suç ve cezaların yasallığı ilkesi ile düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırı” bulunmuş (19.04.2011-Cumhuriyet). Hayret, Fransızlar giderek gerçekleri görmeye başladı galiba!!!

GİZLİ BELGELERLE…

Cumhuriyet (1 Nisan 1984), Uğur MUMCU
Şu olaylara bakın: ABD Dış İlişkiler Komisyonu, Türkiye’ye yapılacak askeri yardımı, Kıbrıs konusunda verilecek bir ödüne bağlıyor. Bu yapılırken, ABD Kongresi’nde 24 Nisan tarihinin “Soykırım Günü” olarak ilanı için önergeler veriliyor. Fransa’da ise soykırım savlarının ders kitaplarına konması için hazırlıklar yapılıyor. Aynı günlerde, Ermeni terör örgütleri eylemlerini sürdürüyor. Bütün bunlardan sonra ABD yönetimi uluslararası terörden söz edebiliyor.
24 Nisan tarihi soykırım günü olarak ilan edilecekmiş. Sanki ABD’nin Vietnam’daki, Fransa’da, Cezayir’deki insanlık suçlarını unutturdular. Sanki ABD yönetimi, Şili’de halkoyu ile seçilmiş Devlet Başkanı Allende’nin CIA darbesi ile devrilmesinin hiç anımsanmayacağı nı sanıyor. Sanki ABD’nin Grenada’ya, daha düne kadar yakın bir zamanda Fransa’nın Çad’a asker göndermelerinin hiç ama hiç akla gelmeyeceği düşünülüyor.
Ermeni olayını, bugün için uluslararası terörün bir parçası olarak görüyor ve bunun için bütün devletleri ortak bir savaşa çağırıyoruz. Yok eğer Ermeni sorununun dünü, önceki günü karıştırılırsa, Amerikalı dostlarımız bundan hiç hoşnut kalmazlar.
İsterseniz, bu konuda birkaç tarihsel belgenin satır başlarını aralayalım: İngiliz Kraliyet Matbaası tarafından basılan Birinci Dünya Savaşı ile ilgili gizli belgeler, Erol Ulubelen tarafından Türkçe’ye çevirilmiş, önce Doğan Avcıoğlu’nun yönetimindeki Yön dergisinde yayınlanmış, daha sonra kitap olarak basılmıştır. İkinci basımı Çağdaş Yayınları tarafından yapılan “İngiliz Belgeleriyle Türkiye” kitabında, Birinci Dünya Savaşı sırasında Ermeniler’in Amerikalılar’ca nasıl desteklenip kışkırtıldıklarını gösteren belgelere yer verilmiştir. Okuyalım:

Gizli Belge: Sayfa 735, belge 492. Amiral Webb’den Lord Curzon’a yazılan 19 Ağustos 1919 tarihli yazı:
…Amerika, Trabzon ve Erzurum’u içine alan bir Ermenistan’ı himaye edecek. Geri kalan dört ili de Kürt devleti olarak İngilizlerin himayesine bırakıyor…

Gizli Belge: Sayfa No: 60, Belge No: 46. 5 Nisan 1920 günü Mr. Lindsay’in Washington’dan Lord Curzon’a yazdığı yazı:
…Amerikan Senatosu, Ermenistan’ın mandası işini görüştü. Beş yılda 757 milyon dolar verecekler. İlk başlangıçta 50.000 kişilik bir ordu yollanacak, daha sonra 200.000 kişiye çıkacak. Amerika kuvvetlerinin başına General Zames G. Harbord getirilecek. Ayrıca bütün Türkiye’nin mandası için de görüşmeler yapılmaktadır…

Gizli Belge: Sayfa No: 71, Belge No: 63. 16 Mayıs 1920 günü Sir A. Geddes’in Lord Curzon’a yazdığı yazı:
…Amerikan hükümeti, Ermenistan’ın Adana da dahil korunmasını istiyor. Silah, cephane, demiryolu ve her türlü malzemeyi buraya sevk edecekler. Boşaltım, Karadeniz limanlarında Amerikan bahriyesi tarafından ve Amerikan donanmasının himayesinde yapılacak. Türklerin yapacağı en ufak bir hareket Amerikalılar tarafından bastırılacaktır…

Gizli Belge: Sayfa No: 300, Belge No: 38. 28 Şubat 1920 Londra Konferansı tutanaklarından bir parça:
…Mustafa Kemal kendisini Erzurum Valisi ilan etmiş. Erzurum’da yeni kurulacak Ermeni devletinin katılacağı bir sırada bu çok anlamlı bir harekettir. Bu adam olmasaydı Ermeniler’in bir şansı olurdu…

Gizli Belge: Sayfa No: 81, Belge No: 10, tarih 16 Şubat 1920. Londra Konferansı tutanaklarından bir başka parça:
…Ermenistan’a 6 ilden başka Trabzon ve Adana da verilmelidir. Amerika Ermenistan’a yardım edecektir ve mandası altına almayı da kabul ediyor. Fransa ise Adana’yı kendisi için istiyor.

Gizli Belge: Sayfa No: 99, Belge No: 12, Londra Konferansı tutanağından bir başka ilginç parça:
…Lord Curzon, Erzincan’ın da Ermenistan’a verilmesini, Karadeniz’de bir Lazistan kurulup, Ermenilerin mandasına vermek istiyor…

Bu belgeler, bugün ABD Kongresi’nde 24 Nisan tarihini “Soykırım Günü” ilan etmek isteyenlerin amaçlarını olduğu kadar, ABD’nin Lozan Barış Antlaşması’na niçin imza koymadığını da anlatmaya yetmektedir.
Atatürk, Ermeni sorununun “dünya kapitalistlerinin ekonomik çıkarlarına göre çözülmek istediğini” söylememiş miydi? (Söylev ve Demeçler, C: I, S: 233). Olay, dün olduğu gibi bugün de böyledir!!!
Biz, bugün bunca saldırıdan sonra, bu gizli belgeleri, örneğin devletin televizyonunda tek tek halkımıza gösterebiliyor muyuz? Gösteremiyorsak, Ermeni sorununun çokuluslu yanını ve uluslararası terör ile ilgisini, diplomatik forumlarda nasıl anlatabiliyoruz?
24 Nisan tarihini soykırım günü ilan edip, Ermeni terör örgütlerine destek olan Amerikan Kongre üyeleri, 1920’lerde topraklarımız üzerinde Ermeni devleti kurmak isteyen Amerikalıların torunlarıdır. Bizler de bunlara karşı Kuvay-i Milliyecilerin torunları olduğumuzu hatırlatmak zorundayız.
“Milliyetçilik” budur.
Neredesiniz efendiler,
beyler, beyzadeler, hanımefendiler?
Budur, budur, budur işte!..
This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM, ERMENİ SORUNU, SUÇ DOSYALARI. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *