ŞERİAT ADIM ADIM GELİYOR * Çocuklara Kuran kursu!…

CUMHURİYET – Erdal Atabek – 10 Temmuz 2023 Pazartesi

Çocuklara Kuran kursu!...


Daha önce de küçük çocuklara (4-6 yaşlarda) Kuran kursu olarak din eğitimi verilmesi konusunu açıklamıştık. Çocukların henüz soyut kavramları değerlendirecek zihinsel gelişim çağına gelmeden yapılacak inanç eğitiminin “telkin” olacağını belirmiştik.

Diyanet İşleri Başkanlığı bu yaz aylarında da küçük çocuklara ve ilkokul çağı çocuklarına “Kuran kursu” açılacağını duyurdu.- Başkanlık bu yıl 3.5 milyon çocuğun bu eğitimi alacağını, ailelerin çocuklarını bu eğitime katılmaları için teşvik etmelerini istedi.
DİN KÖKENLİ EĞİTİM
Atatürk Türkiyesi, 1923 yılında Cumhuriyetin ilan edilişinden beri en önemli konuyu “laik eğitim” olarak görmüştür. Mustafa Kemal Atatürk “cehaletle savaş” olarak tanımladığı durumu değiştirmeyi devrimlerinin güvencesi olarak görmüştür ki yerden göğe kadar haklıdır.
Sinan Meydan’ın gazetemizde çıkan yazılarını dikkatle okuyunuz.
3 Mart 1924 yılında çıkarılan Tevhid-i Tedrisat (Eğitim Birliği) Yasası da bu amacı sağlamaya yöneliktir. Laik okul eğitimi ile medrese eğitimi birlikte olamazdı. Türkiye Cumhuriyeti ancak laik okul eğitimi ile çağdaş uygarlık dünyasının bir üyesi olabilirdi.  Medrese eğitiminin arkasında duran tarikatlar da cemaatler de kapatılınca konu çözümlenmiş olarak kabul edildi.
HALİFELİĞE UZANAN ZİNCİR
Aslında “medrese eğitimi” gibi görünen konu, arkasındaki tarikatlar ve cemaatlere uzanır.  Günümüzde de açılan medreselerin arkasında tarikatlar ve cemaatler vardır. Eğitimde iş o duruma gelmiştir ki milli eğitim bakanları eğitim kurumlarına yerleştirilen din adamları konusuna “benim yetkimin dışında” diyebilmektedir.
Eğitimin dinselleştirilmesi, siyasal iktidarın tarikatlar ve cemaatlerle organik bağlantılarının sonucudur. Tarikatların ve cemaatlerin varlıklarını sürdürmeleri de halifelik konusuyla yakından ilgilidir.
Bugün anayasa gereği seçilmiş olan cumhurbaşkanı, tarikatlar ve cemaatler için “halife”dir. Görünürde demokratik bir seçimle işbaşına gelmiş olan Recep Tayyip Erdoğan, kendi kesiminin gözünde kutsallaştırılmıştır.
Bu nedenle de seçimlerde desteklenmesi dinsel bir görev olarak bu kesimden beklenmektedir. Bu nedenle de dünya yaşamındaki sıkıntılar, hayat pahalılığı, yoksulluk, işsizlik vb. sorunlar seçimlerde etkili olmamaktadır.
MUHALEFET NE YAPIYOR?
Atatürk Cumhuriyeti’nin temelleri oyulurken muhalefetin ne yaptığını sormak en başta gelen hakkımızdır.
Eğitimin böylesine dinselleştirilmesi konusunda ne düşünüyor, ne yapıyorsunuz?
Çocuklara yapılan din eğitimi konusunda tutumunuz nedir?
Tarikatlar ve cemaatler konusunda ne düşünüyorsunuz, iktidara gelirseniz ne yapacaksınız?
Açılan medreseler konusunda ne düşünüyorsunuz?
Din eğitimi kimlere, nasıl, nerede yapılmalıdır?
Arapçanın yaygınlaştırılma çabalarını nasıl karşılıyorsunuz?
Kuran’ın Türkçeye çevrilişi sizce de yanlış mıdır?
Cumhuriyet Halk Partisi bu sorularımızı yanıtlamalıdır.
Kemal Kılıçdaroğlu bu sorulamızı yanıtlamalıdır.
Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel bu sorularımızı yanıtlamalıdır.
Değişim değişim derken ne demek istendiği somut konular üzerinden açıklanmalıdır. İYİ Parti de bu soruları yanıtlamalıdır. DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, eğer kendilerini muhalefet partisi olarak görüyorlarsa bu soruları yanıtlamaları zorunludur.
LAİK CUMHURİYETÇİLERİN GÖREVİ
Siz kendinizi “laik Cumhuriyetçi” olarak görüyorsanız;
Göreviniz Atatürk devrimlerine ödünsüz sahip çıkmaktır.
Cumhuriyetçiliğe,
Laikliğe,
Dil Devrimi’ne,
Kadın-erkek eşitliğine,
Laik eğitime,
Laik bağımsız hukuka,
Günlük laik yaşama,
Her konuda, her alanda, her olayda sahip çıkacağız.
İktidar, koltukta oturmak değil, yaşama sahip çıkmaktır.
Biz kaderimizi kendi ellerimizle belirleyeceğiz.
Kendi iktidarımız kendi kararlarımızdır.
Görevimizi biliyor, ona sahip çıkıyoruz.
Sonuna kadar…
This entry was posted in DİN-İNANÇ, İrtica, ŞERİAT - İRTİCA - KARANLIĞIN AYAK SESLERİ, SİYASAL İSLAM, YOBAZLIK - GERİCİLİK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *