KARŞI DEVRİM * HOLDİNGLEŞEN TARİKATLAR, CEMAATLER 7

KARŞI DEVRİM * HOLDİNGLEŞEN TARİKATLAR, CEMAATLER 7

Naci Kaptan 20 Temmuz 2023

Farkında olduğunuzu sanıyorsunuz ama;
Yeterince farkında değilsiniz… Ana okulu öğrencilerinin tesettürlenerek camilere götürdüğünü okuyorsunuz ama sadece okuyorsunuz… Milli Eğitim Bakanlığının suç işleyerek İLKÖĞRETİM EĞİTİMİNİ Diyanete, tarikatlara, cematlere aktardığını okuyorsunuz ama özellikle ilköğretimde çocukları olan aileler birleşerek anayasal hakları olan tepkileri göstermiyorlar. TÜGVA ve ENSAR çocuklarınızı rehin aldı, beyinlerini yıkayarak devşiriyorlar. Gözünüzün bebeği çocuklarınız kuran kurslarında, yobaz hocaların ellerinde KUL’laştırılıyor…- Ve de tacize, tecavüze uğruyorlar. Çağdaş giyinen, bir işe sahip olan kadınlar toplum dışına itiliyor. Voleybolda Dünya birincisi olan, yüzümüzü ağartan kadın takımımız yobazlar, mürteciler tarafından hedef gösterilerek hakarete uğruyor. Emperyalizmin DİN AYAKLI Vakit isimli paçavrası, KURAN KURSLARINDA SİSTEMATİK TECAVÜZE UĞRAYAN, Baskılar sonucu intihar eden çocuklarımızı görmezden gelip Türkiye’nin yüzünü ağartan kadın sporcularımızı küçümsüyor.
Nasıl ki gün batımından sonra hava yavaş yavaş kararır ve KARANLIK gelir, gece olur… İşte Türkiye böyle yavaş yavaş kararıyor. Şeriat güç kazanıyor.
Afganistan kız çocuklarına üniversite eğitimini yasaklamıştı, şimdi de kız çocuklarının ilköğrenim yapmasını yasaklıyor. Şayet burkalı bir kadının ayak topukları görülürse bu kadını tüm erkeklerin dövme hakkı var. Afganistan’da kadınların erkek doktora gitmeleri yasak. Fakat kadınların tıp eğitimi yapmaları da yasak!!! Kadın doktor yok… Afgan kadınları ÖLÜME duracaklar…
İran’da özgürlük ve insanca yaşam isteyen kadınlara karşı CİNSKIRIM uygulanıyor. Özellikle kız öğrenciler hedef alınarak devlet eliyle topluca ZEHİRLENİYORLAR. Muhalif gençler, erkekler sürekli idam ediliyor. Kaç kişini idam edildiği saklanıyor. Mollalar, yobazlar dini saltanatlarını sürdürmek için kendi insanlarını öldürüyor.
Ve Türkiye herbir gün Afgan’laşıyor, İran’laşıyor, karanlığa gömülüyor…
Naci Kaptan – 23.07.2023

14 Temmuz Cuma günü Üsküdar’da iki ayrı camide verilen cuma hutbesini duydum. Camilerin duvarlarındaki megafonlardan çok yüksek sesle yayın yapıldığından, imamın konuşması, civarda evinde oturanlara da dinlettiriliyor. Ben sokakta yürüdüğüm sırada camilerin yanından geçerken konuşmaları net olarak duydum. Hatta durup bir süre kulak verdim.
Şöyle dedi imam:
“Mahalle ağzıyla konuşup ‘Cemaatlere gerek yoktur, tarikatlara gerek yoktur, Hz. Peygamber zamanında tarikat mı vardı’ demeyeceksiniz. Tarikatlara, cemaatlere de ihtiyaç var, mezheplere de ihtiyaç var. Ama hangi tarikata? İşte biz onu işleyeceğiz. Sakın ola ki Kuran ve sünnetin yoluna uymayan bir yolu Müslümanların yolu sanmayasın. O yol küfür yoludur. Tarikatlar ve cemaatler anlamında Kuran’ın ve sünnetin yoluna uymak nedir? 15 Temmuz gecesindeki hain kalkışmayı yapan insanlar dini göstererek, İslamı yaşadıklarını göstererek, bir cemaat olduklarını arz ederek bu insanlara en ağır darbeyi reva gördüler.”
Bunları söyledikten sonra ehli sünnet anlayışına uymayan, felaket getiren inançların özelliklerini sıralayarak konuşmasına devam etti imam…Söylediklerinin ana fikri şuydu: Tarikatlar ve cemaatler gereklidir. İyi tarikat vardır, kötü tarikat vardır. 15 Temmuz’da hainler felaket yoluna saptı. Siz iyi olanlardan yana olun.
CUMHURİYET – Zülal Kalkandelen – 16.07.2023

AKP’nin Anayasa tasarısı hazırlıkları, Türkiye’nin bir saklı gündeminin doğmasına neden oldu: “Darbe mi? Şeriat mı?” İşte Türkiye’nin gizli gündemi bu soru. Herkes bunu tartışıyor. Ne rastlantı; yıllar önce, İslam devriminden önce benzer soru İran’ın da gündemindeydi. İranlı solcular, demokratlar, liberaller ve milliyetçiler bu soruyu tartışıyordu, darbeye karşı çıkıyorlardı.

‘Dininin ve kininin davacısı gençlik’ yetiştirme planı

1972-1975 yılları arasında Kuleli Askeri Lisesi’nde okuyan emekli Binbaşı Rifat Yeniay’ın “Dindar Nesil Yetiştirme Projesi” adlı kapsamlı bir kitabı yayımlandı.

15 Temmuz 2016’da yaşanan FETÖ’cü darbe girişimi sonrasında bütün askeri okulları kapatan AKP iktidarının sadece askeri liseleri açmadığını belirten Yeniay, siyasal İslamcı ideoloji ve dini eğitim uygulamalarının rasgele yapılan faaliyetler değil, son derece bilinçli ve gelen tepkilere de bağlı olarak ilerlediğini fark ettiğini belirterek bunun kanıtlarını ortaya koymuş.
Son günlerde gündemde yer alan ÇEDES (“Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum”) protokolü gibi, AKP iktidarında eğitim alanında yavaş yavaş ilerleyen dincileşmeyi belgelerle kanıtlamış. 562 sayfalık kitabın 221-276. sayfaları arasındaki bölümü, 4-6 yaş arasındaki çocuklara verilen Kuran kursu ile ilgili gelişmelere ayrılmış. Köşemin olanakları çerçevesinde özetleyeyim.
4-6 YAŞA KURAN KURSU PROGRAMINDAKİ TOPLAM
ÇOCUK SAYISI 10 YILDA 370 KATINA ULAŞTI
17 Eylül 2011 tarih ve 653 sayılı KHK ile Kuran kurslarına devam etmede yaş sınırı kaldırıldı. Bunun üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB), “Kuran Kursları Öğretim Programı (4-6 Yaş Grubu)” hazırladı.
Programa katılmak isteğe bağlı olup öğrenci velisinin dilekçe ile başvurması gerekiyor ama uygulamada tersi oldu; okul, öğrenci velilerine “Katılmak istiyorum/istemiyorum” şeklinde yazı gönderdi. Bu uygulama 2013-2014 döneminde on ilde pilot uygulama ile başladı, 2014-2015’ten itibaren de tüm yurda yayıldı.
2018’de Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, bu programı 2013’te 3 bin öğrenci ile başlattıklarını, beş yıl sonrasında 150 bine ulaştıklarını ancak öğretmen ihtiyacını karşılayamadıklarını, bu nedenle MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile işbirliği yaparak 360 saatlik sertifika programı açtıklarını açıkladı. Böylece pedagojik formasyonu olmayanlarla bu eğitim başlatılmış oldu…
Erbaş, 2019’da ülke genelinde 4-6 yaş grubunda 200 bin Kuran kursu öğrencisi bulunduğunu, hem ilahiyat hem de eğitim fakültelerinden din eğitimi formasyonu alarak mezun olacak öğrencilere ihtiyaç olduğunu söyledi. 2020’de üniversitelerde okulöncesi din eğitimi veren öğretmenlerin yetişeceği bölümler açılmasını istedi, bu talebi YÖK’e ilettiklerini bildirdi.
Bu planlı aşamalar sonucunda Kuran kurslarındaki öğrenci sayısı büyük bir hızla arttı. 2013’te 3 bin öğrenci olan bu sayı, 2023’te 1 milyon 109 bin 95 çocuk oldu. Yani on yılda yaklaşık 370 katı büyüklüğe ulaştı! Erbaş’ın cami yapmaktan daha önemli olarak gördüğü 4-6 yaşa Kuran kursu projesi böyle ilerledi.
Yeniay’ın kitabındaki verilere göre Ocak 2022 ayı itibarıyla 4-6 yaş grubuna okulöncesi çocuk gelişimi eğitimi sertifika eğitimi veren yedi özel firma, altı üniversite var.
KARMA EĞİTİME SALDIRILARDA YENİ AŞAMA
Bütün bu gelişmeler sonunda, erken yaşta dini eğitimin psikososyal etkilerine dair haberler gündeme düşmeye başladı. Henüz birçok kavramı idrak edemeyen çocukların, dünyevi olanın ötesinde kutsal bir güç ile tanıştırılmasının birçok soruna yol açtığı, bazı çocukların “günah” diye halasına sarılmadığı, kâbuslar gördüğü, tabuttan bahsettiği, türban takmayan çocuğun “Ben kötü müyüm” diye sorduğu medyaya yansıdı.
AKP iktidarı, 2021’de 20. Milli Eğitim Şûrası’nı toplayarak bütün okulöncesi eğitim kurumlarında “Din, Ahlak ve Değerler Eğitimi” verilmesi kararını aldı. Aynı yıl DİB’in 2021 Yılı Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu’nda 4-6 yaş grubu Kuran kurslarının okulöncesi zorunlu eğitimden sayılmasına yönelik bir plan ortaya çıktı.
Erdoğan’ın Necip Fazıl Kısakürek’ten ilham alarak dile getirdiği “dininin ve kininin davacısı bir gençlik” yaratma planı, yıllar içinde böyle hayata geçirildi. Kız ve erkek ayrı okulları ilkokula taşıyıp karma eğitime darbe indirmeyi hedefleyen gelişmeler de bu planın yeni aşamasıdır! (CUMHURİYET – Zülal Kalkandelen – 19.07.2023)

MENZİLE ULAŞMAK
Menzil cemaati şeyhi Abdülbaki Erol vefat etti. Şeyhin cenaze töreni tarikatın gücünü gösterdiği bir gövde gösterisine dönüştü. Binlerce araba Adıyaman yollarına düştü. Türk Hava Yolları 15 dakikada bir sefer koyarak insan taşıdı. Fotoğraflarda görünen yüz binlerce cüppeli sarıklı mürit ülkenin nereye geldiğinin açık bir göstergesi oluyordu.
Türkiye artık tarikatların, cemaatlerin iktidar olduğu bir din devletine dönüşmüştür. Bunu görmezden gelmek, durumu inkâr etmek sadece kendini aldatmaktır. Siyasal iktidar, tarikatların, cemaatlerin temsil ettiği her şeyin icra organı olmuştur. Laiklik tehlikede değildi, öyle mi?
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “laikliğin tehlikede olduğu” uyarısını kabul etmemiş, laikliğin tehlikede olmadığını söylemişti. Bay Kemal bu görüntüler karşısında ne diyor acaba?
Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğunda oturan Kemal Kılıçdaroğlu, sağa kaydırdığı partisiyle, sağdan medet uman ittifaklarıyla neye hizmet etmişti?
MENZİL
“Menzil” kervanın yola devam etmek için mola vereceği bir durağa ulaşmaktır. Menzil cemaati bu durağa ulaşmıştır. Yoluna daha da güçlenerek devam edeceğini göstermektedir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan taziye mesajında Şeyh Abdülbaki Erol için “Ömrünü ilim ve irfan yolunda İslama hizmete adamış, ülkemizin manevi rehberlerinden Seyyid Abdulbaki el Hüseyni hocaefendiye Allah’tan rahmet” dilemiştir. Adıyaman’ın Menzil köyünden çıkıp ülkeye yayılan Menzil cemaati elbette tek bir din yapılanması değildir. Başka tarikatlar ve cemaatler de birbirleriyle rekabet içinde iktidarla ortak çalışmalarını sürdürmektedir.
Ülkenin eğitim, sağlık, hukuk, güvenlik gibi temel hizmet alanlarında kadrolaşmak için iktidarla işbirliği yapmakta, ona karşılık da seçimlerde iktidarı destekleyerek borcunu ödemektedir. (CUMHURİYET – Erdal Atabek – 17.07.2023)

Çocuklara Kuran kursu!…

Daha önce de küçük çocuklara (4-6 yaşlarda) Kuran kursu olarak din eğitimi verilmesi konusunu açıklamıştık. Çocukların henüz soyut kavramları değerlendirecek zihinsel gelişim çağına gelmeden yapılacak inanç eğitiminin “telkin” olacağını belirmiştik.
Diyanet İşleri Başkanlığı bu yaz aylarında da küçük çocuklara ve ilkokul çağı çocuklarına “Kuran kursu” açılacağını duyurdu. Başkanlık bu yıl 3.5 milyon çocuğun bu eğitimi alacağını, ailelerin çocuklarını bu eğitime katılmaları için teşvik etmelerini istedi.
DİN KÖKENLİ EĞİTİM
Atatürk Türkiyesi, 1923 yılında Cumhuriyetin ilan edilişinden beri en önemli konuyu “laik eğitim” olarak görmüştür. Mustafa Kemal Atatürk “cehaletle savaş” olarak tanımladığı durumu değiştirmeyi devrimlerinin güvencesi olarak görmüştür ki yerden göğe kadar haklıdır. (CUMHURİYET – Erdal atabek – 10 Temmuz 2023 Pazartesi)

Naci KAPTAN 20 TEMMUZ 2023
This entry was posted in DİN-İNANÇ, İrtica, ŞERİAT - İRTİCA - KARANLIĞIN AYAK SESLERİ, TARİKAT VE CEMAATLAR, YOBAZLIK - GERİCİLİK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *