HİLALİ AHMER’DEN FIRSATÇI TÜCCAR KIZILAY’A ORGANİZE İŞLER * Kızılay, deprem telaşında AHBAP’a çadır sattı * Yardımları da satmışlar

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE

2002 yılına kadar ilköğretimde, öğrenciler arasında  sınıfta seçilen görevlilerin koluna  üzerinde kırmızı ay olan beyaz band takılı “KIZILAY KOLU” olurdu. Bizler çocukluğumuzda KIZILAY veya ÇOCUK ESİRGEME KURUMU için bastırılmış küçük kağıt rozetleri  hasır ve sığ bir sepete koyar, bunları kalabalık yerlerde insanların yakalarına takarak, Kızılay veya Çocuk Esirgeme Kurumundan bizlere verilmiş olan bağış kutusuna para toplardık.

KIZILAY, SAVAŞ ALANINDA YARALANAN YA DA HASTALANAN ASKERLERE
HİÇBİR AYRIM GÖZETMEKSİZİN YARDIM ETMEK ARZUSUNDAN DOĞMUŞTUR.
11 Haziran 1868 tarihinde “Osmanlı Yaralı ve Hasta
Askerlere Yardım Cemiyeti” adıyla kurulan Kızılay,
1877’de “Osmanlı Hilali Ahmer Cemiyeti”,
1923’de “Türkiye Hilaliahmer Cemiyeti”,
1935’te “Türkiye Kızılay Cemiyeti” ve
1947’de “Türkiye Kızılay Derneği” adını almıştır.
Kuruluşa “KIZILAY” adını büyük önder Atatürk vermiştir.
Kızılay, 1876 Osmanlı- Rus Savaşı’ndan 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’na kadar geçen süre içinde, Türkiye’nin taraf olduğu tüm savaşlarda, cephe gerisinde kurduğu seyyar ve sabit hastaneler,hasta taşıma servisleri,donattığı hastane gemileri, yetiştirdiği hemşireler ve gönüllü hasta bakıcılar aracılığıyla savaş alanında yaralanan ya da hastalanan on binlerce Mehmetçik’in dost ve düşman askerinin bakım ve tedavisine yardımcı olmuş, Türk olsun düşman olsun savaş esirlerine gereken insancıl yardımları yapmış; savaştan etkilenen sivil halkın bakımı ve korunması için çaba göstermiş; I Meşrutiyetin ilanından sonra İstanbul’da görülen büyük kolera salgınından bu yana yurdumuzda ortaya çıkan doğal afetlerde felaketzedelerin bakımını, barınağı ve beslenmelerini sağlamış, uluslararası yardım faaliyetlerine katılmış; hemşirelik eğitimi, ilkyardım ve kanla ilgili hizmetler alanında öncülük yapmış, korunmaya gereksinen pek çok vatandaşımıza gereken sosyal yardım ve hizmetleri sunmuştur.
Kızılay’ın amacı, her nerede görülür ise , hiçbir ayrım yapmaksızın insanın acısını önlemeye veya hafifletmeye çalışmak, insanın hayatını ve sağlığını korumak, onun kişiliğine saygı gösterilmesini sağlamak ve insanlar arasındaki karşılıklı anlayışı, dostluğu saygıyı, işbirliğini ve sürekli barışı getirmeye uğraşmaktır. Kızılay ihtiyaç anında dayanışmanın,ıstırap anında eşitliğin, savaşın en kızgın anında insancıllığın, tarafsızlığın ve barışın simgesidir.
Kızılay, Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Topluluğu’nun temel ilkelerini paylaşır. Bunlar; insanlık,ayrım gözetmemek, tarafsızlık, bağımsızlık,hayır kurumu niteliği, birlik ve evrensellik ilkeleridir. Kızılay, tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tâbi, kâr amacı gütmeyen, yardım ve hizmetleri karşılıksız olan ve kamu yararına çalışan bir gönüllü sosyal hizmet kuruluşudur.

Gel zaman, git zaman tüm renklerin kirlendiği gibi, birinciliği AK rengi aldığı gibi, tüm kamu kurumlarının içinin boşaltıldığı, liyakatlı, dürüst insanların görevden alınarak, yerlerine gelen imam hatiplilerin atandığı makamının görevinin  ne olduğunu bilmemesi, O konuda eğitimi olmayan, liyakatı, tecrübesi olmayan ve dahi bunlarla birlikte ahlak yoksunu olanların da çok olduğu bir döneme geldik. Bu nedenle devlet çökmeye başladı. Çöken kamu kurumlarının ardından ekonomi ve ahlak da çöktü.
Ekonomi, ahlak ile birlikte hukuk ve yargı da çöktü. Tarikatlar akılı, bilimi, çağdaşlığı kısa kontak yaptılar. Cumhurbaşkanından en aşağıya hep birlikte din, Allah, dua, peygamber diyerek insanları afyonladılar, kandırdılar.
Ehh sıra müteaahitlere de geldi. Sulak arazilere, dere yataklarına, fay hatlarının üstüne 4-5 kat izini alarak 10 katlı,  demirinden, çimentosundan, projesinden çalınmış binalar yaptılar. İşte bu nedenle 11 şehrimizi, 13.5 milyon vatandaşımızı etkileyen büyük DEPREM yıkımında resmi rakamlara göre 45 bin fakat gerçekte belki 100 bine yakın insanımızı kaybettik. Sayısı milyonu geçen insan evsiz, işssiz ortada kaldı.
GERÇEK KIZILAY KENDİSİNİ ŞÖYLE TANIMLAR
Kızılaycılık Onuru ;Kızılaycılık; halkının sağduyusunu, vicdanını, hoşgörüsünü, şefkatini ve iyilikseverliğini insanlığa hizmete dönüştürmekten haz duymaktır. Kızılaycılar, Kızılay’ın Temel İlkelerini ve Kurumsal Değerlerini samimi olarak benimseyen, içselleştiren, tutum, davranış ve hizmetlerine yansıtan, insan ızdırabını dindirmek için fedakârca hizmet üreten “İyilik Dervişleridir.
AKP KIZILAY’ı  DA DÖNÜŞÜME UĞRAMIŞTIR. Büyük afetlerde sığınılacak liman olan KIZILAY da bu büyük kirlenmeden payını almıştır. Deprem bölgesinde sayısı milyona varan depremzedeler çadır beklerken, Kızılay’ın çadırları, gıda maddelerini, konserveleri  ve hatta toplanmış olan giysileri SATTIĞI ortaya çıkmıştır. Bu Kızılay, insanların ölümleri, acısı üzerinden TİCARETE soyunmuştur. Depolarında olan çadırları gecikmeden ihtiyaç sahiplerine ulaştırması gerekirken, depoda tutarak Devlet yerine deprem bölgesine yardım eden STK’lara satmayı tercih etmiştir.  Bu yönetimin gecikmeden değiştirilmesi ve yargılanmaları gerektir.
Konunun haberi aşağıdadır.
Naci Kaptan – 28 Şubat 2023

BÖLÜM 1


Kızılay, deprem telaşında AHBAP’a çadır sattı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kızılay’a
yönelik eleştirilere sert bir şekilde tepki verdi.


Ancak gerçek öfke ile örtülemiyor. Türk toplumunun hafızasında ve tarihinde Kızılay kişilerden bağımsız çok önemli bir yer kaplar. Her afet durumunda gözler ilk Kızılay’ı arıyor. Yaşanan son deprem felaketinde de gözler Kızılay’ı aradı ancak ne mümkün.
Depremin ilk saatlerinde İstanbul’dan Antep Nurdağı ve Kahramanmaraş’a giden biri olarak diğer kurumlar gibi Kızılay da ne yazık ki yoktu. Peki her felakette yardım için mesaj atan ve yurttaşlardan yardım isteyen Kızılay ve çadırları neden ortada yoktu?
Yanıt vereyim AHBAP’a çadır satmakla meşguldüler. Biliyorsunuz, yardım kuruluşu hüviyetinden sıyrılıp holding olan Kızılay’ın çadır ve konteyner üretim tesisleri var.  Bunu araştırırken bazı bilgiler öğrendim. İddiaya göre Kızılay, depremin üçüncü günü AHBAP’a 46 milyon TL tutarında çadır satışı gerçekleştirmiş. Ayrıca elindeki stokları ve gönderilecek yardımları da cemaat, tarikat vakıf ve derneklerine yönlendirdiği ileri sürüldü.
“Olamaz” dedim. “İnsanlar canı ile uğraşırken, sırf bugünler için yardım ettiğimiz kurum ticaret yapmamıştır, böylesi bir zamanda elindeki stoğu başkalarına kullandırmamıştır” dedim.
Kızılay yetkililerini aradım şu soruları sordum…
Kızılay 6 Şubat tarihinde ne kadar çadıra sahipti?
Kaç çadır dağıttı? Ahbap adlı kuruluşa çadır sattı mı? Satış miktarı kaç adet ve tutar nedir? Başka kurumlara çadır satışı gerçekleşti mi? Kızılay hangi vakıf ve derneklere erzak yardımı yaptı? Miktarı ne kadardır? Kızılay çadır fabrikasında ve konteyner fabrikasında kaç adet stok vardı? Bu stoklar nerelere dağıtıldı?
Gelen cevapta AHBAP iddiasıyla ilgili şu kısım dikkatimi çekti:
“Ahbap Derneği de bağışçılarından temin ettiği kaynakla bölgede yaşanan barınma ihtiyacına destek olmaya karar vermiş, bu noktada Kızılay’dan temin ettiği çadır kapasitesini AFAD’ın göstermiş olduğu noktalara sevk etmiştir. Kızılay bu süreci afetzedelerin barınma ihtiyacının bir an önce çözülmesi açısından değerlendirmiştir. Çadır üretiminin devamını sağlamak için de ham madde bedelini kabul etmiştir.”
Açıklamanın tamamı ise şöyle:
“Yaşanan büyük felaketlerin ardından, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, alanında saygın bilim insanlarının da katkılarıyla Türkiye Afet Müdahale Planını (TAMP) oluşturmuştur. Emredici nitelikte olan bu plana göre Kızılay beslenme ve kan temini hizmetlerinin ana sorumlusudur. Barınma, insani yardım, sağlık gibi diğer alanlarda da destek kuruluş niteliğindedir.
Kızılay, TAMP’ın kendisine yüklediği destek kuruluş niteliğinden kaynaklı olarak kendi stoklarında afet öncesi 40 bin adet kadar çadır tutmaktaydı. Daha sonra temin ettikleri ve bağlantılarından gelenlerle birlikte afet sonrası 54 bin adet çadırı AFAD emrine vermiştir. Bu çadırların tamamı AFAD koordinasyonunda afet bölgesinde dağıtılmıştır.
Kızılay Çadır-Tekstil hem Kızılay’a (boşalan bu stokların yerine konulması için) hem AFAD’a (AFAD, sadece Kızılay’ın üretimine bağlı olmayıp, özel sektörden de barınma üniteleri tedarik etmektedir.) hem de BM kuruluşları ve insani yardım kuruluşlarına çadır imal edip teslim etmektedir. Ahbap Derneği de bağışçılarından temin ettiği kaynakla bölgede yaşanan barınma ihtiyacına destek olmaya karar vermiş, bu noktada Kızılay’dan temin ettiği çadır kapasitesini AFAD’ın göstermiş olduğu noktalara sevk etmiştir. Kızılay bu süreci afetzedelerin barınma ihtiyacının bir an önce çözülmesi açısından değerlendirmiştir. Çadır üretiminin devamını sağlamak için de ham madde bedelini kabul etmiştir.
Kızılay afet sahasında beslenme ihtiyacına destek olmak için çaba gösteren tüm kurum, kuruluş ve gönüllü örgütlenmelere kuru gıda desteğinde ve lojistik katkısında bulunmaktadır. Bu TAMP’ın Kızılay’a yüklediği bir görevdir. Kızılay afetzedelerin beslenme ihtiyacını bu yapılardan oluşturduğu “Beslenme Platformu” ile birlikte karşılamaktadır. Devletimiz de bunu teşvik etmektedir. Kızılay’ın afet öncesi elinde bulunan tüm barınma stokları AFAD koordinasyonu ile afet bölgesinde dağıtılmıştır.”
Yani özet olarak duyduklarım doğruymuş. Özetle stokta 40 bin çadır vardı. Sağdan soldan 14 bin daha geldi. Toplam 54 bin çadırı AFAD’a verdiler. Ancak üretim tesisinden de AHBAP’a 46 milyon TL çadır satışı gerçekleştirildi.
Vakıf ve dernek görünümündeki tüm kuruluşlara da elindeki stoğu kullandırmış. Bu yardım kuruluşları tüm ihtiyacı Kızılay’dan AFAD’dan alıyor duyarlı halktan da yardım yapıyoruz diyerek para topluyorlar. Denetleyecek kurum var mı? Ben hiç sanmıyorum.
Deprem bölgesinde halen çadır eksiği var ve yaşanan durum bu!

CUMHURİYET – Murat Ağırel – 26 Şubat 2023 Pazar – https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/murat-agirel/kizilay-deprem-telasinda-ahbapa-cadir-satti-2055627

BÖLÜM 2


Kızılay skandalında ikinci perde: Yardımları da satmışlar

Çocukken Kızılay kolu başkanı olmak için verdiğim mücadeleyi hatırlıyorum. Başkan olduğumda aldığım sorumluluğu biliyordum. Birine yardım edecektim. Kahverengi saman kâğıttan yapılmış zarfın içine yardım toplar, öğretmenimize teslim ederken yaşadığım o hazzı anlatamam. Gözbebeğimiz gibi baktığımız kurum ne yazık ki ticarethaneye dönüştü.
TÜCCARLIKLA MEŞGULDÜ
Cumhuriyet’te Kızılay’ın AHBAP’a çadır satışını yazdım. İnsanlar canı ile uğraşırken sırf bugünler için yardım ettiğimiz kurum “Ticaret yapmamıştır” diye düşündüm. Ancak doğruymuş. Kızılay, yurttaş çadır beklerken tüccarlıkla meşgulmüş. Özetle, Kızılay stoklarında 40 bin çadır vardı. Sağdan soldan 14 bin daha geldi. Toplam 54 bin çadırı AFAD’a verdiler. Ancak üretim tesisinden de AHBAP’a 46 milyon TL’lik çadır sattılar. Haluk Levent, FOX TV’de Kızılay’dan konserve barbunya ve fasulye aldıklarını da açıkladı. Yanlış duymadınız. Zaten yazımın içinde bu bilgiyi de vermiştim. Doğrulanmış oldu. Ayrıca Kızılay, elindeki stokları ve gönderilecek yardımları cemaat, tarikat vakıf ve derneklerine kullandırmış. Bu yardım kuruluşları tüm ihtiyacı Kızılay’dan ve AFAD’dan alıp duyarlı halktan da “Yardım yapıyoruz” diyerek para topluyor.
ŞİRKETLER DE ALDI
Burada asıl mesele Kızılay. Kızılay başkanı yaptığı açıklamada “AHBAP almasaydı AFAD’a verecektik çadırları” dedi. Peki sadece AHBAP’a mı çadır satmışlar? Hayır. En zor zamanımızda soğukta tir tir titreyip çadır ararken Kızılay elindeki çadırları “maliyetine” başka kurum ve şirketlere de satmış! TEB, yani Türk Eczacılar Birliği depremin ilk günü bölgede konuşlanmaya çalıştı. Konteyner, çadır aradı. Bulamadı. Kızılay’a sordu. Kızılay, “Bizde çadır var” dedi ve pazarlık başladı. Ne yazık ki TEB, 5 adet 76 metrekare çadırı 800 bin TL bedel ile satın aldı. Bakın, bölgede yardıma muhtaç insanlara ücretsiz ilaç dağıtacak olan kamu kuruluşu tanesi 160 bin TL’ye Kızılay’dan çadır alıyor. Sadece bu kurumlar mı? Mesela Fransız Michelin lastik firması yardım için çadır almış tanesi 19 bin TL’den, OPET de tanesi 19 bin TL’den almış. Arçelik 100 adet çadır almış 2 milyon 242 bin TL ödemiş. Sadece çadır mı? Hayır efendim. Kızılay başka ne satmış? Hani gönderdiğimiz ikinci el eşyalar var ya. İşte onları da satmış!
HESAP VERECEKSİNİZ!
Kızılay’ın 2021 faaliyet raporuna göre 2019 yılında 1 milyon 2020 yılında 759 bin ikinci el eşya satmış! Yönetim kurulu üyeliği ile birlikte 98 bin TL maaş alan genel müdür ve 76 bin TL maaş alan genel müdür yardımcılarının yönettiği Kızılay! Çok yazık, çok… Yani AHBAP ya da başka bir yardım kuruluşu yana yakıla çadır aramasa veyahut bu paraları vermese demek ki Kızılay elindeki çadırları satmak için bekletecekti. Gidip kendi gözlerimle gördüğüm ağzı yüzü kanayarak öksüren çocukları umursamayıp çadır göndermeyecekti. Sadece Kızılay değil, dahası var. Hesap vereceksiniz derken şaka yapmıyordum.
CUMHURİYET – Murat Ağırel – 28 Şubat 2023 Pazar – https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/murat-agirel/kizilay-skandalinda-ikinci-perde-yardimlari-da-satmislar-2056011
This entry was posted in DOĞAL FELAKETLER, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *