SİZ HALÂ TEHLİKEYİ GÖRMEZDEN GELENLERDEN MİSİNİZ?

SİZ HALÂ TEHLİKEYİ GÖRMEZDEN GELENLERDEN MİSİNİZ?

Naci Kaptan – 19 Aralık 2022

AKP/Erdoğan’ın planlı  iç ve dış politikalarıyla Türkiye bağımsızlığını kaybetmiştir.
Söz der ki; “BORÇ ALAN EMİR ALIR” ; AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılı sonunda ülkenin dış borcu 124,9 milyar dolarken bugün dış borç 444.4 milyar dolara yükseldi. Ve kasada TEK KÖR KURUŞ YOK!!! Var olan borç paranın ise “nelerin karşılığında” alındığı bilinmiyor?
Eylül 2022’de Türkiye’nin brüt dış borç stoku, 444,4 milyar dolar oldu. Brüt dış borç stokunun milli gelire oranı yüzde 53,7 olarak gerçekleşti. Artık  bir yılda edilen her bir  100 dolarlık gelire karşılık 59,2 dolar da borcumuz var. Ayrıca bu borçlanmanın üzerine Erdoğan/AKP’nin haraç mezat sattığı milli yatırımlarımızdan alınan 70 milyar dolar ise buharlaşarak kayboldu.
Önümüzdeki 20-25 sene her ay düzenli ve döviz olarak ödenecek borçlanma ile daha dünyaya gelmemiş çocuklarımız bile borçlandırıldı. Son 20 senede haksız kazançlardan, yolsuzluklardan, rüşvetlerden gasp ettikleri ülkemiz parası 400-500 milyar dolar. Bu paralar yurt dışına kaçırıldı.
Derin ekonomik yoksullaşma yönetim hatası ve liyakatsızlıktan değil,  küresel baronların AKP’den isteğidir. İktidar küresel ödevini başarı ile yapmıştır!!! Bir ülkeyi çökertmek  ve toplumun umutlarını yok etmek için yoksullaştırmak gereklidir. Türkiye’nin temel ekonomik girdileri çoğunlukla tarımdan sağlanıyor. Yakın zamanlarda dünyada gıda yönünden kendisine yeterli ülkeler sınıfında olan ülkemiz tüm tarım ürünlerini ithal eder duruma gelmiş ve ülkemizde tarım ve hayvancılık planlı olarak bitirilmiştir.
Türkiye sadece ekonomik sorunlarla uğraşmıyor, Siyasal islam, tarikatlar ve cemaatlarla topluma ve sosyal yaşama iktidarın destekleri ile egemen oluyor. Laik, demokratik. sosyal devlet, Cumhuriyet ağır tehdit altında. İktidar bu kurumlara vakıf, dernek statüsü vererek ekonomik olarak zenginleşmelerine yol veriyor.  Milli Eğitim “Türkçe ölmüştür, Arapça konuşulsun” diyenlerin kontroluna veriliyor. cami imamları, hocalar ilköğretimde derslere giriyor.
Ve birileri bu durumları görmezden gelerek Türkiye’yi uçurumdan kurtarabilecek olan ALTILI MASA’ya, 6 benzemez, aykırı partileri bir araya getirerek AKP’nin faşizmine, otokratlığına, siyasal islamcılığına, yolsuzluklarına karşı BİR CEPHE OLUŞTURMA başarısını gösteren, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na saldırıyorlar. Aynı saldırıları AKP ve Trolleri de yapıyor!!!
Arkadaşlar,
Türkiye’nin kurtuluşu için ilk adımda elimizde olan tek anahtar Kemal Kılıçdaroğlu ve dinamo görevi yapan İYİ partidir. 6’lı Masayı, Kılıçdaroğlu’nu beğenmeyebilirsiniz, desteklemeyebilirsiniz. Var sayın ki Kılıçdaroğlu’nu AKP ve YANDAŞLARI ile birlikte ve el birliği ile hırpaladınız, Masa dağıldı. Kılıçdaroğlu çekildi!!!
Bu durumda Recep Tayyip Erdoğan sizi, “altılı masa” muhaliflerini çok sevecektir!!!
Bu eleştirileri yapanların yazılarının en sonunda uygulanabilir hiç bir çözüm önerisi yoktur. Yazılar eleştiriler üzerine kuruludur fakat çözüm içermez, içermesi de mümkün değildir. Çünkü bir başka alternatif yoktur.
Söyleyiniz ne yapacaksınız???
El birliği ile Türkiye’yi daha derin bir faşizme ve siyasal islama teslim etmiş olursunuz. Laik cumhuriyetle, özgürlükle, kişisel hürriyetle, insan hakları ile veda zamanıdır. Dönün bakın İran’a, İran halkı Laiklik için meydanlarda can veriyor. 500’e yakın insan özgürlük ararken katledildi. Gencecik insanlar asılıyor. İşte Türkiye’yi bekleyen siyasal islam budur.
Benim derin üzüntü ve kaygılarımın nedeni siyasal değildir. Kılıçdaroğlu da değildir. Elimizden kayıp gitmekte olan ülkemizdir. Laik demokratik Cumhuriyettir. Özgürlükler ve insan haklarıdır. Bağımsızlıktır. Atatürk’ün aydınlanma devrimleridir.
Bilinsin ki; AKP/Erdoğan gittikten sonra, ALTILI MASA üzerinden iktidara gelecek olan en kötü yönetim AKP/Erdoğan’dan karşılaştırma yapılamayacak kadar iyi olacaktır. Erdoğan ve AKP’nin hiç bir eleştiriyi kabul etmediği biliniyor. Fakat 6’lı MASA iktidarının daha demokratik ve yasalara saygılı olacağını, parlamenter sisteme döneceklerini biliyoruz. Bu yeni iktidarın eksikleri, yanlışları ile hep birlikte ve el ele karşı durur mücadele ederiz.

Zaman Erdoğan ve AKP’nin  otokratik, siyasal islamcı, küreselci politikaları ile mücadele etmek zamanıdır. AKP trollerine karşı, dezenformasyona karşı dikkatli olmak zamandır.

Bataklığa saplanmış olan Türkiye’yi düze çıkarabilmek için  ve siyasal hesaplaşmaları erteleyerek el birliği ile AKP/Erdoğan’ı iktidardan indirebilecek olan ALTILI MASAYA destek olmak ülkemizin geleceği adına ulusal bir  ödevdir.
TÜRKİYE BIÇAK SIRTINDADIR.
KARAR SİZİN…

Değerli gazeteci Örsan Öymen bakın size neler yazmış;
Hayal aleminde gezinenler hâlâ işin ciddiyetinin farkında olmasalar da
AKP hükümeti, teokratik diktatörlük rejimini kurmuştur!
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, anayasaya, yasaya ve hukuka aykırı sahte bir yargı süreciyle ve kumpas davasıyla, hapis cezasının verilmesi ve siyaset yasağının getirilmesi, bu sürecin bir sonucudur.
muhalefetin seçimleri kazanmasının yeterli olmadığı, laiklik ilkesi yaşama geçirilmeden demokrasiye geçilemeyeceği, bir kere daha kanıtlanmıştır.
Bugün Türkiye’de teokratik bir diktatörlük kuranların, 1960’lı, 1970’li ve 1980’li yıllarda merkez sağ hükümetlerin dincilere karşı verdikleri tavizlerin sonucunda iktidara geldikleri ve o dönemlerde yetiştikleri dikkate alınacak olursa son 20 yılda AKP’nin kurduğu teokratik düzenin, önümüzdeki onlarca yıl içerisinde ne gibi sonuçlara yol açabileceğini tahmin etmek zor değildir.
Teokratik bir diktatörlüğün yeniden kurulmasının engellenmesi ve dinci faşistlerin kökünün kazınması için alınması zorunlu olan önlemler şöyle özetlenebilir:
1) Sayılarının 20 bine yakın olmasından dolayı etkin biçimde denetlenmeleri olanaksız olduğu için, tarikat ve cemaat formatında örgütlenen derneklerin ve vakıfların kapatılması; derneklerin ve vakıfların dini hizmet vermesinin yasaklanması; dini hizmetlerin sadece Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından verilmesi; Diyanet İşleri Başkanlığı’nın laiklik ilkesine göre yeniden yapılandırılması, tüm dinlere ve mezheplere hizmet vermesi.
2) Eğitimin dinselleştirilmesinin engellenmesi; Milli Eğitim Bakanlığı’nın laiklik karşıtı derneklerle ve vakıflarla düzenlediği işbirliği protokollerinin iptal edilmesi; “4+4+4” eğitim sisteminin kaldırılması; ihtiyaç ötesi imam hatip okullarının kapatılması, imam hatip okullarının imam ve müftü yetiştirmek amacıyla yeniden meslek okullarına dönüştürülmesi; ihtiyaç ötesi ilahiyat ve İslami ilimler fakültelerinin kapatılması; Kuran kurslarına 18 yaş altı çocukların katılmasının yasaklanması ve kaçak Kuran kurslarının kapatılması; zorunlu din dersinin kaldırılması, din dersinin seçmeli olması; din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin ayrılması, ahlak bilgisi dersinin, ahlak felsefesi (etik) dersine dönüştürülerek zorunlu ders haline getirilmesi.
3) Devlet kurumlarında laiklik karşıtı dinci kadrolaşmanın ortadan kaldırılması; laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline gelen siyasi partilerin kapatılması; bu partilerin kurucularına ve yöneticilerine ömür boyu siyaset yasağının getirilmesi; anayasayı fiilen ortadan kaldırarak teokratik sivil darbe yapanların yargılanması.
Gelecek kuşaklara bugün yaşananları yaşatmamak, her vatanseverin ortak sorumluluğudur!

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/orsan-k-oymen/teokratik-diktatorluk-2013200
This entry was posted in Politika ve Gundem. Bookmark the permalink.

One Response to SİZ HALÂ TEHLİKEYİ GÖRMEZDEN GELENLERDEN MİSİNİZ?

  1. emin says:

    Siz hala farkında değilmisiniz…birey olarak farkındayım..Geçmişte yapılan hatalar ,gelecekte yapılacak hataların devamıdır.Ülkemizdeki din üzerinden siyaset yapan cumhuriyet düşmanları ileri demokrasi düşüncesini ileri sürerek (CHP lideri. Baykal) muhtar olmayanları iktidara taşımış,buğünleri yaşamımıza sebep olmuştur.atı alan Üsküdar’ı geçmiştir söylemi bir itiraftır.Eğitim ve Sağlık özelleştirilmiş ,Ahlak,soygun tavan yapmış,dini kadrolarla işğal edilmiştir..TC hazinesi de boşaltılmıştır.Altılı masa değil,Cumhuriyet masası hayata geçirilmelidir.teşekkürler.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *