AKP DÖNEMİNDE TOPLUM SAĞLIĞI
Naci Kaptan – 04 Nisan 2022
GDO VE NBŞ – ERDOĞAN NEDEN CARGİLL’e SAHİP ÇIKTI?
GDO’lu gıdaların hayvan yemi olarak kullanımına izin verilerek, GDO’nun besin zinciri yoluyla insanlara geçmesine gözyumuldu. Daha sonra NBŞ/FRUKTOZ üretimi yapan tesisler kuruldu. Kanser yapan NBŞ içinde şeker barındıran tüm gıda maddelerinde aşırı olarak kullanılmaya başlandı. NBŞ Gelişmiş ülkelerde kullanılması yasaklanmış veya kota belirlenerek kullanılmasına izin verilmektedir. Ülkemizde ise NBŞ’nin denetimsiz kullanılmasına Devlet yummuştur. Bu nedenle toplum NBŞ/FRUKTOZ kaynaklı hastalıklara açık hale gelmiş ve çocuklardan başlamak üzere kanser ve obezite hastalıkları artmıştır. AKP iktidarının tercihi ise halk sağlığı yerine sermayeden yana olmuş ve toplum sağlığı göz ardı edilmiştir.
Şeker fabrikalarının özelleştirilerek satılmasının ardında Türkiye’ye NBŞ’yi getiren ve Erdoğan’ın yasalara aykırı özel izini ile Bursa’da tarım alanına kurulmuş olan ABD menşeli CARGİLL Şirketi vardır. Erdoğan bu konuda mahkeme kararlarını bile görmezden gelmiş ve mahkeme kararına uymamış olup CARGİLL’in Bursa’da tarım alanına kurulmasında kolaylıklar sağlamıştır.
Cargill NBŞ üretim kotasını ve kullanımını arttırabilmek ve pancar şekerinin kullanımını azaltabilmek için Türkiye’nin pancar şekeri üretimini baltalamıştır. özelleştirmeler kapsamında şeker fabrikalarının birçoğu değerinin çok altında özelleştirilmiş ve şeker stokları ile birlikte AKP’nin yandaşlarına değerlerinin çok altında satılmıştır. Satılan bu fabrikalar şeker piyasasına hakim olarak şeker üzerinde spekülasyonlar yaparak şeker fiyatlarının yükselmesine neden olmuşlardır. Satılan fabrikalardan bazıları üretimden çekilmişler ve doğan şeker açığı nedeniyle yurt dışından şeker ithal edilmeye başlanmıştır. Tıpkı Seka kağıt tesislerinin kapatılması gibi nasıl ki yurt dışından kağıt ithal ediyoruz şimdide sıra şekere gelmiştir.
Daha sonraları, Ülker Firması da NBŞ üretiminde Cargill’e rakip olacak şekilde tesisler kurmuştur. Tesadüfe bakınız; Erdoğan’ın hem Cargill hem de Ülker ile sıkı bağları olduğu yazılmış, söylenmiştir. Cargill’in senelerdir şeker fabrikalarının özelleştirilmesi konusunda raporlar yazdığı bilinmektedir. Bu baskılar ve talepler sonuç vermiş ve pancar şekerinin yerine kanserojen NBŞ üretecek tesisler kurulmuştur. NBŞ şekere göre çok ucuz fakat kanserojendir. NBŞ Birçok ülkede yasaklanmıştır veya devlet denetiminde üretim kotası vardır. NBŞ ülkemizde denetimsiz olarak çok yaygın olarak tüm tatlı, çikolata, bisküvit, gofret v.b. ürünlerde kullanılıyor. .
AVRUPA’NIN ÇÖPLÜĞÜ TÜRKİYE * ÇÖP MAFYAMIZ DA VAR
Çöpler, bilinmeyen bir merkeze geliyor;
Türkiye’de plastik atık ithalatı büyük bir tartışma konusu olmaya devam ederken, Bloomberg’in yaptığı bir araştırma oldukça ilginç gerçekleri ortaya çıkardı. Londra’dan yola çıkan GPS’li bir çöp, Adana’ya ulaştı. Fakat çöpün ulaştığı yer bir geri dönüşüm merkezi değildi.
Türkiye’de son yılların en önemli konularından birisi olan çöp ithali, geçtiğimiz gün yayımlanan yeni bir videoyla yeniden gündeme taşındı. Bloomberg tarafından yayımlanan ve Avrupa’da geri dönüştürülecek plastik atıkların kaderinin ne olduğunun gösterildiği videoda GPS cihazından elde edilen veriler paylaşıldı.
GPS cihazıyla birlikte geri dönüşüm yoluna TESCO süpermarket zincirine ait plastik atıklar, Londra’dan yola çıktı. Çöplerin son durağıysa Türkiye’de plastik çöplüğünün tartışma merkezlerinden birisi olan Adana oldu. İşin garip yanıysa araştırmayı gerçekleştiren Bloomberg yazarı Kit Chellel tarafından paylaşıldı.
BBC’nin hazırladığı habere göre bu durumun nedeni, bazı çöplerin İngiltere’den ayrılmadan önce iyi bir şekilde birbirlerinden ayrılmamasıydı. Bu şekilde ülkemize ithal edilen çöpler, ülkemizde bulunan daha küçük geri dönüşüm merkezlerinde geri dönüştürülemiyordu.
Bunun sonucunda geri dönüşüm merkezlerine gelen ancak dönüştürülemeyen ithal çöp, yine merkezler tarafından bir çöp olarak çevreye atılıyordu ya da yakılıyordu. Yani İngiltere’den en fazla çöp ithal eden ülkemiz, sonuç olarak bu çöplerle çevreyi kirletiyordu.
Kanserojen çöpleri ülkesine kabul eden kamu görevlileri toplum sağlığı konusunda suç işliyorlar. Eldeki verilere göre SÖZDE İŞLENMEK İÇİN getirilen bu çöplerin İŞLENMEDEN kamu alanlarına, dere, yol boylarına, ormanlara atıldığı tesbit edildi. Çevre bakanlığı bu konuyu görmezden geliyor. Anlaşılan odur ki iktidarın adamları her bir ton için birkaç yüz euro aldıkları milyon ton çöplerle zenginleşiyorlar. Ne yazık ki iktidar destekli ÇÖP MAFYAMIZ da var.
YAVAŞ ÖLÜM “ASBEST”
Önemli bir konu…Sağlık ve Gıda….teşekkürler..Bu konuda bilimsel kitapları olan değerli Türk dostu olan Prof.F.William engdahl ın bu konuda bir çok kitabı ülkemizde de basıldı..tavsiye ediyorum..lütfen .okuyun.., kaynak kitaplarıdır …. bu konuları işlemiştir ….Ölüm tohumları -Domuz grib vs…dünya ilaç sanayi …sayğılarla