Kanal Çevresi Satış Tahtasında…
Orhan Özkaya (Arş-Yazar)
Yargı kararlarına uyulmuyor
Daha önce 2018-2019’da hazırlanarak yürürlüğe girmesi için çalışılan, Küçükçekmece Gölü çevresinde bulunan 1700 dekarlık alanın İstanbul 7.İdare Mahkemesi kararıyla iptal edilmişti. 12 Şubat 2021’deki Mahkeme kararında “kentsel gelişme ve üniversite alanı” olarak ele alınması olumlu bulunmamış ve halkın “açık ve yeşil alan” dan yararlanması, havanın kalitesi, su döngüsünün ve doğanın sunduğu ekosistemin dikkate alınmadığı ortaya konmuştu.
Bu kez Bakanlık, yeniden plan hazırlayarak, mahkeme kararını aşmaya çalışmış ve İstanbul’un en verimli tarım alanları olan bu araziler için, “kentsel gelişme ve üniversite alanı” şeklinde 2 Ağustos 2021’de askıya çıkarmıştı. Böylece bu alana AVM ve konut yapılabilecekti. Zaten iktidar, kanalın iki yakasına yeni kentler kuracağını sürekli açıklıyor ve Arap Emirleri’ nin yakınlarına buraları parsel parsel satmıştı.
Eski Maliye Bakanı dahi buradan faydalanma becerisini göstermişti. Küçükçekmece Gölü ve arkeolojik sit alanı konumunda olmasına rağmen imara açılarak bu alanların tarım alanı vasfı değiştirilmiş ve çiftçi mağdur edilmişti. Daha imar planı kesinleşmeden ve bu plana itirazların olması söz konusu olmasına karşın, Ürdünlü “Go Smart” firmasına pazarlanması yoğun eleştiri konusu oldu.
Kâğıt üzerinde satışlar hız kesmiyor
Firma, ortada henüz kesin bir durum olmamasına rağmen satış videoları ve reklamlara ağırlık veriyor. Ayrıca kurulacak olan bu “Yenişehir” kentinden arazi alanların “vatandaşlık” elde edeceği de vurgulanıyor. “Geçen dönemde tarla vasfındaki bu arsa, artık ticaret ve konut alanı olarak imarlıdır ve değeri kat kat artmıştır. Arsa alan herkesi tebrik ederiz. Allaha şükürler olsun!” diyerek, adeta yoksulluk içinde kıvranan halkımızla alay ediyor.
Ayrıca bu alımlarla vatandaşlık da alınabileceğini belirtmekten geri durmuyor. Bu satışlarla alıcılara “İmar gelecek” garantisi veriliyor. İmar planının askı süresinin 17 Ocak 2022’de sona ermesiyle satışlar hızla yürütülmeye başladı, oysa henüz itirazlarla ilgili durum netleşmiş değil, ancak bir yerlerden garanti alındığı belli. Bir yandan Arap Emlak Şirketleri, bir yandan da yerli şirketler pazarlamayı tırmandırmaya başlamış görünüyor. Gelecekte küresel inşaat şirketlerinin iştahına sunulacak bu arazilerin satışı halkımızın içini acıtıyor. Doğal olarak bu emlak şirketlerinin sayısı bir iki adet olmayıp çok fazladır.
İmar Yasası’nın 18.maddesi uygulanıyor
Özelleştirme yasasıyla ülkemiz yabancı tekellerin yağma ve talan alanına dönüştürüldü. Ülke topraklarını çok basitçe ve kolaylıkla kaybetmekteyiz. 3194 sayılı “İmar Yasası’nın 18. Maddesi kapsamında hazırlanan bu imar uygulaması, çiftçinin tarım arazilerini Maliye Hazinesi adına tescil ederek, bir anlamda, kamulaştırma olanağını en aza indirmeyi amaçlamakta. “Yenişehir Yapı Alanı” olarak uygulamaya tabi tutulan bu alan en verimli tarım arazileri sayılır.
Ülkemizin tarımı ve çiftçi topraktan uzaklaştırılarak ithalata dönüştürülmüş durumdayken, bu alanları betona çevirmek kabul edilemez. En çok yapılaşmanın olduğu Arnavutköy ve Başakşehir ilçeleriyle 15 mahalleyi kapsayan uygulama henüz itiraz hakları sonlandırmadan satışa çıkarılmış durumda. İdari Mahkeme iptal kararları yok farz edilerek, küçük tadilatlar yaparak tekrar tekrar imar planını zorlamak, deprem tehlikesini göz ardı etmek son derece düşündürücü…