Mesut Yılmaz ne demişti?
Çetin Doğan’dan 28 Şubat açıklaması
cumhuriyet.com.tr – 28 Şubat 2022 Pazartesi
28 Şubat davasından ikinci kez tutuklanan Orgeneral Çetin Doğan, avukatları aracılığıyla açıklamalarda bulundu. Doğan, Kılıçdaroğlu’nun 28 Şubat sürecinde Batı Çalışma Grubu (BÇG) tarafından fişlendiği iddialarını yalanlayarak, “28 Şubat Davası’nı dillerine dolayanların hiç olmasa bu davada tanık olarak dinlenen eski başbakan Mesut Yılmaz’ın mahkemedeki beyanlarını okumuş olmalarını dilerdim” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, SSK Genel Müdürü olduğu dönemde, Batı Çalışma Grubu (BÇG) tarafından yapıldığı iddia edilen fişlemelerin Başbakanlık arşivinde tutulması ve bunların kapatılan Bugün gazetesine sızdırılmasına ilişkin açtığı davayı 13 yıl sonra kazanmıştı. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Kılıçdaroğlu’nun açtığı davayı reddeden yerel mahkemenin kararını bozarak Cumhurbaşkanlığı’nın Kılıçdaroğlu’na tazminat ödemesi gerektiğine hükmetmişti.
28 Şubat davasından ikinci kez tutuklanan Eski Birinci Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, Cumhuriyet’ten Altuğ Yerlisu’nun haberine göre avukatları aracılığıyla tutuklu bulunduğu cezaevinden bir açıklama yaptı. Doğan açıklamasında, 28 Şubat sürecinde CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun dinlendiğine ilişkin iddialara da yanıt verdi.
“GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM” BULUŞMASI
Altı muhalefet partisi lideri, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” çalışmasını kamuoyuna sunmak üzere bir araya geldi.
Muhalefet liderlerinin 28 Şubat’ta buluşmasına ilişkin ifadelere de yer veren Doğan, şunları söyledi:
“Altı siyasi parti liderinin Türkiye Cumhuriyeti devletini laik demokratik sosyal hukuk devleti yapısını yeniden sağlam temeller üzerine inşa etmek ve korumak kararlılığı ile bir araya gelmiş olmasını çok olumlu bir adım olarak görüyorum. Ülkemiz için bir kurtuluş yolu olarak gördüğüm bu temel hedefin gerçekleşmesi için aynı idealleri paylaşan hiçbir siyasi oluşum ve partinin bu güç birliğinden dışlanmaması gerektiğine inanıyorum.”
MESUT YILMAZ, “HİCAP DUYUYORUM” DEMİŞTİ
Muhalefet liderlerinin, 28 Şubat Davası’nın ne zaman ve hangi amaçlarla başladığını bilmezden geldiklerini söyleyen Doğan, “28 Şubat Davası’nı dillerine dolayanların hiç olmasa bu davada tanık olarak dinlenen eski başbakan Mesut Yılmaz’ın mahkemedeki beyanlarını okumuş olmalarını dilerdim” dedi.
Yılmaz, tanık olarak dinlendiği 28 Şubat Davası’nda, hükümetten ayrılmak için baskı olmadığını belirterek, “Böyle bir davada tanık olmaktan hicap duydum. Düzmece belgelerle devlete hizmet eden komutanların rahatsız edilmesi devlet adına ayıptır” ifadelerini kullanmıştı.
Doğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) uzanan davaların açılma tarihine dikkat çekerek, “Cumhurbaşkanlığı adaylığına soyunanların kamuoyunda yaratılan mesnetsiz algıları ısrarla kullanmaya başlamadan önce ‘Başörtülü Kızlarımızın’ Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) kadar uzanan davalarının ne zaman ve hangi amaçla başladığını bilmezden görünmelerini üzücü buluyorum” ifadelerine yer verdi.
KILIÇDAROĞLU’NUN ‘FİŞLENME’ İDDİALARI
Kılıçdaroğlu’nun 28 Şubat sürecinde fişlenme ve raporlamaların sürecinden geçtiği iddialarının Başbakanlık Arşivi’nden kapatılan Bugün gazetesine sızdırılması nedeniyle açtığı davaya ilişkin değerlendirmede bulunan Doğan, “28 Şubat 1997 tarihinde MGK’nin 18 maddelik tavsiye kararı ile başlayıp 19 Haziran 1997’de tarihinde 54. Hükümet’in istifası ile sonuçlanan sözde darbe sürecinde; ne Sayın Kılıçdaroğlu ne de başka birisi için Batı Çalışma Grubu’nda hiçbir fişleme ve rapor hazırlanmamıştır” dedi.
Gazetemiz yazarı Barış Terkoğlu da, “Kılıçdaroğlu’nu kim fişledi?” Başlıklı yazısında, Kılıçdaroğlu’na yönelik söz konusu fişlenme ve raporlamaların 28 Şubat sürecinde TSK tarafından değil bürokratlığı döneminde Kılıçdaroğlu’nu sorun olarak gören hükümetler tarafından hazırlandığını gündeme getirmişti. (1)
Kılıçdaroğlu ‘fişlendim’ demişti: 28 Şubat’ın sahte CD’leri
cumhuriyet.com.tr * 01 Mart 2022
Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “28 Şubat döneminde fişlendim. Dava açtım, karşımda Erdoğan’ın avukatları vardı” sözlerini hatırlattı. Erkin yazısında, “Kılıçdaroğlu’nun fişlenmesiyle ilgili belge sonuçta TSK’dan değil Başbakanlık’tan çıktı” dedi.
Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin, “Kılıçdaroğlu’nu fişleyen raporlar” başlıklı dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
Erkin bugünkü yazısında, gazetemiz yazarı Barış Terkoğlu ve gazeteci Sami Menteş’in Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan “Size Yalan Söylediler/Çetin Doğan’ın Gözünden 28 Şubat” adlı kitabında geçenleri aktardı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “28 Şubat döneminde fişlendim. Dava açtım, karşımda Erdoğan’ın avukatları vardı” sözlerini hatırlatan Erkin, fişlenmesi olayının FETÖ’cü kumpaslarla TSK’ye yıkılmak istendiğini belirtti. Aytunç Erkin, “Kılıçdaroğlu’nun fişlenmesiyle ilgili belge sonuçta TSK’dan değil Başbakanlık’tan çıktı” dedi.
Erkin’in yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Milli Güvenlik Kurulu’nun 28 Şubat kararlarına karşı olanların en çok dillendirdiği konulardan birisi de, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin fişleme yaptığı, fişlenen insanların ihraç edildiğiydi. Fişlemeleri Batı Çalışma Grubu’nun (BÇG) yaptığını ileri sürüyorlardı. Diyorlardı ki… CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, SSK Genel Müdürü iken BÇG tarafından fişlendi! Bu belgelerin sızdırılması nedeniyle, Cumhurbaşkanlığı (gazetenin haber yaptığı dönemde Başbakanlık’tı) tazminata mahkûm edildi.
Çetin Doğan’ın gözünden kuralım cümleyi:
“İşte bundan sonrasında manipülasyonları değil gerçekleri anlatmak gerekiyor.” O subay konuşmalı! Tarih 15 Nisan 2008: Fetullah’ın kapatılan gazetesi Bugün’ün Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan’ın imzalı haberde, “Batı Çalışma Grubu CHP’li Kılıçdaroğlu’nu da fişlemiş” denildi. Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürü iken “Kürtçü/Bölücü” diye fişlendiğini iddia ediyordu. 28 Şubat davasında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne Kılıçdaroğlu’yla ilgili fişleme belgesi soruldu. Genelkurmay, mahkemeye gönderdiği yanıtta Kılıçdaroğlu’nun fişleme belgesinin TSK’da bulunmadığını söyledi. Ve geliyoruz gerçeğe: Kumpaslarla TSK’ya yıkılmak istenen Kılıçdaroğlu’nun fişlenmesiyle ilgili belge sonuçta TSK’dan değil Başbakanlık’tan çıktı.
1990’lı yıllarda aralıkla SSK’yı yöneten Kemal Kılıçdaroğlu, çeşitli hükümetler tarafından hedef alınan bir bürokrattı. Kılıçdaroğlu’nu zaman zaman adını vererek eleştiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanları birlikte çalıştığı SSK bürokratları hakkında da raporlar hazırlattı. Bir ara görevden alınıp mahkeme kararıyla geri dönen Kılıçdaroğlu’nun yönettiği SSK hakkında 1996-2000 aralığında en az beş rapor yazıldı.
Şimdi geliyoruz can alıcı noktaya: 18 Aralık 2011’de Yenimahalle/Ankara’dan MNG kargo ile Çorlu’daki emekli subay Tamer Tatar’a ihbar mektubu, bir CD ve bazı belgeler gönderilir. Göz doktoru Tatar, CD eline ulaştıktan (19 Aralık) 1 gün sonra 20 Aralık’ta Çorlu veya Tekirdağ Cumhuriyet Savcılığı’na değil, o dönem tamamen FETÖ’nün eline geçmiş olan Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na götürür. Savcılar da CD’nin adli imaj kopyasını almadan, HASH değerini tespit etmeden ve üzerinde parmak izi incelemesi yaptırmadan, hemen ertesi günü (15 Temmuz’dan sonra FETÖ’cü oldukları anlaşılan) Ankara’daki savcılar Mustafa Bilgili ve Kemal Çetin’e gönderir. 28 Şubat Davasının en önemli delili bu 5 Nolu CD olur ve Kılıçdaroğlu’nun fişleme belgeleri de bu CD’den çıkar! Ama CD sahtedir! Peki… Bu süreçte 5 Nolu CD’nin ‘sahibi’ Tamer Tatar’ın ifadesine bir kez daha başvuruldu mu?” (2)