28 ŞUBAT GERÇEKLERİ * KİM HAİN KİM VATANSEVER?


28 ŞUBAT GERÇEKLERİ 

Rıfat Serdaroğlu – 18/19  Şubat 2022


Zaman-Samanyolu-Yeni Gündem-Taraf gibi yayın organlarında çalışmış gazetecilerden cemaatçiler, ikinci Cumhuriyetçiler, sözde demokratlar, lümpen liberaller muhalif kanallarda tekrar görünmeye başladı! Türk Ordusunu, Cumhuriyetin kurumlarını perişan ettikleri yetmiyormuş gibi, akılları sıra bize demokrasi dersi vermeye kalkıyorlar!

Bu, Cemaat-Tarikat Demokratlarına (!) göre, ne kadar yobaz varsa, ne kadar Şeriat Devleti taraftarı varsa, ne kadar Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı varsa onlara konuşmak serbest, onların her dedikleri doğru, ama bir siyasetçinin, bir laik bilim adamının, bir emekli General’in konuşması yasak. Konuştukları an “Bunlar darbecidir” teranesi başlıyor…

28 Şubat 1997’de MGK’da alınan tavsiye kararlarını ve Erbakan Hükümetinin bu kararları uygulamasını bile “28 Şubat İşkencesi” olarak konuşurlar.

Türk Milleti, şu gerçeği artık anlamalıdır;
28 Şubat, Türk Devletinin, Anayasal kurumları eliyle irticaya karşı kendini savunmasının adıdır. Aksini iddia eden yobazlar, alınan kararlardan bahsetmezler, yalan söylerler!

Cumhurbaşkanı Demirel Başkanlığında 28 Şubat MGK’da alınan ve Erbakan Hükümetince uygulanan kararları aynen yazıyoruz. Bu kararları okumadan, 28 Şubat gerçeğini ve bugünkü Türkiye’yi anlamanız mümkün değildir!

1)Anayasamızda, Cumhuriyetin temel nitelikleri arasında yer alan ve yine anayasanın 4’ncü maddesi ile teminat altına alınan laiklik ilkesi büyük bir titizlik ve hassasiyetle korunmalı, bunun korunması için mevcut yasalar hiçbir ayrım gözetmeksizin uygulanmalı, mevcut yasalar uygulamada yetersiz görülüyorsa yeni düzenlemeler yapılmalıdır.

2)Tarikatlarla bağlantılı özel yurt, vakıf ve okullar, devletin yetkili organlarınca denetim altına alınarak Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Ülkedeki tüm eğitim kurumlarının Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olması) gereği Milli Eğitim Bakanlığına devri sağlanmalıdır.

3)Genç nesillerin körpe dimağların öncelikle Cumhuriyet, Atatürk, Vatan ve Millet sevgisi, Türk Milletini çağdaş uygarlık düzeyine çıkarma ülkü ve amacı doğrultusunda bilinçlendirilmesi ve çeşitli mihrakların etkisinden korunması bakımından;

a)8 yıllık kesintisiz eğitim, tüm yurtta uygulamaya konulmalı,

b)Temel eğitimi almış çocukların, ailelerin isteğine bağlı olarak, devam edebileceği Kur’an kurslarının Milli Eğitim Bakanlığı sorumluluğu ve kontrolünde faaliyet göstermeleri için gerekli idari ve yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

4)Cumhuriyet rejimine ve Atatürk ilke inkılaplarına sadık aydın din adamları yetiştirmekle yükümlü, milli eğitim kuruluşlarımız, Tevhid-i Tedrisat Kanununun özüne uygun ihtiyaç düzeyinde tutulmalıdır.

5)Yurdun çeşitli yerlerinde yapılan dini tesisler, belli çevrelere mesaj vermek amacıyla gündemde tutularak siyasi istismar konusu yapılmamalı, bu tesislere ihtiyaç varsa, bunlar Diyanet İşleri Başkanlığınca incelenerek mahalli yönetimler ve ilgili makamlar arasında koordine edilerek gerçekleştirilmelidir.

6)Mevcudiyetleri 677 sayılı yasa ile menedilmiş tarikatların ve bu kanunda belirtilen tüm unsurların faaliyetlerine son verilmeli, toplumun demokratik, siyasi ve sosyal hukuk düzeninin zedelenmesi önlenmelidir.

7)İrticai faaliyetleri nedeniyle Yüksek Askeri Şura kararları ile TSK’dan ilişkileri kesilen personel konusu istismar edilerek TSK’yı dine karşıymış gibi göstermeye çalışan bazı medya gruplarının TSK ve mensupları aleyhindeki yayınları kontrol altına alınmalıdır.

8)İrticai faaliyetleri, disiplinsizlikleri veya yasadışı örgütlerle irtibatları nedeniyle TSK’dan ilişkileri kesilen personelin diğer kamu kurum ve kuruluşlarında istihdamı ile teşvik unsuruna imkan verilmemelidir.

9)TSK’ya aşırı dinci kesimden sızmaları önlemek için mevcut mevzuat çerçevesinde alınan tedbirler, diğer kamu kurum ve kuruluşları, özellikle üniversite ve diğer eğitim kurumları ile bürokrasinin her kademesinde uygulanmalıdır.

10)Bu maddenin tam metni, Türkiye’nin uluslararası ilişkilerini ilgilendirdiği için yayınlanmadı.

11)Aşırı dinci kesimin Türkiye’de mezhep aykırılıklarını körüklemek suretiyle toplumda kutuplaşmalara neden olacak ve dolayısıyla milletimizin düşmanca kamplara ayrılmasına yol açacak çok tehlikeli faaliyetler, yasal ve idari yollarla mutlaka önlenmelidir.

12)T.C Anayasası, Siyasi Partiler Yasası, Türk Ceza Yasası ve bilhassa Belediye Yasasına aykırı olarak sergilenen olayların sorumluları hakkında gerekli yasal ve idari işlemler kısa zamanda sonuçlandırılmalı ve bu tür olayların tekrarlanmaması için her kademede kesin önlemler alınmalıdır.

13)Kıyafetle ilgili kanuna aykırı olarak ortaya çıkan ve Türkiye’yi çağdışı bir görünüme yöneltecek uygulamalara mani olunmalı, bu konudaki kanun ve Anayasa Mahkemesi kararları taviz verilmeden öncelikle ve özellikle kamu kurum ve kuruluşlarında uygulanmalıdır.

14)Çeşitli nedenlerle verilen, kısa ve uzun namlulu silahlara ait ruhsat işlemleri polis ve jandarma bölgeleri esas alınarak yeniden düzenlenmeli, bu konuda kısıtlamalar getirilmeli, özellikle pompalı tüfeklere olan talep dikkatle değerlendirilmelidir.

15)Kurban derilerinin, mali kaynak sağlamayı amaçlayan ve denetimden uzak, rejim aleyhtarı örgüt ve kuruluşlar tarafından toplanmasına mani olunmalı, kanunla verilmiş yetki dışında kurban derisi toplattırılmamalıdır.

16)Özel üniforma giydirilmiş korumalar ve buna neden olan sorumlular hakkında yasal işlemler ivedilikle sonuçlandırılmalı ve bu tür yasadışı uygulamaların ulaşabileceği vahim boyutlar dikkate alınarak, yasa ile öngörülmemiş bütün özel korumalar kaldırılmalıdır.

17)Ülke sorunlarının çözümünü “Millet” kavramı yerine “Ümmet” kavramı bazında ele alarak sonuçlandırmayı amaçlayan ve bölücü terör örgütüne de aynı bazda yaklaşarak onları cesaretlendiren girişimler yasal ve idari yönden önlenmelidir.

18)Büyük kurtarıcı Atatürk’e karşı yapılan saygısızlıklar ve Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkındaki 5816 sayılı kanunun istismar edilmesine fırsat verilmemelidir…

İşte Bademler tarafından üzerinde fırtınalar kopartılan, “Demokrasiyi-Özgürlükleri” katlettiği söylenen 28 Şubat “Tavsiye” kararları bunlardır! Bu kararlar Başbakan Erbakan, Başbakan Yardımcısı Çiller, Devlet Bakanı Abdullah Gül, İçişleri Bakanı Meral Akşener ve Kültür Bakanı İsmail Kahraman tarafından ıslak imza ile imzalandı ve uygulandı. Meral Akşener, yayınladığı genelgeler ile Valiler ve Kaymakamlar vasıtasıyla 28 Şubat kararlarının en ateşli uygulayıcısı idi.

Hükümet 28 Şubat’tan sonra yaklaşık 4 ay daha devam etti. 30 Haziran 1997 tarihinde, içinde benim de bulunduğum vatansever Milletvekillerinin gayretiyle yıkıldı…

Aziz Türk Milleti;
Sizlerden istirhamımız, bu kararları okumanız, incelemenizdir. Göreceğiniz gibi Erbakan Hükümetinden istenen her tedbir, ya Anayasa emridir, ya da Yasa emridir. Yani MGK, hükümete sadece “Anayasa ve Yasalara uyun” diye tavsiye kararı almıştır.

28 Şubat’ta, hepsi yargı kararına bağlanarak işten çıkarılan kamu görevlisi sayısı 3.250 dir.
15 Temmuz’da Bademler, bir gecede, yargı kararı olmadan KHK ile 150.000 kişiyi kamudaki işinden atmıştır. 28 Şubat denince dibi yanmış gibi yaygara koparan Bademlere bunları lütfen sorun! 28 Şubat ile bugünkü özgürlüklerimizi karşılaştırın. Cezaevlerine atılan fikir insanlarını, Atatürkçü vatansever Komutanlarımızın zindanlara atıldığını asla unutmayın. DOĞRU Parti yetkililerini Ulusal TV Kanallarına çıkartmamalarının sebeplerinden biri budur.

Yarın size, 28 Şubat kullanılarak, Türk Ordusunun nasıl çökertildiğini, İhvancı-Şeriatçı kesimin
Türkiye’yi nasıl soyduğunu anlatacağız… Kongrelerimizi yapmak üzere SİİRT-BATMAN-DİYARBAKIR’dayız. Türkiye’ye sesleneceğiz!


KİM HAİN KİM VATANSEVER?

Türk Milletine, Türk Ordusuna şerefle hizmet etmiş 14 Emekli Komutan, “Darbeye Teşebbüs” suçu ile müebbet hapse mahkum edilip, rütbeleri sökülerek zindana atıldı! Kimler bu kararı verdi?
Çoğu tutuklu veya yurtdışına kaçmış FETÖ tetikçisi yargıç müsveddeleri! Kimler bu kararı onadı?

10 Kasım Atatürk’ü anma toplantılarına “Zorunlu İbadete Hayır” diye karşı çıkan, oğlu FETÖ’culuktan meslekten ihraç edilen, Pensilvanya tetikçisi yargıçlar!

Komutanlar nerede ne zaman “Darbeye Teşebbüs” etmiş? 28 Şubat 1997 de!
Dünkü yazıda, Anayasal bir kurum olan Milli Güvenlik Kurumunda alınan ve Erbakan Hükümeti tarafından kabul edilip imzalanan kararların orijinalini yazmış, Başbakan Erbakan ve ilgili Bakanlar tarafından tüm sivil ve askeri birimlere uygulama ile ilgili emirler verildiğini söylemiştik!
Defalarca söyledik yazdık, Erbakan-Çiller Hükümeti, usulsüz edinilmiş malvarlıklarının aklanması üzerine kurulmuş bir hükümetti.

Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı bu hükümeti, havada pilot değişimi sırasında (!) bir avuç vatansever milletvekili olarak biz düşürdük. Erbakan 28 Şubat’tan 4 ay sonra istifa etti! Komutanlar nasıl darbe yapmış ki? Bu zulüm ve adaletsizlik, AKP’nin Türk Ordusundan intikam alması için yapılmıştır.
DOĞRU Parti iktidar sorumluluğunu yakaladığında gerçekler anlaşılacak ve Komutanlarımızın tüm hakları iade edilecek ve kendilerinden Türk Milleti adına özür dilenecektir.

İYİ Parti Genel Başkanı, 28 Şubat’ta bu kararları imzalamış ve yayınladığı yönetmelikle, MGK Kararlarına en çok sahip çıkan Bakan olmuştur. Yıllar sonra attığı imzaları, yayınladığı genelgeleri unutan Akşener, Komutanlardan şikayetçi olarak mahkum edilmelerinde en büyük rolü oynamıştır.
Tıpkı, Türk Milleti için çok önemli olan Montrö Anlaşmasını ve haklarımızı korumak amacıyla bildiri yayınlayarak hizmet eden Emekli Amirallere “Zevzek” dediği gibi!

28 Şubat’taki uygulamalarda aksaklık ve hata varsa, insan hakları çiğnendi ise, sorumlusu İçişleri Bakanı Akşener ve onun Vali ve Emniyet Müdürlüklerine gönderdiği genelgedir. O genelgeleri, Askerler Akşener’e zorla mı yazdırdılar!

CHP yönetimindeki Millet İttifakına katılan Davutoğlu, Babacan ve CHP Milletvekili Cihangir İslam ve Mehmet Bekaroğlu da 28 Şubat’a darbe, Komutanlarımıza darbeci demekten utanmayan, cemaat ve tarikat artıklarıdır. Atatürk’ün kurduğu CHP’nin, Atatürk’ün Askerlerine hakaret edenlerle kolkola girmemesi için defalarca ve ısrarla uyarı yaptığımıza Türk Milleti şahittir.

Peki, AKP’nin, Davutoğlu’nun, Babacan’ın beğendikleri Komutan yok mudur?
Olmaz mı? Örneğin Emekli General Adnan Tanrıverdi gibi, Cübbeli ve Sarıklı Amiral Mehmet Sarı gibi paşaları çok severler!

Ne yapmış bu AKP Paşaları?
İslam Anayasası hazırlamışlar. Anayasa, şeriat hükümlerine uygun olacakmış! Başkentimiz İstanbul, resmi dilimiz Arapça olacakmış! Üstelik bunları gizli-saklı değil de AKP’li milletvekillerinin, Belediye Başkanlarının katıldığı, devlet kurumlarının sponsor olduğu kamuya açık toplantılarda yapmışlar.
Hem de 4 yıl devam ettirerek…

Türk Yargı bünyesinde, herbiri Anayasa ihlal suçu olan bu densizlere had bildirecek BİR tane vatansever Yargıç kalmadı mı? Adamlar T.C Cumhurbaşkanı’na Başdanışman olabildiklerine göre
kalmamış demek ki! Fakat bu yazıdan sonra görevlerini hatırlayıp, derhal bana soruşturma başlatacaklarına eminim.

28 Şubat 2022 de toplanacak Ganyan Altılısının patronu Kılıçdaroğlu’ndan bir ricam var; Partinizi kuran Atatürk 13 Haziran 1925’te bir yasayla tarikat ve cemaatleri kapatmıştı. Ortaklarınız bu konuda ne düşünüyor? Siz CHP olarak ne düşünüyorsunuz? Türkiye’yi, İkinci kez CIA uşağı FETÖ’nun kucağına attığınızın farkında mısınız?

Aziz Türk Milleti;
Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti bir defa “din devleti çukuruna düşerse bir daha çıkamaz. Ortadoğu’nun çadır devletlerinden biri olarak debelenip dururuz. Bilmem anlatabildim mi? Batman’dan selamlar!

Sağlık ve başarı dileklerimle 19 Şubat 2022

This entry was posted in ERGENEKON - BALYOZ, Fetullah Gülen, HUKUK-YARGI-ADALET, Politika ve Gundem, Rifat SERDAROĞLU yazıları. Bookmark the permalink.

One Response to 28 ŞUBAT GERÇEKLERİ * KİM HAİN KİM VATANSEVER?

  1. emin says:

    28 Şubat niçin yapıldı ve sonuçları üzerindeki ve nedenleri yazınızda işaret etmişsiniz.Teşekkürler…ne yazıkki buğün içerde tutuklu olan paşalarımızın içinde yurtsever olanlarda vardır sanırım.Fenerbahçe futbol takımı bşk.Sn.Aziz Yılmaz,a taraftarlar sahip çıkıp (feto operasyonu)onu desteklediler.üzülerek belirtiyorum Genelkurmay paşalarına sahip çıkma cesareti gösterememiştir….sayğılarla.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *