DÜNYAMIZDA YAŞAYAN UZAYLILAR * Sirüs Gezegeninden Gelen Dogonlar…

Sirüs Gezegeninden Gelen Dogonlar…

Orhan Özkaya (Yazar)

Dogon gerçeği UFO Bilimiyle bağlantılı olabilir
Mali’de yaşayan Batı Afrikalı Dogon kabilesi, Bandiagara Platosu’ na 13.-16. yüzyıldan gelerek yerleştikleri varsayılmaktadır. M.Ö. 3200 yılına kadar geriye giden bir astronomi bilgilerine sahip oldukları da ileri sürülmekte. İnsanbilim adamları, nüfuslarının 2.milyon kadar olduğunu tahmin etmekteler.
Bu kabilenin ilkel olarak nitelendirilmesine rağmen, kendilerinin 8,6 milyon ışık yılı uzaklıktaki Sirius yıldızından geldiklerini öne sürüyorlar ve onlar tarafından eğitildiklerini iddia ediyorlar. Zira gökbilim hakkındaki bilgileri son derece şaşırtıcı, bu konuda sahip oldukları bilgileri açığa çıkartılmış ve bilim insanlarının ilgisini arttırmıştır. Fransız insanbilimciler Marcel Griaule ve Germaniae Dieterlen, 1931 yılından beri 20 yılı aşkın bir süre onların yaşamlarını yerinde izlemeyi sürdürmeyi uygun bulup bu kabileyle yaşamaya karar verdiler.
Astronomi bilgileri son derece şaşırtıcı
Böylece onlarla ilgili çok değerli bilgilere sahip oldular. Orion yıldızının yakınında yer alan, adına “Köpek Yıldızı” da denilen Sirius yıldızının çevresinde döndüğüne inanmaları onların mitolojilerinin temeli sayılıyordu.
Sirius yıldızının gökyüzünde en parlak yıldız olduğu konusunda yanılmadıklarını ve ona yakın başka bir sönük yıldızın olduğuna inanıyorlar, bu yıldızın sönük, küçük ve buna rağmen yoğun bir yıldız olduğunu, hatta konumunu da biliyorlardı. Açıkladıkları bu yıldızı “Potolo” diye adlandırıyorlar, bu yıldızın, dünyada mevcut olan ve tanınan maddelerden daha ağır olduğu bir maddeden oluştuğunu iddia ediyorlar ve Sirius’ un çevresini 50 yıllık bir sürede döndüğünü belirtiyorlar ve buna tam manasıyla inanıyorlar.
Sirius B (Cüce Yıldız) ve karada suda yaşayan Nommolar
Dünya gök bilim çevreleri Dogonlar’ ın açıkladıkları soluk yıldızla ilgili hiçbir bilgiye sahip olmadıkları gibi varlığını da bilmiyorlardı.1862’de ABD’li gök bilim adamı Alvan Graham Clark, keşfini yaptığı yeni teleskobuna Sirius adını vererek incelemelere geçerek, ”Sirius B” ismini verdiği (Cüce Yıldız” ı bulmuştu. Bu yıldız soluk, küçük ve yoğun bir yıldız idi, dünyadan küçük olmasına rağmen, bu yıldızdan alınan bir kaşık dolusu maddenin 5-6 ton geldiği tespit edilmekte.
Daha da ilginci, Dogonlar’ın bilgilerinin sadece bununla kalmayıp aynı zamanda, modern dünyamızda ilk kez Galileo tarafından gözlemlenen Jüpiter’in dört uydusundan ve Satürn’ün yalnızca teleskopla görülebilen halkalarından da haberdar olmalarıdır. Dogonlar, ayrıca, sayısız yıldızın varlığına ve Dünyanın da içinde yer aldığı Samayolu’nun sarmal bir gücü olduğuna inanıyorlardı.
Dogonlar sahip oldukları bilgilerin çoğunu sembollerle anlatmışlardır ve bu sembollerin temelinde Nommo’lar diye adlandırılan ve dünyayı uygarlaştırmak için uzaydan geldiğine inanılan hem karada hem de suda yaşayabilen varlıklar olduğu belirlenmiş. Dogon rahiplerine göre, eski zamanlarda Sirius sistemindeki bir gezegenden dünyaya inen Nommolar’ ın sahip oldukları bilgileri, o zamanki rahiplere öğretmiş, onlar da bunları yeni kuşaklara anlatmışlar. Nommolar’ ı, dünyanın yaratıcıları olduğu kadar, insanoğlunun ataları ve ruhsal ilkelerin koruyucuları, “yağmuru yağdıran güçlerin ve suların mutlak sahipleri” şeklinde tanımlıyorlar.

Dogonlar’ ın dünyaya gelişleri
Dogonlar üzerinde araştırma yapan Amerikalı bilim adamı Robert Temple, bir Nommo uzay gemisinin gelişini ve dönerek yere inişini simgeleyen resimler buldu. Geminin Dogon ülkesinin güneydoğusuna indiği söyleniyordu. Dogon rahipleri geminin inişini tanımlarken onun kuru toprağa indiğini ve oluşturduğu girdap dolayısıyla bol miktarda toz kaldırdığını anlatıyorlar. Dogonlar’ da Sirius’lu gezginlerin bir gün geri döneceğine inanmaktadırlar:
“Göklerde bir yıldız belirecek ve bu Nommo’nun yeniden dirilişinin işareti olacak. “Demekte olan bir yazıt tespit edildi. Dogonlar ve Sirius yıldızıyla aralarında kurdukları bağ, biz UFO araştırmacılarının olduğu kadar yaratılış teorisyenlerinin, astronomların ve bilim adamlarının da ilgisini çekmiş, bu kabilenin kökenleri ve sahip oldukları derin astronomi bilgisine nasıl ulaştıkları hakkında pek çok araştırma yapılmıştır. Arkeolog-yazar Erich Von Daniken Dogon onların inançlarını kabullenmiş ve bu bilgileri, geçmişte dünya dışı varlıkların dünyamızı ziyaret ettiğinin kesin bir kanıtı olarak yorumlamıştır.
Nommolar’ ın yaşadığı yıldız “Emme Ya”
Gerçekten de “ilkel” Dogonlar’ın yüzyıllardır sahip olduğu bilgileri bilim henüz yeni yeni keşfetmekte. Bunun son örneği Dogonlar’ın Sirius siteminde “Emme Ya” adını verdikleri ve Nommoların gezegeni olduğunu söyledikleri üçüncü bir yıldızın varlığından bahsetmeleridir.
Bunun Popola (Sirius B)’dan dört kez daha hafif olduğunu, yine Sirius B gibi 50 yıllık bir zamanda daha geniş bir yörünge çizdiğini ve her ikisinin çapları arasında bir dik açı oluştuğunu belirtiyorlar ve Emme Ya’nın bir de uydusu olduğunu söylüyorlar. Hakikaten de Dogonlar’ın Emme Ya’sı olduğu ve astronomlar tarafından ancak 1995 yılında keşfedilmiş olan Sirius C yıldızı diye belirlenen yıldız olduğu vurgulanmış.
İşte bu Nommolar’ ın yaşadığı yıldızın keşfine daha yeni ulaşılabilmesi, daha çok yapılması gereken gizlerin olduğunu ortaya koymakta. Bütün bu gelişmeler insanlığın gelişmesine katkı yapacak, geleceğe taşıyacak ve hatta Mars ve Sirius’ la kurulacak bağlantıların, yolculuğun ipucunu sağlayacak konular olarak önümüzde durmaktadır. Bu konudaki araştırmaları ve incelemeleri sürdürmek gerektiği açıktır.
This entry was posted in HAYATIN İÇİNDEN, KÜLTÜR - EĞİTİM - ÇAĞDAŞLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *