YEŞİL ORDU’DAN YEŞİL ÖRGÜTE * TSK’ya ilk operasyonu Yeşilörgüt yapmıştı!..

YEŞİL ORDU’DAN YEŞİL ÖRGÜTE

Cumhuriyet / Meriç Velidedeoğlu / 14 Haziran 2019


Geçen haftaki “Sözcü ”de “TSK’ye ilk operasyonu ‘Yeşil Örgüt’ yapmıştı!. . ” başlığıyla yayımlanan yazı “TSK ilk olarak 2005’te hedefe konulmuştu!” diyerek de sürdürülüyordu. (6.6.2019 yazı aşağıdadır) 
“Yeşil Örgüt” adlı bu çete dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt’la ilgili “Yahudi” olduğuna dair iddiaları yayıp yaklaşık “5 bin” kişinin cep telefonuna bunu bildiren mesajlar göndermiş.
Ayrıca bunların kapatılmalarına karşı önlem olarak da “17” internet sitesi oluşturmuş böylece subayların özel hayatlarını çocuklarını ve ses kayıtlarını yayımlamaya başlamış. Bu internet siteleri “pasakeyfi.com” ya da “farkliulkuculukcom” gibi ilginç adlar kullanarak yayınlarını sürdürmüşler. Bir süre sonra da örgütün yargı tarihimizin unutulmayacak kara lekesi olan “Ergenekon ve Kumpas Davalarını başlattığı belirtiliyordu bu “Yeşil Örgüt” yazısında.
Bu ilginç yazıyı okurken “Kurtuluş Savaşı” sürecindeki “Yeşil Ordu” örgütü olayını anımsadım; bu konuyu Atatürk Nutuk’ta (Söylev) ayrıntılarıyla anlatır; şunu söyler: “
‘Yeşil Ordu’ örgütünün ilk kurucuları arasında bulunan yakın arkadaşlar yalnız bana yardım amacı ile ve beni ayrıca yormamak düşüncesiyle kendileri işe girişerek böyle bir çalışmayı uygun görmüşler….” der.
Ne var ki bu örgüt kısa bir süre sonra amacından sapar Kurtuluş Savaşı sürecinde -çoğu dış destekli- “iç ayaklanmaları bastırmak amacıyla yapılan savaşımı (mücadeleyi) durdurmak için savaşan ordu askerlerine Padişah’ın askerlik görevini kaldırdığını bildirip silahlarını bırakarak -daha doğrusu isyancılara teslim ederek- evlerine dönmelerini ister.
Gerek dün bu yaşadıklarımız gerek bugün yaşamakta olduklarımız daha doğrusu bize yaşatılanların -çoğunlukla- “TSK” üzerinden kurgulandığına dikkat çekenler arasında Somali kökenli -yıllar öncesinin- Hollanda Milletvekili A. Kirşi Ali de yer alır.
A. K. Ali’nin 2007 yılı Eylül ayının “News Perspectives Quarterly” dergisinde yayımlanan bu konudaki yazısı oldukça ilginçtir; özellikle de bu yazıdaki: “Bir İslam ülkesi olan Türkiye’ye laikliğin getirilmesinin herhangi bir Hıristiyan Batı ülkesine getirilmesinden çok ‘başka’ olduğu belirtilip” ardından da “Ordu eşsiz biçimde Türkiye’nin laik karakterinin bekçiliğini yapma görevine sahiptir!” diyerek ortaya koyduğu bu “iki vurgulamaya” değinmek gerekir.
Dolayısıyla değerli dostlar ilkinden başlayarak kısaca bakalım.
Batı’da “16. yy”da Hıristiyanlara kutsal kitapları “İncil’i ulusal dillere çevrilerek okunmasını sağlayan “Reformasyon”u “18. yy ”da aklın “inanç ”la karşı karşıya gelip aklın üstünlük kazandığı “Aydınlanmayı ardından da “1789 Fransız Devrimi’yle doğan “laiklik ilkesiyle buluşmayı Türkiye -Osmanlı Devleti- yaşamadığından Türkiye’de “laik düzene geçiş Batı’nın laik yaşama kabulünden -ister istemez- farklı olmuştur.
Türkiye’yi çağdaş ülkelerin çizgisine getirmeyi hedefleyen “1923 Devrimi’nin temel taşlarını oluşturan “Devrim Yasalarının kabulü sürecinde kimi karşı koymaların derinleşip yayılmasıyla “ordunun devreye girmesi gerekmiş böylece çağdaşlaşma atılımının sürdürülmesinin koruyuculuğunu üstlenmiştir.
Ve günümüzde anayasasına göre “laik yasalarla” yönetilmesi gereken ülkemizde yönetimin tepesindeki “Referansımız İslam’ı!” “Hedefimiz İslam Devleti!” (Din Devleti) diyen Erdoğan “Ne istediler de vermedik” yakınmasından önce F. Gülen’in (FETÖ) temel öğüdünü “TSK” ile “Eğitim’i “kontrolü altında tutmayı” başarıyla (!) sürdürüyor…
“Balyoz Davası’nda tutuklu olan devre arkadaşlarını bir kez bile ziyaret etmeyen Sayın Hulusi Akar Paşa Milli Savunma Bakanı…
Seçilip birkaç gün görev yapan ne ki görevinden alınıp bir kez daha seçilmesi istenen “CHP’nin İstanbul Belediye Başkanı adayı ne diyor “Her şey çok güzel olacak!”…
“Öyle olacak!” diyorum; bilmem ki siz ne dersiniz? [1]

TSK’ya ilk operasyonu Yeşilörgüt yapmıştı!..

Aytunç ERKİN / 6 Haziran 2019
TSK ilk olarak 2005’te hedefe konulmuştu. Büyükanıt’ın ‘Yahudi’ olduğu kampanyası yapılmıştı. ‘Yeşilörgüt’ adlı illegal yapı harekete geçmişti. O örgüt bugün yok ama zihniyeti hâlâ yaşıyor
1 – “FETÖ, yönetemeyeceğini anladığı yüksek rütbeli subayların, iftira, karalama ve komplolarla tasfiye edilmesini sağladı. Son yıllarda sosyal medyadan azami istifade eden terör örgütü, TSK’daki milli subayları karalamak ve bu kişilerin kurumla ilişiklerini kesebilmek için ‘TSK kulis, Süperdenizciler, Gatakulis, Hangarınsesi, Paşakeyfim, Kirlioyunlar’  internet sitelerini kurdurdu. Genelde yurt dışı kaynaklı oldukları tespit edilen bu sitelerde karalama haberler yapıldı, imzasız mektuplar yayımlayarak vatanperver komutanların TSK’dan kopmaları sağlandı.”
NATO destekli Fetullahçı Terör Örgütü’nün, 15 Temmuz’daki darbe girişimine ilişkin Genelkurmay Başkanlığı’ndaki eylemlerle ilgili 221 şüpheli hakkında hazırlanan çatı iddianamesinde, örgütün TSK’ya nasıl sızdığı böyle anlatılmıştı. 14 yıl önce, 2005’te başlayan Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ‘yıpratma’ faaliyetlerinin devamını 2019’da bir kez daha yaşadık. Akit Haber Müdürü Murat Alan, Akit TV’de yorumculuk yapan gazeteci Ali Tarakçı’ya bir konu hakkında yanıt verirken, “O hizaya gelmeyen apoletli generalleriniz hepsi Erdoğan’ın arkasında saf tutuyor. Oynaya oynaya eşşek gibi saf tutacaklar. Bu ülkede demokrasi varsa bunu AK Parti iktidarı oturttu” demişti.
Yani FETÖ’nün zihniyeti değişmedi! 2005’e uzanalım… Org. Büyükanıt’a saldıranlar 17 internet sitesi kurmuştu
2 – Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt’la ilgili “Yahudi” olduğuna dair iddialar ayyuka çıkmıştı. Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök’ün görev süresinin uzatılabileceği yazılıp çiziliyordu. 2006’daki Yüksek Askeri Şura öncesi dikkat çekici gelişmeler de yaşanmıştı.
FETÖ’CÜ ‘GENÇ SUBAY’
Büyükanıt’la ilgili yaklaşık 5 bin kişinin cep telefonuna mesaj gönderilmiş ve Yaşar Paşa’nın “Yahudi” olduğu öne sürülmüştü. Mesajdaki imza da Ergenekon’da sıkça duyacağımız “Genç Subaylar”dı!
Bazı “Türkçü” siteler de Büyükanıt’ın soyağacını çıkarmıştı ve “Sabetayist-Yahudi dönmesi” olduğunu sözde kanıtlamışlardı. Bu arada Büyükanıt’la ilgili SMS’leri gönderen örgüt de bulunmuştu: Yeşilgüneş!
YURTDIŞINDAN ATILAN MESAJLAR
Tempo dergisinin 27 Ağustos 2006 tarihli haberine göre, istihbarat birimlerinin elde ettiği bilgiler şöyleydi:…Yeşilgüneş, temel olarak; milliyetçilerle ulusalcıların birlikteliği olarak bilinen kızılelmacılara karşı oluşturuldu. Yeşilgüneş adlı illegal örgüt, SMS’leri bilgisayar aracılığıyla Türkiye, Avustralya, Bulgaristan, Romanya ve Almanya’dan gönderdi. Türkiye’den mesaj gönderilirken internet kafeler değil, wireless sistemi (kablosuz iletişim) bulunan büyük alışveriş merkezleri ve oteller kullanıldı. Elde edilen en önemli bilgi ise organizasyonu emekli bir albayın başlattığı. Karalama organizasyonu çerçevesinde, özellikle hacklenme ya da savcılık kararıyla kapatılma riskine karşın internet sitelerinin devamlılığı sağlamak amacıyla 17 ayrı internet sitesi oluşturuldu…”
ÖRGÜT BİR ANDA KAYBOLDU
Peki, bu örgüte ne oldu?
Kimse bilmiyor! Bilinen şu:
2005’ten bu yana farklı görünümlerdeki internet sitelerinde subayların özel hayatları, çocukları ve ses kayıtları yayımlandı. Devam edelim…
2005 yılında ilginç bir internet sitesi daha kurulmuştu: ulusalihanet.com. İddialara göre ulusalihanet.com’a verilen görev Yaşar Büyükanıt’ı karalama ve Ergenekon davasına ortam hazırlamaktı. Bu sitelerin adları değişti…  Kah ‘pasakeyfi.com’ oldu, kah ‘farkliulkuculukcom.’ Kara propaganda ise değişmedi. Hedeflerinde hep engel gördükleri subaylar vardı! Ya da siyasi partiler! Ya seks kasetler vardı ya da komutanların çocukları! Dönemin Taraf Gazetesi’nde bu illegal sitelerin ‘okunması” gerektiği yazılıyordu…
Ahmet Altan’dan Murat Alan’a zihniyetleri hiç değişmedi
3 – 2007’lerin ‘ünlü’ kalemleri ve muhabirleri… 15 Temmuz gecesi Genelkurmay Başkanlığı’ndaki eylemlerle ilgili hazırlanan çatı iddianamesindeki o FETÖ’cü sitelerden beslendi. Bugün bile yaptıklarının arkasındalar! Çünkü…
Hedeflerinde hep Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı vardı. Akıl hocaları da CIA ajanları Graham Fuller, Henry Barkey gibi isimlerdi. ‘Kemalizm bitmişti’ onlara göre…
Dönemin Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan 26 Temmuz 2008’de şu başlığı atmıştı:
“Yüz yıllık temizlik: 1923’te kuruldu 2008’de arınıyor…” Okuyalım: “… Bu toplum neredeyse bir asır boyunca ‘devletin çıkarı’ için adam öldürmeyi ‘kutsal bir gelenek’ olarak benimseyenleri sessizce izlemek zorunda kaldı. Şimdi ilk kez ciddi bir davayla (Ergenekon) karşı karşıyayız. İlk kez hukuk İttihatçı zihniyetin mirasçılarını sanık sandalyesine oturtuyor.”
Altan hızını alamamış, Taraf’ın, “Fatih Camii bombalanacaktı” manşetinin atıldığı gün, “Askerliği kaldırın” diye yazmıştı. Okuyalım:  “Herhalde hepsi değil ama generallerin büyük çoğunluğu hastalanmış gibi gözüküyor. Neredeyse her yıl yeni darbe planı hazırlıyorlar.” Ve bir ay sonra yani 23 Şubat 2010’da hedefini net bir biçimde anlatmıştı Altan: “… Şimdi cumhuriyet değişiyor. ‘Diktatörlük’ bitiyor. Darbeciler gözaltına alınıyor, adaletin önüne çıkarılıyor.”
Sonuç: Taraf’ı yöneten Ahmet Altan’dan Murat Alan’a zihniyet hep aynı… Hedeflerinde o gün de bugün de terör örgütlerine karşı savaşan, dış destekli yapılarla mücadele eden Türk Silahlı Kuvvetleri var. [2]

[1] http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/1438201/_Yesil_Ordu_dan__Yesil_Orgut_e.html
[2] https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/aytunc-erkin/tskya-ilk-operasyonu-yesilorgut-yapmisti-5054906/
This entry was posted in ERGENEKON - BALYOZ, Fetullah Gülen, HUKUK-YARGI-ADALET, İHANET VE YABANCI YANDAŞLAR, ŞERİAT - İRTİCA - KARANLIĞIN AYAK SESLERİ, SİYASAL İSLAM. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *