ORGANİZE İŞLER * TEZGAHIN ADI MUÇEV * İktidarın adamları kapalı kapıların ardında bir araya gelerek kurdukları MUÇEV isimli bir şirketle Türkiye’nin en değerli sahillerine ÇEVRE ve ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞININ tahsisleriyle el koyuyor… MUÇEV’deki isimler sır gibi saklanıyor

Naci Kaptan / 23.11.2020
MUÇEV bilmecesi
Muğla Çevre Vakfı Limited Şirketi’ni ortak olduğu iddia edilen isimler bile tanımıyor
Kıyıları korumak iddiasıyla eski Çevre Bakanı Mehmet Özhaseki’nin 2016’da başlattığı girişim, bugün sahilleri peşkeşin aracı oldu. Ortaklık iddiasını reddeden Halim Mete, “DTO olarak kurduğumuz şirket hiçbir işlem yapmadı. MUÇEV’i tanımıyoruz” diyor.
Türkiye’nin her bölgesinde kıyılarda yağma yaşanıyor. Artık havlunu alıp gidebileceğin bir sahil yok gibi. Bir yandan Çevre Bakanlığı, bir yandan Milli Emlak, bir yandan mafyatik örgütlenmeler. İhaleye falan gerek yok.
Şezlongu atan başlıyor para kesmeye. Oysa anayasanın 43’üncü maddesi “Kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir” diyor.
3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 5. maddesi ise “Kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir” hükmünü veriyor. Yani anayasaya göre sahillerin kullanımında öncelik halkın. Diyeceksiniz ki anayasa mı kaldı ortada?
Bugünlerde Muğla’da ortaya çıkan MUÇEV tartışması, kalmadığını bir kez daha kanıtlıyor. Tartışmanın konusu dünyanın en güzel kıyılarının olduğu Muğla sahillerindeki “peşkeş”. Sadece Muğla değil, Edirne, Antalya’da da ortaya çıkan Muğla Çevre Vakfı Turizm Ticaret Ltd. (MUÇEV) isimli şirket sahillerin işletmesine hiçbir kurala dayanmadan sahip oluyor.

Şirketi tanımıyoruz
Şirketin görünen yönetiminde bürokratlar ve devlet memurları bulunuyor. Bir iddiaya göre Metin Kalkavan’dan Halim Mete’ye, Tezcan Yaramancı’dan, Faruk Miras’a iş dünyasından isimler de şirketin kurucuları arasında. Halim Mete, Deniz Ticaret Odası (DTO) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği yönetiminden yıllardır tanıdığım bir isim. Gelişmeleri ona sordum. Olayı şöyle anlatıyor:
– Dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Muğla kıyıları ve sahillerini korumak için bir şirket kurulmasını istedi. DTO’nun öncü olmasını önerdi. Çünkü odamız Türkiye’nin tüm kıyı ve iç sularında örgütlü bir oda. Biz de o dönem Deniz Ticaret Odası yönetimi olarak Deniz Temiz Derneği (TURMEPA) Başkanı Tezcan Yaramancı gibi isimleri de alarak Deniz Kıyı Koruma Şirketi’ni kurduk.
– Amacımız sahilleri işletmek değil sadece korumaktı. Ancak o tarihten sonra hiçbir işlem yapmadık, hiçbir karara imza atmadık. Şirket üç senedir faaliyet dışı. Mete, 6 ay önce MUÇEV’le ilgili iddiaların ortaya atılmaya başladığını söylüyor. “Ancak bizim hiçbir ilgimiz yok. MUÇEV’i tanımıyoruz, alakamız yok, ne yaptığını bilmiyoruz” diyor.
Halim Mete’nin tanımadığını söylediği şirket ise büyük bir bilmece. Bürokratların adının yer aldığı şirket ortaklarının arkasında kimler var henüz bilinmiyor. Milletvekillerinin sorularına yanıt da yok. MUÇEV hangi “kamu yararına” hareket ediyor? Yanıtı merakla bekliyoruz! [1]

Tezgâhın yeni adı: MUÇEV
CHP’li Alban, AKP’nin MUÇEV üzerinden muhalefet belediyelerine yaptığı oyunu anlattı.
CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban, AKP’nin yerel yönetimlerini kazanamadığı sahil şeritlerinde bulunan belediyelerin ellerindeki işletmeleri almanın yeni yöntemini bulduğunu söyledi. Alban, son günlerde adı “sahillerin ihalesiz devriyle” gündeme gelen Muğla Turizm Çevre Vakfı’nın (MUÇEV), AKP tarafından işletmeleri almak için kullanıldığını bildirdi.
Alban, böylece muhalefet partileri tarafından yönetilen belediyelerin kaynaklarının da kesildiğini vurguladı. CHP’li Alban, sürecin nasıl işlediğini anlatırken, “tezgâhın yeni adı MUÇEV” dedi. Öncelikle daha önceki yıllarda ya da AKP döneminde “Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilmiş yerlerdeki işletmelerin tespit edildiğini belirten Alban, “Bu sahillerdeki yerleri eğer muhalefet partili belediyeler işletiyor ise bakanlık ve valilik protokolü ile hemen belediyeden alınıp Muğla Turizm Çevre Vakfı’na (MUÇEV) devrediliyor. Eğer yerel seçimlerde belediye yönetimini AKP veya MHP kazanırsa MUÇEV’in işletme hakkı iptal edilip, plajlar tekrar belediyeye devrediliyor” dedi.
Bunun örneğinin Muğla’nın Ortaca ilçesine bağlı dünyaca ünlü İztuzu Plajı’nda yaşandığını kaydeden Alban, plajın işletme hakkının, yıllarca CHP’li Ortaca Belediyesi’ne verilmediğini, geçen yerel seçimlerde belediye yönetimini MHP’nin kazanmasının ardından işletme hakkının apar topar MHP’li belediyeye devredildiğini bildirdi.
MUÇEV’in iktidarın iki işini birden yaptığını anlatan Alban, hem muhalefetin yönettiği yerel yönetimlerin kıyılardaki işletmelerden gelecek olan kaynaklarının kesildiğini hem de bu şirketin yönetim kuruluna atanan kişiler üzerinden yandaşa rant sağlanmış olduğunu vurguladı.
SADECE EGE DEĞİL
Ege sahillerinin ardından Akdeniz ve Marmara sahillerinde de her taşın altından MUÇEV’in çıkmaya başladığına dikkat çeken Alban, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı Türkiye Çevre Koruma Vakfı ve Muğla Valiliği’ne bağlı olan Muğla Hizmet Vakfı’nın yüzde 50’şer ortaklıkla kurduğu MUÇEV’in, sahil işletmelerini aldığını söyledi.
Alban, Muğla’nın 14 plajını işleten şirketin, Antalya Alanya ve Edirne Keşan’da bulunan sahil işletmelerini de devraldığını dile getirdi. Alban, adı geçen şirketin, bakanlıktan kiraladığı kıyı alanlarını işletmesi ve bunun dışında diğer birtakım işletmelere kiralamasının, işletmelerin kıyıları halka kapatmasına, kıyıların para verenlerin kullanabildiği yerler haline gelmesine yol açtığını söyledi.
BAKANLIK MUÇEV İDDİALARINA YANIT VERDİ
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, sahil ve koyların işletme haklarının ihalesiz olarak Muğla Çevre Koruma Vakfına (MUÇEV) verildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu bildirdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Türkiye Çevre Vakfının (TUÇEV) 2001 yılında Bakanlık bünyesinde kurulduğu, çevre değerlerinin korunması ve geliştirilmesine yönelik çalışmalara katkı sağlayan örnek bir sivil toplum kuruluşu olduğu bilgisi verildi.
MUÇEV’in ise TUÇEV’in alt kuruluşu olduğu, yüzde 50 hissesinin TUÇEV’e, yüze 50 hissesinin Muğla Valiliğine ait olduğu belirtildi.
MUÇEV’in, bugüne kadar yaptığı faaliyetlerle kıyı ve sahillerdeki işgallere son verdiği, çevre ve deniz temizliğini gerçekleştirdiği, plajları vatandaşların ücretsiz olarak kullanmasını sağladığı aktarılan açıklamada, “Sahil ve plajlardaki bütün kiralama işlemleri kanun ve mevzuata uygun şekilde izinler alınarak yapılmaktadır. İhale süreçleri şeffaf şekilde yürütülmektedir. İddiaya konu olan sahil ve koyların işletme haklarının ihalesiz olarak MUÇEV’e verildiği iddiası gerçek dışıdır, asılsızdır.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Uygun koşulları sağlayan yerel yönetimlerimiz ise talepleri doğrultusunda, kanun ve mevzuata uygun şekilde kiralama işlemlerini yapabilmektedir. Bunların örnekleri de mevcuttur. Nitekim Datça, Marmaris, Fethiye, Alanya, Serik, Manavgat, Kaş ve Finike ilçe belediyelerine birçok alan tahsis edilmiştir. Yerel yönetimlerden gelen kiralama talepleri Bakanlığımızca değerlendirilerek uygun görülen alanlarda kiralama işlemleri devam etmektedir. MUÇEV’in idaresindeki sahil ve plajlar, halk plajı olarak kullanılmakta, giriş ücreti alınmamaktadır. Bu plajlarda sunulan yiyecek içecek hizmetleri de özel plajlara kıyasla çok daha uygun fiyatlarla temin edilmektedir. Ayrıca şemsiye ve şezlonglar plajı kullanmak isteyen vatandaşlarımızın rahatça hareket edebilecekleri şekilde düzenlenmektedir.
Bu plajlarda sigara içilmeyen ve engelli vatandaşlarımızın kullanabileceği alanlar oluşturulmakta, herkesin güvenli ve huzurlu bir şekilde plajdan faydalanması sağlanmaktadır. Bu alanların işletilmesinden kaynaklanan gelir, çevre koruma faaliyetlerinde kullanılmaktadır. Kurulduğu günden bu yana çevremizi, doğamızı koruma eksenli faaliyetleri başarıyla yürüten MUÇEV’e yönelik asılsız iddialara karşı hukuki yollar sonuna kadar kullanılacaktır.” [2]

Cumhurbaşkanı’nın ‘yazlık sarayı’na komşu koyu Muçev aldı
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı ve kamu bürokratlarının yönetici olarak görev yaptığı MUÇEV isimli şirkete, Muğla’nın Marmaris ilçesindeki bulunan ‘Cumhurbaşkanı yazlık sarayı’nın yanındaki koya yapılacak “Yat Yanaşma Yeri” projesi verildi. Muğla Valiliği proje için ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir’ kararı aldı. CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban, karara isyan etti: Muğla’nın kıyıları karış karış ranta kurban ediliyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Muğla Valiliği’nin ortaklığıyla kurulan MUÇEV Turizm Ticaret Limited Şirketi, Marmaris’te “Yat Yanaşma Yeri Projesi” ile Fethiye’de “Tekne Bağlama İskelesi Projesi” gerçekleştirecek. Projenin ihalesiz olarak verildiği MUÇEV Turizm Ticaret Limited Şirketi’nin iki ayrı projesi için Muğla Valiliği tarafından ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir’ kararı verildi. CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban, “MUÇEV anayasaya aykırı olarak işlem yapmaktadır. Bu şirket kapatılmalıdır. Muğla’nın kıyıları karış karış ranta kurban ediliyor” dedi.
İhalesiz ve ÇED’siz MUÇEV’e verilen Marmaris’teki yat yanaşma projesinin yapılmak istendiği Karacasöğüt Mahallesi’ne giden CHP’li Alban, partililer ve vatandaşlarla birlikte açıklama yaptı. Alban, MUÇEV’in kıyı ve koyları işgal etmeye devam ettiğini belirterek, “Şu anda bulunduğumuz yerde, 400 metrekare alanda bir iskele var. Burayı genişletmek için daha önce bir proje yapılmış fakat iptal edilmiş. Şimdi ise MUÇEV’e verilen projeyle burası 40 bin 893 metrekareye çıkarılıyor. Yani 100 kat burası büyütülüyor. Koy tamamen halkın kullanımına kapatılıyor” dedi.
Daha önce burası için istenen ÇED raporunun bu projede kaldırıldığını ve bu işlemi yapanların suç işlediğini söyleyen Alban, gerekli olan hukuki mücadeleyi başlatacağını ve suç duyurusunda bulunacağını ifade etti. [3]

CHP’li vekil Bakan Kurum’a sordu: MUÇEV’deki bu isimler kim?
Özellikle CHP’li belediyelerin yönetiminde bulunduğu kentlerdeki sahil, koy ve kıyıların bakanlık tarafından devredilmesi ile gündeme gelen Muğla Turizm Çevre Vakfı’nın (MUÇEV) yönetiminde kimler olduğu sorusuna, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum yanıt vermedi. Konuyu gündeme getiren CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban, Bakan Kurum’a “Sayın Bakanım, Muğla’da MİT’in Başkanının kim olduğunu biliyoruz. Onların yönetiminin kimler olduğunu biliyoruz -çok gizli olmasına rağmen- ama biz MUÇEV’in yönetiminin kimlerden oluştuğunu bilmiyoruz” dedi.
CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban, Muğla Valiliği ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yüzde 50 ortaklıkla kurduğu MUÇEV Tur. Tic. Ltd. Şti’nin yönetim kurulunun bir sır gibi saklandığını öne sürdü. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bütçesinde söz alan CHP’li Alban, Bakan Murat Kurum’a “Sayın Bakanım, Muğla’da MİT’in Başkanının kim olduğunu biliyoruz. Onların yönetiminin kimler olduğunu biliyoruz -çok gizli olmasına rağmen- ama biz MUÇEV’in yönetiminin kimlerden oluştuğunu bilmiyoruz. Soru önergesi ile birçok defa sorduk fakat yanıt vermediniz. Neden bu isimleri bu derece gizliyorsunuz? Kimlerdir bunlar? Neden açıklamıyorsunuz?” sorusunu yöneltti.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bakanlıkların bütçe görüşmelerine devam edildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bütçesi üzerine yapılan görüşmelere MUÇEV Ltd. Şti üzerindeki tartışmalar damga vurdu.

Kaynaklar
[1] https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/jale-ozgenturk/mucev-bilmecesi-[2]https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/tezgahin-yeni-adi-mucev-[3]https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/cumhurbaskaninin-yazlik-sarayina-komsu-koyu-muceve-verdi-[4]https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/chpli-vekil-bakan-kuruma-sordu-mucevdeki-bu-isimler-kim-1792954
This entry was posted in ORGANİZE İŞLER, YANDAŞ - ÇIKARCI - YAĞCILAR, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *