Cumhuriyet’in 97. yılı kutlu olsun

Cumhuriyet’in 97. yılı kutlu olsun

Prof. Ali Polat

Sevgili Atam,
Kurduğun laik Cumhuriyet’i yıktılar. O artık yok. Bu kez içeriden vurulduk. Senin çocukların olarak bizler de bize bıraktığın emaneti koruyamadığımız için utanıyoruz; başımız önümüze eğik. Devrimlerine yeterince sahip çıkamadık; suçluyuz. Ülke tümüyle batırıldı ve Türkiye’de Cumhuriyet’e ait olan pek bir şey kalmadı artık.
Atam, siz “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz” demiştiniz. Ne yazık ki, muska yazan ve cin çıkartan şeyhler ve meczuplar memleketin her tarafını örümcek ağı gibi sardı. Elimizde ne Cumhuriyet ordusu, ne Cumhuriyet yargısı, ne Cumhuriyet okulu, ne Cumhuriyet meclisi, ne de her hangi bir Cumhuriyet kurumu kaldı. Memleket senden öç alan yobazların işgali altında. İşin daha da kötüsü, siyasi parti başkanları şeyh oldu ve onların arkasından sorgusuz ve sualsiz giden yandaşlar ise mürit oldular.
Ne yazık ki yurttaşlık yerine kulluğu, bilgi yerine hurafeyi, aydınlık yerine karanlığı, özgürlük yerine köleliği ve tutsaklığı, bağımsızlık yerine bağımlılığı, demokrasi yerine despotluğu, eşitlik yerine eşitsizliği, çağdaş hukuk yerine şeriat hukukunu tercih eden milyonlar var ülkemizde. Çünkü Cumhuriyet’in aydınlanma ve çağdaşlık devrimleri 10 numara geniş geldi bu milyonlara. Gökyüzünde her gün yeni dünyaların bulunduğu uzay çağında, biz hâlâ öbür dünyada cennette baş köşede yer bulma hayalleri ile yaşıyoruz. Atam, bu gerçekleri yazarken utançtan yüzüm kızarıyor.
Atam, uyanıp da bir baksan işgalden kurtardığın ve özgürlük, aydınlık ve bağımsızlık hediye ettiğin ülkenin durumuna, karşında dünyanın en bilgisiz, en görgüsüz, en yalancı, en kurnaz, en dönek, en gereksiz ve de en utanmaz siyasetçilerini bulacaksın. Eğer, en utanmaz, en yalancı ve en dönek siyasetçilere Nobel Ödülü verilseydi, kuşkusuz ki bu ödülü her yıl bizim siyasetçiler alırlardı. Hem de üçü-dördü birden paylaşarak alırlardı.
Yobazlar ve hainler çok, ama Cumhuriyet’e ve senin aydınlık devrimlerine gönül veren ve onları canları pahasına korumaya çalışan milyonlarca Türk de var. Bizler, ne devrimlerinden ne de en büyük eserin Cumhuriyet’ten vaz geçeceğiz. Eninde sonunda ülkeyi ortaçağ kafalıların elinden alacağız ve “Aklı hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesiller yetiştireceğiz.
Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 97. yılı, Cumhuriyet’e ve onun aydınlık devrimlerine gönül veren tüm yurtseverlere kutlu olsun.
This entry was posted in ATATURK, CUMHURİYET - DEMOKRASİ - ÇAĞDAŞLIK, DEMOKRASİ-ÖZGÜRLÜK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *