FATİH EĞİTİM/BİLİŞİM PROGRAMI NEDEN ÇÖKTÜ * APART PROJELER..

APART PROJELER..

Serendip Altındal / 4.07.2020 / serendipaltindal@gmail.com

Fatih Bilişim Projesinde etkili eğitime başlamadan önce çocuklarımızın beraberlerinde getirecekleri öz verileri dikkate alınarak ve tespit edilecek eksiklik ve yanlışları onarılarak genel eğitime başlamaları bu güncelde artık daha fazla önem kazanmıştır.
Bu eksikler veya tam olması gereken bilgiler esas itibariyle:
1- Örf, adet ve gelenekleri içeren bütün milli ve ulusal kimliğin ana fundament olması ki bu özgüvenli bir vatandaşlık profilinin olmazsa olmazıdır.
2- Genel eğitime geçme aşamasında yaş, sosyal durum ve çevreden elde edilmiş yeti ve kazanımlar doğrultusunda Fen, Edebiyat, Güzel Sanatlar vs. gibi alanlara ön geçiş için çocuklarımızın yeterlilik oranlarının hatasız olarak tespit edilmesidir. Bunda alınacak esas, çocukların ne olmak istediğinden önce, neye yatkın olduklarının ortaya çıkarılmasıdır. Çünkü bu tespit sadece çocuklarımızın değil milli müktesebatımızın geleceğinin de bireysel yeterlilik ve liyakat bileşkesinde bir güvencesidir.
3- Yapılan tespitler sonucu elde edilen bütün değerler, bundan sonra da hayatlarında yol gösterici olarak bir amentü gibi yazılıp çocuklarımıza rapor halinde verilmelidir. Bu belge belki de genetik kontrolleri kendi ellerinde olmayan çocuklarımızın hayatlarında alacakları ilk diplomaları olacaktır.
4- Uygulama geçmeden önce de itinayla seçilmiş eğitim personelinin, kendi milli ve ulusal verilerinin yerinde olup olmadığı kontrol edilip gerekli önlemler alındıktan sonra öğretmen kadrosu göreve atanmalıdır. Ve bu kadronun liyakat esaslarında, en hakça ve adil şartlarda seçilmesi ve tamamen siyasi olgulardan, bağlantılardan temizlenmiş olması mutlak sağlanmalıdır.
Çünkü eğitim siyasaya göre değil, tamamıyla milli, ulusal varlık, menfaat ve müktesebata yönelik olması gereken bir Devlet hizmetidir. Kullanılacak programlar ne kadar kullanıcı dostu olursa o kadar kolay, güvenli ve amaca yönelik çalışma sağlayacaklar ve çocuklarımızın başarı oranını yükselteceklerdir.
5- Ne ve kimler tarafından yönetildiği bilinmeyen bir Siyasi Parti veya İktidarın denetimine, Milli eğitim gibi en hayati bir meselemiz asla bırakılamaz. Çünkü bilgi güçtür, lakin bütün milli datamız başkalarının elindeyse kendi bilgimiz başkalarının gücü haline gelmiştir artık. İşte milli eğitim de bu doğru bilinçle yapılırsa kendi milli gücümüz olur. Neticede BT sadece bilgiye sahip olmak için kullanacağımız bir araçtır, amaç değil.
6- BT manipülasyona da çok müsait olduğu için milli siber güvenliği de Genel Eğitim Projemizin ayrılmaz ana prensibini teşkil edecektir. Manipülasyon derken de esas alınması gereken husus; verilmesi gereken bilginin bir ters algı operasyonu haline getirilmiş olmasıdır aslında. Fatih Eğitim Projesi de acilen, bir oldubitti Projesi olarak emperyalist ivmeyle başarılı olabilecek çocuklarımızın emperyalist Batıya peşkeş çekileceği bir emperyalist olta Proje olma konumundan kurtarılmalıdır.
7- Yüksek düzeyli bir dijital eğitim Projesi her şeyden önce yüksek düzeyli bilgi ve tecrübeye sahip BT Organizatörü ve Analist-Programcı kadrosu gerektirir. Çünkü iyi bilinmelidir ki birçok hatalı projeyi bile aslında tek bir yüksek düzeyli Programcının kurtardığı çok görülmüştür. Bunu 40 yıllık ve yarısı yurt dışında geçmiş meslek tecrübeme dayanarak söylüyorum. Yani BT Projelerinde doğru analiz ve kaliteli Programcı her şeydir.
8- Projede milli ve Açık kaynak kodlu Linux (Pardus) tabanlı işletim sistemi ve yazılım seçilmesi olumludur. Ne ki bu milli sistem her seviyede siber saldırılara dayanıklı ve bilhassa da data manipülasyonlarına çok duyarlı bir milli güvenlik sistemiyle de azami koruma altında tutulmalıdır.
9- Çocuklarımızın etkileşimli derslerde, diğer paylaşımcılardan gizli kendi müsvedde alanlarında sorulara açık cevaplar vermeden önce hesaplamalarını da yapabilmeleri gerekir ki az hata oranıyla yüksek güven yüzdesine sahip olabilsinler. Bütün bu işlemler için de klavye ve fare kullanabilir olmaları gerekir.
10- Etkileşimli tahtalar çok daha verimli hale üst düzey Programcılar tarafından getirilmelidir. Ki bu cihazlar sadece uzak eğitimler için değil okullarda aktif eğitimde de olmazsa olmaz araçlar olmuşlardır artık.
11- Sadece klavyeli ve fareli PC tabletlerle uzak eğitim yapılabilir. Çünkü etkileşimli eğitim ancak bu araçlarla sağlanabilir. Çocuklara tablet verilmesi çok yanlıştır. Fatih Projesi raporunda bu hatanın kendileri tarafından da görüldüğünü okumak, 9 yıl gecikmeli de olsa en az bir aferin gerektirir hani.
12- Fatih Uzak Eğitim Projesi bir rant İktidarı tarafından sahneye konup ve sadece rant ağırlıklı (Hardware) tarafı dikkate alındığı için, oysa düşünce (Software) tarafı ilk önce analiz nedeni yapılması gerekiyorken, neyi, neyle, nasıl yapacağı belli olmayan böyle bir Proje, kuşkusuz havada asılı kalmış ve konu da şimdilik zararla kapanmıştır. Bu elbette hazin bir durumdur, 18 yıldır böyle birçok sahte rant Projelerinin kefaletini ödemek zorunda kalan ülkemiz ve onun mağdur vatandaşları için.
Görüldüğü üzere, işte ancak bu kadar ön araştırma ve çalışma yapıldıktan, üstüne de bütün fizibilite çalışmaları yapılıp yetkili onaylar alındıktan sonra ancak Fatih veya adı her ne olacaksa yeni ve amacı salt milli menfaat olan bir Genel Eğitim Projesine başlamak, daha amaca yönelik ve ulusal desteğe de hak kazanır olacaktır.
Sosyal, ekonomik, jeopolitik, stratejik, örf, adet, gelenek, milli uygarlık tarihi, ulusal kimlik, Cumhuriyetin kurucu ilkelerinin ve Atatürk Devrimlerinin bileşkesinde bir milli eğitimin evrensel anlamda da ne kadar bilimsel olduğunu ve yarınlarda da olacağını, bilmem tartışma konusu bile yapmaya gerek var mı?
Büyük Atatürk’ün, şayet yaşıyor olsaydı vereceği ilk öğüt; ‘her şeyden önce kendi Bilgi İşlem Sisteminizi kurup yabancı kaynaklardan tamamen bağımsız bir milli sistem ile kendi milli eğitiminizi kendi kontrolünüzde sağlamalısınız. Ayrıca bütün Bilgi İşlem araçlarınızı da kendiniz imal etmelisiniz’ olurdu kuşkusuz…
Sosyal Medya aslında bir sosyal aynadır. Bilhassa da her gün o sosyal sahnede yer alan her seviyedeki popülist İktidar yöneticileri, kanun koyucuları ve yürütücüleri bağlamında. Ne yanlışın varsa o aynayı hemen tutarlar yani suratına.
Aslında Erdoğan’ın, kadın olduğu için kardeşlerin de en akıllısı ve duyarlısı olması gereken kızına da söylemek gerekir ki; en ufak bir günahı olmayan, üstelikte yeni doğum yapmış bir siyasetçi kızı, şayet haksız ve acımasızca halka açık mesajlarla hakarete uğruyorsa, bunun asıl günahı, aslında evladı ve/veya hayat arkadaşı olduğu siyasilerdedir. Yani babası yüzünden hırsızlık yapmış bir evladın bakir günahsızlığıdır, onunkisi de.
O halde bu genç Bayan da mağduriyetine sebep olanlara diyebilmelidir ki; ‘yasal konumlarınız gereği size açıkça içlerini boşaltamayanlar bunu bizlere yaparak sizlerden intikam alıyorlar. Şayet günahsız bizlerin hakarete uğramaması için, önce siz kendinize ve güvenilmez ikircikli siyasalarınıza ayar çekmelisiniz ki evlat ve eşleriniz de güvende olabilsinler. Ve çözüm asla ceza değil, aksine sosyal toplumun itimadını kazanmaktır diyebilmelidir…
Kaynakça: Milli Eğitim Sisteminde Teknoloji Entegrasyonu – (Onursal Adıgüzel).
Serendip Altındal / 03.07.2020
Özün Kişiliğinin Aynasıdır…
serendipaltindal.blogspot.com
This entry was posted in BİLİŞİM - İNTERNET -, EĞİTİM, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *