ORTADOĞU İSTİHBARAT ANALİZ * İran İstihbarat Servisleri ve Çalışma Yöntemleri

Köksal Taşkent / 30 Mayıs 2020

GİRİŞ

Dünyadaki istihbarat servislerinin esas işlevi, devletin karar verme mekanizması olan yürütme erkine istihbarî bilgi sağlamaktır. Ayrıca istihbarat servislerinin güvenlik açısından önem arz eden başka işlevleri de vardır.


Başka bir deyişle istihbarat servislerinin temel işlevi; değerlendirilmiş olan bilgi ve verileri zamanında, hızlı ve doğru analizler şeklinde sunarak, ulusal güvenlik açısından devletin karar verme mekanizmasına yardımcı olmaktır. İstihbarat çalışmasının ilk katmandaki amacı devlet sisteminin ve ulusal güvenliğin istikrarını ve toprak bütünlüğünü korumak; ikinci katmandaki amacı ise devlet-ulus ilişkisini ve sosyal güvenliği teşvik edip, derinleştirmektir.
İran, İslam Cumhuriyeti kurulduğu günden bu yana silahlı terör örgütlerinin istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerine maruz kalmıştır. Bu yüzden de bu silahlı terör örgütlerinin (Halkın Mücahitleri Örgütü, Kürdistan Demokratı ve Komala gibi) oluşturduğu terörizm tehdidine karşı çıkmak, kuruluşundan bu yana İstihbarat Bakanlığı’nın en önemli işlevi olmuştur.
VAJA olarak kısaltılan İran İslam Cumhuriyeti İstihbarat Bakanlığı, güvenlik konularıyla ilgilenen hükümet bakanlıklarından biridir. İstihbarat Bakanlığı; İran’ın içinde ve dışında bilgi toplamak, bilgiyi korumak ve karşı istihbarat faaliyetlerini yürütmekten sorumludur.
İstihbarat Bakanlığı çok karmaşık, çok yönlü ve çok düzeyli bir süreç içerisinde terörist ve rejime karşı grupları takip etmektedir. Bakanlık, terörle mücadele faaliyetleri kapsamında psikolojik operasyonlar, stratejik aldatma, etki ve nüfuz gibi birçok karmaşık teknik kullanmaktadır. Öte yandan İstihbarat Bakanlığı savaş ve casusluk kapsamını sadece İran’ın başkentinde ve ülkede değil; aynı zamanda bölge ve Avrupa ülkelerinin başkentlerinde de agresif bir yaklaşım benimseyerek genişletmiştir.[1]
Bakanlığın görevleri; haber toplamak, ihtiyaç duyulan iç ve dış kaynaklı bilgileri elde edip analiz etmek, komplo teorilerini, casusluk ve sabotajı tespit etmek ve ülkenin bağımsızlığı, güvenliği ve toprak bütünlüğünü korumak gibi çeşitli cephelerde açıklanmıştır.[2]
İran’da, İstihbarat Bakanlığı’nın yanında Ordu İstihbarat Koruma Teşkilatı, Devrim Muhafızları İstihbarat Teşkilatı, Devrim Muhafızları İstihbarat Koruma Teşkilatı ve Devrim Muhafızlarını Koruma Teşkilatı gibi diğer istihbarat kurumları da resmi faaliyet göstermektedir.
Bu bağlamda İran Devrim Muhafızları, İstihbarat Bakanlığı’nın destek kolu olarak bu kurumla etkileşim içerisinde faaliyet yürütmektedir. Bir diğer yandan İran Ordusu’nun İstihbarat Koruma Teşkilatı da görevlerini yerine getirirken; İstihbarat Bakanlığı ile koordine edilmektedir.
İstihbarat Bakanlığının Kuruluşu
1979 İran Devrimi’nden beş yıl sonrasına kadar güvenlik istihbaratı görevini Başbakan Yardımcısı İstihbarat Ofisi, Devrim Komiteleri, bazı devrimci ya da yargı kurumlarının istihbarat birimleri gibi kurumlar yürütmüştür.
Şubat 1979’un sonundan ve devrim zaferinden itibaren güç büyük ölçüde İslami Devrim Komitesi elinde bulunmaktadır. Komitenin istihbarat çalışmalarında ise bir tür mezhep monarşisi mevcuttur. Bu sebeple İran İslam Cumhuriyeti’nin kurucusu Ruhullah Musevi Humeyni, din alimi Mahdavi Keni’ye merkezi bir komite kurmalarını ve komiteleri koordine etmelerini emretti. İran’ın muhtelif illerinde Humeyni’ye bağlı temsilciler de aynı şekilde hareket etmiştir.
Devrimden kısa bir süre sonra İran Devrim Muhafızları kuruldu ve istihbarat faaliyetleri bu çatı altında yoğunlaşmıştır. Bu esnada yargıçlar da yürüttükleri davalar üzerinde istihbarat çalışması yapmışlardır.
1979 İran devrimi sonrası Geçici Hükümet ve Devrim Konseyi, SAVAK’ın kalıntılarının bir kısmını, özellikle de karşı istihbarat kurumu olan Sekizinci SAVAK’ı canlandırmaya çalışmıştır.
SAVAK’a dair iyi hatıraları olmayan devrimciler, ayrı bir güvenlik sistemi kurma gereğini hissetmişlerdir[i].Suikastlar, bombalamalar ve silahlı eylemler 1981’lerin başlarında gerçekleşmemiş olsaydı İstihbarat Bakanlığı’nın hiç kurulmamış olma ihtimali bulunmaktadır. İlk olarak, İran’ın 2. Cumhurbaşkanı Muhammed Ali Recai’nin inisiyatifiyle Başbakan İstihbarat Ofisi kurulmuştur ve istihbarata dair meseleler İran Devrim Muhafızları ile ordu; İslami Devrim Komitesi ve polis arasında bölünmüştür. Nihayet, İstihbarat Bakanlığı’nın mecliste kurulmasına ilişkin genel plan onaylanmış, yasa tasarısı 1983 yılında Mir Hüseyin Musevi Hamene[ii] hükümetinde hazırlanmış ve mecliste onaylanmıştır.
Başından beri hangi üst çatı kurumunun istihbarat örganizasyonunu yürütmesi gerektiği konusunda anlaşmazlık mevcuttur. Bazıları istihbarat servisinin Devrim Muhafızları tarafından yönetilmesi gerektiğine inanırken; bazıları ise istihbarat, sorgulama, kovuşturma ve tutuklamadan yargı çalışmalarına kadar birçok mesele yargının sorumluluğunda olduğu için örgütü yargının kontrolüne alınmasını istemişlerdir.[3] Meclis Başkanı aynı zamanda Silahlı Kuvvetler Komutanı ve Yüksek Savunma Konseyi Başkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani, Devrim Muhafızları’na yakındı. Kimileri SAVAK’ı cumhurbaşkanlığının bir parçası olarak görürken; bazıları da istihbarat servisinin duyarlılığı ve önemi nedeniyle istihbarat servisinin en yüksek otorite altında ve İran liderine doğrudan bağlı olarak yürütülmesi gerektiğine inanıyordu.
İran yetkililerinin kontrolsüz güvenlik gücüne dair korkusu, sonunda İstihbarat Teşkilatı yerine İstihbarat Bakanlığı tasarısının getirilmesine yol açtı. Böylece bir yandan parlamento ve diğer yandan Cumhurbaşkanı, istihbarat teşkilatının faaliyetlerini izleyebilecekti.
İlk İran İstihbarat Bakanı Muhammed Muhammedi Reyşehri’den sonra, Haşimi Rafsancani hükümetinde Ali Fallahiyan, Muhammed Hatemi hükümetinde Kurban Ali Dorri Nacafabadi ile Ali Yunusi, Mahmud Ahmedinijad hükümetinde ise Kulam Hüseyin Muhsini Ejei ile Haydar Moslehi, Hasan Ruhani hükümetinde Mahmud Alevi İstihbarat Bakanlığı görevini yürüttü. Muhammed Muhammedi Reyşehri, Ali Fallahian, Ali Yunusi, Mustafa Purmuhammedi, Kulam Hüseyin Muhsini Ejei ve Ruhullah Hüseyiniyan da dahil olmak üzere birçok bakan ve üst düzey İstihbarat yetkilileri Hakkani Okulu’nun mezunlarıdır.[iii]
İran İslam Cumhuriyeti İstihbarat Bakanlığı’nın Yapısı
İran İslam Cumhuriyeti İstihbarat Bakanlığı’nda çalışanların, istihbarat memurlarının ve personellerin sayısına dair paylaşılan resmi bir istatistik yoktur. Ancak Ocak 2013’te ABD Savunma Bakanlığı, İran İslam Cumhuriyeti İstihbarat Bakanlığı hakkında, teşkilata bağlı yaklaşık 30.000 kişinin olduğunu belirten 64 sayfalık bir rapor yayınlamıştır.
Bakanlığa bağlı istihbaratçılar İran medyasında “Çağın İmamının Anonim Askerleri”[4] olarak adlandırılmaktadır. İran İslam Cumhuriyeti İstihbarat Bakanlığı, İmam Bakır adı verilen özel okullara sahiptir.
İran İstihbarat Bakanlığı altında 16 daire vardır:
Güvenlik
Casuslukla mücadele
Yurt Dışı
Koruma
Sağlık
Politik
Stratejik çalışmalar ve ilişkiler
Eğitim
Araştırma
Arşivler ve belgeler
İşgücü
İdari-Finansal
Parlamenter
Ekonomi
Kültürel
Teknoloji
Organizasyonel Şemada İstihbarat Bakan Yardımcıları altında yer alan birimler şunlardır:
İstihbarat Bakanlığı Genel Müdürlükleri
Güvenlik Genel Müdürlüğü
Emniyet Genel Müdürlüğü
Operasyon Genel Müdürlüğü
Koruma Genel Müdürlüğü
Yurt Dışı Dairesi
ABD
İsrail ve Filistin
Orta Doğu
Amerika (kıta)
Avrupa
Afrika
Asya ve Pasifik
Eklektizm
Karşı İstihbarat Dairesi
Soruşturma Dairesi
Araştırma Dairesi
Siyasi Dairesi
Siyasi Genel Müdürlüğü
Ekonomi Genel Müdürlüğü
Ekonomik Suçla Mücadele Genel Müdürlüğü
Kültürel ve Sosyal Dairesi
Kültürel İşlerMüdürlüğü
Sosyal İşlerMüdürlüğü
Teknoloji Dairesi
Yeni Teknoloji Genel Müdürlüğü
Casus Teknolojileri Genel Müdürlüğü
Bilgi İşlem Dairesi
Bilgi Koruma Genel Müdürlüğü
Takip ve Şikayetler Genel Müdürlüğü
Hukuk ve Parlamento Dairesi
Parlamento Departmanı
Hukuk Departmanı
Personel Dairesi
İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü
Refah Hizmetleri Genel Müdürlüğü
İdari-Finansal Daire
Arşiv ve Belgeler Dairesi
Eğitim Dairesi
Diğer genel departmanlar:
1- Danışmanlık alanı
2- Bakanlık alanı
3- Bültenler
İstihbarat Bakanlığı’nda personel alımı iki genel yolla yapılmaktadır. Bunlardan birincisi, İstihbarat Bakanlığı’na bağlı İmam Bakır Üniversitesi’nde öğrenci alımıdır. İmam Muhammed Bakır Üniversitesi yazılı sınavını geçtikten sonra fizik muayene ve zeka testinin yanı sıra yerel araştırma aşamaları bulunmaktadır. Seçilen kişiler, il istihbarat dairelerinin seçim birimlerinde görüşme sürecinden sonra atanmaktadırlar. Diğer bir yol ise; İstihbarat Bakanlığı’nda çalışmak isteyenlerin İstihbarat Bakanlığı’nda çalışan bir kişi aracılığıyla tanıtımını yapmaktır. Genellikle, İstihbarat Bakanlığı çalışanları, bu şekilde birbirleriyle ilişkili olan kişileri İl Genel İstihbarat Ofisi Seçim Birimi’ne tanıtmaktadır. Bu durumda, Bilgi Genel Müdürlüğü’nün seçim departmanı tarafından onaylanan kişiler seçim döngüsüne girerler.
İstihbarat Koordinasyon Konseyi
İran İslam Cumhuriyeti 42 yıldır çeşitli güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya kalmıştır. Bu zorlukların boyutu, diğer birçok ülke için rejimi devirme potansiyeline sahip olacak kadar büyüktür. İran İslam Cumhuriyeti, kuruluşunun başlangıcından bugüne kadar yaygın tehditler nedeniyle çeşitli askeri ve kolluk birimlerinde istihbarat teşkilatları kurma gereği hissetmiştir.
İstihbarat Bakanlığı Tüzüğü’nü gözden geçirerek İstihbarat Koordinasyon Konseyi’nin görevlerini değerlendirmek daha isabetli olacaktır. İstihbarat Bakanlığı Tüzüğü’nün 1. maddesi uyarınca; “Bakanlık, Devlet Şirketi, Kurum, Askeri ve Disiplin Kuvvetlerinin uzmanlık bilgilerinin elde edilmesinden ve İstihbarat Bakanlığı’nın talep ettiği her türlü bilginin edinilmesinden sonra; bu bilgiler İstihbarat Bakanlığı’na bildirmelidir.” Bu kararnameye göre İstihbarat Bakanlığı, ülkenin istihbarat koordinasyonunun çatı kurumu olarak belirlenmiştir. Bakanlık atlında da doğrudan bu koordinasyonu sağlamak için İstihbarat Bakanlığı Konseyi oluşturulmuştur.
İstihbarat yürütme işlerinin koordinasyonu için gerekli istişareleri yapmak üzere; her bir organın yasal sınırları dahilinde, aşağıdaki üyelerden oluşan bir konsey oluşturulmuştur:
İstihbarat Bakanı
Ülke Başsavcısı
İçişleri Bakanı veya yetkili temsilcisi
Devrim Muhafızları’nın İstihbarat Koruma Sorumlusu
Devrim Muhafızları İstihbarat Birimi Başkanı
Ordu İstihbarat Koruma Sorumlusu
Ordu İstihbarat Birimi Başkanı
Dışişleri Bakanı veya yetkili temsilcisi
Polis İstihbarat Koruma Sorumlusu‌
Polis istihbarat misyonunun kapsamı İçişleri Bakanı tarafından onaylanıp koordine edilmektedir.[5]
İstihbarat Koordinasyon Konseyi, kurulduğu günden bu yana gerçekleştirilen toplantılarında iniş çıkışlar yaşamıştır. Yine de mevcut istatistikler göstermektedir ki, İran istihbarat servislerinin geliştirilmesi ve olgunlaşmasında, bu konseyin rolü ve etkililiği büyük önem taşımaktadır. Mevcut bilgilere göre İstihbarat Koordinasyon Konseyi, tüm katılımcı üyelerle işbirliği içinde, çeşitli konulara yönelik ortak istihbarat-güvenlik tahminleri hazırlamaktadır. Koordinasyon Konseyi günümüzde de ulusal, adli ve askeri istihbarat teşkilatlarının etkin işbirliğini sağlamaktadır.
Ancak İran’daki güvenlik istihbarat örgütlerinin çokluğu, bu örgütler arasında tutarsızlıklara, hatta farklılıklara neden olmuştur. Bu durum, İran lideri altındaki kurumlar ile hükümete bağlı çalışan İstihbarat Bakanlığı arasında bir yetki çakışması veya ikilik yaratabilmektedir.
Devrim Muhafızları örneğinde olduğu gibi birden fazla istihbarat biriminin varlığı, kurumsal mantık ve pratikler açısından da farklılıklar doğurabilir. Ayrıca tüm bu örgütlerin doğrudan ve dolaylı olarak İran İslam Cumhuriyeti Yüksek Lideri’nin gözetimi altında olması da dikkat çekicidir.
İran İstihbaratının Çalışma Yöntemi
İran’ın istihbarat sistemi İslami esaslarla yönetildiği söylenen bir hiyerarşi altında olduğu için, İstihbarat Bakanı’nın yetki ve sorumlulukları İran yasalarında ele alınmaktadır. Dolayısıyla SAVAK personelinin işkence eylemlerinde bulunmuş olması gibi yasadışı ve insanlık dışı eylemlerin olması, SAVAK’ın kapatılmasına yol açmıştır.
Eski İran İstihbarat bakanı Ali Fallahian, 1987’de göreve geldikten sonra, bireylerin özel hayatına tecavüz ederek, telekulak ve kırlangıçlar[iv] gibi tekniklerin kullanılması İstihbarat Bakanlığı’nın gündemine gelmiştir.[6]Bu tür yasa dışı faaliyetlerden biri olarak SAVAK’ın işlediği seri cinayetlerin ayyuka çıkmasıyla birlikte eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi’nin ısrarı ve İran lideri Hamenei’in de halkın talebine olumlu yanıt vermesi ile mesele siyasi gündeme taşınmıştır.[v]Ancak, Devrim Muhafızları’nın istihbarat servisi ve paralel istihbarat kurumlarında da SAVAK mantığı ve sistemi yaygınlaşmıştır.Öte yandan, İran parlamentosu Devrim Muhafızları’nın istihbarat servisinin başkanını sorgulayamamakta, sadece İstihbarat Bakanını çağırıp sorgulayabilmektedir.
İran İstihbarat pratiğinde, İranlı muhaliflerine yönelik özel konuşmaları dinlemek, bireylerin özel alanına girmek, kırlangıçları özellikle yurtdışındaki rakipleri yakalamak için yem olarak kullanmak yaygındır. Bu kapsamda icra edilmiş olan istihbarat faaliyetlerinin sonucunda İran yönetimi, hükümet karşıtı protestoları kontrol eden, yöneten veya bastıran güçlerin çok boyutlu, çok katmanlı bir yapıya ve organizasyona ait olduğunu söylemektedir. İran İslam Cumhuriyeti’nde protestolara karşı sorumlu olan yapı sadece polis değildir. Aynı zamanda paramiliter, askeri, istihbarat, operasyonel, yargı, medya hatta finansal alt bölümler de bu tür durumlarda sorumluluk taşımaktadır.
Tüm güvenlik bürokrasisi kurum ve kuruluşlarında dünya çapında protestoları bastırmanın ilk adımı bilgidir. İran İslam Cumhuriyeti de dahil olmak üzere bugün tüm hükümetler, potansiyel ve mevcut muhalifleri hakkında bilgi toplamaktadır. İstihbarat Bakanlığı, kuruluşundan bu yana hükümeti eleştirenlerin ve muhaliflerin tutuklanmasında kilit bir rol oynamıştır.
İran’da gözaltına alınan siyasi ve sivil aktivist vakalarına bakınca, çeşitli istihbarat teşkilatlarının hükümetin eleştirenler ve muhalif figürler hakkında sürekli bilgi topladığını göstermektedir. İran istihbarat servisleri; protestocuları, eleştirmenleri ve muhalifleri henüz bir protesto veya eleştiri gerçekleşmemiş olsa bile gerekli gördüklerinde tutuklamaktadır.
Son yıllarda bu metot; İstihbarat Bakanlığı, Polis İstihbaratı, Yargı İstihbaratı ve Devrim Muhafızları İstihbaratı tarafından büyük ölçüde kurumsal pratiğe adapte edilmiştir. Bu istihbarat teşkilatlarının her birinin ne ölçüde aktif olduğu; devlet içindeki güç odaklarının konjonktürel pozisyonu ve siyasal eğilimleri gibi çeşitli durumlara bağlıdır. Diğer bir ifadeyle kurumların etkinliği; kurumsal gelenek ve işlevsellikten ziyade dönemin güç odağı haline gelmiş figürlerinin İran yönetimi içindeki özgül ağırlığı ile alakalıdır.
Bilhassa İran lideri veya Devrim Muhafızları ile çelişen hükümet politikaları baş gösterdiğinde (Örneğin Ruhani’nin Cumhurbaşkanlığı sırasında) İstihbarat Bakanlığı’nın rolü ve etkisi, Devrim Muhafızları İstihbaratı gibi doğrudan Ayetullah’a bağlı istihbarat teşkilatlarına göre nispi olarak azalmıştır. Bir diğer örnek olarak Muhammed Hatemi’nin cumhurbaşkanlığı sırasında muhalefet ile mücadelede çok daha aktif bir rol oynayan Polis İstihbarat Koruması, son yıllarda daha etkisiz durumdadır.
İran İslam Cumhuriyeti’nin en etkin ve hızla gelişmekte olan istihbarat teşkilatı olan Devrim Muhafızları İstihbarat Teşkilatı, 2008 yılında Devrim Muhafızları İstihbarat Yardımcılığı’nın başlı başına bir istihbarat teşkilatına dönüştürülmesi ile kurulmuştur. Hüseyin Taib’in önderliğinde Devrim Muhafızları İstihbarat Teşkilatı, önceden muhaliflere yapılan muamelenin niteliği ve miktarını değiştirmiş; ayrıca istihbarat pratikleri açısından da temel değişikliklere gitmiştir. Devrim Muhafızları’nın istihbarat servisi, yasal olarak koordinasyonda bulunmak zorunda rağmen bazı durumlarda İstihbarat Bakanlığı’nı görmezden gelmektedir.
Muhalif kişi ve gruplar, son yıllarda birçok savcı ve yargıcın, hatta hapishane yetkililerinin, Devrim Muhafızları İstihbaratı ve İstihbarat Bakanlığı tesiri ve kontrolü altında olduğunu; hâkimlerin yasa dışı biçimde istihbarat sorgulama emirlerini yerine getirdiğini belirtmektedir.
İran’da istihbarat servislerinin, hükümet karşıtı protestoları kontrol etmek, yönlendirmek ya da bastırmak için başvurduğu bir diğer mecra da medya sektörüdür. Muhalefete göre medya sektörü; istihbarat, kolluk ve yargı birimleri ile adeta birbirini tamamlayıcı bir biçimde muhaliflerin bastırılması için kullanılan bir propaganda ve psikolojik savaş enstrümanına dönüştürülmüştür. Örneğin İran televizyonu, gözaltına alınan muhalefet tarafından yapılan itirafları sık sık yayınlayarak halk nezdinde algıyı yönlendirmekte ve muhalefete yönelik bir kamuoyu baskısı oluşturmaktadır.
İran İslam Cumhuriyeti İstihbarat Bakanlığı belki de dünyanın en karmaşık istihbarat ve güvenlik kuruluşlarından biridir. Muhalefet güçlerine çeşitli şekil ve taktiklerle sızmaya çalışan casusların teşhisi pek de kolay değildir. İstihbarat Bakanlığı, muhalefete sızacak elemanlarını, yakalanmamak ve ortama uyum sağlamak adına İslam Devleti’nin kırmızı çizgilerini takip etmek zorunda olmadıkları konusunda salık vermektedir. Avrupa başkentlerinin çoğu İran istihbarat ajanlarıyla doludur. İran’ın çeşitli alanlarda faaliyet gösteren casuslarının sayısı, İran’ın ekonomik, diplomatik ve hatta askeri güvenlik ilişkileri kurduğu ülkelerde daha fazladır. Zira tüm bu katmanlarda görev yapan yetkililer, bir yandan da İran için istihbarî veri sağlamaktadır. Aynı zamanda sözde kültürel organizasyonlar üzerinden de istihbarat faaliyetleri yürüten İran’ın yurt dışındaki temel hedeflerinden biri de İranlıların demokratik muhalefet ve diaspora örgütlerini siyasetten uzaklaştırmaktır. Bunun dışında İran, dış ülkelerde restoran, kafe, turistik acente vb. büroları kurarak istihbarat faaliyetleri yürütmektedir.
İnsani istihbarat, insan unsuru kullanmak, yabancı karar alma sistemine sızma yöntemiyle yabancı sistem güç ve zayıflıkları, amaç ve niyetleri konusunda bilgi toplamaktır. İnsani istihbaratın etkin olarak toplanabilmesi için istihbarat ağrının rakip devletin ve toplumun örgütlü yapısına, askeri ve sivil bürokrasiye, partilere, öğrenci ve işçi kuruluşlarına yerleşmiş olması lazımdır.[7]
İstihbarat Bakanlığı, yurt dışına gönderilen burslu öğrencilerden de en iyi şekilde yararlanmaktadır. Bu öğrencilere İran’a her dönüşlerinde özel toplantılar düzenlenip, istihbarat ve casusluk ile ilişkili görev ve eğitimler verilmektedir. Ayrıca bu öğrencilerden aylık raporlar veya duruma göre özel raporlar sunmaları istenmektedir. Bu kişiler ve özellikle aileleri, dış ülkelerdede hükümete karşı çıkan İranlıların ailelerini etkilemek için kullanılmaktadır. Hatta bazı öğrenciler, yurt dışına gönderilmeden önce eğitim kursları almaktadır.[8]
Yurt dışındaki siyasi aktivistler İran’a seyahat ettiklerinde sorgulanmakta, hatta devletle işbirliği yapmaları teklif edilmektedir. İstihbarat Bakanlığı ayrıca gönüllü kişilerden de işbirliği yapmak amacıyla faydalanmaktadır. İran İstihbarat Bakanlığı yurtdışındaki İran topluluklarına sızmak, bu gruplardan bazı kişileri kendileri payına çalıştırmak için çeşitli yöntemler kullanmaktadır. Yine benzer şekilde İstihbarat Bakanlığı birkaç kez rejim muhaliflerini çeşitli yöntemlerle yurtdışından kaçırıp İran’a getirmiştir.
İstihbarat Servislerinin Tekabülü
İstihbarat kurumlarının, İran Yüksek Lideri’nin doğrudan gözetimi altında bulunması meselesi, Humeyni’nin yaşamı boyunca gündeme gelen bir meseledir. O yıllarda hükümetten bağımsız ve dini liderin önderliğinde bir güvenlik teşkilatının kurulmasından iki önemli nedenden dolayı vazgeçilmiştir. Birinci sebep, bu istihbarat örgütü dini liderlik altında yürütülürse cevap verme mekanizması net olmayacağıdır. İkincisi, bu örgütün yasadışı eylemler, işkence vb. suçlara karışması durumunda Yüksek Lider’in yönetiminin bu durumdan zarar görmesi ihtimalidir. Bu nedenle hükümete bağlı bir İstihbarat Bakanlığı’nın kurulması hakkında kanun oluşturulmuş; iç ve dış alanlarda askeri kuvvetlerin yasal güvenlik faaliyetleri hariç tüm güvenlik faaliyetlerinin bu bakanlıkta yoğunlaştırılması gerektiği öngörülmüştür.
Humeyni’nin ölümü ve Ali Hamenei liderliğinin başlamasından sonra durum birkaç yıl daha bu şekilde devam etmiştir. Ancak yeni lider, selefinin aksine istihbarat çekirdeğini güçlendirmek yerine; polis, Devrim Muhafızları ve yargı alanında farklı istihbarat aygıtları oluşturarak adeta bir paralel istihbarat şebekesi yaratmaya çalışmıştır.
Hasan Ruhani, 1989 yılında Haşimi Rafsancani’nin İstihbarat Bakanlığı makamına önerdiği ilk kişidir. Bu teklifin nedeni, Ordu’nun tasfiyesi ve McFarlane müzakerelerindeki güvenlik faslına ek olarak, Hasan Ruhani’nin 1983’te bir Parlamento Üyesi olarak İstihbarat Bakanlığı Komisyonu’ndan sorumlu olmasıdır. Ancak Ruhani, İstihbarat Bakanlığı’nın teklifini kabul etmemiş ve bunun yerine İran Lideri Ali Hamenei’nin temsilcisi olarak Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi’ni kurmuştur.
Ruhani’nin cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından İstihbarat Bakanlığı’nın kurucularından Sayıt Haccariyan, Ruhani’yi bakanlıkta “Temel Reformlar” yapmaya çağırmıştır. Ancak İstihbarat Bakanlığı, Devrim Muhafızları’nın istihbarat servisinin paralel biçimde çalışmasını engellemeye yönelik etkili bir sonuç alamamıştır. Kurumlar arası bu paralellik, Muhammed Hatemi Cumhurbaşkanlığı’nda yoğunlaşan bir süreçtir.
İstihbarat Bakanı, yasaya göre İstihbarat Koordinasyon Konseyi’ne başkanlık yapmaktadır. 2017 yılında Hasan Ruhani, paralel çalışmayı eleştirirken; İstihbarat Bakanı’ndan tek beklentisinin “İstihbarat Koordinasyon Konseyi’nin emrinin arkasında oturmak” olduğunu açıklamıştır. Böylece İstihbarat Bakanlığı’nın kuruluşundan otuz dört yıl sonra bu güvenlik kurumu, kuruluşundan önceki yerine geri dönmüştür.
Bir başka dikkat çekici nokta ise, Ali Hamenei’nin otuz yıllık liderliğinde izlediği politika şablonunun, ülkenin ana işlerini en güvendiği kurum olan Devrim Muhafızları’na bırakma yönünde olmasıdır
Devrim Muhafızları’nın ekonomik alana da nüfuz etmesi ve ülkenin en büyük müteahhiti haline gelmesi, anayasaya göre ordunun yetki ve sorumluluğunda olmasına rağmen sınır kontrollerini kendi eline almış olması, büyük medya kuruluşları oluşturması ve mevcut medya kuruluşlarına etki etmesi, İran İslam Cumhuriyeti’nin ana güvenlik kurumu olarak İstihbarat Bakanlığını ortadan kaldırma ve etkisizleştirmeye yönelik çabalarının tümü Ali Hamenei’nin yardımıyla gerçekleştirilmiştir. Devrim Muhafızları’nın tüm bu faaliyetleri, günün sonunda güvenlik bürokrasisi içinde Devrim Muhafızları’nın mutlak hakimiyet kazanması sonucuna emin adımlarla yaklaştırmaktadır.
Sonuç Yerine
İran’da istihbarat organlarının çokluğu ve karmaşıklığı, halihazırda politik güç odakları sebebiyle ortaya çıkmış bir durumdur. Fakat bunun ötesinde bu karmaşıklığın doğurduğu sonuç ayrışma, çakışma ve farklılaşmadır.
Son otuz yılda vuku bulan ardışık krizler ve iç çekişmeler sonucunda İstihbarat Bakanlığı İran’ın güvenlik politikalarındaki rolü azalmıştır. Bakanlık, Hasan Ruhani’nin cumhurbaşkanlığı sırasında önceki üç cumhurbaşkanına kıyasla örgütsel iç istikrar sağlasa da eski pozisyonunu geri kazanamamıştır. Geliri olmayan bir bakan ve tek bir istihbarat kaynağı bulunmayan bir bakanlık haline gelmiş olan İran İstihbarat Bakanlığı, bu durum devam ettiği takdirde bu etkisizlikten kurtulmakta zorlanacaktır.
Ancak İran’ın istihbarat ve güvenlik hizmetleri, siyasi ve sosyal protestolarla ve ülke içindeki siyasi faaliyetlere yönelik ortaya koyduğu mantık ve pratikleri açısından yurt dışından eleştiri ve suçlamalara maruz kalmaktadır. İran açısından bakılacak olursa bu tür krizler karşısında İran İslam Cumhuriyeti’nin güvenlik bürokrasisinin her zamankinden daha fazla kaynaşmaya ihtiyacı olduğu tespiti yapılabilir. Lakin görünen durumda İran’daki istihbarat servisleri arasında rekabet ve karşılıklı tasfiye çabası söz konusudur. Bu gergin durum, yeni parlamentonun göreve başlamasıyla İstihbarat Bakanlığının kaldırılmasına yol açabilir. Bakanlık kaldırılmasa dahi, muhtemeldir ki İran Devrim Muhafızları’nın İstihbaratı kontrolü ve düzeni altında olacaktır.

Kaynakça
Buzan, Barry (1983), People, States and Fear. University of North Carolina Press
Özdağ, Ümit (2008), İstihbarat Teorisi. Kripto Yayınları
Tenhai, Ebulhasan (1999), Sosyolojik Teoriler. Marandiz Yayınları
Nasri, Kadir (2002), Güvenlik Sosyolojisinin Anlamı ve Temelleri. Rahbord Dergisi, Sayı 26
Nevidniya, Menije (2003), Sosyal Güvenliğe Giriş. Stratejik Araştırmalar Dergisi, Yıl 6, Sayı 1
[1]https://www.ettelaat.com/mobile/?p=78287&device=phone
[2]www.dana.ir/6664
[3]Musevi Erdebili
[4]Şiilerin 12. imamı Mehdi’nin askerleri
[5]mshrgh.ir/353915
[6]Muctaba Seccadi, https://negaam.news(Erişim: 15.03.2020)
[7]Ümit ÖZDAĞ, İstihbarat Teorisi, 13.Baskı, Kripto Yayınları, Ankara, Kasım 2018.
[8]http://cpiran.org/archive/2016/12/mataleb/page8.html
[i]Milli İstihbarat ve Devlet Güvenlik Örgütü, İran’ın casus yetiştirmek ve istihbaratçı eğitmek amacıyla CIA yardımıyla kurulan ve 1957 ile 1979 yılları arasında faaliyet gösteren istihbarat teşkilatıdır
[ii]2009 İran Cumhurbaşkanı seçimleri için Musevi, görevdeki İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad yönetimine karşı iki reformcu adayı seçti. Resmi sonuçlara göre, seçimde kazanamadı ve iddia edilen oy hilesi ve manipülasyonu sonrasında, kampanyası uzun süren bir protestoya yol açtı ve sonunda hükûmet ve Dini Lider Ali Hamenei’ye karşı ulusal ve uluslararası bir harekete dönüştü.
[iii] Hakkani Okulu, 21 Nisan 1960’de Muhammed Beheşti, Mehdi Haeri Tahrani, Ali Meşkini ve Hüseyin Hakkani tarafından Kum’da gelecekteki faaliyetleri için personel oluşturmak amacıyla kurulmuştur.
[iv]Kırlangıç, güvenlik kurumları tarafından memurlar, siyasi figürler, eleştirmenler ve hükümetin muhalifleri ve hatta yabancı diplomatların kendilerine karşı dava açmaları için yerleştirilen kadınları tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
[v] İran’ın Zincir katilleri veya İran’ın Seri katilleri, İslam Cumhuriyeti sistemini eleştiren bazı İranlı muhalif aydınların bir dizi 1988-98 cinayeti ve ortadan kaybolmasıydı. Cinayetler ve kayıplar İran hükümetinin iç ajanları tarafından gerçekleştirildi.

Köksal Taşkent / 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü İran Araştırmaları Uzmanı
https://21yyte.org/tr/merkezler/bolgesel-arastirma-merkezleri/guney-kafkasya-iran-pakistan-arastirmalari-merkezi/i-ran-i-stihbarat-servisleri-ve-calisma-yontemleri
This entry was posted in 21.YÜZYIL ENSTİTÜSÜ, İSTİHBARAT KURUMLARI, ORTADOĞU ÜLKELERİ. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *