MENEMEN’de YOBAZ KALKIŞMASI VE KUBİLAY’ın KATLİ OLAYI * KÜRT ŞEYHİ BOĞAZLATTI ABD KÖKENLİ ÖRGÜT “LION” YAPTI

 

Değerli araştırmacı yazar MUSTAFA YILDIRIM’ın yazısı

KÜRT ŞEYHİ BOĞAZLATTI
ABD KÖKENLİ ÖRGÜT “LION” YAPTI


Menemen isyanını yıllardır, 3-5 meczubun, yobazın, esrarkeşin isyanı gibi gösterenler, bilerek ya da bilmeyerek karanlık güçlere hizmet edi-yorlar. Olayı sloganlarla sıradanlaştırmanın sonunda Teğmen Kubilay, ABD kökenli derneğin simgesine yapıştırılıverdi. İzmir Gündoğdu Lions Kulübü “charter”ı bu olayı, “Artık bu kadim ve değerli 3 isim Menemen …Kubilay…ve de Lions .. bir Hizmet bayrağı altında buluşuyor” diye müjdeliyordu.

Phokaia (“Foça” demiyor) Lions Kulübü’nün desteğiyle kurulan Menemen Kubilay Lions Kulübü’nü Atatürk’le ve bağımsızlık savaşımızla ilişkilendirmek için 19 Mayıs (2016)’da açmışlardı. Kubilay anıtının fotoğrafını, Kubilay Lions Kulübü’nün simge-sinde kullanan Lions “charter”ları, görevlerini yerine getirmenin coşku-suyla, ellerinde kağıttan bayraklar, “Onuncu Yıl” marşını söylüyorlardı.*

EŞZAMANLI AĞRI – MENEMEN İSYANI

Doğu’daki Kürt isyanının Ege’deki uzantısıdır Menemen isyanı. 31 Mart 1909’da olduğu gibi, 1925’te de Nakşîlerin Kürt Halidilik kolundan Şeyh Muhammed Sait Palevi’nin önderliğinde, Kürt milliyetçileri-nin, aşiret reislerinin desteğiyle ayaklanma başlatıldı. “İslam elden gidiyor” sloganıyla köylüleri isyana kattılar.

İsyanın bastırılmasının ardından Şeyh Sait’in kardeşi Şeyh Mehdi, sonra da oğlu Şeyh Ali Rıza, kaçtıkları sınır bölgelerinde bir dizi isyana karıştılar. 1925-1930 arasında Siirt, Van, Ağrı, Bitlis çevresin-de şeyhlerin de aralarında bulunduğu isyancılar, devlet kurumlarına saldırdılar, memurları öldürdüler.

Ağrı dağı çevresinde eşkıyalıkla geçinen bazı aşiretlerin saldırıla-rı 1926’da başladı. Eylül 1929’da İran tarafında yaşayan, yazları Tür-kiye’ye geçen Şeyh Abdülkadir aşiretinin isyanı genişledi. Mayıs 1930’da Savur’da isyancılarla güvenlik güçlerinin çatışmasını Eylül 1930’a dek süren Zeylan ayaklanması izledi.

Bu arada Lübnan’da İngilizlerin yönlendirmesiyle “Hoybun” örgü-tü kuruldu. Yönetimde Şeyh Sait’in oğlu Ali Rıza, Ermeni Vahan Pa-pazyan da vardı. Örgüt, Ermeni Taşnak partisiyle cephe birliği pro-tokolü de imzalamıştı. Ermenistan sınırında, Ağrı’da son genel isyan başlamıştı. Sloganlardan biri de “Halifesiz millet yaşamaz!” idi. 4 yıldır süren isyanın son dönemi, isyancıları yüreklendirmişti. Yörede bir tür devlet örgütlenmesine de giden isyancılar, zafere yakın olduklarını düşünüyorlardı.

İstanbul Erenköy’deki köşkte yaşayan Kürt Şeyhi Erbilli Esad’ın mollaları da Ege’de isyana hazırlanıyorlardı.

KÜRT ŞEYHİ ERBİLLİ ESAD
Şeyh Esad, 1847’de Erbil’de doğdu. Dedesi Şeyh Hidayatullah, Süleymaniye’nin Karadağ Köyünde ve daha sonra Hindistan ve Bağdat’ta yaşayan Kürt Şeyhi Diyaed Din Halid’in Erbil temsilcisiydi. Babası Mehmet Sait de Erbil’de Nakşi Halidiye Tekkesi şeyhiydi.

1875’te İstanbul’a gelen Esad, Abdülhamit’in damadı Halit Paşa’nın yardımıyla dergâh Şeyhi oldu; bir zengin kadının yaptırdığı tekkeye yerleşti. 1900-1910 arasında Erbil’de sürgündü. İstanbul’a döndüğünde Sultan Reşat’ın gözüne girdi. 1914’te Şeyhler Meclisi üyeliğine atandı, kısa süre sonra reisliğe getirildi; Erenköy-Kazasker’de bir köşk satın aldı.

Cumhuriyet döneminde halifelik kaldırıldı, tekkeler, medreseler kapatıldı. Türkçe devrimleriyle, eğitim seferberliğiyle egemenliğini yitiren şeyhler gibi, Şeyh Esad da Cumhuriyet devletine başkaldırdı.

ŞEYH ESAD’IN MANİSA ÖRGÜTÜ
Şeyh Esad’ın bağlılarından Laz İbrahim Hoca, Manisa’da Tabur imamıydı. Şeyh Esad’ın fermanlarını, kitaplarını getiriyor, çevre köylerde toplantılar düzenliyor, zikir ayinlerinden sonra köylüleri halife-nin, padişahların, Abdülhamit’in damatlarının yakında döneceğine inandırarak örgütünü genişletiyordu. Paşaköy’den “Mehdi” adıyla ünlenen Derviş Memet, Laz İbrahim’in başta gelen mollasıydı.

Kürt Şeyhi Erbilli Esad İstanbul’da

Emekli olarak İstanbul’da Beykoz’a yerleşen Laz İbrahim, Şeyh Esad ve onun oğlu Mehmet Ali’yle görüşüyor; Manisa çevresinde örgütlülüğü geliştiriyor; gerektiğinde müritleri Şeyhinin köşküne gönderiyordu. Derviş Memet ile Laz İbrahim’in müridi Nalıncı Hasan, isyancılarla Şeyh Esad arasında kuryeydi. Manisa’nın Lalapaşa, Narlıca, Aktar Hoca mahalleleri, Horos Köyü, Paşaköy, Menemen ilçesi ve Bozalan Köyü, örgütün köklendiği yerlerdi.

Paşaköy’den Giritli Derviş Memet becerikliydi; Şeyh Hafız Ahmet, Şeyh Ahmet Muhtar, Hayimoğlu Jozef, Molla Süleyman, Hafız Cemal başta olmak üzere çiftçilerden, esnaftan, Girit, Selanik göçmenlerinden, Arnavutlardan, Boşnaklardan güçlü, disiplinli bir ağ oluşturdu. Rumların bazıları da onunlaydı.

KANLI İSYAN
Cumhuriyet devleti, Eylül 1930’da doğudaki Kürt isyancıların egemenliğini bitirmek için uğraşıyordu. Aralık 1930, Ağrı isyanının en kritik dönemiydi. Batı Anadolu’da da isyana hazırlanılıyordu. Kasım 1930’u İstanbul’da geçiren Laz İbrahim de Manisa’ya döndü.

Manisa merkezde, Menemen’de, köylerde müritler toplantıları sıklaştırdılar, silah edinmeye başladılar. Derviş Memet, ayaklanma zamanının yaklaştığını söylüyor; ancak yerini bildirmiyor; büyük bir ustalıkla, isyanın öncülerini topluyordu.

23 Aralık 1930’da Manisa’dan, ilçelerden, köylerden Menemen’e gelen müritler camide namaz kıldılar. Derviş Memet, camideki yeşil sancağı alarak topluluğun başına geçti; hep birlikte hükümet binasına yürüdüler. Derviş Memet sancağı alanın ortasına dikti; halkı isyana çağırarak haykırdı:

Ey Müslümanlar! Ne duruyorsunuz?
Halife Abdülmecit hududa geldi.
Sancak-ı Şerif çıktı!
Gelin altında toplanalım, şeriat isteyelim!

Ayaklanmacılar “Şeriat isteriz” diye bağırıyorlardı. Hükümet binasından gelen Yüzbaşı, Derviş Memet’in “mehdilik” sözlerini ciddiye almadı. Toplananlar çoğalıyordu. O sırada askerleriyle eğitimden dönen Asteğmen Kubilay, dağılmalarını söyledi. Derviş Memet, silahını doğrultup ateş etti. Kubilay tabancasını kılıfından çıkaramadan sendeleyerek yere düştü.

Şeyh Esad’ın kuryesi Nalıncı Hasan’la Derviş Memet, Kubilay’ın üstüne çullandılar. Derviş Memet, eğri ağızlı, tırtıllı bağ testeresiyle Kubilay’ın boğazını keserek başını ayırdı; kanlı kesik başı yeşil sancağın ucuna geçirdi. İki mahalle bekçisi tabancalarıyla isyancıları durdurmaya çalışırken vurulup öldüler. İsyancılar askerlere saldırdı. Askerlerin tüfeklerinde etkisiz talim mermisi vardı. Desteğe gelen askerler onları durdurdu. Çatışmada Derviş Memet de yaralandı.

Duruşmalar sonunda aralarında Derviş Memet’le Şeyh Esad’ın oğlu Mehmet Ali’nin de bulunduğu 31 kişi idama mahkûm oldu. Altısının idam cezaları, yaşları nedeniyle 15-24 yıla indirildi. Derviş Memet ve sağ kolu Paşaköylü Mehmet Emin’in darağacı, Kubilay’ın başını kes-tikleri yere kuruldu. Menemenli Jozef, Hacıpaşazade Ragıp, Şeyh Hafız Ahmet, Alaşehirli Şeyh Ahmet Muhtar, Manisalı Şeyh Hüseyin, Şeyh Esad’ın oğlu Mehmet Ali, hükümet önünde asıldılar. Geri kalan-ları da istasyonda asıldılar. Yaşı 65’den büyük olduğundan Şeyh Esad’ın cezası 24 yıla indirildi. Şeyh Esad üremi hastasıydı, hastane-ye kaldırıldı. Cezası onaylanmadan önce 3-4 Mart 1931 gecesi hastanede öldü.

Zifiri Karanlıkta, Cilt 1, s. 21-24’ten özet


 www.akdenizgercek.com.tr/konuk-mustafa-yildirim-yazilari/adalarda-isgal-menemen-de-kubilay-lions-
www.sozgazetesi.org/index.php/koese-yazarlari/mustafa-yildirim/7642-adalarda-isgal-menemen-de-kubilay-lions
http://www.hayatgazetesiordu.com/kose-yazisi/2603/adalarda-isgal-menemende-kubilay-lions.html
http://www.boluolay.com/adalarda-isgal-menemen-de-kubilay-lions-makale,4710.html
** Kürt Şeyhi Esad’ın ardılı Ramazanoğlu’na bağlananlar 1964’te MTTB’yi ele geçir-diler ve Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı savaştılar. Osmanlıcılık görünümünde Arap Krallarına çalıştılar. Ramazanoğlu ile birlikte Arabistan’a yerleştiler. MTTB Başkanı Ömer Öztürk de onunla gitti. 1908-2003 dönemi Türk karşıtı İslamcı örgütlenmeler, isyanlar, suikastlar ve Humeyni’nin Türkiye’de kurduğu İslami Hareket, Hizbullah, Tevhid-Kudüs Kuvvetleri örgütleri için bkz. Mustafa Yıldırım, ZİFİRİ KARANLIKTA cilt 1: İçten Çürüme – Cellad’ın Gecesi; cilt 2: Demokrasi Tuzağı – Cellad’ın Zaferi
*** Şeyh Esad’ın dostu Saidi Kürdi-Nursi de Şeyh Halidi’nin Siirt tebliğcisi Ab-durrahman Tagi’ye “ustam” diyordu. Abdurrahman Tagi [Şirvan 1831–1886], Sibgatullah Arvasi’nin halifesidir. Isparit medresesinde ders verdi. Sibgatullah Arvasi [1870] Hizan’da yaşadı. Taha el-Hakkâri’nin halifesi ve “Gavs-ı Hizan” olarak tanındı.
This entry was posted in DEVRİM VE KARŞI DEVRİMLER, DİN-İNANÇ, İrtica, MUSTAFA YILDIRIM, YOBAZLIK - GERİCİLİK, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *